1.
ali lidar'ın diğer kitaplarına da baktığımda üslubunun benzer olduğunu düşünüyorum. yazar farklı şeyler denemiyor. hal böyle olunca aynı kitabı okuyormuşum gibi hissediyorum.
devamını gör...
2.
ali lidar'a dair okumaktan çokça hoşlandığım bir şiir kitabı. bu kitaptaki en sevdiğim şiir de "ismail'in kendi kendine delirmişlişine dair hikayat" isimli şiirdir, adeta bayılmaktayım. kitabı bütünüyle de zaten çokça severim, mükemmel şiirler yazmaktadır bana göre, eline, zihnine sağlık sayın ali lidar.
devamını gör...
3.
türk şair ve öğretmen olduğu bilinen ali lidar imzalı 104 sayfalık şiir kitabı olup 2019 yılında yayınlanmıştır.
ali lidar ve şiiri hakkında konuşmak gerekirse; bence şiirinin charles bukowski esintileri taşıdığı söylenebilir.
ikisi de edebiyatlarından yola çıkarak söylenebilir ki kişilikleri de benziyor gibi.
hayata kızgın veya kırgın olmak, içmek, yalnızlık, intihar, aşk ve ayrılık gibi durumları edebiyatlarında hissettirmeleri onları benzer kılabilir.
bu kitaptaki şiirleri oldukça iyi buldum,
şiirlerin neredeyse hepsi çok iyiydi,
bazı dizelerde komik tarafını da gösteren ali lidar genellikle kaybetmeleri, aşkı, acıyı, yalnızlığı, ayrılığı dile getiren şiirlerle karşımıza çıkıyor.
ali lidar şiirlerinden bildiğimiz kadarıyla çok keskin insan, şimdi dünyanın öbür ucuna gideceğim dese zerre düşünmez ve gider gibi, her şeyin paramparça olduğu bir odada en keskin şiirleri yazar, bir kediye merhamet eder, ağlar ve güler.
kendine has bir ruhu vardır, onun diğer kitaplarını okuyarak da bu kanıya varabilirsiniz.
sevilmemeye, yalnızlığa, aşka ve acıya dair şiirlerini oldukça etkileyici buldum.
hayatın pespembe olmadığının farkına varan iyi bir şairin duygularını yansıtma biçimi çok iyiydi.
fakir ve önemsiz olduğundan tasarruf bilir.
ömrüm sanki sayfaları atlanarak okunmuş bir kitap.
istesem kolayca çıkıp gidebilirim.
söyle bizi kim anlayacak?
babalarınız ve sevgilileriniz
bir gün sevmeyecek sizi
mahcup küfürler savuracağız
bizi ayıran kadere.
o kadar insan sevdim
hepsinin yanında yalnızdım.
ali lidar ve şiiri hakkında konuşmak gerekirse; bence şiirinin charles bukowski esintileri taşıdığı söylenebilir.
ikisi de edebiyatlarından yola çıkarak söylenebilir ki kişilikleri de benziyor gibi.
hayata kızgın veya kırgın olmak, içmek, yalnızlık, intihar, aşk ve ayrılık gibi durumları edebiyatlarında hissettirmeleri onları benzer kılabilir.
bu kitaptaki şiirleri oldukça iyi buldum,
şiirlerin neredeyse hepsi çok iyiydi,
bazı dizelerde komik tarafını da gösteren ali lidar genellikle kaybetmeleri, aşkı, acıyı, yalnızlığı, ayrılığı dile getiren şiirlerle karşımıza çıkıyor.
ali lidar şiirlerinden bildiğimiz kadarıyla çok keskin insan, şimdi dünyanın öbür ucuna gideceğim dese zerre düşünmez ve gider gibi, her şeyin paramparça olduğu bir odada en keskin şiirleri yazar, bir kediye merhamet eder, ağlar ve güler.
kendine has bir ruhu vardır, onun diğer kitaplarını okuyarak da bu kanıya varabilirsiniz.
sevilmemeye, yalnızlığa, aşka ve acıya dair şiirlerini oldukça etkileyici buldum.
hayatın pespembe olmadığının farkına varan iyi bir şairin duygularını yansıtma biçimi çok iyiydi.
fakir ve önemsiz olduğundan tasarruf bilir.
ömrüm sanki sayfaları atlanarak okunmuş bir kitap.
istesem kolayca çıkıp gidebilirim.
söyle bizi kim anlayacak?
babalarınız ve sevgilileriniz
bir gün sevmeyecek sizi
mahcup küfürler savuracağız
bizi ayıran kadere.
o kadar insan sevdim
hepsinin yanında yalnızdım.
devamını gör...