yazar: a. ali ural
basım yılı: 2003
yazar ali ural'ın trajik bir hikayeye konu olan mektuplarını yayınladığı eseri.
basım yılı: 2003
yazar ali ural'ın trajik bir hikayeye konu olan mektuplarını yayınladığı eseri.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "hicret" tarafından 22.11.2020 14:13 tarihinde açılmıştır.
1.
üstteki yazarı tenzih ederek paylaşıyorum fikrimi..
bazen hani böyle bitmez bir türlü elindeki kitap, uzarr uzarrrrrr sündürürsün ya haniii.. dedim bu defa, aman aman kalın değil o kadar da övülüyor bir solukta biter.. kitabı okurken ''yazar bu kitabı yazmayı nasıl düşünmüş'' diye kendime kahve yaparken düşündüm.(yazar hakkında hiç bir bilgim yok.)
okurken bana şöyle bir his verdi;
ergen bir yazar daha ilk kitabını yazıyor ve ne biliyorsam hepsini yazmalıyım, beni bilgili olarak görsünler.. bakın bunu da biliyorum, hatta şunu da biliyorum dostlar bizi alışverişte görsünler diye diye kendini göstermeye çalışmış gibi.
ayrıca bir dosta gönderil(e)meyen mektuplar derken, elle tutulur konular olur diye düşünmüştüm (bkz: leylim leylim). ama öyle umduğunla bulduğun bir olmuyor her zaman. içeriğinde sunmuş olduğu gereksiz dini bilgiler de hiç dikkatimi çekmediği için, çok sıkılarak okudum.
instagram da edebiyat sayfanız varsa, güzel cümle kalıpları var :))))
spoiler falan yok..
bazen hani böyle bitmez bir türlü elindeki kitap, uzarr uzarrrrrr sündürürsün ya haniii.. dedim bu defa, aman aman kalın değil o kadar da övülüyor bir solukta biter.. kitabı okurken ''yazar bu kitabı yazmayı nasıl düşünmüş'' diye kendime kahve yaparken düşündüm.(yazar hakkında hiç bir bilgim yok.)
okurken bana şöyle bir his verdi;
ergen bir yazar daha ilk kitabını yazıyor ve ne biliyorsam hepsini yazmalıyım, beni bilgili olarak görsünler.. bakın bunu da biliyorum, hatta şunu da biliyorum dostlar bizi alışverişte görsünler diye diye kendini göstermeye çalışmış gibi.
ayrıca bir dosta gönderil(e)meyen mektuplar derken, elle tutulur konular olur diye düşünmüştüm (bkz: leylim leylim). ama öyle umduğunla bulduğun bir olmuyor her zaman. içeriğinde sunmuş olduğu gereksiz dini bilgiler de hiç dikkatimi çekmediği için, çok sıkılarak okudum.
instagram da edebiyat sayfanız varsa, güzel cümle kalıpları var :))))
spoiler falan yok..
devamını gör...
2.
bir arkadaşım öve öve bitiremediği için aldığım birkaç sayfa zor tahammül ettiğim kitap. yeni kitap okumaya başlayan birine alırsanız adam bir daha da denemez okumayı öyle söyleyeyim.
devamını gör...
3.
üniversiteye hazırlık döneminde arkadaşımın ödünç vermesiyle tanıştım kitap.
ne kadar doğru bilmiyorum ama kitapla ilgili duyduğum bir hikaye beni okumaya teşvik etmişti. yazar iyi bir arkadaşından aldığı mektubu okumadan cebine atıyor ve daha sonrasında arkadaşının intihar ettiğini öğreniyor. bu olaydan sonra mektubun varlığını hatırlayıp o mektubu okuduğunda arkadaşının artık yorulduğunu yaşamak istemediğini paylaştığını görüyor ve bir pişmanlık duyuyor. belki o mektubu zamanında açıp okusaydı arkadaşına mani olabilirdi.
sonrasında da bu gönderilmeyen mektupları oluşturuyor ve bir kitap haline getiriyor ki zaten son mektupta da unutulan mektubun kefareti şeklinde bir ifadesi mevcut.
okuyan herkes sevmek zorunda değil tabii ki her kitap herkese hitap etmez ama nedense bu kitabı her okuduğumda benim için farklı bir anlam ifade ediyor ve bazen rastgele bir mektubu açıp okurum ve çok ilginç bir şekilde o anki ruh halime ifade eden yazıları bulurum.
bana hissettirdikleri ve arkasındaki hikayeden kaynaklı beni her zaman etkileyen bir kitap.
“seni seçtiğime pişman değilim. sen de pişman olmayacağın seçimler yap.”
“bana bencilce hareket ettiğimi söyleme sakın. insanlara güvenimi kaybettim.”
ne kadar doğru bilmiyorum ama kitapla ilgili duyduğum bir hikaye beni okumaya teşvik etmişti. yazar iyi bir arkadaşından aldığı mektubu okumadan cebine atıyor ve daha sonrasında arkadaşının intihar ettiğini öğreniyor. bu olaydan sonra mektubun varlığını hatırlayıp o mektubu okuduğunda arkadaşının artık yorulduğunu yaşamak istemediğini paylaştığını görüyor ve bir pişmanlık duyuyor. belki o mektubu zamanında açıp okusaydı arkadaşına mani olabilirdi.
sonrasında da bu gönderilmeyen mektupları oluşturuyor ve bir kitap haline getiriyor ki zaten son mektupta da unutulan mektubun kefareti şeklinde bir ifadesi mevcut.
okuyan herkes sevmek zorunda değil tabii ki her kitap herkese hitap etmez ama nedense bu kitabı her okuduğumda benim için farklı bir anlam ifade ediyor ve bazen rastgele bir mektubu açıp okurum ve çok ilginç bir şekilde o anki ruh halime ifade eden yazıları bulurum.
bana hissettirdikleri ve arkasındaki hikayeden kaynaklı beni her zaman etkileyen bir kitap.
“seni seçtiğime pişman değilim. sen de pişman olmayacağın seçimler yap.”
“bana bencilce hareket ettiğimi söyleme sakın. insanlara güvenimi kaybettim.”
devamını gör...
4.
malûm gazetede köşe yazarı idi ali ural. o sebeple kitap bana hediye edildiğinde ön yargı ile yaklaşmadım değil. birkaç ay süründürdüm kendisini, yüzüne bakmadım. en sonunda önce kapak yazısı dikkatimi çekti, sonra rastgele pasajlar okudum derken kapıldım gittim.
açar açar okurum arada hâlâ.
velhasıl kitap güzel.
arka kapaktaki yazıyı paylaşayım sizinle.
sevgili dost!
bu sabah kuş sesleriyle uyandım. ne güzel değil mi? hayır, güzel değil! açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.
kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor?
acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?
açar açar okurum arada hâlâ.
velhasıl kitap güzel.
arka kapaktaki yazıyı paylaşayım sizinle.
sevgili dost!
bu sabah kuş sesleriyle uyandım. ne güzel değil mi? hayır, güzel değil! açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.
kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor?
acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?
devamını gör...
5.
2016 yılında dedemle beraber almıştık, 2020ye kadar beklettim kitabı. en sonunda okudum ve gerçekten çok hoşuma gitti. okuduğum anlarda bende bıraktığı his çok güzeldi, şans verilmesi gereken bir kitap bence. ayrıca kitabı okurken sıkılan yazarlara şaşırdım doğrusu, beni hiç sıkmamıştı, bitirmeye kıyamadığım için günde bir mektup okuyup bırakıyordum. kitabı dedemle beraber aldığımız için de kitabın yeri bende ayrı, çok severdim rahmetliyi.
devamını gör...
6.
fazla abartılan bir kitap.
çok isteyen bir arkadaşıma hediye ettim. hanım kişisiyle 5 yıl aynı odayı paylaştık. ben bu kıza ne aldım diyip elbette okudum. çünkü yıllarca yalvar yakar oldum oku diye. küçük kara balığı aldım kanka bende kalmasın sende dursun ama gönlün olsun diye okuyayım demişti. gene ne çok konuştum! allah'ım bir çene vermiş püüü.
neyse efenim kitabın yarısı boş, kağıt israfı. yazıverin alt alta mektupları ne olurdu!
elbette mektuplar iyi güzel romantik yeri geldiğinde bilgelik dolu ama 3 tane 5 tane. hepinizin günlük hayatta ettiği lafların allanıp pullanması!
güzel eyvallah ama ve lakin övüldüğü kadar değil!
çok isteyen bir arkadaşıma hediye ettim. hanım kişisiyle 5 yıl aynı odayı paylaştık. ben bu kıza ne aldım diyip elbette okudum. çünkü yıllarca yalvar yakar oldum oku diye. küçük kara balığı aldım kanka bende kalmasın sende dursun ama gönlün olsun diye okuyayım demişti. gene ne çok konuştum! allah'ım bir çene vermiş püüü.
neyse efenim kitabın yarısı boş, kağıt israfı. yazıverin alt alta mektupları ne olurdu!
elbette mektuplar iyi güzel romantik yeri geldiğinde bilgelik dolu ama 3 tane 5 tane. hepinizin günlük hayatta ettiği lafların allanıp pullanması!
güzel eyvallah ama ve lakin övüldüğü kadar değil!
devamını gör...