morali bozuk olunca uyuyan insan

uyumak ne kelime moralim bozuksa devreleri kapatır nerdeyse öleyazarım. o kadar uyuyunca insan dinlenmiş uyanacağım sanıyor ama öyle olmuyor ne yazık ki haliyle tekrar uyuyorum . böyle bir kısır döngü.

bunu başarabiliyorsa helal olsun. ben yerimde duramıyorum, evin için dönüp duruyorum.

beyin hücrelerinde seratonin miktarı düşünce depresyon ve uyku tetiklenir.

istem dışı bir durum moralim bozulduğunda direk uykum geliyor gözlerimi zor açıyorum sistem kendi kendini kapatıyor elde değil

benimdir. sadece moralim bozuk olduğunda da değil bir yerim ağrıdığında veya acıdığında da uyumaya çalışırım. bilincim kapansın hissetmeyeyim isterim ne fiziksel ne ruhsal bir ağrıyı. tabii bu eskidendi şimdi iş hayatında olduğum için uyumaya vaktim kalmıyor.*

uyuyunca geçeceğinden değil, kaçacak başka bir yer olmadığından uykuya sığınıyorum.
ben bu deveyi gütmek zorunda bırakıldım,
seçme şansım olsaydı bu diyardan giderdim.

çaresi olmayan, bir seçeneği olmayan yapar, herşey durmuştur; onun için.

moralim bozuk olduğunda değil ancak istemediğim bir ortamda olduğumda başıma gelen durum. gözlerim kapanıyor,engel olamıyorum. bu bir kaçış reaksiyonu esasen. o an ortamdan uzaklasamadigim için zihnimin verdigi tepki.

uyku yarı ölüm halidir.

morali düzeltmede 1 numaralı taktik.

buna psikolojide regression yani geri çekilme diyoruz.

morali bozukken uyuyan kişi, kaygısız ve hayal kırıklığından uzak yaşam dönemine geri çekilir. bu zamanlarda cenin pozisyonunda uyumamız da bundandır. amaç, acı veren duyguları azaltmaktır.

cenin pozisyonunda değil de saldım çayıra mevlam kayıra pozisyonunda uyuyorum. bütün derdimi tasamı sorunumu sıkıntımı uyuyarak çözebilirim. iyi ki uyku var.

baş ağrısıyla uyumak zorunda olan insandır. uyanınca başka bir dünyaya gelinmiş gibi hissedilir.

halk arasında depresyon uykusu adı verilen şeyden 'muzdarip' insandır.
bu şey alışkanlık yaptığına şahit olduğunuzda, kullandığım muzdarip kelimesinin anlamını daha iyi anlarsınız.
uyku, alış-veriş, makyaj, kumar, içki-uyuşturucu, seks-masturbasyon, ponografi, yemek yemek (özellikle hamur işi), tv-sosyal medya, dövüş-yarış sporları, avcılık, şiddet-işkence ve kazanılmış ' entelektüel ' alışkanlıklar insanların depresyona girdiklerinde kaçış noktası olarak belirleyebildikleri sığınaklarıdır. mümkün olduğunca sorunlara çözüm bularak - depresyondan çıkma yöntemleri uygulaması- tavsiye edilir. kaçışlar sorunları çözmediği gibi depresyonu da ortadan kaldırmazlar, sadece sorunlar ve depresyon ile birlikte yaşamaya katlanacak gücü sağlarlar..

uyuyup uyandığında her şeyin biteceğini düşünen insan.