münir nurettin selçuk

1900 ve 1981 yılları arasında yaşamış, kalamış'ta adına bir cadde bulunan, sanatla yoğrulmuş bir hayatın içinden bize harika eserler bırakıp bu diyarlardan göçüp giden dev sanatçı. şahsi kanaatimce bu topraklardan gelmiş geçmiş en iyi sestir. bu vesile ile üstadı saygıyla anmış olalım;

işin ortası kalamış arasında da bir de gazel düşürebilirsek bakalım..

türk sanat müziğinin en büyük sesidir. üstattır. saygıyla ve rahmetle anıyorum seni münir nurettin baba. ruhun şad olsun.

musiki nazariyesi bilen, müzik aşkı yüzünden macaristan'da okuduğu ziraatı bırakarak yurduna dönmüş olan, sultan vahideddin zamanında mızıkayi hümayun müezzinliği yapmış, daha sonra riyaset-i cumhur musiki heyetinde*
mülazım-ı evvellik*görevini ifa etmiş büyük sanatçı. derinlemesine bildiği musiki nazariyesinin yanında, paris'te öğrendiği piyano,şan ve solfeji kendinde birleştirerek türk müziğini yeniden ayağa kaldırmıştır. en sevdiğim eserini aşağıya iliştiriyorum.

eşsiz bir ses ve bestekâr.
kayda da alınan istanbul konserinde bilmem bu gönülle ben'i söylerken o sıralarda ünlenen zeki müren'e hafifçe laf çarpışı gülümsetir:

"o daha genç yaşında, benimse geçmedi çağım."

okuduğum ilkokulun adı.

gündoğarken yıldızlar isimli eserini çok beğendiğim türk sanat musikisi sanatçısı.

fenerbahçe b takımında futbol oynamıştır.

gözünüzü kapatıp ve kulaklarınızı iyice açıp dinlediğiniz zaman, kendinizi eski istanbul sokaklarında dolaşan şık bir beyefendi olarak düşüneceğiniz sese ve eserlere sahiptir.

en sevdiğim parçalarından biri "gönlümle hasbihal" dir.. "nideyim sahn-ı çemen" albümündedir.. kaseti de hala sağlam, çalışıyor..

(bkz: yahya kemal beyatlı)'nın şiirlerini çok güzel bestelemiştir.
örneğin,
(bkz: dönülmez akşamın ufkundayız)
(bkz: endülüste raks) ise favorimdir.

önceki adı münir nurettin gürses olan sanatçı.
sonradan değiştirir.

(bkz: kalamış)
(bkz: dönülmez akşamın ufkundayız)

1900 doğumlu, "türk musikisine frak giydiren adam" olarak anılan, türkiye'nin en mühim müzik insanlarından biri. unutulmayacak besteleri, muhteşem bir sesi ve mükemmel bir icrası vardır.

1920'li yıllardan itibaren klasik türk musikisinin tartışmasız en önemli müzisyenidir.

türkiye' de solo konser verme hadisesini 1930 yılında verdiği konserle başlatmıştır.

konserlerinde frak giyer ve ayakta dururdu. şık giyinir ve sanatı söz konusu olunca asla taviz vermezdi. münir bey son derece disiplinli bir hayat sürmüştür.

uykusunu iyi almalı, sağlıklı ve kuvvetli beslenmeli ve de stresten uzak bir yaşam sürmeliydi. boğazına, yani sesine zeval gelmemesi için soğuk şeyler ve sigara içmekten sakınırdı. sanatını en güzel şekilde icra edebilmesi için bunlar çok mühimdi, eşi enise hanım kendisine bu konuda çok yardımcı olmuştur.

batı müzik kültürünü musikimizle harmanlamaktan çekinmeyip, tango, opera gibi üslupları kendi müziğine ve okuyuşuna dahil etmiştir.

ölümünden ancak 17 sene sonra devlet sanatçısı unvanına layık görülmüştür. zahmet etmişler değil mi?

büyük sanatkar, büyük üstat, büyük müzik adamı... ruhu şad olsun...

kalamış gibi muhteşem bir şahesere imza atmış büyük üstad.

kalamış bestesi ile ünlüdür.

beni kor kuyularda merdivensiz biraktin ....öyle bir âh ceker ki o kor kuyularda hisseder insan

nazım'ın da arkadaşıdır. onun 'kanatları gümüş yavru bir kuş' şiirini bestelemiştir.
meraklısına:

"bu topraklarda gelmiş geçmiş en iyi ses", " türk sanat müziğinin en büyük sesi" vs. kanımca çok iddialı ve abartılı tanımlar.. zaten 'türk sanat müziği' denilen de, osmanlı saray ve elit müziği.. türklüğü tartışılır. halkla ilgisi yok. cumhuriyetle müzik reperuarına alınıp çalışılmış. türkün geleneğinde böyle bir müzik yok. dinlenir mi dinlenir o ayrı bir konu. realite bu. (zaten o yapaylığı nedeniyle süreç içinde fantezi ve arabeske dönüşecek.)

şu performansıyla beni resmen uçurmuştur: