1.
bazen bir şeyler için o kadar çok çaba gösterip karşılığını göremiyorum ki anlatamam.
kendimi sorguladığım da oluyor acaba neyi yanlış, neyi eksik yapıyorum diye. uğraşmaya da devam ediyorum.
pes etmenin kıyısından döndüğüm çok zamanlar oluyor. hadi bi adım daha, bi adım daha diye diye yürüyorum ama bazen de sırf pes etmiş olmamak için yapıyorum bunu.
şimdi pes edeceksek buraya kadar niye geldik dedikleri.
kendimi sorguladığım da oluyor acaba neyi yanlış, neyi eksik yapıyorum diye. uğraşmaya da devam ediyorum.
pes etmenin kıyısından döndüğüm çok zamanlar oluyor. hadi bi adım daha, bi adım daha diye diye yürüyorum ama bazen de sırf pes etmiş olmamak için yapıyorum bunu.
şimdi pes edeceksek buraya kadar niye geldik dedikleri.
devamını gör...
2.
an itibari ile o eşiği geçmeye niyet ettim.
bundan öncesinde hep o eşiğe gelip geri döndüm neyse vardır bir olayı dedim adım atmadım bok gibi bir şeye evrildi her şey kayboldum.
öyle bir eşik var ve bence artık o eşikten atlamalı insan. ya da ben. neyseee.
başarabilirim bence. yani inşallah. olması gereken. olacak olan da kısmet artık.
bundan öncesinde hep o eşiğe gelip geri döndüm neyse vardır bir olayı dedim adım atmadım bok gibi bir şeye evrildi her şey kayboldum.
öyle bir eşik var ve bence artık o eşikten atlamalı insan. ya da ben. neyseee.
başarabilirim bence. yani inşallah. olması gereken. olacak olan da kısmet artık.
devamını gör...
3.
bundan üç yıl evvel o eşiğe geldim ve bir saniye bile elimden tutanım olmadı. aslında "tutmasını istediğim kişiler tutmadı" desem yalan olmaz.
çok sonradan okudum, burada bana ulaşamayıp nickaltıma bile yazmış insanlar. benim nasıl olduğumu merak etmişler. *
fakat gelin görün ki, sevgisi pamuk ipliği ile bağlı samimiyetsiz insanlar bir tek mesajı bile çok gördüler. bu bende öyle derin bir yara açtı ki. dünya üstüme işte o zaman çökmüş gibi oldu. ailemin de kahrından bıktığım için doktorlara intihar edeceğimi belirtip kendimi hastaneye yatırmaları için ikna ettim. bu durumda bile aylar ve yıllarca tek bir kelime bile yazmayan yine yazmadı.
bu süreçte çok değişik dönemlerden geçtim. aşırı kilo verdiğim de oldu. o dönemde halsiz sürekli üşüyen bir haldeydim. hatta tırnaklarım kağıt gibiydi bir aralar. sanki madden ve manen her şeyin bittiği yere gelmiştim.
yazıyorlar burada "yok şu kiloda kadın, yok bu kiloda" kadın. bre embesil! bu ülkede kendi halinde ta alparslan anadolu'ya girmeden evvelden beri yaşayan zeytin ağacı bile rahat bırakıldı mı ki kadınlar rahat bırakılsın?
norveç mi burası?
türkiye tarikatlarla beyinleri yıkanmış cahil insanların ülkesi.
çöktüğüm yerde bir de baktım ki tutup çıkaran yok. ya yok olup gideceğim ya da ayağa kalkacağım.
birgün evden kaçtım. annem yeni yeni toparlıyordu evdeki ortam öyle ezdi ki kendimi birden maltepe tren istasyonu'nda buldum. bir saat boyunca bekledim. amacım çocukların olmadığı bir zamanda trenin altına kendimi atmaktı. gelin görün ki ortalıkta hep çocuk vardı. millet sevisiyor anacım.
baktım olmuyor sahile indim. oralar da yine çocuk doluydu. aman kimseye travma olmayayım diye zorla hayatta kaldım yani.
o günden sonra kendimi toparlamaya karar verdim. intihar etmek için çok kalabalık bu şehir.
kendimi spora verdim dil öğrenmeye verdim kafamı kendi durumumdan uzaklaştım. tekrar eski kiloma döndüm. artık her manada daha güçlüyüm.
hem o vakit elimden tutmayan insanların insan olmadığına eminim. kısaca artık üzülecek bir şey yok.
yine de iyi ki bu şehir bu kadar kalabalık. iyi ki çocuklar var.
çok sonradan okudum, burada bana ulaşamayıp nickaltıma bile yazmış insanlar. benim nasıl olduğumu merak etmişler. *
fakat gelin görün ki, sevgisi pamuk ipliği ile bağlı samimiyetsiz insanlar bir tek mesajı bile çok gördüler. bu bende öyle derin bir yara açtı ki. dünya üstüme işte o zaman çökmüş gibi oldu. ailemin de kahrından bıktığım için doktorlara intihar edeceğimi belirtip kendimi hastaneye yatırmaları için ikna ettim. bu durumda bile aylar ve yıllarca tek bir kelime bile yazmayan yine yazmadı.
bu süreçte çok değişik dönemlerden geçtim. aşırı kilo verdiğim de oldu. o dönemde halsiz sürekli üşüyen bir haldeydim. hatta tırnaklarım kağıt gibiydi bir aralar. sanki madden ve manen her şeyin bittiği yere gelmiştim.
yazıyorlar burada "yok şu kiloda kadın, yok bu kiloda" kadın. bre embesil! bu ülkede kendi halinde ta alparslan anadolu'ya girmeden evvelden beri yaşayan zeytin ağacı bile rahat bırakıldı mı ki kadınlar rahat bırakılsın?
norveç mi burası?
türkiye tarikatlarla beyinleri yıkanmış cahil insanların ülkesi.
çöktüğüm yerde bir de baktım ki tutup çıkaran yok. ya yok olup gideceğim ya da ayağa kalkacağım.
birgün evden kaçtım. annem yeni yeni toparlıyordu evdeki ortam öyle ezdi ki kendimi birden maltepe tren istasyonu'nda buldum. bir saat boyunca bekledim. amacım çocukların olmadığı bir zamanda trenin altına kendimi atmaktı. gelin görün ki ortalıkta hep çocuk vardı. millet sevisiyor anacım.
baktım olmuyor sahile indim. oralar da yine çocuk doluydu. aman kimseye travma olmayayım diye zorla hayatta kaldım yani.
o günden sonra kendimi toparlamaya karar verdim. intihar etmek için çok kalabalık bu şehir.
kendimi spora verdim dil öğrenmeye verdim kafamı kendi durumumdan uzaklaştım. tekrar eski kiloma döndüm. artık her manada daha güçlüyüm.
hem o vakit elimden tutmayan insanların insan olmadığına eminim. kısaca artık üzülecek bir şey yok.
yine de iyi ki bu şehir bu kadar kalabalık. iyi ki çocuklar var.
devamını gör...
4.
yıllardır o eşikte bekledim, belirsizlikten daha yorucu daha ruh emici, bezdirici bir duygu tanımıyorum. içimdeki umudu söküp atsam, merakımı, az da olsa beklentilerimi umursamasam, gelecekten kötü bir spoiler alsam çoktan geçmiştim o eşiği. ama ben arafta takılı kalmanın daha kötü olduğunu bilmiyordum. bazen pes etmek gerekir ya da layığıyla savaşmak... o eşikte beklemek, düşünmek hiçbir fayda vermiyor.
neyse uzun lafın kısası pes etmedim ve yıllarca bekledim sonra mücadele edecek gücü buldum ve bir şekilde çarkı kendi lehime çevirdim. ama ne kadar tatmin edici tartışılır.
her sabah pes ediyorum naralarıyla kalkıp alışkanlığın verdiği o yaşama farkında olmadan tutunma serüveniyle günü noktalıyorum. bu da bir nevi yaşama biçimi, anlamsız olan her şeye anlam yüklüyorum ki çekilir olsun bir şeyler.
neyse uzun lafın kısası pes etmedim ve yıllarca bekledim sonra mücadele edecek gücü buldum ve bir şekilde çarkı kendi lehime çevirdim. ama ne kadar tatmin edici tartışılır.
her sabah pes ediyorum naralarıyla kalkıp alışkanlığın verdiği o yaşama farkında olmadan tutunma serüveniyle günü noktalıyorum. bu da bir nevi yaşama biçimi, anlamsız olan her şeye anlam yüklüyorum ki çekilir olsun bir şeyler.
devamını gör...
5.
bazen bir şeyler o kadar ağır gelir ki pes etmek istersin. yeter artık ne için bu kadar çabalıyorsun ki önünü kesen insanlar var olmaya devam ettiği sürece ilerleyemeyeceksin diyorum. birkaç gün sonra normale dönüyorum çünkü insanları sevindirmeye gerek yok.
devamını gör...
6.
devamını gör...