#ödüllü filmler
gerilim / suç / kült-efsane
7.2 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

ihtiyarlara yer yok.
iki ana karakter üzerinden ilerleyen, javier bardem'in ün yaptığı film.
--! spoiler !--

iki ana karakter aslında şerif rolündeki kişinin karakterleridir, dikkatli bir tahlil bunu ispatlar. bu yönden psikolojik gerilim türünün kült yapıtlarındandır.

--! spoiler !--
devamını gör...
aynı isimli romandan sinemaya uyarlanmış, başrollerinde javie bardem, tommy lee jones, josh brolin'un oynadığı 2007 yapımı bir filmdir. bir çok kişiye göre sıkıcı olmakla birlikte, rutin "filmin sonunu anlamama" olayına sıklıkla rastlanabilecek tarzda bir yapımdır. bana garip bir şekilde yin ve yang durumunu hatırlatan bir filmdir. iyi ve kötü bir aradadır, ki "iyi" olarak değerlendirdiğimiz bir insanın "para"yı gördüğünde nasıl ahlakından ödün verebileceğini de görürüz. katil ve kurban da bir aradadır, birbirine dönüşmüştür aslında... javier bardem için izlenir.
devamını gör...
geniş bir arazide av yapan emekli bir adamın orada olduğu esnada gerçekleşen bir uyuşturucu-para takası sırasında çıkan çatışma ile birlikte orada bir cesetin yanında bulduğu parayı alan llewelyn moss adlı karakterin ve parayı aldıktan sonra peşini bırakmayan psikopat karakterde anton chigurh karakterini işleyen vahşi amerika tarzı bir film.

filmde birçok sahnede görülen hayvan katliamları da farkındalık oluşturmak için verilen bir mesaj olduğunu düşünüyorum.


filmde uyuşturucu para döngüsünde hiç olan hayatları gözler önüne seriyor.
filmde oyunculukların kaliteli olduğunu düşünüyorum, şans verebilirsiniz.
keyifli seyirler.
devamını gör...
sıradan bir insanın bile ne kadar suça yatkın olduğunu gözler önüne seren cohen şaheseri fikm. filmin başında tesadüfen ava çıkan bir adam bir araba bagajında bulduğu kara parayla dolu bavulları görür görmez srıgsuzu sualsiz iç ediyor ve kendini manyak bir katille yaşadığı amansız bir takibin içinde buluyor.
devamını gör...
ana karakterin kullandığı silah bana mezbahalarda kullanılan aleti hatırlatıyor. inekler nasıl insan karşısında besin zincirinin en üstündeki avcı olarak çaresiz kalıp bu basınçlı hava ile darbe vuran demir ile ölüyorsa filmde de bütün katiller içinde satın alınamayan durdurulamaz görünen yani besin zincirinin tepesindeki adam tarafından inek gibi ölen insanlar var.

bu yönüyle film bana artık işe yaramadığı için yani yiyecek getiremediği için kendini kutup ayıları parçalasın diye dışarıda bekleyen eskimoları hatırlatıyor.

yani günümüzde kapitalizm öyle bir hale geldi ki sadece güçlü olan hayatta kalıyor. filmin adı da bu anlamda manidar ihtiyarlara (bu ülkede) yer yok.
devamını gör...
coen kardeşler'in yönettiği ve senaryosunu yazdığı bu film, ünlü abd'li yazar cormac mccarthy'nin aynı adlı romanından bir uyarlama.

romanın ve nihayetinde de filmin adı konulurken, irlandalı yazar william butler yeats'in ''bizans'a yelken açmak'' adlı şiirinde geçen şu ifadeden esinlenilmiş;
''orası ihtiyarlara uygun bir ülke değil. gençler, ağaçlardaki kuşlar gibi birbirlerinin kollarında.''
devamını gör...
javie bardem in müthiş oyunculuğu, az konuş, çok iş yapar. uğurlu çeyreklik diyaloğu çok ilginç, satıcı ölümün kıyısından dönüyor. sınır devriye görevlisinin aç gözlü olması hayatına mal oluyor. tommy lee jones, vahşi batıda herşeye hâkim kovboy misali sorunu çözüyor; bu tavrı insanı bir yerde sinir ediyor. "üç defin" filminde de benzer bir tavır içinde idi. adam klasik "beyaz adam" figürü, barış ve adalet getiren sözde kahraman, hemen tüm filmlerinde iye adam rolünde ve hemen her filminde kazanan tarafta; bu filmde ki favori kişi, javie bardem olmalı ama olamaz, çünkü o bir ispanyol; oscar ödülleri de, bu yanlı tutum içinde.
devamını gör...
muhtemelen bir tek benim beğenmediğim film. o kadar beğenmedim ki tamamen silmiş beynim filmi, hiçbir sahnesini doğru dürüst hatırlamıyorum.

çoğu kişinin beğendiği bir filmi beğenmediğini söyleyen biri çıkınca genelde linç yer. oysa her film, her şarkı herkese hitap etmek zorunda değil.
devamını gör...
isminden yola çıkıp 'yaşlı, artık hayatını yaşamak isteyip dayanamayıp gemileri yakan bir adamın hippivari deneyimlerini izleyeceğim' tatlı sanrısına kapılıp her anlamda kurak ve çorak bir festival filmi ile göz göze gelmeme sebep olan film. çok uzundu. çok sıkıcıydı. çok mesajlıydı. çok samimiyetsiz duyarlar kasılmıştı. çok kasvetliydi. mesajlar çok derine gömülüydü. mesajları bulup çıkartmak çok yorucuydu ama elde ettiğin sandık da ''para'' dolu değildi. isterse on yüz bin milyon ödül almış olsun, isterse senaristi dosto olsun, isterse film allahını temsil etsin, isterse filmde gördüğümüz her karakter birbirinin çözümü hem de düğümü olsun; biri bana iki saatimi geri versin de daha ponçik bir film izleyeyim. daha çok festival filmi izlemeyi severim ben ama bu neydi lan? izlemeyin, izletmeyin.
devamını gör...
bu filmin neyini beğendiler anlamadım. biz mi anlamiyoruz filmden acaba. önüne geleni öldüren vahşi kötü bir karakter. senaryo da kötü. filmde aklıma gelen çok sahne yok. sonunda ne oluyordu unuttum demek ki kötüydü.
oyunculuk diyorlar . yav o kötülük öyle saf bir kötülük ki ben oynasam aynısını oynardım.
erol taş oyunculuğu sanki adamın rolü aşırı kötü zaten. çok boşluk var zaten filmde.
devamını gör...
2007 yapımı coen kardeşler filmi.pulitzer ödüllü amerikalı yazar cormac mccarthy'nin 2005'te yayınladığı aynı adlı romanından uyarlanmıştır. filmde josh brolin ve tommy lee jones da yer almıştır. 4 tane oscar ve daha bir sürü ödül kazanmıştır.

bu filmden sonra ben dahil herkes filmden etkilenmiş yaşlanmak istememe belirtileri göstermiştir.
devamını gör...
ihtiyarlığın insanı oyun dışına kendiliğinden iten bir tarafı var. ya ben bu panayırda artık yer almak istemiyorum deyip, edebinizle bir köşeye çekileceksiniz ya da ait olmadığınız bir zamanın, yetişme tarzınıza aykırı kurallarına adapte olacaksınız.

filmde aslında tüm olay, aksiyonun dışında olan şerifin etrafında dönüyor. muhtemelen diğer iki karakter de şerifin kafasında ve tamamen kurgusal karakterler. hatta anton shigur, karakter bile değil bir tipleme. zira karakterlerin zaafları olur. uzlaşırlar ve yerine göre geri adım atıp, sonraki hamle için pozisyon alırlar. shigur'da bu yok ve ilkel benliği (id) temsil ediyor. vietnam gazisi moss ise ego'yu. zaten teknik anlamda hırsız olmasına rağmen, film boyunca hep ona sempatiyle yaklaşmamızın sebebi gerçek anlamda insani vasıflara sahip olması.

filmin felsefi derinliğini teşkil eden şerif , zamanın değiştirdiği kriminal tiplemelerin taşıdığı kötülüğün anlamsızlığı ve aşırılığına karşı tepkili ve eskiye özlem duyuyor. bir nevi iyilik ve kötülük arasındaki çizginin grileşmesinden, eskiden kahraman olarak addedilen ve değer biçilen kişi ve normların bugünün standartlarında değersiz ve etkisiz kalacağına dair bir hayret makamına ulaşmış. eskiden şerifler silah bile taşımazdı ama kanunu korurlar ve onlara saygı duyulurdu diye filme başlanıyor. öyle ki şerif bell'in babası ve dedesi de şerifmiş. yine hollywood'un bir başka şaheseri olan the godfather 2'den örnek verecek olursak baba don vito corleone'nin gözüyle sağladığı otoriteyi, oğul michael sözleriyle sağlayamıyor. zira zaman değişmiş, ikisi aynı kişi değil ve insanların olaylara verdiği tepkiler de farklılaşmıştır. bu meyanda insan biraz da zamanının çocuğudur fikri aşılanıyor. kendi zamanında anlamlı ve değerli olan şeyler bu dönem bir şey ifade etmeyebilir. mesela bugün kemal sunal filmleri yeniden çekilse kimse gülmez, rakip takım taraftarları metin oktay'ın ölü doğmuş çocuğuna küfür edilebilir, hakem oyuncu atmak için baba hakkı'dan izin almaz, bu dönem çocuklarını susam sokağı veya transformers'ın başına oturtsan 10 saniye sonra kalkıp tekrar pubg oyununun başına geçerler.

aslında şerif'in trajedisi iyilik ve kötülüğün kriterinin zaman içerisinde değiştiğini sanması. evet kötülük biraz daha sofistike hale gelmiş ama kötülüğün özü hep aynı kalmış. filmde kendinden daha tecrübeli tek kişi olan ihtiyar amcasıyla yaptığı konuşma ve amcasının ona büyük büyük babalarının haydutlarca sebepsiz yere nasıl vahşice öldürüldüğü anlatışı kötülüğün çiğ ve saf halinin hep var olduğunu, insanların ise dönemin şartları nispetince iyi ve kötü olabileceklerini gösteriyor.

filmin ruhunu temsil eden son sahnede şerifçe anlatılan iki rüya ise değişik yorumlara açık. ilk rüyada babası şerife bir para veriyor ama şerif onu kaybediyor. şerif bunun önemli olmadığını söylüyor. kaybedilen para mı yoksa babanın temsil ettiği değerlerin oğul tarafından bihakkın taşınamaması mı ? ikincisinde ise babası karlı bir havada şeriften daha genç bir halde şerifle at sürmektedir, hava çok soğuktur ve babasının koynunda ışık saçan bir boynuz vardır. önden gidecek ve sönmekte olan bir ateşi canlandıracaktır der şerif. o ateş zannımca adalet ve erdem gibi kaybolan değerlerin canlandırılmasını temsil eden bir ateşti. bir zamanlar idealleri olan ve bu yüzden büyüklerinin mesleğini seçmiş olan şerif bell, asla babası gibi biri olamayacağını anlamıştır. sığınılması gereken yer yine de geçmiştir, o eski sert ve mert adamların yoludur. hadiste buyurulduğu gibi çocuk, babasının sırrıdır. asla babası gibi olamayacağını bilse de...
devamını gör...
filmde sürekli izlediğimiz adamın değil de onu öldürmek üzere takip eden adamın esasında baş rol olduğu sinema anlatımı muhteşem olan film.

sözlükte filmin puanının 5.6 olduğunu falan gördüm bayağı haksızca buldum böyle bir film için. 10 puan verdim 6.5 oldu bari beğenenler adam gibi puanını versin izlememiş olanlar genel olarak kötü film sanmasın.


filmin sonunda kovaladığı adamın karısını öldürüp öldürmediğini görmüyoruz ama konuşmadan sonra aracında giderken üstünde olan kan lekesinden öldürmüş olduğu anlaşılıyomuş.


bu filmin anlatımı tadında diğer film için (bkz: there will be blood)
devamını gör...
"no country for old men," yönetmenliğini joel ve ethan coen kardeşlerin üstlendiği, cormac mccarthy'nin aynı adlı romanından uyarlanmış bir film.

filmde üç ana karakter vardır.
llewelyn moss:moss, filmde para ve güç peşinde koşan bir karakterdir. ancak, onun masumane bir niyeti vardır; bulduğu para ile daha iyi bir hayat kurma arzusu. bulduğu ya da çaldığı para kara paradır,bu sebeple onun yaptığı bu eylemi çok yargılamayız. moss'un karakter gelişimi, kaosun ve tehlikenin içine çekilirken yaşadığı değişimle görülür. para onun hayatını kontrol etmeye başlar ve sonuçlarına katlanmak zorunda kalır.

anton chigurh:chigurh, filmdeki en ikonik karakterlerden biridir. soğukkanlı, acımasız ve tahmin edilemez bir suikastçıdır.karakteri, belirsizlik ve tehdit hissiyatıyla çevrelenir. onun varlığı, izleyiciyi gerilim ve endişe içinde tutar.coin toss (para atışı) sahneleri, chigurh'un insan yaşamına ve ölümüne olan bakışını ve kontrol arayışını vurgular. yani para ve ahlak ilişkisine ironik bir gönderme.

ed tom bell:bell, yaşlı bir şerif olarak, hikayenin ahlaki pusulasını temsil eder. emekliye ayrılmak isteyen,işinden sıkılmış bir hali vardır.
geçmişteki değerlerin modern dünyada nasıl sınandığını ve değiştiğini anlamaya çalışır.karakteri, yaşlılıkla gelen kırılganlık ve şüphe ile şekillenir. geçmişteki olaylardan ve adaletin değişen doğasından duyduğu rahatsızlık, hikayenin temelini oluşturur. filmin sonuna doğru onu daha iyi anlamaya başlarız.

filmde her ne kadar üç ana karakter olsada aslında moss ve chigurh, ed tom bell'in id ve egosudur. filmdeki chigurh dışındaki hemen hemen herkes iyi olsalar bile paraya zaafları vardır, chigurh'un ise prensipleri. yazı ve turanın verdiği kararlara birebir uyar. film gün doğumuyla başlayıp kahvaltı sofrasında biter. rüya gibidir âdeta, ed tom bell'in kendini iki ayrı karakter üzerinden eleştirdiği bir rüya gibi. bir taraftan ahlaklı ama acımasız, paraya tamah etmeyen yanı, diğer taraftan özgürlük peşinde koşan ve sınırlarının dışına çıkmak isteyen yanı. ve yaşlandığının, hiçbir şeyin de eskisi gibi olmadığının, uyum sağlamakta zorlandığının farkında.
film garip bir şekilde sakin ama gerilimli, ağır ama sürükleyici bir etkiye sahip. kesinlikle izlenmesi gereken etkileyici bir film.

bir grup psikiyatrist, 400 filmi incelemeleri sonucunda gerçeğe en yakın psikopat karakterin anton chigurh olduğuna karar verir, bu da popüler kültüre yem olmayan, sempatik bir psikopat karakter imajını ortadan kaldıran harika bir gerçek.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"no country for old men" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim