oruç aruoba'nın saçma sapan yazması

entelektüel masalarda sıklıkla bulunup diri diri meme kemirmiş elegant bir kadıncı olarak,

özlenen gelirse
lambalar yanar
mazlumun ahı
herkese koyar

şeklinde cümlelerden neden anlam devşiriyor insanlar, bunu çözemedim. oruç aruoba bence ilk z kuşağıdır. kısa ve manasız yazmıştır. ekseriyetle reşat nuri güntekin okuyorum bu sıralar. üstadın akıcı tarzını seviyorum. kültürlü olarak tanımlıyorum kendimi. bekarım / ist-45 , çılgınlıklara hazırım.

ulan aklıma bir flört anımı getiren başlık.
çok severim oruç aruoba. bi ara da instada paylaşıp duruyodum bunun bi şeylerini. isyan etti adam artık isyan. ne anlıyorsun dedi, anlatiym mi dedim, hayır bilmek de istemiyorum ya yanıtı geldi.

sonra başladı oruç aruoba esintili manyak manyak şeyler yazmaya. *

kafamı en çok yakaladığı an, o andı.

bir yıldız gibi kayıp gitti hayatımdan, çok üzülüyorum...

bizim millet böyle yazıları seviyor, herşeyi de çok abartıyor. bir ara her eylül ayında ortalığa çıkan bir turgut uyar yazısı vardı "eylül toparlandı gitti işte, ekim de gider bu gidişle" diye. bu ne şimdi mahsun kırmızıgül'ün sarı sarı benim sarı en güzeli benim sarı gibi. bu mu vay be adam ne düşünmüş, ne yazmış, ne kadar anlamlı denilecek şey.
bir de moskof nazım'ın atatürk'e yazdığını söyledikleri şiire denk gelmiştim. ne bir noktalama işareti var ne bir anlam. birşey diyecekse de cesurca demeye façası yememiş herhalde, hak tu tak biseyler karalamış, sorsan felsefe. okuyup aynı şeyi anlayan iki kişi yok. hor hor falan diye biseyler karaladığı bir şiiri de vardı.

ben şiirden anlamıyor olabilirim ama bunlara da şiir denilip savunuluyorsa orda bir kerizlik vardır. sanat topluma ayna tutar falan diyorlar. bu mu lan toplumun aynası. hav hav şarkısından hallice sözler. o lavuk yapınca ıy z kuşağı, bunlar duvar yazısı gibi mazlum koyar yazınca ya da saçmasapan hav hov tu ka diyince ay ne sanatsal. sagopa kajmer söz yazmada alayını üst üste koyarmış demek ki zamanında olsa.