normal sözlük'ün yönetim binası

lokasyonu merak edilendir.

avengers binası gibi bir şey. yoldaş'a devlet bilgilerini satmak için gitmiştim oradan biliyorum.

cam temizleme işini yandaş bir firmaya vermişler diye duyum aldığım binadır.

yoldaşı protesto etmek için patates atacağım bina.

profildeki çeşit çeşit renklere bakınca aklıma bu bina geldi.
seneye bu binadan taşınıp burj khalifa'nın tepesinden yöneteceklermiş.

yoldaşın kareli pijamasıyla kıçını kaşırken okuduğu başlık.

çadırkentte 302 nolu çadır. erzak götürmek için gitmiştim. yoldaş nasıl sevindi acıkmış.

burası gayet ofise, hiç ev hali yok. *
iko, profesyonel bir coder.

geçen gün beni kahve içmeye çağırdılar, gittim gördüm. kapı güzel, merdiven otantik. başka da bir şey yok zaten, para tınne dediler.

yoldaş tarafından "yönetim binası, dört tarafı duvarlarla çevrili tepesinde dam olan yer değildir. yönetim binası her yerdir. bazen bir orman, bazen bir dağ başı, yaşamayı, doğa ile mücadele etmeyi öğrendiğiniz yerdir" şeklinde tanımlanan yer.

gerçekte ise cimrilik dolayısıyla modları daktiloya mahkum etmiş; zamanı gelince bizzat benim tarafımdan yapılacak olan darbe ile refaha, kardeşliğe, arkadaşlığa, insanlığa, şefkate, kısa parliament'e, kaliteye, düzene kavuşacaktır. devrimler bir gecede yapılmadı. biz de zamanı gelince bir söz söyleyecek, yoldaş şeklindeki paravan nickname'i altında kapitalizmin en acı yanlarını örten ve modlara acıları yaşatan bu şahsı tarihin tozlu raflarında yerini almak suretiyle buradan zamanı gelince def edeceğiz. benim az tanımlı kardeşim, benim geceler boyu bir nude, yalnızca bir nude alma umuduyla kadın yazarlara yazan kardeşimin ezilmesi ve bu sistem tarafından ögutulmesi noktasında şahsım gereğini yapacak ve bu sözlükte tolstoyun trençkotu olduğu sürece

bu mücadeleyi çok zekice, derinlikli şekilde masaya yatıracağım, uzun boylu, geniş kalçalı, uzun bacaklı, hayattan ne istediğini bilen, dışarıdan bakıldığında çekici görünen, bağlanma gibi bir derdi olmayan, tercihen tek gecelik ilişki arayan kadın yazar yoldaşlarımı, kadın bedeninin metalaştırılması ve erkeğin toplumdaki gereksizliği, erkeklerin kadınların hükmünde olacağı 'yeni bir dünyaya açtığımız yelkenler' konu başlığı altında toplamak üzere desteğe bekliyorum. biz ne insan ayırdık, bu mücadelede ne de amacımızdan saptık, tek istediğimiz çıkar ilişkisi gütmeden sadece san'at yolu idi. tek bir klavye, tek bir telefon ekranı ile mücadelesini sürdüren devrimdaşlarımı selamlıyorum. biz bize yeteriz. biz olduktan sonra onların bir anlamı yok, onlar varken bize uyku yok. siz varken biz ne güne duruyoruz, katılın biz'e siz de olun biz. bu konu çok uzadı sesim çok tiz. şu dörtlük ile yazımı sonlandırırken, bu sözlükte sadece san'at yolunda verdiğim mücadeleyi takdir etmenizi umuyor, iyi günler diliyorum. neyse şiire geçiyoruz:

getirme acıları yoldaş, zaten var cebimizde
bir hayal kırıklığına dönüştün her geçen gün
garip tanımlar denizi, kaldı gerimizde
sür arabanı durma! sözlük batarken günbegün
uzaklaş buralardan bakma arkana, dillerde 'kün feyekün'

hayri yerebakan(62 yaşında. konya'da yaşıyor. 3 gündür şiir yazıyor. tolstoyun trençkotu olarak ta biliniyor)

en son normal bir şekilde tdk da oda kapatacaklarını duymuştum.

ameliyatlı yerime vurmayın.