rusya

günümüzde eski sovyet zamanlarından ziyade bende eski çarlık/imparatorluk dönemini çağrıştıran ülke. bence her zamankinden daha büyük tehdit çevresi için...

sovyetler zamanı şu an için dahi olmasa bile bundan 300 yıl sonra soğuk savaştan ziyade temkinli barış dönemi diye anılacak bence... çünkü soğuk savaş zamanı ciddi manada doğu-batı savaşı olması demek dünyanın sonu demekti... bu yüzden ne amerika ne de sovyetler hiçbir zaman savaşa cesaret edemediler... haa uydu veya üçüncü parti ülkeler üzerinden proxy savaşlar yönettiler tansiyon yükseldiği zaman... ama onlar hiçbir zaman büyük bir mevzuya dönüşmedi...


gelelim günümüze... doğuya doğru genişleyen nato bence göbekli ve akşamdan kalma ayıcığı dürtüklemeye devam ederse güzel sonuçlar olmayacak gibi... tabi ukrayna özelinde düşünürsek burada rusya'nın hassasiyeti malum... karadeniz boğazlar moğazlar mevzuları artık bunları hepiniz biliyorsunuz bir daha anlatmam...

bir de rusların tarihte ilk kez devlet olarak var oldukları zaman bile isimleri kiev rus knezliği diye geçer... yani rusların/slavların tarihte ilk ortaya siyasi bir güç olarak çıktıkları yer ukrayna... aynı milletler esasında ama bir o kadar da uzaklar... rusların günümüzdeki kuyruk acıları da biraz da buradan kaynaklanıyor. (bunu şöyle düşünün... tannu tuvaları bilirsiniz... asyadaki sumkinda türk topluluklarından biri... kalkıp ''osmanlı biziz'' dese, en hafif tabiri ile ''hadilen ordan'' dersin değil mi ? ukrayna rusya mevzusu da buna yakın bir şey işte) ukrayna kadersiz bir ülke... ilk stalin'in holodomorunu yaşadı ardından ikinci dünya savaşı... rus düşmanlığından ötürü nazilerle hoşbeş oldular savaş bitince stalin bir kere daha üzerlerinden deyim yerindeyse dozerle geçti falan... tüm bunlar olduktan sonra kendisi de ukrayna kökenli olan kruşçev, destalinizasyon döneminde çam sakızı çoban armağanı niyetine kırım'ı ukrayna ssc'ye verdi falan...

sovyetler dağılınca tabi baltık ülkeleri koptu... asyadaki türkler koptu etti falan kafkaslar koptu derken ruslar son 200 senelik tarihlerinde muazzam ekonomik buhranla da beraber doksanlarda resmen en karanlık dönemlerini yaşadılar... sonra eski bir sovyet bürokratı olan putin çıkıp onlara güven pompaladı. ekonomiyi düzeltti. oligarkları biat ettirerek ya da ortadan kaldırarak yeniden rusyayı merkezi otoriter bir güç haline getirdi. mutlak tek otoriter güce ulaşınca da ruslar şakkadanak yeniden global tehdit oldular... cidden sovyetler tehdit falan değildi. bugün rusları bağlayan veya kısıtlayan bir komünist doktrin bile yok. neoliberal ekonomiye adapteler... sırtında kambur 13 tane ülke yok... ama hepsi hala onun ağzına bakıyor gibi...

''noel'de ruslar saldıracak falan diyorlardı eee olmadı bişey'' diyorsanız; orthodoksların noel'i ocak ayının 1. haftasıdır. bence ruslar ukrayna'yı doğusu ve karadeniz sahil şeridinin tamamını ilhak edecek şekilde işgal edecek. şartlar onlardan yana... ukrayna her şeyden önce nato üyesi değil. üstelik karadenizi bir barış gölü haline getiren montrö varken ruslar bence şu anda kremlinde ukrayna'ya mevlana kıskacı mı yapsak ? eiffel pozisyonu mu ? yoksa reverse cowgirl mü ? şeklinde plan yapıyorlardır.

günün sonunda ukrayna nato'ya güvenmesinin bedelini ağır ödeyecek gibi... neo çar putin ise gücüne güç katacak. hazır amerika'da da kendi başkan yardımcısını başkan sanan biri varken... şimdi değil de ne zaman ?

yoldaş' ın memleketi.*

vatandaşı olsam bu süreçte çok utanırdım. ülkemi savunmaya yüzüm kalmazdı ama doğu kanadı öyle çok putin'i seviyor ve onu haklı buluyor ki ukrayna ile aralarında binlerce kilometre olmasına rağmen batı sınırında nato birliklerinin olması durumunda kendilerinin canının tehlikede olduğunu düşünüyorlar.

moskova ve st. petersburg gibi şehirlerde sesini çıkarmaya korkan bir sürü insan olduğunu da biliyorum.

gözü artık iyice dönmüş bir devlet ve sivil halkın bunu desteklediğini hiç sanmıyorum.

yalnız karadeniz'e ortak çıkarlarsa bunlar akdeniz'e de inmek isteyebilirler ve bu defa gözünü bize diker ki zaten başındaki herif tam bir psikopat türk düşmanı.

bu durumda uyanık ve tedbirli olmamızda fayda var zira en ufak bir karışıklıkta mevcut mülteciler bile ortalığı karıştırmaya yetecektir.

sadece bir yorum yazdım, inşallah devlet büyüklerimiz gereken tedbirleri alıyorlardır.

ukrayna, litvanya, letonya, estonya, belarus, gürcistan ve bütün türki cumhuriyetler bir büyük ailenin parçası olmalı bence. özellikle türk cumhuriyetleri bir devlet yapılanmasına göre fazla kıytırıktır ve ancak uydu olabilirler. tabii bunlar masada çözülmeli.

dünyanın en güçlü 2. ordusu olması rağmen ordusu leş gibi yönetilen ülke. tank ve araçların çoğu yakıtı bittiğinde terk edilmiş hep. şimdide odessaya hava indirme birliği indirirken paraşütçülerin büyük çoğunluğu denize inmiş. .ddd

replika bir ülke. bu ülke zengin bir ülke fakat, yönetim-organizasyon açısından diğer konularda olduğu gibi çok dandik kalıyor.
günümüz putin rusyasından bahsediyorum edebiyat,kozmonot muhabbeti yapmayın, güçlü ordusunun çiğ emir-komuta zinciri var.
elini neye atsalar, yavan ve dandik kalıyor. başarısız, tam tabiri ile balon bir ülke.
ne askeri asker, ne polisi polis, * ne sanatı sanat, ne bilimi bilim.
hep böyle bir replikalık havası var, nasıl anlatılır bilmiyorum ama sanki koca bir film seti gibi bu ülke.
sen ne biliyorsun da konuşuyorsun diyenler için, ufak bir açıklama yapayım.
1.5 sene rusya'da çalıştım, hem de 4-5 şehirde farklı departmanlarda.
nacizane görüşüm tabi.

ukrayna'yı işgal etse de, baştaki başkanı devirse de, başa kukla bir başkan getirse de, komple ukrayna'yı sınırına dahil etse de nafile. aslında rusya savaşı çoktan kaybetti. tarihi bir hata yaptılar.

savaşı kazansalar bile itibarları yerle bir oldu. bakmayın siz rusya hayranı ulusalcı zihniyete. bu çöp zihniyetin yere göğe sığdıramaması zaten işlerin berbat olduğunu bize gösteriyor.

yapılacak yaptırımlar, ambargolar rusya'yı uzun vadede zora sokacaktır.
avrupa gidip enerjide alternatif çözümler arayacaktır.
sınır komşuları ve sscb'den kopan ülkeler silahlanacak, nato'ya katılacaktır.
düne kadar rusya'ya güvenen ülkeler, artık yüz vermeyecektir.

yani şartlar böyle devam ederse, rusya gelecekteki iran'a dönebilir.

putin denen diktatör büyük bir hata yaptı. her diktatör gibi hırs, ego ve kibirine teslim oldu. kamuoyu yapmadan bu işe girişti ve yenildi. uzun vadede rusya'yı resmen tarihi bir hezimete sürükledi.

sanırım askerleri kendilerinin savaşta olduğunun farkında değiller
- geçen gün benzinleri biten 2 rus askeri ukraynalı polislerden benzin isteyip esir düşmüştü. *
- bugün ise işgal ettikleri bölgelerin birindeki starbucksta kahve sırası beklerken ukraynalıların şehri geri almasıyla kahve sırası beklerken esir düşmüşler. *
- bu akşam ise belarustaki rus birliklerine ukraynaya saldırı emri gelmiş ama rus askerleri tankların benzinini yerel halka sattığı için saldırı yarıda kalmış *

son 500 yıldır girdikleri her yerde soykırım ve katliam yapan batılı ülkelerin; işgalci, barbar, katil vs diye suçladığı ülke. şu an da batılı emperyalistler insanlık suçu işliyor! hadi rusya devletine yaptırım yapıyorsunuz anladık. peki rus sporcuların, rus sanatçıların, rus bilim adamlarının ne suçu var! hepsinden rusya'ya yani kendi ülkelerine karşı nefret söylemi sunmasını istiyorsunuz. bir insan taştan da olsa kendi ülkesi hakkında kötü konuşabilir mi! sonra o insanın kendi memleketindeki ailesine, akrabalarına ne yaparlar! onların durumları ne olur! rus insanlara, ya rusya'ya karşı olacaksın ya da senin hayatını söndürürüz faşizmi uygulanıyor şu an avrupa'da. bu yapılanlar manevi bir soykırım!
avrupa hala iliklerine kadar ırkçı. diziye filme zenci koymakla ırkçılıktan kurtulunmuyor. avrupa hala nefretin, kinin, öfkenin beşiği. medeniyet ayaklarını filan yemem ben! al gördük medeniyeti, ilk fırsatta vahşi kurtlara döndü alayı!

bu aralar yine sevilmeyenleri bollaşan ülke. peki rusya neden sevilmez?

ruslar dirayetlidir. sert iklim sert insan yetiştirir. ortaçağ civarında çarlık kurulur. hikaye buradan başlar. öncesinde ruslara herkes moskov derdi, bizde de osmanlı'dan emanet moskof sıfatı vardır.
çarlık döneminde ülkenin başında deli vardı. muhafazakar ortodoks olan toplumunu, doğunun bizans'ı yapmak istiyordu. rusların sevilmemesi mezhepseldi, katolik kilise katolik olmayan herkes için heretic, kafir derdi. rusya, iyi bi ortodoks olduğu için avrupayla bütün olamadı. sürekli dışlandı, st. petersburgdan öte kalın bi çizgi vardı. kendi bloğunda ise moğollar, çinler ve türkler ile mücadele ediyordu. batıda en fazla balkan ülkelerine uzanabiliyor, yardım ettiğine "seni katoliklerden kurtardık" veya türklerin himayesinden kurtardık gibi beylik biat hegamonyası empoze ederdi.
20. yüzyılın başlarında ise avrupa'daki devrim ve içsavaşlardan etkilenen birkaç öfkeli genç ülkeye devrimi getirdi. artık sovyetler birliği var.

ruslar tıpkı ortadoğudaki kuzenleri gibi toprağın kutsallığına inanan, bilimden ırak kaderci bi toplumdur. ülkenin çok fazla toprağı olması, çok uluslu olacağı anlamına geliyordu ama bu sorun değildi. batıdaki gibi meclis, bakanlar kurulu ve başkan vardı fakat tek bir parti var o da komunist parti. toprak düşkünü bu millet tamamen köylünün emeğiyle kurulmuş olmanın dezavantajı olarak sürekli çağının gerisinde kalmaya mahkumdu. tam o sırada avrupa karıştı. komunist olmaya çalışan almanya'da nazi akımı doğdu. yahudiler dışlandı. ilk yahudi dışlanmalarından biri de rusya'da yaşandı. kitlelerce yahudi sürgün edildi, şanslı olanları ya türkiye'ye ya da türkiye üzerinden kenan'a gitti.

savaştan sonra almanya'yı paylaşamadılar. dünya, üçüncü dünya savaşına en çok o dönem yaklaşmıştı. savaşı kaybeden almanya dört parçaya bölünmüş, üç parçasına hükmeden uk, fransa ve abd batı almanya'yı kurmuş, parlementer liberal cumhuriyet sistemini getirmişti. ruslar ise doğu almanya'yı ilan etmiş, sosyalist cumhuriyet rejimini getirmişti. avrupa'da faşizm bitmişse-ki bitmedi- bunu doğu almanya yapmıştır. köylü ve işçi sınıfının kurduğu sosyalist rejimde antifaşizm, bir devlet doktrini olmuştu.


velhasıl, teoride mükemmel olan sosyalizm pratikte işe yaramadı. doğu almanya'dan batıya sürekli göç yaşandı. kendi topraklarında "kapalı kutu" olan sovyetler için doğu almanya serginin en güzel parçası olması gerekirken tam tersi, "işte komunizmin görünen pis yüzü" oldu. almanya'daki her sebep, sovyetlerin dağılmasında sonuç oldu.

rusların o dönem yaptığı en iyi şey, düşmanını iyi seçmesiydi. savaştan en az hasarla çıkıp bütün dünyayı kendine borçlandıran, büyük buhranda batacak denip daha güçlü çıkan abd'yi kendine rakip belledi. her sektörde abd ile yarıştı. batıda sovyetler için kot pantolon bile giyemiyorlar, çay partisi dahi yasakmış, rus halkı açlıktan çocuklarını yiyormuş propagandaları yapılırken ruslar durmadan gelişmeye devam etti. uzaya ilk çıkan, ilk uyduyu gönderen, birçok sporda sovyet bayrağını dalgalandıran, sanayileşmede doğu bloğunun aydınlık yüzü olan, toprak bütünlüğü ve büyüklüğünü çarlık zihniyetinden beri sürdüren bir ülke oldu rusya.


yani internet mi kapanmış, ambargo mu yemiş, 21. yüzyıl için çağdışı durumlar olsa da ruslar diş sıkmaya alışıktır.
türkler gibi birbirini gaza getirmeyi çok severler. bi tek sen ırmağının akışına ölmüyorsun. bi tek sen bir türk dünyaya bedel demiyorsun. ruslar daha milliyetçi, daha tutucu. akşam karanlık çöktüğünde evde birbirlerini hangi sözlerle motive ettiklerini bilemeyiz ama bu işte başarılı oldukları aşikar. milliyetçilik bu yüzden kötüdür. toplumu, zor şartlarda dirayetli olması için zorlar. diyet yapmak gibi. verilen birkaç kilo da başarı gibi görülür.


bugün olup biten de doğulunun ezilişinden başka bir şey değildir. fransada, almanyada, türkiyede, ukraynada, hatta amerika'da ve diğer birçok ülkede doğu bölgeleri sevilmez. doğunun yoğurt yiyişi farklı, mezhebi farklı, tepkisi farklıdır. doğu eğlenmeyi bile bilmez. doğu rahatı sevmez. doğunun dirayetinden her zaman korkulur. itilir. ghostlanır.

imparatorluk devirlerinde dev topraklara hükmetmesine ve önemli bir askeri ve siyasi güç olmasına rağmen ekonomik olarak batılı devletlerin gerisinde kalmışlardır. üretimi bu devirlerde kısıtlıdır veya yabancı yatırımcılar tarafından yapılmaktadır. öyle ki on yedinci asrın rusyasında ülkenin kalabalık nüfusunu ve ticari açığını gören ingiltere ve hollanda çardan aldıkları imtiyazlar ile karlı işlere girişmişlerdir. tuğla, top, silah fabrikaları gibi çeşitli sanayi kollarına yaptıkları yatırımlar ile hem ucuz üretim yapmış hem de kendilerine rusya'nın nezdinde sadık bir müşteri bulmuşlardır. bahsedilen dönemlerde rusların yerli sermayesi gemi halatı ve kancası ve bir kaç kol haricinde henüz gelişmemiştir. bu yüzden rus ekonomisi yabancı etkisine çok açık ve bağımlı bir görünüm sergilemiştir.

bu durum on sekizinci asırda da değişmez. yerli sermaye ufak ufak kıpırdanmaya başlasa da, hollanda'nın yerini kimi sanayi kollarında fransa, kimi konularda ise (askeriye gibi) almanlar alacaktır. bu dışa bağlılık ve yerli sermayenin güdüklüğü on dokuzuncu asrın sonlarına kadar sürecek ve ancak o yıllardan itibaren yerli sermaye, elbette batı sermayesi ile boy ölçüşecek boyutta olmasa da, bir varlık gösterebilecektir. ancak bu tarihlerde hatta birinci dünya savaşına kadar, bankacılık ve madencilik başta olmak üzere bir çok alanda batılı ülkelerin yatırımları esas ağırlığı teşkil eder.

ülke bu kadar yabancı etkisine açık ve muhtaç olduğu halde devletin ülkü olarak otokrasiyi esas alması, kendisini bizans yani roma mirasçısı sayması, ortodoks bayraktarlığı yapması ve batı karşıtı olması ilginç bir tarihi tezat olarak karşımıza çıkar. ki yukarıda bahsedilen işin sadece ekonomik ve sanayi boyutudur.

yine eski model uazımızdayız, boktan spikerlerde doom metal eşliğinde karlı-buzlu yollardan gözleri kanlı geçiyoruz. yine karşıda eski, ama bir o kadar uzun yol, sırasıyla dağlar, uralın arkada kalmış buzlu tepeleri, bşlatımızın içinde yükselen bir tsoi ruhu, kulaklarımızda çınlayan dmitrinin gitarı, aklımızda yeşil, mavi, kahverengi, siyah gözler, ellerimizde sıcak çayla gidiyoruz. karşımızda beliriyor hepsinden eski ay, arkasında sonsuz yıldızlar, ama nereye gittiğimiz hakkında hiç bir fikrimiz de yok. sadece ülkenin doğusunda, kamçatkaya doğru bir yolu tutarak gidiyoruz. yol kenarından bize uluyan kurtlar, arkamızdan koşan ayılar, üstümüzden uçan şahinler derken binlerce kilometre yolu sadece benzinliklerde ve tualet, uyku gibi temel ihtiyaçlar için durdurduğumuz koca ülkenin, kıtanın yollarında. hiç bir şeyi unutmaya çalışmıyoruz, ama unutturuyor yollar. sırasıyla araç kullanmaktan tutun da, bazen müziği kısıp da kendimiz hafiften okumamıza kadar o kadar detay var ki. tek derdimiz dünyayı feth etmek, ama bir uaz, bir rusya, bir kaç buzul, eyalet yanında küçük kalırdı. yine içiyoruz tabii ki, bir tane konuğumuz da var, sergey bagrov diye, bir gülerdi içten ki, insana keşke ölmeseymişsin lan! dedirtiyordu.

gözümüze bazen arka koltukta tsoi gözükür, "uzun yollar hayat tarzıdır" der gibi, gitarını alır kendi dünyasına giderdi. uzun yollar cooldur, özgürlüktür, bir felsefedir derdi, ama biz dinlemezdik. sen yoksun, bize nasıl ulaşırsın diye. keşke dinleyip de kalsaymışız.

kadinlarina bakip da 'ehuehueh ne güzel ülke,derhal gidelüm!' dememeniz gereken ülke.asagida biraktigim linkte özellikle rusyadaki hapishanelerin durumu aciklanmis.dayak,asağılama,erkeklere kadin ismi kullanma zorunluluğu vd. zaten var ve hatta islemediginiz bir sucu itiraf etmeniz icin yaygin bir uygulama olarak anüsünüze rulo kağıt sokup devaminda irziniza bile gecebilirler.erkeklere tecavüz cok yaygin.video rahatsiz edici , cihangir solcularinin özellikle izlemesi dileğiyle...

buradan

edit: #2211638 kaynak rus karşıtı ingilizler yani ingiliz televizyonu olunca hemen inandım.

batı'nın onca yaptırımlarına rağmen siz kimsiniz diyerek rest çeken, avrupa'ya gazı ile aman dileten ve dünya üzerindeki en geniş topraklara sahip ülke. doğu bloğunun en güçlüsü. genel olarak dünyanın en güçlü ikinci ülkesi kabul edilir ama olası bir savaşta dünyanın içinden geçecek askeri teknoloji ve (askeri) tecrübeye sahip bir orduya da sahip. o yüzden ruslarla şakalaşmayın.

kendi geleneklerimiz var diyerek lgbt'ye yasaklar getirmiştir:
www.cumhuriyet.com.tr/dunya...

soğuk olduğundan dolayı sevmediğim ülke ama kızları güzel oluyor.

paralı asker grubu wagner ayaklanma başlatmış. ilginç haberler var.

(bkz: 23 haziran 2023 rusya'nın karışması)

putin bunu dusunmustur.

paralel wagnerbasi, halka evinizden cikmayin demis.

bunu da amerikalilara baglayacak gerizekalilar da duser birazdan.

www.bbc.co.uk/news/world-eu...