pulsar

periyodik olarak ışınım yayan bir tür nötron yıldızı. tüm nötron yıldızları pulsar değildir, ancak tüm pulsarlar nötron yıldızıdır. pulsarların kendi eksenleri etrafındaki dönüş hızları 1 saniyede 1000 sefere kadar ulaşabilir.

gözlenebilir evrendeki tüm pulsarlar dünyadan görülemez. bunları görebilmek için, ışınım yaydıkları doğrultuda, yani cismin manyetik ekseni doğrultusunda, hatta örnekle anlatmak gerekirse bu resimde radiation beam olarak gösterilen doğrultuda bakmanız gerekir.

kuran'da geçen tarık/vuruşlu yıldız karadeliklerin yanısıra pulsarı da işaret ediyor olabilir:

86:2 nereden bileceksin sen nedir vuruşlu/tarık?

86:3 (karanlığı) delen yıldızdır.

android için en iyi müzik çalar programıdır.

bu tuhaf gök cicimleri için uzayda seyahat eden gemilerin yolunu bulması için bir tür deniz feneri olduğu düşünülmüş .

nissan'ın alt sınıf otomobillerine verdiği isimdir. bak

patlayan büyük kütleli yıldızlardan geriye yalnızca nötronlardan oluşan yoğun bir çekirdek kaldığını düşünün. santimetre küpte 10 trilyon gram… toplu iğne ucuna dünyayı sıkıştırdığınızı düşünün… tamam kabul beynin idrak etmesi zor… o sebeple idrak edemeden yazcağız bazı şeyleri.

büyük kütleli yıldızların, yüksek derecede manyetize olmuş ve çok hızlı dönen ölmüş ölü çekirdekleri yani ; nötron yıldızları…bunlar öyle küçük bir hacme sıkışıyorlar ki; manyetik alanları kütle çekimi açısından karadeliklerden sonra ikinci güçlü cisimler oluyorlar. sonra bu mega manyetik yüklü parçalar birbirleriyle çarpışıyor. çarpışmalarından ise yüksek yoğunluklu huzmeler dışarı çıkıyor. bu huzmeler nötron yıldızı döndükçe deniz feneri gibi sinyal veriyor. bu sinyal tüm evreni tarıyor. bu tarama dünyaya geldiğinde ise bize bir sinyal tespit ediliyor.

temmuzun 1967’de herifin biri radyo sinyallerinde gürültü seviyesinin hafifçe üstüne çıkan 1 cm genişleyen radyo sinyalleri fark ediyor. bu kişi,farkındalığı sayesinde daha sonra nobeli kazanacak olanjocelyn bell burnel’dir. einstein’in genel göreliliği için kanıt sağlamış oldu.

önce bunların uzaylılar tarafından bize gönderilen sinyaller olduğunu düşündüler. bu yüzden adına ‘’küçük yeşil adamlar’’ anlamına gelen kelimenin ingilizce kısaltmasını olan ‘’lgm’’ dediler. günlerce haftalarca bu sinyalleri takip ettiler.
bu sinyallerin her biri, 1.3373 saniye arayla geliyordu. normal yıldızlar bu kadar hızlı parlaklık değiştirmediğinden çok yoğun bir cisme baktıklarını anladılar.
uzaylıların günde 60 binden kez ‘’zonk’’lamasının saçma olduğunu düşünerek aslında bunun 1934‘te patlayan, büyük kütleli yıldızlardan geriye kalan nötrondan oluşan yoğun bir çekirdeğin zonklaması olduğunu keşfettiler. ölmüş yıldızların aslında ölmediğini ve zonkladığını keşfetmiş oldular.
sevgili dostlar; ingilizce bir sözcük olan ‘’pulse ‘’ belli atımlarla sinyal gönderen bir cisim olduğundan bir bilim yazarı anthony michelins bu atımlara 1968 de pulsar diyerek isim babası oluyordu. sen haftalarca sinyalleri takip et, einsteinin göreliliği için kanıt bul , isim babası olma; adamın biri köşe yazısında bu sinyallere pulsar desin isim babası olsun...bu dünya gerçekten adil değil!
pusların keşfedilmesi aşağı yukarı böyledir.

çalma listesi oluşturabileceğiniz harika bir program. yalnız pil tüketimi hakkında en iyisi midir tartışılır cinsten bir konudur. misal olarak falanca video oynatıcısı 10 dakikada 1 sayı şarj yerken filanca uygulaması 14 dakikada 1 sayı şarj tüketmektedir. maalesef mp3 player uygulamalarında bunun tespitini yapmak mümkün değil gibi bir şey. hangi mp3 player daha az pil tüketiyor merak konusudur.

nötron yıldızlarının çekirdeği haricinde, manyetik alan halkalarının tamamı parladığı gibi aynı zamanda her iki kutuptan alfa, beta, gama, x, mor, radyo vd. allah ne verdiyse, top yekün galeyan tüm ışın tayfını yardırır.

dünyaya bilmem kaç ışık yılı uzaklıkta ve çok hızlı dönen nötron yıldızına bu olağanüstü ışımasının dünya üzerinden her geçişinde alınan ışın titreşimi nedeni ile bu isim verilmiştir.

pulse, sinyal atım, nabız...