#ödüllü filmler #netflix filmleri

öne çıkanlar | diğer yorumlar

netflix'te bir belgesel. bildiğimiz belgesellerden çok farklı. bir ahtapotun doğal yaşamını anlatıyor. bir yandan da onu her gün ziyaret eden abimizin onunla kurduğu duygusal bağı yansıtıyor. su altı çekimleri muhteşem, müzikler harika. yediden yetmişe izleyin, izlettirin.

şimdi gelelim kişisel yorumuma. izledikten sonra şöyle ağladım böyle duygulandım demeyin. önceden başarıyla yazılmış , kurgulanmış bir hikaye o. başroldeki abi de normal değil.
devamını gör...
bir netflix belgeleseli.

--- alıntı ---

bir yönetmen, güney afrika'da yosun ormanında yaşayan bir ahtapot ile sıra dışı bir dostluk kurar ve kendi dünyasının gizemlerini paylaşan bu hayvandan çok şey öğrenir.

--- alıntı ---

çok güzel bir belgesel. bir insan ile bir ahtapotun dostluğunu konu alıyor. bir ahtapottan bu kadar çok şey öğreneceğim aklıma gelmezdi. aslında bildiğimiz şeyler hatta doğuştan bizde olan şeyler fakat çevre, toplum bunları görmemizi engelliyor. bana yeniden hatırlattığı birçok şey oldu bu güzel ahtapotun. ahtapotlara özel bir ilgim var. herkese tavsiye ederim.

edit : en iyi belgesel dalında oscar almış iki gözümün çiçeği.
devamını gör...
güney afrika'nın yosun ormanlarında geçen müthiş duygusal bir belgeseldir. izlerken heyecanlandım keşfetmenin ne kadar güzel olduğunu ve bir ahtapotun zekasına hayran kaldıgim herkesin izlemesi gereken bir belgeseldir.


pijamali köpekbalığı saldırısında kendini korumak için deniz kabukların etrafına sarması ve köpekbalığınin üzerine çıkması tam dahiyanedir. en son yavrulamasi yavaş yavaş ölmesi derinden üzmüştür.
devamını gör...
beğenerek izlediğim belgesel. hayvan deyip geçmemek gerekiyor, onlar da güven ve sevgi bağı kuruyorlar*. bu belgeselden esinlenerek ben de benzer bir ilişkiyi beslediğim kumrularla kurdum, artık yakın mesafede dahi kaçmıyorlar.
devamını gör...
gerçekten herkes mi beğendi? gerçekten çok mu duygusal ya? izlerken hissettiğim en baskın duygu öfke oldu.

tükenmiş, mutsuz, takıntılı bir adamın hayat enerjisini yeniden bulup yaşamaya devam etmek için ahtapotu sömürdüğü bir yapım. adam bir ahtapot gibi düşünmeye başladığını söylüyor. ne kadar zorlama bir düşünce ya. yapım boyunca işlenen o duygusal bağ tamamen adamın uydurmasıydı bence. öyle görmek istedi, öyle olmasını umdu. ahtapot her gün yuvasının yakınına sokulan yabancıya önce temkinli yaklaştı, tanımaya çalıştı ve zarar vermeyeceğini anlayınca da kendini saklamaktan vazgeçti. tıpkı birlikte yüzdüğü diğer balıklara olan davranışı gibi. bu duygusal yoğunluk ve okyanusun büyülü dünyası kahramanımıza iyi geldi, onu iyileştirdi. aaa! bu arada ihmal ettiği oğlunu da hatırladı. artık babalık görevini yapabilirdi. çocuğun her gece ahtapota kafayı takmış bir babası olduğu için üzüldüğüne eminim.

her neyse. her şeye rağmen izlenme keyfi yüksek bir şey ortaya çıkmış. bilimsel bilgi edinme amacı gütmeden, farklı bir canlının yaşamını görmek için izlenir.
devamını gör...
omurgasız bir canlıdan bu kadar etkileneceğimi ve üzüleceğimi düşünmezdim. insanla başta çekinerek sonrasında sarılarak kurduğu bağ, avlanırken zeki ve stratejik davranması, av olmaktan kurtulabilmesi, diğer balıklarla sosyalleşmesi gerçekten muazzam. yumuşak küçük bir deniz canlısının hayatına tanıklık etmek çok güzeldi. yönetmenle birlikte ağlamamak için kendimi zor tuttum. bir ahtapotun dünya üzerindeki pek çok insandan daha akıllı ve ekolojik dengeye faydalı olduğunu düşünmeye başladım. son olarak asla bir ahtapotu yemeyeceğim.
devamını gör...
netflix'te yayınlanan muhteşem bir belgesel. bir insan ve bir ahtapotun olağan dışı ilişkisi ve bu ilişkiden insanın çıkardığı sonuçlar üzerine çekilmiş. belgeselden bir çok anlamlı öğreti çıkarabilirsiniz. bittiğinde bence bir aydınlanma yaşıyor insan. izlemesi çok keyifli, hiç sıkıcı bir anlatımı yok. görselliğe gelince gerçekten olağanüstü.

konusuna tekrar dönecek olursam okyanus kıyısında yaşayan bir fotoğrafçı ve yönetmen olan craig foster bir kaç başarısız iş deneyiminden sonra kendisini çocukluğunun geçtiği güney afrika'nın cape town şehrinde okyanus kıyısındaki yosun ormanlarının bulunduğu yerde bulur ve bu denizin (okyanusun) altındaki yosun ormanında çekim yapmaya karar verir. bu süreçte bir ahtapot ilgisini çeker. ahtapotun kendisini avcılardan nasıl koruduğu çok dikkatini çektikten sonra her gün bu ahtapotu incelemeye karar verir. ve belgesel bundan sonra ortaya çıkıyor. her gün ahtapotu görmek için dalış yapıyor. ahtapot doğal olarak ilk önceleri insandan çekiniyor ürküyor. bu sefer foster kamerayı yerleştiriyor yuvasının karşısına. ancak her gün yine bakmaya gidiyor ve bir süre sonra ahtapotun kendisine nasıl güvendiğini gün be gün görüyor.

güven ilişkisi, temasın önemi burada dikkat çekilmesi gereken konular. bu ahtapot insan ilişkisini bir metafor olarak kullanıp, okullrda ders olarak göstermekte veya çocuklarımızı evde bu ilişkiden hareketle eğitmekte fayda var.

craig foster yaklaşık 1 yıl boyunca her gün ahtapot ile iletişim içinde kalıyor. bu süreçte ahtapotun nasıl avlandığını, kendisini tehlikelerden nasıl koruduğunu ve ahtapota dair her şeyi hem yaşayarak hem de araştırarak öğreniyor. hatta bir saldırı esnasında kollarından birini kaybeden ahtapotun kolunun yeniden çıkıp büyümesine şahit oluyor. ve tabi ki yumurtlaması ve ölümüne kadar her şeye şahit oluyor.
evde ailecek izlenebilecek bir belgesel. ben çok beğendim.
devamını gör...
zamanında kaç defa zıpkınla ahtapot avlayıp yemişliğim var, şunu izledikten sonra da en az üç dört büyük ahtapot görmeme rağmen o tetiği çekemedim abi. bu belgesel sayesinde ahtopatlara kıyamayacağım artık bir daha korkarım.

hatta bir ahtapot kankimin yuvasını bile ezberleyip koruma altına aldım artık. ona vurduğum balıklardan verip elime alıştırmaya çalışıyorum, nereden nereye geldiğimi siz anlayın. sadece ahtapot vuran başka bir zıpkıncı abi vardı. ona dedim: "bak benim oğlanın yuvası burada abi, bunu sakın vurma" kendisini tanıdığım için yapmayacağını biliyorum neyse ki. yazlığa birkaç gün sonra dönersem kendisini bir daha ziyaret ediceğim. fakat en çok korktuğum şey ise bizim oralardan olmayan başka bir zıpkıncının gelip onu vurması. ki eninde sonunda olması kaçınılmaz gibi, en iyi ihtimalle ben istanbul'a dönmek zorunda kalınca eceliyle çoktan ölmüş olacak...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"my octopus teacher" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim