1.
ilk ezberlediğim ingilizce şiirdir. papaz, avukat aynı zamanda da şair olan (bkz: john donne) tarafından yazılmıştır.
no man is an island entire of itself;
every man is a piece of the continent, a part of the main;
if a clod be washed away by the sea,
europe is the less, as well as if a promontory were,
as well as if a manor of thy friends or of thine own were;
any man's death diminishes me,
because ı am involved in mankind.
and therefore never send to know for whom the bell tolls;
it tolls for thee
türkçesi için,
hiç kimse bir ada değildir bütünüyle
herkes anakaranın zerresi, bütünün bir parçasıdır
bir parça alıp götürse deniz,
azalır avrupa, tıpkı bir burunmuş gibi
arkadaşlarının ya da senin yurdunmuş gibi
her ölüm eksiltir beni
çünkü insanlığın bir parçasıyım
bu yüzden sorma çanların kimin için çaldığını
senin için çalıyor
no man is an island entire of itself;
every man is a piece of the continent, a part of the main;
if a clod be washed away by the sea,
europe is the less, as well as if a promontory were,
as well as if a manor of thy friends or of thine own were;
any man's death diminishes me,
because ı am involved in mankind.
and therefore never send to know for whom the bell tolls;
it tolls for thee
türkçesi için,
hiç kimse bir ada değildir bütünüyle
herkes anakaranın zerresi, bütünün bir parçasıdır
bir parça alıp götürse deniz,
azalır avrupa, tıpkı bir burunmuş gibi
arkadaşlarının ya da senin yurdunmuş gibi
her ölüm eksiltir beni
çünkü insanlığın bir parçasıyım
bu yüzden sorma çanların kimin için çaldığını
senin için çalıyor
devamını gör...
2.
bir john donne şiirdir.
tam dört asır önce yazılmış bir şiir ve ben john donne’un bu şiiri yazdığı zamanın üzerinden geçen onca seneye rağmen tıpkı onun hissettiklerini hissediyorum şiiri okurken. her seferinde.
hiç kimse bir ada değildir. ilk okuduğumda bu şiir bana anlamlı gelmemişti, aslında anlamlı gelmemek değil de şairle aynı fikirde olmadığımı düşünmüştüm. ya da dürüstçe söylemek gerekirse onun haksız olmasını istemiştim içten içe.
bütün distopik hayallerimde kendimi ben efsaneyim dünyasında gördüm ve bunu istedim de. hayallerimde ada olmak için çok çaba sarf ettim. dört yanım insanların bana ulaşmayacağı derin ve dalgalı sularla çevrili olsun istedim. hala zihnimin derinlerinde saklarım bu dalgalı hayali.
ama yaş aldıkça anladım ki john donne haklıydı. dünyanın neresinde olursa olsun bir insan öldürüldüğünde eksiliyorum ben de, biz de. kaybımız büyük bunca asırdır ve belli ki daha çok eksileceğiz. auschwitz’den sonra şiir yazmak barbarlıktır, derdi adorno. eksildikçe yazmaya devam ediyoruz. belki ahenkli cümleler acının dansıdır.
ernest hemingway de kayıtsız kalmamış şiire ve almış bir kısmını bir romanının adı yapmış. o zaman bu tanımı o büyük ustanın önünde de saygıyla eğilerek ve son uyarımı yaparak bitireyim:
sorup durma çanların kimin için çaldığını
senin için çalıyor.
no man is an island,
entire of itself;
every man is a piece of the continent,
a part of the main.
ıf a clod be washed away by the sea,
europe is the less,
as well as if a promontory were:
as well as if a manor of thy friend's
or of thine own were.
any man's death diminishes me,
because ı am involved in mankind.
and therefore never send to know for whom the bell tolls;
ıt tolls for thee.
ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor.
tam dört asır önce yazılmış bir şiir ve ben john donne’un bu şiiri yazdığı zamanın üzerinden geçen onca seneye rağmen tıpkı onun hissettiklerini hissediyorum şiiri okurken. her seferinde.
hiç kimse bir ada değildir. ilk okuduğumda bu şiir bana anlamlı gelmemişti, aslında anlamlı gelmemek değil de şairle aynı fikirde olmadığımı düşünmüştüm. ya da dürüstçe söylemek gerekirse onun haksız olmasını istemiştim içten içe.
bütün distopik hayallerimde kendimi ben efsaneyim dünyasında gördüm ve bunu istedim de. hayallerimde ada olmak için çok çaba sarf ettim. dört yanım insanların bana ulaşmayacağı derin ve dalgalı sularla çevrili olsun istedim. hala zihnimin derinlerinde saklarım bu dalgalı hayali.
ama yaş aldıkça anladım ki john donne haklıydı. dünyanın neresinde olursa olsun bir insan öldürüldüğünde eksiliyorum ben de, biz de. kaybımız büyük bunca asırdır ve belli ki daha çok eksileceğiz. auschwitz’den sonra şiir yazmak barbarlıktır, derdi adorno. eksildikçe yazmaya devam ediyoruz. belki ahenkli cümleler acının dansıdır.
ernest hemingway de kayıtsız kalmamış şiire ve almış bir kısmını bir romanının adı yapmış. o zaman bu tanımı o büyük ustanın önünde de saygıyla eğilerek ve son uyarımı yaparak bitireyim:
sorup durma çanların kimin için çaldığını
senin için çalıyor.
no man is an island,
entire of itself;
every man is a piece of the continent,
a part of the main.
ıf a clod be washed away by the sea,
europe is the less,
as well as if a promontory were:
as well as if a manor of thy friend's
or of thine own were.
any man's death diminishes me,
because ı am involved in mankind.
and therefore never send to know for whom the bell tolls;
ıt tolls for thee.
ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor.
devamını gör...