yazar: haydar karataş
yayım yılı: 2012
özgün üslubu ve mükemmel türkçesiyle edebiyat çevrelerinde büyük bir yankı uyandıran yazar bu eserinde yaşadığı coğrafyanın acılarını, sevinçlerini ve kültürel mozaiğini okuyucuya sunuyor.
yayım yılı: 2012
özgün üslubu ve mükemmel türkçesiyle edebiyat çevrelerinde büyük bir yankı uyandıran yazar bu eserinde yaşadığı coğrafyanın acılarını, sevinçlerini ve kültürel mozaiğini okuyucuya sunuyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "eseno" tarafından 30.05.2022 14:32 tarihinde açılmıştır.
1.
tam adı; “on iki dağın sırrı, bir göz ağlarken” olan dersimli yazar haydar karataş'ın 2012 yılında yayımlanmış romanı. yazarın perperık-a söe isimli romanını çok beğendiğim için hemen bu kitabı da edinip okudum. perperık zazaca'da kelebek anlamına geliyor. perperık ile beraber gece kelebeği kitabında anlatılan olayların öncesine yolculuk yapıyoruz bu romanda. kitabın tanıtım bültenini bırakıyorum;
“bir göz ağlarken diğer gözün güldüğü görülmüş müdür?” dünya kaç köşeymiş uzun uzun konuşan, konuştuklarını tekrar
eden, saplantıyla özlemlerini, evveliyatlarını anlatan dersimliler. küçük, sıradan, kayıp giden hatıralar, garezler, kibirlenmeler...
yanlışın, kahırla ufalan hayatın farkında olan zazalar, kürtler, ermeniler, kızılbaşlar... candarmalar, paşalar, hükümetler,
aşiretler, metruk evler, boşalmış ovalar, inatla geleneğe sarılan köylüler, atlılar, tüfengler...
gece kelebeği yeniden kanat çırpıyor...
ilk kitabın öncesine gidiyor. eprimiş bir rüyayı pastoral ve masalsı bir üslupla, kederle resmediyor.
zor diyorsun, yazık! hepsinin bir hikâyesi vardı.”
“bir göz ağlarken diğer gözün güldüğü görülmüş müdür?” dünya kaç köşeymiş uzun uzun konuşan, konuştuklarını tekrar
eden, saplantıyla özlemlerini, evveliyatlarını anlatan dersimliler. küçük, sıradan, kayıp giden hatıralar, garezler, kibirlenmeler...
yanlışın, kahırla ufalan hayatın farkında olan zazalar, kürtler, ermeniler, kızılbaşlar... candarmalar, paşalar, hükümetler,
aşiretler, metruk evler, boşalmış ovalar, inatla geleneğe sarılan köylüler, atlılar, tüfengler...
gece kelebeği yeniden kanat çırpıyor...
ilk kitabın öncesine gidiyor. eprimiş bir rüyayı pastoral ve masalsı bir üslupla, kederle resmediyor.
zor diyorsun, yazık! hepsinin bir hikâyesi vardı.”
devamını gör...