mezuniyet için yayın şartı
başlık "petit prince de paris" tarafından 13.03.2021 14:18 tarihinde açılmıştır.
1.
yök lisansüstü eğitimi düzenleyen nisan 2016 tarihli yönetmeliğinde "yayın şartı" yoktur ancak söz konusu yönetmelikte 'tez yazım kurallarını senato belirler' ibaresi geçmektedir. bu muğlaklıktan hareketle üniversite senatoları, lisansüstü eğitim-öğretim yönetmeliklerine öğrencilerin mezun olması için "yayın şartını yerine getirmeleri gerektiği" zorbalığını ekleyerek ve işbu maddeyi resmi gazetede de yayımlatarak 'mevzuat' haline getirmişlerdir.
öte yandan "yayın şartı" meselesinde üniversiteler arasında bir standart da yoktur. türkiye'deki üniversitelerin bazıları tez savunmasına girmeden önce bazıları da savunmada başarılı olduktan sonra mezun olmak için tezle ilgili makale çalışmasının yayımlanmış olmasını istemektedir. yine üniversitelerimizin büyük çoğunluğu yüksek lisans öğrencileri için bir yayın şartı getirmişken; doktora öğrencileri için bazısında bir bazısında iki yayın şartı vardır. bu yayınlara ilişkin teknik detaylar (örneğin makale çalışmasının kabul edildiğine dair kabul mektubu yeterli görülmeyip mutlaka basılmış olması, doi numarasının alınmış olması, parayla yayın yapan ve 'yağmacı' tabir edilen dergilerden birinde yayımlanmamış olmaması vb). gibi ayrıntıya yer veren üniversite senato kararları bile vardır.
yayınlarla ilgili üniversitelerin ortak yönelimi; (1) yayının öğrencinin yazdığı tez konusu veya anabilim dalıyla ilgili olması; (2) yayınlarda tez danışmanın onayının alınmış olması; (3) yayınlarda öğrencinin lisansüstü derecesini alacağı üniversitenin adının mutlaka belirtilmiş olmasıdır.
yüksek lisans veya doktora tez danışmanlığı fark etmeksizin araştırmanın yönteminin belirlenmesi, bulguların toplanması ve değerlendirilmesi, en başta öne sürülmüş hipotezleri doğrulayan ya da çürüten kendi içinde tutarlı bir sonuç yazılması durumu tezlerin konularına göre "emek yoğun olma" bakımından farklılık gösterebilir. bir başka deyişle bazı tezler araştırmanın konusu gereği emek yoğundur ve danışmanın da deneyim ve yöneticiliğinden fazlasıyla yararlanmayı gerektirebilir.
üniversiteler, senatolarında aldıkları yukarıda özünü özetlediğim kararlarla ulusal veya uluslararası yayın sayılarını arttırmaktadırlar. emek yoğun tezlerde ise danışman öğretim üyesinin adının geçmesi ile öğretim üyesinin hem yayın sayısı artmakta hem de bu bağlamda üniversiteden yayın teşviği almaktadır. ancak danışman açısından "emek yoğun olmayan", sadece öğrencinin yoğunluklu olarak çalıştığı tez konularında danışman öğretim üyesinin adının geçmesini "kişisel olarak" doğru hatta etik bulmuyorum.
bugüne kadar yönettiğim hiç bir tez çalışması için makale şartını yerine getirmeye çalışan öğrencimin makalesine adımı yazdırmadım. (akademik özgeçmişimde bırakın bir öğrenci ile yapılmış makale çalışmasını bir akademisyen ile ortak yazılmış bir makalem bile yoktur. tüm çalışmalarım tek yazarlıdır.) ancak makalelerini yayınlayıp, mezuniyet şartını bir an evvel yerine getirmeleri için anadolu'nun görece küçük üniversitelerinde yayın yapma sıkıntısı çeken editörlere öğrencilerimi yönlendirerek öğrencimin yayın yapmasını (ve mezuniyet için önemli bir eşiği geçmesini), editörün de yayın bulmasını sağladığım durumlar olmuştur.
bu satırları okuyan kişilere tavsiyem mezun olacağınız üniversitenin mezuniyet şartları arasında yayın şartı yoksa emeğinize sahip çıkmanızı ve emek harcamamış hocaların çalışmanız üzerinden puan/prim toplamalarına imkan vermemenizi, daha açık bir ifade ile danışman hocalarınızın teklifini eğip-bükmeden, açık bir dille reddetmenizi dilerim. çalışmanız iyiyse mezuniyetten sonra her halükarda yayınlatacak bir yer bulursunuz.
öte yandan "yayın şartı" meselesinde üniversiteler arasında bir standart da yoktur. türkiye'deki üniversitelerin bazıları tez savunmasına girmeden önce bazıları da savunmada başarılı olduktan sonra mezun olmak için tezle ilgili makale çalışmasının yayımlanmış olmasını istemektedir. yine üniversitelerimizin büyük çoğunluğu yüksek lisans öğrencileri için bir yayın şartı getirmişken; doktora öğrencileri için bazısında bir bazısında iki yayın şartı vardır. bu yayınlara ilişkin teknik detaylar (örneğin makale çalışmasının kabul edildiğine dair kabul mektubu yeterli görülmeyip mutlaka basılmış olması, doi numarasının alınmış olması, parayla yayın yapan ve 'yağmacı' tabir edilen dergilerden birinde yayımlanmamış olmaması vb). gibi ayrıntıya yer veren üniversite senato kararları bile vardır.
yayınlarla ilgili üniversitelerin ortak yönelimi; (1) yayının öğrencinin yazdığı tez konusu veya anabilim dalıyla ilgili olması; (2) yayınlarda tez danışmanın onayının alınmış olması; (3) yayınlarda öğrencinin lisansüstü derecesini alacağı üniversitenin adının mutlaka belirtilmiş olmasıdır.
yüksek lisans veya doktora tez danışmanlığı fark etmeksizin araştırmanın yönteminin belirlenmesi, bulguların toplanması ve değerlendirilmesi, en başta öne sürülmüş hipotezleri doğrulayan ya da çürüten kendi içinde tutarlı bir sonuç yazılması durumu tezlerin konularına göre "emek yoğun olma" bakımından farklılık gösterebilir. bir başka deyişle bazı tezler araştırmanın konusu gereği emek yoğundur ve danışmanın da deneyim ve yöneticiliğinden fazlasıyla yararlanmayı gerektirebilir.
üniversiteler, senatolarında aldıkları yukarıda özünü özetlediğim kararlarla ulusal veya uluslararası yayın sayılarını arttırmaktadırlar. emek yoğun tezlerde ise danışman öğretim üyesinin adının geçmesi ile öğretim üyesinin hem yayın sayısı artmakta hem de bu bağlamda üniversiteden yayın teşviği almaktadır. ancak danışman açısından "emek yoğun olmayan", sadece öğrencinin yoğunluklu olarak çalıştığı tez konularında danışman öğretim üyesinin adının geçmesini "kişisel olarak" doğru hatta etik bulmuyorum.
bugüne kadar yönettiğim hiç bir tez çalışması için makale şartını yerine getirmeye çalışan öğrencimin makalesine adımı yazdırmadım. (akademik özgeçmişimde bırakın bir öğrenci ile yapılmış makale çalışmasını bir akademisyen ile ortak yazılmış bir makalem bile yoktur. tüm çalışmalarım tek yazarlıdır.) ancak makalelerini yayınlayıp, mezuniyet şartını bir an evvel yerine getirmeleri için anadolu'nun görece küçük üniversitelerinde yayın yapma sıkıntısı çeken editörlere öğrencilerimi yönlendirerek öğrencimin yayın yapmasını (ve mezuniyet için önemli bir eşiği geçmesini), editörün de yayın bulmasını sağladığım durumlar olmuştur.
bu satırları okuyan kişilere tavsiyem mezun olacağınız üniversitenin mezuniyet şartları arasında yayın şartı yoksa emeğinize sahip çıkmanızı ve emek harcamamış hocaların çalışmanız üzerinden puan/prim toplamalarına imkan vermemenizi, daha açık bir ifade ile danışman hocalarınızın teklifini eğip-bükmeden, açık bir dille reddetmenizi dilerim. çalışmanız iyiyse mezuniyetten sonra her halükarda yayınlatacak bir yer bulursunuz.
devamını gör...
2.
çok takılmayın bunlara.
kuzenim tıp doktoru, 38 yasında prof yeterliliği kazandı ama babasının siyasi geçmişinden ötürü 7 senedir prof yapılmıyor.
kuzenim tıp doktoru, 38 yasında prof yeterliliği kazandı ama babasının siyasi geçmişinden ötürü 7 senedir prof yapılmıyor.
devamını gör...