necmettin erbakan

türkiye'nin en zeki insanlarından biri olduğuna inandığım mühendis, siyasetçi ve fikir adamı. ayrıca kendisi eski başbakanlarımızdandır.

öğrencilerinin ne olduğuna bakarsak kendisinin de nasıl bir insan olduğunu anlarız. ne eksik ne fazla.

milli görüş'ün kurucusu ve lideri merhum siyasetçi.

54. hükümetin başbakanı, 28 şubat postmodern darbesiyle iktidardan uzaklaştırılmış, yeniden büyük türkiye fikrini zihinlere ve gönüllere nakşeden merhum devlet adamı.

%25 zam isteyen öğretmenlere "o kadar zam olur mu ya aç kalırsınız" deyip %87 zam vermiş ve okul çıkışı ek iş arayan öğretmenleri refaha erdirmiş refah partisi kurucusu ve genel başkanı.
o iyi insanlar o güzel atlara binip gittiler

şuradan biraz kendisi hakkında fikir sahibi olabilirsiniz

zamanında ağır ecevitçi olan dedem, babaanneme 'ecevit'e basmassan hakkım haram olsun!' demiş. babaannem de inadına gidip dedemin hiç sevmediği necmettin erbakan'a vermiş oyunu. erbakan başvekil olmuş, memurlara hayvan gibi bir zam yapınca dedemin gönlünü kazanmış. şu an dedem erdoğan'ı hiç sevmiyor, ama erbakan'ın yeri kendisinde çok ayrı. geçenlerde siyaset tartışırken erbakan'a laf ettim diye bayağı kızmıştı. kendisi milli görüşçü olmasa kendisi kemal paşa'dan sonra en sevdiğim ikinci siyasetçi olurdu. allah rahmet eylesin. mekanı cennet olsun.

allah rahmet etsin hocamıza .

iyi niyetli olduğundan şüphem olmasa da devlet yönetecek çapı olmayan "hoca..."

çok sevdiğim, liderim dediğim insan.
aklına, azmine, imanına, hitabetine hayranım.

imanını ve hitabetini sergilediği bir videosu:

milli görüşcü siyaset adamı.

2-7 ekim 1996 muammer kaddafi ve necmettin erbakan görüşmeleri olayında muammer kaddafi’nin türkiye aleyhinde söylediği ifadelere ve talep ettiği isteklerine tabiri caizse kızarıp kalmış, yanındaki abdullah gül’ün ise ellerini başının arasına koyup düştüğü hâle ilişkin basına düşen pozu ise gazetelerde yerini almıştır. ilerleyen günlerde de “kaddafi delinin teki. dikkate almaya değmez” şeklindeki absürt ifadeleriyle de söz konusu olayı geçiştirdiklerini sanmışlardır.

söz konusu olayla ilgili çarpıklıkları fatih çekirge’nin oradaydım’a [oradaydım (belgesel)] verdiği röportaj gözler önüne sermektedir: odatv/youtube

o ve arkadaşlarının gerçek yüzünü öğrenmek istiyorsanız bakmanız gereken iki şey var. sivas katliamına yaklaşımı ve en başarılı talebesi.

siyasetçi, mühendis, akademisyen ve türkiye cumhuriyeti 23. başbakanı. istanbul erkek lisesi mezunu, okul birincisi. itü makine mühendisliği mezunu. lise birinciliği sebebiyle o dönem üniversiteye sınavsız giriş hakkı olmasına rağmen sınava girmeyi tercih ettiği belirtilir. özal ve demirel itü’den dönem arkadaşlarıdır. doktorasını almanya’da yapmış, 27 yaşındayken itü'de doçent olmuştur. 1964’te ise profesör olmuştur. siyasi hayatına bakıldığında kurduğu partiler hep aynı “bahane” ile kapatılmıştır. türk siyasi tarihinin en büyük dayatmaları ve kara lekelerinden ikisini yaşayanlardan biri erbakan’dır.

1-28 şubat post-modern darbesi

2-genel başkanı olduğu refah partisi’nin 1995 yılı genel seçiminden %21.4 oranı ile birinci parti çıkmasına rağmen diğer siyasi partilerin hiçbirinin koalisyona yanaşmaması (!!) sebebiyle hükümet kurma hakkının kendisinden alınıp %19.65 oy oranıyla ikinci parti olan anap’a verilmesidir ve onun da %19.18 oy oranıyla üçüncü parti olan doğru yol partisi ile koalisyon kurmasıdır. kurulan bu koalisyon kısa süreli aşk ilişkisi gibi sona erince bu kez doğru yol ve refah partisi bir koalisyona girmiştir. erbakan bu koalisyon hükümetinde 1 yıl başbakan olarak görev yapmıştır. bu 1 yıllık süreçte ülkenin ekonomik kalkınmasının nasıl olduğunu, (örn: türkiye ekonomisinde %7,5 oranında büyüme) ne kadar büyük bir kalkınma yaşandığını dönemin kaynaklarından öğrenmek mümkün. ama yetmedi. birileri yine o meşhur “bahaneyi” kullanmak için start bayrağını salladı. erbakan istifaya zorlandı ve başbakanlık görevini koalisyon ortağı tansu çiller'e devretmek için dönemin cumhurbaşkanı süleyman demirel'e istifasını sundu. tiyatronun ikinci perdesi burada başladı. demirel yeni hükümet kurma görevini nedense hali hazırda zaten hükümet ortağı olan doğru yol partisi genel başkanı tansu çiller'e değil, anap genel başkanı mesut yılmaz'a verdi. yılmaz’ın vekil sayısı hükümet kurmaya yetmediği için bu sefer ülkenin başına zaten bela olan koalisyon hükümetine iki değil üç parti ile devam edilmek üzere anap, dsp ve dtp ile (dyp’den ayrılanlar tarafından kurulan parti) hükümet kuruldu. sonrasında 28 şubat süreci başlamıştır.

halk hangi demokratik (!) düzlemde temsil edilmiş, demokrasi nasıl işlememiş, askeri vesayet nasıl tıkır tıkır çalışıp sivil irade yok sayılmış, anti militaristler nasıl gıkını çıkarmamış... işte 90’lı yıllar bu konuda tam bir utanç harikası!

liseyi birincilikle, itü'yü 3.98 ortalama ile bitiren, türkiye'nin ilk motor fabrikasını (gümüş motor-pancar motor) kuran siyasetçi ve bilim adamı.

"halka seçme ve seçilme hakkı verdik" diyen sahtekar demokratların oyunbozanlıkla alaşağı ettikleri değerli devlet adamı.

biz anladık ki, üst aklın istediği kişileri seçmemiz şartıyla verilmiş bu hak!

darbeci kemalistlerce görevden uzaklaştırılmıştır.

gelmiş geçmiş en beyefendi, nezaket timsali ve her şeyden önemlisi tam bir müslüman devlet adamı.rahmet olsun.

türkiye'deki siyasal islamı siyasetle buluşturan bir siyaset adamı ve aynı zamanda bilim adamıydı.

70'ler de ecevit ile birlikte amerika'ya bir çok konuda kafa tutup en sonunda dünyayı karşılarına alarak kıbrıs'a çıkarma yapan milliyetçi lider.. ikisinin de kabri nur olsun..

bu iki lider dünyaya kafa tutarak kıbrıs'a asker çıkardı ve dünyadan ambargo yedik.. akp'nin her seçim tüp şeker kuyruğu muhabbeti burdan gelir..
yani zamanında yapılan onurlu hareket nasıl propaganda yapılır akp bunu başardı yazık..

tanım: bana ne amerika'dan diye haykırmış milli görüş lideri

ülkemize büyük hizmetlerde bulunmuş ve inanılmaz kazanımlar sağlamış büyük devlet adamlarımızdandır...almanya'da mühendislik eğitimi de almıştır. bir tank motorunun tasarım ve imalat süreçlerinde sorumlu türk mühendis olarak görev de almıştır almanya'da...daha sonra ülkemize geri dönerek akademik çalışmalarda bulunmuştur. bu çalışmları sonucunda profesörlük derecesine kadar da yükselmiştir. 1970'li yıllarda siyasete atılma kararı verdikten sonra o zamanki sağ'ın temsilcisi demirel'in adalet partisinden seçimlere girmeyi denese de bunu başaramamıştır..daha sonra kendi siyasi yolunu çizerek partiler kurmuştur..1974 yılındaki kıbrıs adasında yaşayan soydaşlarımıza kurtarma ve kıbrısı özgürleştirme müdahalesinde, bülent ecevit'in hükümetinde koalisyon ortaklığı yaparak başbakanlık yardımcılığı görevini üstlenmiştir...bülent ecevit ile kıbrıs konusunda ters düşmüştür, zira erbakan hoca tüm adayı ele geçirip tamamen kurtarmak tezini şiddetle savunmuştu ve bu gerçekleşeyince de koalisyonu bozdu..

milliyetçi cephe hükümetlerinde çeşitli görevlerde bulunup devleti aktif olarak yönetti...1980 darbesi onu da vurdu ve siyaseen yasaklandı..1990'lar da tekrar kendi siyasi yolundaki partiler kurarak yoluna devam etti..bence çok büyük bir haksızlık yapılarak 28 şubat sürecinde hakkı gasp edildi ve "altın tepsi içinde iktidar erki" anaplı mesut yılmaz'a sunuldu...

2000'li yıllarda tekrardan milli görüş olarak bilinen kendi siyasi yolundan devam edecek partiler kurularak ilkeleri bugün saadet partisi adı altında var olmaktadır, bugünkü ak parti ve kadrolarının içinden çıkmış olduğu siyasi hareketin temelini bir şekilde kendisi atmıştır...zira, ak parti kurucuları necmettin erbakan'ın temsil ettiği siyasi yoldan gelmişlerdir...2011 yılı olması lazım, hayatını kaybederek, hakk'ın rahmetine kavuşmuştur..allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

1995'te ilk oyumu verdiğim siyasetçidir.
seçimi kazandığı günün ertesi günü, sınıfta gayet muhafazakar giyimli, sadece başı açık olan bir arkadaşım, çok korkuyorum başımızı zorla örttürürse demişti bana.
çok hoş bir hadi ordan deyişi vardı.
bu gün vefat günü. *
allah rahmet eylesin.