orijinal ad: dead poets society
yazar: n. h. kleinbaum
basım yılı: 1988
"disiplin, onur, gelenek, mükemmellik" üzerine kurulu bir okulda, bir öğretmen çıkar ve bu duruma itiraz eder. yeni bir teknik atar ortaya ve hikaye böyle şekillenmeye başlar.
yazar: n. h. kleinbaum
basım yılı: 1988
"disiplin, onur, gelenek, mükemmellik" üzerine kurulu bir okulda, bir öğretmen çıkar ve bu duruma itiraz eder. yeni bir teknik atar ortaya ve hikaye böyle şekillenmeye başlar.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dance w ur ghost" tarafından 15.01.2021 17:27 tarihinde açılmıştır.
1.
n. h. kleinbaum tarafından yazılan, içinizdeki şiir yazma aşkını körükleyecek, kısa mı kısa, çok akıcı ama kitabın sonlarına doğru üzerinizde birkaç damla gözyaşı ve birçok anlam yüklü duygu bulutu bırakabilecek bir kitap.
aynı zamanda sinemaya da uyarlanan harika eser, senaryosu tom schulman tarafından yazılan filmin romanıdır, filmin başrolünde john keating’i canlandıran robin williams vardır.
--- alıntı ---
geleneklere olan bağlılığı ve katı disiplin kurallarıyla ünlü welton akademisi’nin öğrencilerinin okul ve yatakhane arasında geçen tekdüze hayatları yeni ingilizce öğretmenleri john keating’in okullarına gelmesiyle bir anda değişir. iyi birer üniversiteye girmeleri için onları çok yoğun bir tempoda çalışmaya zorlayan öğretmenleri ve ebeveynlerinin aksine,bu ele avuca sığmaz adamın onlardan tek bir isteği vardır:anı yaşamaları ve hayatlarını olağanüstü kılmaları. byron, shelly, keats ve shakespeare ile edebiyatın büyülü dünyasına dalan gençler keating’in öğrencilik yıllarında üye olduğu gizli bir kulüp olan ölü ozanlar derneği’ni de yeniden canlandırırlar. ne var ki daha yeni kavuştukları özgürlüklerinin trajik sonuçları olabileceğini çok geçmeden farkına varacaklardır. “acaba ölü ozanlar derneği’nin bu yeni nesil üyeleri hayallerini yıkmaya kararlı otoritelerin baskısından kurtulmayı başarabilecekler midir?”
--- alıntı ---
aynı zamanda sinemaya da uyarlanan harika eser, senaryosu tom schulman tarafından yazılan filmin romanıdır, filmin başrolünde john keating’i canlandıran robin williams vardır.
--- alıntı ---
geleneklere olan bağlılığı ve katı disiplin kurallarıyla ünlü welton akademisi’nin öğrencilerinin okul ve yatakhane arasında geçen tekdüze hayatları yeni ingilizce öğretmenleri john keating’in okullarına gelmesiyle bir anda değişir. iyi birer üniversiteye girmeleri için onları çok yoğun bir tempoda çalışmaya zorlayan öğretmenleri ve ebeveynlerinin aksine,bu ele avuca sığmaz adamın onlardan tek bir isteği vardır:anı yaşamaları ve hayatlarını olağanüstü kılmaları. byron, shelly, keats ve shakespeare ile edebiyatın büyülü dünyasına dalan gençler keating’in öğrencilik yıllarında üye olduğu gizli bir kulüp olan ölü ozanlar derneği’ni de yeniden canlandırırlar. ne var ki daha yeni kavuştukları özgürlüklerinin trajik sonuçları olabileceğini çok geçmeden farkına varacaklardır. “acaba ölü ozanlar derneği’nin bu yeni nesil üyeleri hayallerini yıkmaya kararlı otoritelerin baskısından kurtulmayı başarabilecekler midir?”
--- alıntı ---
devamını gör...
2.
n. h. kleinbaum kitabıdır.
yıllardır sadece yabancı dil sınıfı öğrencilerini üniversiteye hazırlamakla meşgulüm. ama öğrencilerin hayatlarını bir sınava bağlayıp sonra da üniversiteye bomboş gitmelerine gönlüm razı gelmediği için standartın dışına çıkmayı tercih ediyorum her zaman.
sene başlarken öğrencilere izlemelerini zorunlu tuttuğum ve her sene ufak tefek yenilemelerle gelişen bir film ve kitap listem var. ilk hafta sadece bu kitaplar ve filmler üzerine konuşmayı tercih ediyorum. listenin güncel hali aşağıdaki gibidir:
1. dead poets society ( (gbkz: ölü ozanlar derneği) )
2. arrival ( (gbkz: varış) )
3. the professor and the madman ( (gbkz: deli ve dahi))
4. stand and deliver ( (gbkz: kalk ve diren))
5. pursuit of happyness ( (gbkz: umudunu kaybetme))
ölü ozanlar derneği listenin başında çünkü daha önce öğretmeler odası başlığında yazdığım öğretmen tiplerine karşı duran bir öğretmenin öğrencileri nasıl olumlu yönde değiştireceğini anlatan bir kitap/filmdir.
öğrencilere öğretilmesi gereken ilk şey özgürce düşünmek ve bunu ifade edebilecek yeterliliğe sahip olmaktır. test çözmek manasızca düşünce yitimine neden olan mekanik bir etkinliktir ve kimseye bir şey kazandırmaz.
bay keating örnek alınacak bir öğretmen olmakla birlikte ölü ozanlar derneğinin de kurucuları arasındadır.
edebiyatın ve sanatın insanları aslında olmak istedikleri kişilere çevirebileceğini ama bunun için aşılaması gereken önyargıların büyüklüğünü de görürüz kitapta üzülerek.
siz yine de aklınızda tutun “ sözcükler ve fikirler dünyayı değiştirebilir. “
yıllardır sadece yabancı dil sınıfı öğrencilerini üniversiteye hazırlamakla meşgulüm. ama öğrencilerin hayatlarını bir sınava bağlayıp sonra da üniversiteye bomboş gitmelerine gönlüm razı gelmediği için standartın dışına çıkmayı tercih ediyorum her zaman.
sene başlarken öğrencilere izlemelerini zorunlu tuttuğum ve her sene ufak tefek yenilemelerle gelişen bir film ve kitap listem var. ilk hafta sadece bu kitaplar ve filmler üzerine konuşmayı tercih ediyorum. listenin güncel hali aşağıdaki gibidir:
1. dead poets society ( (gbkz: ölü ozanlar derneği) )
2. arrival ( (gbkz: varış) )
3. the professor and the madman ( (gbkz: deli ve dahi))
4. stand and deliver ( (gbkz: kalk ve diren))
5. pursuit of happyness ( (gbkz: umudunu kaybetme))
ölü ozanlar derneği listenin başında çünkü daha önce öğretmeler odası başlığında yazdığım öğretmen tiplerine karşı duran bir öğretmenin öğrencileri nasıl olumlu yönde değiştireceğini anlatan bir kitap/filmdir.
öğrencilere öğretilmesi gereken ilk şey özgürce düşünmek ve bunu ifade edebilecek yeterliliğe sahip olmaktır. test çözmek manasızca düşünce yitimine neden olan mekanik bir etkinliktir ve kimseye bir şey kazandırmaz.
bay keating örnek alınacak bir öğretmen olmakla birlikte ölü ozanlar derneğinin de kurucuları arasındadır.
edebiyatın ve sanatın insanları aslında olmak istedikleri kişilere çevirebileceğini ama bunun için aşılaması gereken önyargıların büyüklüğünü de görürüz kitapta üzülerek.
siz yine de aklınızda tutun “ sözcükler ve fikirler dünyayı değiştirebilir. “
devamını gör...
3.
sıkı bir disiplinle yönetilen bir yatılı okula gelen bir öğretmenin kendini bulma çabası içinde olan çocukların hayatlarında yaptığı değişimi anlatan roman ve film. "o captain! my captain!".
devamını gör...
4.
yıllar önce ablamın ödevi için öylesine izlediğim ama beni çok etkileyen bir filmdir. yatılı ve fazlasıyla disiplinli bir okulda bir grup gencin kendini anlamaya çalıştıkları ve sisteme öğretmenlerine karşı başkaldırılarını anlatıyor. dönemin en önemli okulunda okuyan gençler onlara eğitimden daha çok zevk verecek edebiyatla tanışır ve geleneksel toplantılarını yapmaya başlarlar, bu süreçte onlara karşı gelen sisteme, ailelerine ve eğitime karşı gelip bu dünyada yapmak istediklerine karar vermeye çalışmalarını izliyoruz.
devamını gör...