1.
adettendir. taş ve sopalarla oynanacak oyundur.
rdr 1'de dutch ile savaştık. rdr2'de geriye gittik dutch'ın çetesindeydik. rdr3 2 oyunun mirası olan jack ile ileri tarihte mi oynanacak yoksa geçmişin de geçmişine mi gideceğiz? buna cevap vermek zor. rockstar kadar ters köşe bir firma yoktur. fakat işkembe-i kübradan atmak da serbest.
komplo teorisi kurmak gibi olmasın bence geçmişin de geçmişine gideceğiz. bunu foreshadowing olarak hissettiğim 1-2 mevzuya dayanarak söylüyorum. rockstar amca sever böyle şeyleri. rdr2'de micah denen tiynetsiz daha oyunun başında neden arthur'a tek ve ayrı oda verildiği ile ilgili gereksiz bir tribe giriyordu. ben bunu ilk başlarda kardeşler arası çekememezlik olarak görmüştüm fakat sonra işin içyüzü anlaşıldı tabii ki. tıynetsiz haysiyetsiz. bu lavuğa o kadar kılım ki sırf bu tıynetsize koz vermemek için oyunu saygılı bitirdim. alternatif sonları da oynamadım. neyse konumuza dönelim.
rdr 2'de bir sürü cevapsız kalan ya da merak uyandıran kısım var. örneğin standart bir senaryoda blackwater soygunu ile aksiyonlu başlar. fakat rdr2 bunu atlıyor ve saklanma sahnesinden başlatıyor. oyun boyunca da yiğidim aslanım arthur'um o blackwater soygununda bulunmadığı için orada ne olduğunu sorguluyor sürekli. dutch'ın blackwater'da bir kızı öldürdüğünü öğreniyoruz. bu dutch'ın ilk değişim emareleri. rdr 3'ün sonunda senaryonun bağlanması için blackwater soygununu yapıp dağlara kaçabiliriz.
rdr 2'nin bazı noktalarında arthur ile john arasında belli belirsiz bir laf sokma görüyoruz. muhabbetler sanki baba figüründe olan dutch'ın çocuklarının kardeş kavgası gibi. rdr 3'te bu genç arthur ve genç john'un çekişmesini izleyebilirsiniz. fakat çok genç olacakları için ana karakterimiz şimdiye kadar bahsedilmemiş başka karakter olur muhtemelen. yine de yiğidim arthur'umun fışşek zamanlarını oynamak efsane olurdu.
bir diğer konu ise oyunun başında kayıp olan john arthur'a yalvarıyor gocamı bulun diye. arthur ilk başta buna pek hevesli gibi görünmüyor. hatta javier ikna ediyordu biraz. üst paragraftaki durumla birleşince arthur john arasında husumet olmasa bile bilmediğimiz bir durum olduğuna işaret ediyor gibi.
abigail'in geçmişte bir fahişe olduğunu biliyoruz. rdr 3 geçmişi anlatırsa john ile abigail'in bu aşkı da kesinlikle işlenecektir. sırf abigail-john aşkı için bile rdr 3 çekilebilir. konu hassas çünkü bakınca. zaten dikkat edilirse oyunda grafiği özene bezene hazırlanmış kadın bir abigail bir de mary'dir.
ve arthur-mary aşkı. mary'nin ailesinin arthur'u haydut olduğu için istemediğini biliyoruz. rdr 3 geçmişin de geçmişinde geçerse bu konu muhakkak işlenecektir. işlenmelidir de. ah ulan arthur, mary'yle gideydin ya koçum o gezintiden sonra. al bak baba gibi gördüğün dutch da yamuk yaptı sana. noldu, mal da yalan mülk de yalan. var biraz da sen oyalan demişler. tren istasyonunda mary ile gitseydin ya işte. kısmet.
bir diğer konu ise o'driscoller ile dutch arasındaki husumet. driscoller dutch'ın sevgilisini vurmuş, dutch'da gitmiş bunların kardeşini vurmuş. aralarında husumet var yani. rdr 3'ün geçmişte geçmesini gerektiren bir konu daha. belki de dutch sevgilisinin öldürülmesini kaldıramadığı için akli melekelerini yitirdi zamanla. müslüm baba boşuna dememiş yakarsa dünyayı garipler yakar diye.
rdr3'te muhtemelen dutch ana karakter olacak. abigail-john'un aşk hikayeleri ve yaşadığı zorlukları, arthur ve mary'nin yarım kalacak aşkı, arthur ile john arasındaki çekişmeyi, ekibin ortaya çıkış hikayesi, o driscoll'larla dutch'ın husumeti ve arka planı, micah denen tiynetsizin nasıl dutch'ın kanına girdiği, hikayenin belki de odak noktası olacak dutch ile sevgilisinin aşkı, dutch'ın sistem karşıtı olmasına neden olaylar, blackwater soygununu işleyeceğiz rdr 3'te.
rdr 3'ün kesinlikle geçmişin de geçmişinde geçmesini gerektiğini (bu nasıl bir tamlama) gösteren bir kaç nokta daha var. rdr1 1911 yılında artık kovboyluğun bittiği hatta arabaların bile olduğu bir dönemdir. bunun ilerisi artık western oyunu olmaz. rdr2'de ise sant denis gibi sanayi şehirlerinin kurulduğuna, kızılderililerin yerlerinden edilişine şahitlik ediyoruz. hatta arthur morgan oyun içinde haydutluğun kovboyluğun bittiğini sorguluyor yer yer. rdr 3 ise tam bir western kültürü sunacak bize.
yani diyebiliriz ki rdr 3 bize kovboyluk kültürünün en cafcaflı dönemlerini, rodeo kültürünü (oyuncular boğa üzerinde tepinebilir), kovboyların amerikan milliyetçiliği dönemini (dutch belki de milliyetçiydi ve ihanete uğradı devlet tarafından), kızılderililerin gerek diğer kabileler gerek petrolcülerle olan daha aktif ve yer kaplayan çekişmeleri, kovboyların ilk kölelik düzenine karşı çıkış hikayeleri, ingiliz, ispanyol, meksikalılar arasındaki çekişmeler gibi bizi bir anda çok karmaşık ve gta 6 npc ve grafik şöleni gibi inanılmaz bir deneyime götürebilir. materyal zenginliği var çünkü.
bunlar tutarsa tarihin en büyük şom ağızlısı olarak tarihe geçerim. sonra bana gelip ağlamayın dutch'ın sevgilisi senin yüzünden öldü, sen totem yaptın demeyin. tutmazsa da ekime zaten. rockstar bu, dutch'ı milliyetçi vatansever de yapar, micah denen tıynetsizi kahraman da yapar hüzünlere boğar bizi ben ne bileyim. (bkz: swh)
rdr 1'de dutch ile savaştık. rdr2'de geriye gittik dutch'ın çetesindeydik. rdr3 2 oyunun mirası olan jack ile ileri tarihte mi oynanacak yoksa geçmişin de geçmişine mi gideceğiz? buna cevap vermek zor. rockstar kadar ters köşe bir firma yoktur. fakat işkembe-i kübradan atmak da serbest.
komplo teorisi kurmak gibi olmasın bence geçmişin de geçmişine gideceğiz. bunu foreshadowing olarak hissettiğim 1-2 mevzuya dayanarak söylüyorum. rockstar amca sever böyle şeyleri. rdr2'de micah denen tiynetsiz daha oyunun başında neden arthur'a tek ve ayrı oda verildiği ile ilgili gereksiz bir tribe giriyordu. ben bunu ilk başlarda kardeşler arası çekememezlik olarak görmüştüm fakat sonra işin içyüzü anlaşıldı tabii ki. tıynetsiz haysiyetsiz. bu lavuğa o kadar kılım ki sırf bu tıynetsize koz vermemek için oyunu saygılı bitirdim. alternatif sonları da oynamadım. neyse konumuza dönelim.
rdr 2'de bir sürü cevapsız kalan ya da merak uyandıran kısım var. örneğin standart bir senaryoda blackwater soygunu ile aksiyonlu başlar. fakat rdr2 bunu atlıyor ve saklanma sahnesinden başlatıyor. oyun boyunca da yiğidim aslanım arthur'um o blackwater soygununda bulunmadığı için orada ne olduğunu sorguluyor sürekli. dutch'ın blackwater'da bir kızı öldürdüğünü öğreniyoruz. bu dutch'ın ilk değişim emareleri. rdr 3'ün sonunda senaryonun bağlanması için blackwater soygununu yapıp dağlara kaçabiliriz.
rdr 2'nin bazı noktalarında arthur ile john arasında belli belirsiz bir laf sokma görüyoruz. muhabbetler sanki baba figüründe olan dutch'ın çocuklarının kardeş kavgası gibi. rdr 3'te bu genç arthur ve genç john'un çekişmesini izleyebilirsiniz. fakat çok genç olacakları için ana karakterimiz şimdiye kadar bahsedilmemiş başka karakter olur muhtemelen. yine de yiğidim arthur'umun fışşek zamanlarını oynamak efsane olurdu.
bir diğer konu ise oyunun başında kayıp olan john arthur'a yalvarıyor gocamı bulun diye. arthur ilk başta buna pek hevesli gibi görünmüyor. hatta javier ikna ediyordu biraz. üst paragraftaki durumla birleşince arthur john arasında husumet olmasa bile bilmediğimiz bir durum olduğuna işaret ediyor gibi.
abigail'in geçmişte bir fahişe olduğunu biliyoruz. rdr 3 geçmişi anlatırsa john ile abigail'in bu aşkı da kesinlikle işlenecektir. sırf abigail-john aşkı için bile rdr 3 çekilebilir. konu hassas çünkü bakınca. zaten dikkat edilirse oyunda grafiği özene bezene hazırlanmış kadın bir abigail bir de mary'dir.
ve arthur-mary aşkı. mary'nin ailesinin arthur'u haydut olduğu için istemediğini biliyoruz. rdr 3 geçmişin de geçmişinde geçerse bu konu muhakkak işlenecektir. işlenmelidir de. ah ulan arthur, mary'yle gideydin ya koçum o gezintiden sonra. al bak baba gibi gördüğün dutch da yamuk yaptı sana. noldu, mal da yalan mülk de yalan. var biraz da sen oyalan demişler. tren istasyonunda mary ile gitseydin ya işte. kısmet.
bir diğer konu ise o'driscoller ile dutch arasındaki husumet. driscoller dutch'ın sevgilisini vurmuş, dutch'da gitmiş bunların kardeşini vurmuş. aralarında husumet var yani. rdr 3'ün geçmişte geçmesini gerektiren bir konu daha. belki de dutch sevgilisinin öldürülmesini kaldıramadığı için akli melekelerini yitirdi zamanla. müslüm baba boşuna dememiş yakarsa dünyayı garipler yakar diye.
rdr3'te muhtemelen dutch ana karakter olacak. abigail-john'un aşk hikayeleri ve yaşadığı zorlukları, arthur ve mary'nin yarım kalacak aşkı, arthur ile john arasındaki çekişmeyi, ekibin ortaya çıkış hikayesi, o driscoll'larla dutch'ın husumeti ve arka planı, micah denen tiynetsizin nasıl dutch'ın kanına girdiği, hikayenin belki de odak noktası olacak dutch ile sevgilisinin aşkı, dutch'ın sistem karşıtı olmasına neden olaylar, blackwater soygununu işleyeceğiz rdr 3'te.
rdr 3'ün kesinlikle geçmişin de geçmişinde geçmesini gerektiğini (bu nasıl bir tamlama) gösteren bir kaç nokta daha var. rdr1 1911 yılında artık kovboyluğun bittiği hatta arabaların bile olduğu bir dönemdir. bunun ilerisi artık western oyunu olmaz. rdr2'de ise sant denis gibi sanayi şehirlerinin kurulduğuna, kızılderililerin yerlerinden edilişine şahitlik ediyoruz. hatta arthur morgan oyun içinde haydutluğun kovboyluğun bittiğini sorguluyor yer yer. rdr 3 ise tam bir western kültürü sunacak bize.
yani diyebiliriz ki rdr 3 bize kovboyluk kültürünün en cafcaflı dönemlerini, rodeo kültürünü (oyuncular boğa üzerinde tepinebilir), kovboyların amerikan milliyetçiliği dönemini (dutch belki de milliyetçiydi ve ihanete uğradı devlet tarafından), kızılderililerin gerek diğer kabileler gerek petrolcülerle olan daha aktif ve yer kaplayan çekişmeleri, kovboyların ilk kölelik düzenine karşı çıkış hikayeleri, ingiliz, ispanyol, meksikalılar arasındaki çekişmeler gibi bizi bir anda çok karmaşık ve gta 6 npc ve grafik şöleni gibi inanılmaz bir deneyime götürebilir. materyal zenginliği var çünkü.
bunlar tutarsa tarihin en büyük şom ağızlısı olarak tarihe geçerim. sonra bana gelip ağlamayın dutch'ın sevgilisi senin yüzünden öldü, sen totem yaptın demeyin. tutmazsa da ekime zaten. rockstar bu, dutch'ı milliyetçi vatansever de yapar, micah denen tıynetsizi kahraman da yapar hüzünlere boğar bizi ben ne bileyim. (bkz: swh)
devamını gör...