yazar: hasan ali toptaş
yıl: 1993
türk edebiyatının güzide ismi hasan ali topbaş'ın, 1993 yılında farklı bir anlatım tarzı deneyerek ürettiği öykü kitabı.
yıl: 1993
türk edebiyatının güzide ismi hasan ali topbaş'ın, 1993 yılında farklı bir anlatım tarzı deneyerek ürettiği öykü kitabı.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivan dimitriç" tarafından 21.05.2021 21:32 tarihinde açılmıştır.
1.
hasan ali toptaş'ın 2001 yılında yayınlanan öykü kitabıdır.
genel olarak yazarın dilini fazla ağdalı bulsam da okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
"bir kuşluk vakti balkonda oturuyorduk. yüzüme bakıyordu ikide bir, derime sinen geldiğim yeri arıyordu belki; ellerimin nasıl el olduğunu, kirpiklerimin nereye doğru kırıldığını öğrenmek istiyordu.
bende büyümelerinden korkarak gözlerimi kapatmıştım. büyürlerse onlarla birlikte ben de büyüyecektim sanki. sonra da dedelerimden kalan kelepçe ürpertisi bileklerimde ışıldamaya başlayacak, ruhuma karışan zincirlenmiş köpek ruhu zincir şakırtılarını işittikçe vahşileşecek, çobansı yanımdan yanık kaval sesleri yükselecek, ninemin erkek gölgemde kuraklaşan gözleri gelip gözlerimden dışarı bakacak ve sesime yüreğimdeki bozkırın sessizliği karışacaktı."
genel olarak yazarın dilini fazla ağdalı bulsam da okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
"bir kuşluk vakti balkonda oturuyorduk. yüzüme bakıyordu ikide bir, derime sinen geldiğim yeri arıyordu belki; ellerimin nasıl el olduğunu, kirpiklerimin nereye doğru kırıldığını öğrenmek istiyordu.
bende büyümelerinden korkarak gözlerimi kapatmıştım. büyürlerse onlarla birlikte ben de büyüyecektim sanki. sonra da dedelerimden kalan kelepçe ürpertisi bileklerimde ışıldamaya başlayacak, ruhuma karışan zincirlenmiş köpek ruhu zincir şakırtılarını işittikçe vahşileşecek, çobansı yanımdan yanık kaval sesleri yükselecek, ninemin erkek gölgemde kuraklaşan gözleri gelip gözlerimden dışarı bakacak ve sesime yüreğimdeki bozkırın sessizliği karışacaktı."
devamını gör...
2.
bir hasan ali toptaş kitabıdır.
hasan ali toptaş öyle kolayca okunacak yazarlardan değil. bir büyülü gerçeklik sanatçısı olması onu bir yandan da okunması güç bir yazar haline geliyor. yine de bu zorluklar da yazarın öykülerine ve romanlarına apayrı bir tat katıyor.
son zamanlarda yaşadığı talihsizliklerle adı biraz magazin dünyasına dair bir hal aldı. inşa etmek için uğraştığını imaj hepimizin gözleri önünde yerle bir oldu. hatta yayınevi anlaşmaları iptal edildi. yine de büyük bir yazardır. benim için tek sorun edebi olarak hakkını teslim etmekten çekinmesem de hasan ali toptaş evreni beni içine hiçbir zaman tam olarak çekemiyor.
bu kitapta iki kitap iç içe. biri kitaba ismini veren ölü zaman gezginleri diğeri ise yoklar fısıltısı bölümü. iki bölümde de sekizer öykü bulunuyor. bu öyküleri okurken okur zamana kendini teslim etmiş gibi hissediyor. bazı cümleler altlarının iki kez çizilmesini hak ediyor. ben sanırım en çok eşini kaybeden adamın sınır buluşmasını sevdim.
bana hitap etmese de okunmaya değer bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
hasan ali toptaş öyle kolayca okunacak yazarlardan değil. bir büyülü gerçeklik sanatçısı olması onu bir yandan da okunması güç bir yazar haline geliyor. yine de bu zorluklar da yazarın öykülerine ve romanlarına apayrı bir tat katıyor.
son zamanlarda yaşadığı talihsizliklerle adı biraz magazin dünyasına dair bir hal aldı. inşa etmek için uğraştığını imaj hepimizin gözleri önünde yerle bir oldu. hatta yayınevi anlaşmaları iptal edildi. yine de büyük bir yazardır. benim için tek sorun edebi olarak hakkını teslim etmekten çekinmesem de hasan ali toptaş evreni beni içine hiçbir zaman tam olarak çekemiyor.
bu kitapta iki kitap iç içe. biri kitaba ismini veren ölü zaman gezginleri diğeri ise yoklar fısıltısı bölümü. iki bölümde de sekizer öykü bulunuyor. bu öyküleri okurken okur zamana kendini teslim etmiş gibi hissediyor. bazı cümleler altlarının iki kez çizilmesini hak ediyor. ben sanırım en çok eşini kaybeden adamın sınır buluşmasını sevdim.
bana hitap etmese de okunmaya değer bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
devamını gör...