michael schumacher

pilot

canlı izleyebildigim için şanslı hissettiğim efsane pilot.

f1'e onunla başlayıp onunla bitiren şanslı nesildeniz...

"acaba yarisabilse bugunku siralama turlarinda durum nasil olurdu?" sorusunu dusunduren f1 pilotu.

soyismini telaffuz etmeye bayıldığım formula1 pilotu.

2000'li yılların başlarından ortalarına kadar dönemin futbol yıldızlarıyla birlikte yeşil sahada birçok gösteri maçına da çıkmıştır ki shumacher'in futbolculuk yeteneğine de diyecek yoktur.

pilotlar yarış sezonlarına katılmadan 1 ay önce tartılırlar ve kiloları belli bir seviyenin üstünde olmak zorundadır. örneğin sınır 80 kgsa en az 80 kg olmak zorundasınız ve bu ölçümden yaklaşık 1 ay sonra yarışlar başlar.

schumacher tartıldıktan sonra yarışa kalan 1 aylık süre içinde çok sıkı bir diyetle 25-30 kg verirdi. insanüstü bir çaba...

verdiği 25-30 kg yarışta ona birkaç saniye olarak geri dönerdi. f=m.a ilkesi gereği. bunu gören ve onun kadar disiplinli olamayan diğer pilotlar federasyona şikayette bulundu ve sezon başında yarışçılar x kilo olmak zorunda kuralı, yarış başında x kilo olmak zorunda olarak değiştirildi. sırf schumacher o 1 aylık süreçte avantaj elde edemesin diye.

işini disiplinle yapan her insanın hayranıyımdır. yarıştığı sporda kural değiştirecek kadar efsanedir schcumaher.

şuan yerini (bkz: lewis hamilton)'a bırakmış olan efsanevi yarış pilotudur

yerini kimselere kaptırmayan efsane. hamilton gibi iticilik abidesi antipatik birinin rakamlarla onun önüne geçmiş olması yerine geçmiş olması demek değildir. kimse bu kırmızı tulumlu adamın yerine geçemez.

o kaza olmasaydı şimdi muhtemelen ferrari'nin başındaydı.

formula1 dünya şampiyonası'nı 7 kez kazanan efsane pilot. sir lewis hamilton şu anda schumacher'den daha çok yarış galibiyeti kazansa da bu şampiyonanın kralı ve ülkemize bu sporu sevdiren schumi'dir.

efsanemizdir.

bize f1'i sevdirendir ve kesinlikle diğer şampiyonlara göre "ağlak bir velet" değildir.

kaybettikçe asla mazaret bulmaz ve daima kusursuzu arardı. ayrıca evet onun altındaki araba'da çok iyiydi ve rakiplerine göre öndeydi ama rekabet edilemez değildi.

ayrıca cidden sempatik bir adamdır. asla birilerim tarafından kollanmadı ve taraflı tarafsız herkesin idolü oldu, saygımızı kazandı.

biz ferrarici yani tifosilere rüya gibi zamanlar yaşattı. sen en başta bizim, sonra da tüm f1 camiasının en büyük efsanelerinden biri olacak kalacaksın.

15 eylül'de netflix tarafından yapılmış belgeselinin yayınlanacağı, formula 1'in en efsane ismidir..
daha fragmanında bile tüylerim diken diken oldu, ağlamaklı oldum..

dünyanın en iyisidir.. hamilton ile karşılaştırılması kendisine hakarettir, çıkın yaşadığınız şehirde rastgele insanlara sorun formula 1 denince ilk aklınıza kim geliyor deyin, ilk gelecek isim schumacher'dir, ardından da alonso gelir, ardından da haikkinen yada hamilton, belki gelir yada gelmez.. bu adam tüm dünyaya formula 1'i sevdirmiştir, kendisini de ayrı sevdirmiştir..
hamilton bugün kendisinin rekorlarını kırabiliyorsa, bunu kariyerinin son dönemini mercedes'te geçiren schumacher'in bilgi birikimini araçlarına aktarmasına borçludur..

kraldır, efsanedir, rekorunuz kırılırsa ne hissedersiniz sorusuna, rekorlar kırılmak içindir, umarım birileri kırabilir diyecek kadar mütevazidir, hareketleri yapmacık değildir, samimidir, garaj basarken bile duygularında samimidir, nettir..
greatest of all time'dir.. ferraridir, kırmızı tulumdur..
umarım iyileşir, ekranlarda tekrar görürüz..


img.redbull.com/images/c_fi...

javelin nick'li yazara bilgilendirmesi için çok teşekkür ederim. izlemek için sabırsızlanıyorum. vaaaay be...
kendisini izleme şansına nail olduğum için şanslı sayıyorum kendimi.
ronaldinho, ibra, del piero, henry, zidane, van der sar, gigs, forlan, alex, schumacher...

benim jenerasyonumun hayran olduğu efsanevi pilottur. seksenlerde ve doksanlarda doğup da kendisine hayran olmayan yok gibidir.

belgeseli bugün yayınlanmıştır.. beklediğim gibiydi, ağlattı, ancak daha iyi olabilirdi, spoiler vermek gibi olmasın, ferrari'deki ilk şampiyonluğundan sonrasına değinilmemiştir.. daha çok f1 dünyasına nasıl girdiği, ailesiyle geçirdiği anları, f1 dünyasında nasıl yükseldiği, yaşadığı kazalarda hatasını nasıl kabul etmediği, inatçılığı, çalışkanlığı, özgüveni anlatılmış.. takım arkadaşları, gazeteciler, aile üyeleri tarafından röportajlarla ve görüntüleriyle anlatılan güzel bir belgesel olmuş..
öncelikle kendisine, görüntülerine bir belgesel boyunca maruz kalmak bana oldukça garip bir şekilde güzel geldi, kendisini ne kadar çok özlediğimi farketmişim.. galibiyet sevinçleriyle, yarış dışı kaldıktan sonraki üzüntüleriyle, sinirli anlarıyla, ailesiyle vakit geçirdiği güzel, hoş anlarıyla kesinlikle göz yaşartan, tüyleri diken diken eden bu görüntülere bakınca uzun zamandır schumacher'i görmediğimi farkedip ayrıca üzüldüm..

kaç yaşına geldim eşşek kadar adam oldum, en son ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum, belgeselin sonuna kadar tuttum kendimi ancak oğlu mick schumacher'in, babasının geçirdiği malum kaza üzerine olan düşüncelerini anlatmasıyla saldım kendimi artık.. ağladım lani burnumu çeke çeke ağladım.. bir çocuğun babasıyla en güzel zamanlarını geçirmesi gerektiği yaşlarda, babasının böyle bir rahatsızlığı sebebiyle bu yaşlarının heba olması çok acı, çok üzücü.. babasıyla en güzel anıları belli bir yaşa kadar.. ondan sonrası kursağında kalmış, bunu anlatırken hissedebiliyorsunuz.. hayat kesinlikle adil değil.. elbette en büyük acıya bu aile sahip, ancak hayranları olarak böyle büyük bir efsanenin şu anda bu durumda olmasına en az ailesi kadar biz hayranları da üzülüyor.. umarım bir an önce kurtulur..

herkesin hayran olduğu totoş. benim de içinde bulunduğum küçük bir azınlık ise bu totoşu sevmez adam gibi adam hakkinen'i tutardı. zira f1 tarihin en çirkef pilotu olan bu totoşun kimseye saygısı yoktu. 94 yılında son yarışa damon hill'in 1 puan önünde başlamış, yarışı da önde götürürken bir anda duvara toslamıştı. kendisini geçip de şampiyon olmasın diye damon hill'e bilerek toslamış ve şampiyonluğu adeta çalmıştı. bu totoşun nasıl oldu da o sezon diskalifiye edilmediği hala muammadır. fakat 97 yılının son yarışında yine aynı haltı yemeye çalışıp villeneuve'e bilerek çarpmış fakat fia eytere bea diyerek kendisini "sezonun tamamından" diskalifiye etmişti. 98 yılında ise yağmurdan bir haltın görünmediği olaylı belçika gp'sinde coulthard pist kenarından giderken yavaşlamış, arkadan gelen totoş şumi kendisine toslamıştı. kariyeri boyunca ona buna kasıtlı olarak çarpmakta beis görmeyen, galibiyet için her şey mübahtır mottosuyla yaşayan totoş şumi, coulthard'ın kaza yapmak için bilerek yavaşladığını iddia etmiş, artist gibi de mclaren garajını basmıştı. halbuki pistin sol tarafında 3 tane tırın yan yana geçebileceği kadar boş alan vardı. zaten coulthard'a da hiçbir ceza verilmedi.

bir başka vukuat da 2002 avusturya gp'sinde son turlara girilirken birinci durumda olan barichello'ya telsizden takım emri verilerek şumi'ye yol vermesi söylenmiş, barichello itiraz edince de "yakarız kontratını koçum" şeklinde tehdit edilmişti. barichello yol vermiş fakat podyumda hüngür hüngür ağlamıştı. daha sonra şumi "valla billa haberim yoktu kanka" dese de sonradan kontratından tutun, takım kararlarına kadar herşeyi bizzat kendisinin talep ettiği ortaya çıkmıştı.

ha bir de yalnız 6 pilotla koşulan olaylı abd gp'si var. bütün takımlar anlaşıp yarıştan çekilirken bu arkadaş sırf yarış kazanmak için güçlü* minardilerin de aralarında olduğu 6 pilotla yarışmakta beis görmemiş ve zorlu yarıştan galip gelmişti * zaten tarihi boyunca hep çakallık peşinde koşan, diğer takımların teknolojik geliştirmelerinin tamamına itiraz edip pek çoğunu yasaklattırmayı başarmış çirkef ferrari takımıyla aynı karakterde olması bir tesadüf olmasa gerek.

şimdinin bebeleri hamilton'a laf edip şumi'nin nasıl büyük bir pilot olduğundan bahsedince istemsiz bir gülme geliyor haliyle *

bariçello'nun hakkını yemiştir. akıbetinin yine de böyle olmasını istemezdim.
ama kul hakkı neticede.

bugün f1 denen sirki izliyorsak çocukluğumuzda seni izlediğimiz, seninle f1i sevdiğimiz içindir. doğum günün kutlu olsun şumi.

uzun bir yazı olacak. şimdiden peşin peşin belirteyim.

3 ocak 1969 almanya doğumlu, formula camiasına göre tüm zamanların en iyi pilotu. 7 dünya şampiyonluğu, 91 yarış birinciliği, 155 podyum ve 68 pol pozisyonu. yağmurlu havalarda resital sergilediği için lakabı rain master ya da rain king olarak bilinir.

aile büyüklerimiz bizlere hep muhammed ali clay'i anlatırdı. gece kalkıp boks maçını izleyip, işe uykusuz giderlermiş. michael schumacher ve michael jordan gibi ikon isimler bizim için aynı şeyi ifade ediyor. bir nesile formula ve basketbolu sevdirdiler. cumartesi ve pazar günlerimiz ekran karşısında schumacher'i izlemekle geçti.

rain master formula'ya 1991 yılında jordan takımıyla başlıyor ve ilk yarışını 1991 belçika gp'de çıkıyor. genç ve çaylak bir pilot olarak hemen sivriliyor ve 1992 yılında benetton takımına geçiş yapıyor. ilk f1 zaferini 1992 yılında benetton takımıyla kazanıyor.

1994 ve 1995 ilk şampiyonluklar.

1994 sezonu senna'nın öldüğü, çok tartışmalara konu olan sezonda benetton takımıyla ilk şampiyonluğunu kazanıyor rain master. 1995 kısmen daha kolay bir şampiyonluk elde ederek en genç çifte şampiyonluk ünvanını eline alıyor.

schumacher ve tartışmalara konu olan şampiyon arabası benetton b194


ferrari ve schumacher hikayesi başlıyor.

ferrari büyük bir kumar oynayarak 1996 senesi bütün takım dinamiklerini değiştirip, yeni bir yapılanmaya gidiyor. schumacher bu yapılanmanın yapı taşlarından biri. ferrari en son pilotlar şampiyonasını 1979 yılında kazanıyor, yine aynı şekilde 1982 yılından beri takımlar şampiyonasını kazanamıyor. ferrari takımı 1988 yılından beri büyük düşüşte. takımın hali berbat durumda ama schumacher elini taşın altına koyarak yaparız diyerekten başlıyor ferrari'nin atını yeniden şahlandırmak için mücadele etmeye.

1996 hasta ferrari iyileşiyor, at ayaklanıyor.

schumacher 1996 sezonunda 3 yarış kazanıyor, podyum başarıları elde ediyor. ferrari'nin yeni arabasıyla şampiyonluğu bir yere kadar kovalayıp, ferrari daha bitmedi diyor. kazandığı 3 yarıştan biri 1996 monza gp. uzun bir süre sonra kendi evinde yarış kazanan ferrari taraftarları çılgına dönüyor. tifosiler hem ekran başında, hem de monza'da çılgınlar gibi seviniyor. schumacher 1996 sezonunu 59 puanla 3. sırada tamamlayarak resmen geliyoruz mesajını veriyor.

1997 villeneuve vs schumacher, williams vs ferrari, schumacher'in kamikaze dalışı ve katil suçlamaları.

1997 sezonu villeneuve ve schumacher kıyasıya bir şampiyonluk mücadelesine girişirler. villeneuve sezona iyi başlar, şampiyonayı uzun süre önde götürür ancak daha sonra schumacher sırayla yarışları kazanarak sezonun son yarışı olan avrupa gp'ye* 1 puan önde girer. williams takımı schumacher'in bilerek kazaya sebebiyet vereceği, 2 pilotun yarış dışı kalıp schumacher'in şampiyon olacağını iddia ederek ortamı gerer.

pole'de villeneuve, ikinci sırada schumacher başlar yarışa. schumacher, sert bir geçişle villeneuve'ü geçer ve yarışı önde götürmeye başlar. uzun yıllar sonra ferrari şampiyon olmaya çok yakındır artık ama villeneuve ve ferrari arabası hiçte öyle düşünmüyordu.

yarışı uzun süre önde götüren schumacher'in arabası teknik bir arızadan dolayı yavaşlamaya başlıyor, kan kokusunu alan villeneuve farkı kapatıyordu. yarışın 47. turunda villeneuve geç fren yaparak içeriye doğru çok sert bir dalış yaparak atağa geçiyor, bunu hiç beklemeyen schumacher o efsane kamikaze dalışını yapıyor ve villeneuve'e yandan çarparak yarış dışı kalıyor. villeneuve yarışı 3. bitirip dünya şampiyonu olup, şampiyonluğu babası (bkz: gilles villeneuve)'e hediye ediyor.

schumacher bu kaza sonrası 1997 sezonundan komple diskalifiye ediliyor. italya, almanya, ingiltere, abd ve hatta türkiye medyası tarafından katil olarak suçlanmaya başlıyor. gerçekten kamikaze dalışı yaparak rakibini öldürmek mi istemişti? hiç sanmıyorum. benim bile çocukluğuma etkisi olan medyatik bir olaydı bu katil suçlamaları.

+ şerefsizler, adi pislikler.
- clark ne oldu. neden bağırıyorsun.
+ schumacher'e katil diyor salaklar.
- bırak şu elindeki gazeteyi. al superman oku, ben içerdeyim işim var sesli oku. duyacağım sesini.
+ sonra superman gitti williams ve mercedes taraftarlarının ağızlarını burunlarını kırdı.
- claaarrrkkk getirme beni oraya.
+ tamam annecim.

schumacher ve kamikaze dalışı.


hakkinen vs schumacher, kaçan şampiyonluk ve schumacher'in meşhur garaj baskını

1998 sezonu şampiyonluk mücadelesi hakkinen ve schumacher arasında geçiyor. puan sıralamasında belçika gp'ye hakkinen önde geliyor. hakkinen yarışın başında kazaya karışıyor ve yarış dışı kalıyor. yağmurlu havaların kralı olan schumacher, adeta resital sergileyerek rakiplerine tur bindirmeye başlıyor. rain king, mercedes-mclaren pilotu hakkinen yancısı coulthard'a tur bindirirken arkadan çarparak yarış dışı kalıyor ve şampiyonanın bütün dengesi değişiyor. coulthard yaptığı ani frenle şampiyonluğu takım arkadaşı hakkinen'e hediye ediyor.

trt1 ekranlarında bu garaj baskınını gördükten bir gün sonra ben de hakkinenci batuhan'ı dövmek için 3-b sınıfını böyle basmıştım.

f1'in en ikonik anlarından biri.


1999 sezonu schumacher kaza yapıp sezona ara veriyor ancak bitime son üç yarış kala takıma geri dönerek 1982 yılından beri kazanılmayan takımlar şampiyonluğunu ferrari'ye kazandırıyor.

at şahlanıyor, ferrari'nin önünde kimse duramıyor.

schumacher 2000, 2001, 2002, 2003 ve 2004 sezonlarında rakiplerini adeta ezerek şampiyon oluyor. ferrari dominasyonu karşısında herkes çaresiz. ferrari ve schumacher yenilmez bir canavara dönüşmüştü.

2005 yılında canlı canlı izledim ben bu adamı. yarış sonu ferrari taraftarları olan tribüne elveda diyerekten el sallamıştı. annem ve ben anlamamıştık o el sallamanın bir veda olduğunu. sadece schumacher'i canlı gözlerle izlemenin tadını çıkarıyorduk.

2013 yılında alp dağlarında yaptığı kaza sonucu bitkisel hayata girdi. bir yıl sonra yapılan müdahalelerle bitkisel hayattan çıktığı söylendi. hatta yattığı yerden yarışları bile izliyormuş deniliyor. schumacher'in en ikonik anlarını buraya koysam ya da yazsam saatlerimi alır.

o bir efsaneden daha fazlası.
pilot koltuğuna oturduğu zaman mitolojik bir karaktere dönüşüyor.

o her zaman bir numara ve tüm zamanların en iyisi.

ailesine ailecene hayran olduğumuz adam.
nazara geldi adam resmen.
dilerim huzur bulur.*