nasılsın derken hiç kimsenin samimi olmaması

iletişim kopukluğunun temel nedenlerinden. insanların neredeyse hiçbirinin gerçekte nasıl hissettiğini anlatmak istememesinin de bunda etkisi var. karşılıklı bir tiyatro söz konusu. kimse iyi değil bence.

senin nasıl olduğun kimsenin umrunda değil. herkesin başından aşkın dertleri var, sen iyisin kötüsün babane.

bence bu adam samimi.

cevabı ‘iyiyim’olduğu müddetçe, soru soranın rahatsız olmayacağı ve sorulması zorunlu sayılan sorulardan biridir. sohbet başlangıçlarında, uzun süredir görüşülmeyen kişilerde sohbetin akması için kullanılır ve genelde işe yarar.

beklenen cevap ‘iyiyim’ dir; ‘kötüyüm’derseniz karşınızdaki bu beklenmedik cevap karşısında afallayacak, ne diyeceğini ve sohbete nasıl devam edeceğini bilemeyecektir. bu nedenle her zaman ‘iyiyim’ cevabı iş görür, gereksiz huzursuzluğu önler.

ve iyiyim derken herkesin yalancı olması...

"nasılsın?" sorusunun ardına "seni ve seninle ilgili her şeyi çok özledim" leri, "keşke" leri, "beni senden başka kimse anlamıyor" ları gizleyince de samimi olunmuyor, değil mi?

roman yazarı gibi betimlemeli pamuk kadar hafif kar bile yağsa üzerime yük gibi geliyor tarzında saçma sapan cümleler mi kuralım yani.

iyiyim işte. devam et.

ben de mi brütüs?*
samimi hissetmediğimiz insanlara sadece "iyiyim,sen nasılsın?" diye cevap verilir.zaten ben de nasılsın demem genelde.

bir keresinde kötüyüm dedim. kötüydüm çünkü. kendimce teselli cümleleri bekledim falan. sonra ne oldu biliyor musunuz? cevap gelmedi :) cevap ertesi gün geldi. 'iyi misin?' diye. iyiyim dedim, iyiyim..

daha samimi olduğunuzu göstermek için iyi misin? var mı bir derdin sıkıntın? diye sormanız gerekir. "değer verdiklerinize."

nasılsın sorusu selam vermek gibi basitleştirildi.
oysa selam vermek bile çok önemlidir. hiç de basit değildir. kimse kimsenin halini bilmek istemiyor gibi.
ayrıca insanlar dert ve sıkıntılarını da açmak istemiyor. çünkü dert meraklısı insanların onların sorunlarıyla samimi bir şekilde ilgilenmediklerini ve dertlenmediklerini biliyorlar..
merak eden varsa bile sizin iyiliğinizi düşündüğünden değil, millette ne dertler var acaba diye merak ettiğinden ve sağda solda konuşmak için malzeme toplama isteğindendir.
herkesi kendiniz sanarak kendinizi anlatmayın derim.

sadece çok güvendiğiniz insanlara açılın. ya da susun gitsin. öptüm.

hem samimiyet bekliyorsunuz, hem samimi olmuyorsunuz.

kötüyüm desem ne değişecek diye anlık düşünüp karşımdakinin beni samimiyetle dinlemeyeceği kararına varıyorum. sonucunda iyiyim diyip geçiyorum işte

kimin sorduğuna bağlı.
kimisi için klasik selamlaşma fazlı sonrası hal hatır.
kimisi içince kalbinden hep iyi olması istenilen biri.

insan bu herkese kötüyüm diyemez.
ölse bile ölüyorum diyemez.

daha önce de yazmıştım. bir mahsuru yoksa tekrar yazayım;
"dert etmeyeceği halde nasılsın? diye sormak, münâfıklıkta bir mertebedir."
| imam gazâlî

samimi olsada ben aciklama yapmaya usendigim icin kötü de olsam iyi diyorum bazen

bir gün herkes oturup bu sorunun cevabını kendince yazmaya kalksa, elimizde mükemmel bir edebi eser olur.

bide şey var hani kötü olduğunu görerek gelip "iyi misin?" diye sormaları

bu soruyu kişinin ne sıklıkla kullanmasıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. şahsen bu soruyu sıkça sormaktan nefret eder, nasıl olduğunu gerçekten merak etmediğim birine nasıl olduğunu sormam.

kıssadan hisse,nasılsın diye sorduysam anla ki benim için değerlisin.

karşılık olarak iyiyim derken de kimse samimi değil. bu yüzden çok da önemli değil. bence çok saçma bir soru, bunun yerine merhaba buyur biraz para al denmeli.