1.
sadizm kavramı, ismini marquis de sade'ın soy adından esinle almıştır. sade, sadizmin yaratıcısı, kurucusudur.
devamını gör...
2.
sadist, sadomazoşist kişiler çoğunlukla travmatik olay (istismar) yaşar. bunun etkisiyle kişilikleri parçalar halinde olur, bir bütünlük yoktur.
kişi, travmatik olay yaşadığında çok büyük bir öfke duymuş olabilir ve bu yüzden kabul edilemez duygularına başkalarına yaşatmak, yansıtmak ister. yani rolle özdeşim kurar.
kişi, travmatik olay yaşadığında çok büyük bir öfke duymuş olabilir ve bu yüzden kabul edilemez duygularına başkalarına yaşatmak, yansıtmak ister. yani rolle özdeşim kurar.
devamını gör...
3.
bir felsefe. evet felsefe tamam mı. tamam. bu felsefeyi benimsemiş kişilere sadist denir. psikolojik ve fiziksel acı cektirmekten hoşlanırlar. mesela ben sadist bir insanım. bu güzel bi şey mi. bilmiyorum. galiba biraz psikolojik sorunlu oluyorsunuz. ama karşı tarafta da acı çektir bana diyorsa bunda benim ne suçum olabülür.
devamını gör...
4.
karşıdakini aşağılayarak hükmetmek , boyun eğdirmek, fiziksel ya da psikolojik acı çektirerek haz almaktır. adını aldığıı sade yaşadığı dönemde fantastik cinsel hayatından dolayı uzun süre önce hapishanede sonra akıhastanesinde geçirmiştir.
sadist için bir mazoşist gereklidir. boyun eğen itaat eden kurban. bir sadist cinsel fantezi olarak karşısındakine acı vermesi belli bir eşikten sonra yeterli gelmemektedir. bu yüzden ölümler yaşanmaktadır.
toplumda görülme yüzdesi yüzde 8 dir. genellikle erkeklerde daha çok rastlanır. bunun sebebi testesteron, anne ile bebeklik döneminde sağlıksız bağlanma mı sadist yetiştirilen çocukların travmaları mı yoksa gücü ve iktidarı erkeğe , uysallığı ve uyumluluğu kadına biçen toplumsal cinsiyet kavramımı bilinmemektedir.
her ne olursa olsun sadizm ister kurnaz bir politikacıda ister bir partnerde ister mobbing yapan bir yöneticide olsun tehlikelidir. empati yeteneği olmayan bu kişilerden doğa ana, cosmos ya da allah bizi korusun. dinimiz amin.
sadist için bir mazoşist gereklidir. boyun eğen itaat eden kurban. bir sadist cinsel fantezi olarak karşısındakine acı vermesi belli bir eşikten sonra yeterli gelmemektedir. bu yüzden ölümler yaşanmaktadır.
toplumda görülme yüzdesi yüzde 8 dir. genellikle erkeklerde daha çok rastlanır. bunun sebebi testesteron, anne ile bebeklik döneminde sağlıksız bağlanma mı sadist yetiştirilen çocukların travmaları mı yoksa gücü ve iktidarı erkeğe , uysallığı ve uyumluluğu kadına biçen toplumsal cinsiyet kavramımı bilinmemektedir.
her ne olursa olsun sadizm ister kurnaz bir politikacıda ister bir partnerde ister mobbing yapan bir yöneticide olsun tehlikelidir. empati yeteneği olmayan bu kişilerden doğa ana, cosmos ya da allah bizi korusun. dinimiz amin.
devamını gör...
5.
adını fransız aristokrat ve yazar marquis de sade'den alan ve sadist sözcüğü başkalarına acı çektirip zihinsel olarak zevk alan kişi anlamına gelir.
sade pornografik yazılar kaleme almıştır.
pornografi ve sadizm ise doğrudan ilişkilidir zirâ birine acı veren şey diğerinin hayattaki en büyük zevki olabilir.
kemal sunal falaka sahnesi/
sade pornografik yazılar kaleme almıştır.
pornografi ve sadizm ise doğrudan ilişkilidir zirâ birine acı veren şey diğerinin hayattaki en büyük zevki olabilir.
kemal sunal falaka sahnesi/

devamını gör...
6.
dünyanın en büyük haksızlıklarına uğrayan kişilerinden birinin ortaya attığı iddia edilen anlayış. *
sadizm (aslında marki de sade) hakkında söylenen ve yazılıp çizilen şeylerin tümü yalandır/yanlıştır.
sade'in fikir ve buluşlarını onaylayan, ilginç veya mantıklı bulan pek çok insan vardır, bu insanlar sadist falan da değildir. sadizm sistemi uydurmadır. sade'ın çılgın fikir ve buluşlarından esinlenilerek uydurulmuş yalandan bir tarikattır sadizm.
sade'ın dramaturjik çalışmalarına ilham olması açısından önemli yerleri bulunan çılgın deneyleri insanları dehşete düşürmüş. (aslında sade'ın tanrı ve din tanınazlığı, ileri sürdüğü doğa ve fizyonomi tezlerinin klasik kültürel değerleri yerlebir edecek denli sıradışı ve aykırı oluşu korkutmuştur firavun yalakalarını)
sade hapishanede olmadık koşullarda yazıp bitirdiği eserlerinde (sodom'un 120 günü vb.) bile sadizm gibi derli toplu bir doktrin ileri sürmemiştir. *
sadizm (aslında marki de sade) hakkında söylenen ve yazılıp çizilen şeylerin tümü yalandır/yanlıştır.
sade'in fikir ve buluşlarını onaylayan, ilginç veya mantıklı bulan pek çok insan vardır, bu insanlar sadist falan da değildir. sadizm sistemi uydurmadır. sade'ın çılgın fikir ve buluşlarından esinlenilerek uydurulmuş yalandan bir tarikattır sadizm.
sade'ın dramaturjik çalışmalarına ilham olması açısından önemli yerleri bulunan çılgın deneyleri insanları dehşete düşürmüş. (aslında sade'ın tanrı ve din tanınazlığı, ileri sürdüğü doğa ve fizyonomi tezlerinin klasik kültürel değerleri yerlebir edecek denli sıradışı ve aykırı oluşu korkutmuştur firavun yalakalarını)
sade hapishanede olmadık koşullarda yazıp bitirdiği eserlerinde (sodom'un 120 günü vb.) bile sadizm gibi derli toplu bir doktrin ileri sürmemiştir. *
devamını gör...
7.
elezerlik.
devamını gör...
8.
şimdi bu benim entry'lerimde sürekli "duvardan duvara vura vura vurma" olarak ifade ettiğim ve titrek teyze kısmının düşüp bayıldığı seksüel arzu, erkeklerin çoğunda default olarak varmış.
bunun nedeni, "cinsel nesne" olarak adlandırılan kadına egemen olma dürtüsü. bu durum, geçmişe gidersek yamyamlık ile bile ilişkilendirilmiş. "yengeyi yedim" deyiminin bile antropolojik bir karşılığı vardır yani.
şimdi tencere beyinli titrek teyzelerin sevineceği ciddi bir argüman yazayım. onenote'umda görünce aklıma düştü.
cinsellik üzerine adlı seksli meksli meşhur eserinde, sigmund freud isimli dahi insan kafamı karıştırmıştı. freud'a göre sert seven erkeklerin vurdurma ya da duvardan duvara çalınma arzusu da olabilirmiş. buyrun birlikte okuyalım kendilerini...
-------
"uygarlık tarihi, acımasızlıkla cinsel içgüdü arasında yakın bir ilişki olduğunu su götürmez bir şekilde gösterir; ama libidodaki saldırganlık etkeninin vurgulanmasının dışında, bu ilişkiyi açıklama yönünde hiçbir şey yapılmamıştır. bazı otoritelere göre, cinsel içgüdüdeki bu saldırganlık öğesi, gerçekte yamyamlık arzularının bir kalıntısıdır; yani temel içgüdüsel ihtiyaçların, gelişimsel kökeni daha eski olanıyla ilişkili egemenlik kurma güdüsünden kaynaklanan bir bileşendir. ayrıca, her acının kendi içinde bir haz duygusu olasılığı içerdiği savunulmuştur. söylenmesi gereken tek şey, bu sapma için hiçbir yeterli açıklama getirilmediği ve bir dizi ruhsal dürtünün birleşerek tek bir sonuç verebileceğidir.
ama bu sapmanın en belirgin özelliği, aktif ve pasif türlerinin düzenli olarak aynı kişide birlikte bulunmasıdır. cinsel ilişkide bir başkasına acı vermekten haz duyan kişi, ayrıca cinsel ilişkilerde yaşayabileceği acıdan haz alma yetisine de sahiptir. sapmanın aktif veya pasif yanı daha çok gelişmiş ve ağır basan cinsel etkinlik haline gelmiş olsa da, sadist bir insan değişmez bir şekilde aynı zamanda mazoşisttir de.
dolayısıyla, sapmaya yönelik dürtülerden bazılarının düzenli olarak karşıtlar çifti hâlinde ortaya çıktığını görürüz. daha sonra ortaya koyacağımız malzemeyle ilişkili olarak ele alındığında, bunun büyük bir teorik önemi olduğu anlaşılacaktır. dahası, sadizm ve mazoşizmin oluşturduğu karşıtlar çiftinin varlığının sadece saldırganlık öğesine bağlanamayacağı da düşündürücü bir gerçektir. bunun yerine, bu karşıtların aynı anda var olmasını, çift cinsellikle birleşen erkeklik ve dişilik karşıtlığı —ki bu, psikanalizde sık sık aktiflik ve pasiflikle değiştirme ihtiyacı duyduğumuz bir karşıtlıktır— ile ilişkili olarak ele almamız gerekir."
-------
şahsen katılmıyorum. bende sadece bir yengeyi tutup tenis topu gibi atma isteği mevcut. lakin psikoloji ilmi de karışıktır bu hususlarda, ayık olup anlamak da şart. freud hemen, "ıyy midem bulandı" deseydi, hepimiz böyle saman gibi kezban kalırdık.
bunun nedeni, "cinsel nesne" olarak adlandırılan kadına egemen olma dürtüsü. bu durum, geçmişe gidersek yamyamlık ile bile ilişkilendirilmiş. "yengeyi yedim" deyiminin bile antropolojik bir karşılığı vardır yani.
şimdi tencere beyinli titrek teyzelerin sevineceği ciddi bir argüman yazayım. onenote'umda görünce aklıma düştü.
cinsellik üzerine adlı seksli meksli meşhur eserinde, sigmund freud isimli dahi insan kafamı karıştırmıştı. freud'a göre sert seven erkeklerin vurdurma ya da duvardan duvara çalınma arzusu da olabilirmiş. buyrun birlikte okuyalım kendilerini...
-------
"uygarlık tarihi, acımasızlıkla cinsel içgüdü arasında yakın bir ilişki olduğunu su götürmez bir şekilde gösterir; ama libidodaki saldırganlık etkeninin vurgulanmasının dışında, bu ilişkiyi açıklama yönünde hiçbir şey yapılmamıştır. bazı otoritelere göre, cinsel içgüdüdeki bu saldırganlık öğesi, gerçekte yamyamlık arzularının bir kalıntısıdır; yani temel içgüdüsel ihtiyaçların, gelişimsel kökeni daha eski olanıyla ilişkili egemenlik kurma güdüsünden kaynaklanan bir bileşendir. ayrıca, her acının kendi içinde bir haz duygusu olasılığı içerdiği savunulmuştur. söylenmesi gereken tek şey, bu sapma için hiçbir yeterli açıklama getirilmediği ve bir dizi ruhsal dürtünün birleşerek tek bir sonuç verebileceğidir.
ama bu sapmanın en belirgin özelliği, aktif ve pasif türlerinin düzenli olarak aynı kişide birlikte bulunmasıdır. cinsel ilişkide bir başkasına acı vermekten haz duyan kişi, ayrıca cinsel ilişkilerde yaşayabileceği acıdan haz alma yetisine de sahiptir. sapmanın aktif veya pasif yanı daha çok gelişmiş ve ağır basan cinsel etkinlik haline gelmiş olsa da, sadist bir insan değişmez bir şekilde aynı zamanda mazoşisttir de.
dolayısıyla, sapmaya yönelik dürtülerden bazılarının düzenli olarak karşıtlar çifti hâlinde ortaya çıktığını görürüz. daha sonra ortaya koyacağımız malzemeyle ilişkili olarak ele alındığında, bunun büyük bir teorik önemi olduğu anlaşılacaktır. dahası, sadizm ve mazoşizmin oluşturduğu karşıtlar çiftinin varlığının sadece saldırganlık öğesine bağlanamayacağı da düşündürücü bir gerçektir. bunun yerine, bu karşıtların aynı anda var olmasını, çift cinsellikle birleşen erkeklik ve dişilik karşıtlığı —ki bu, psikanalizde sık sık aktiflik ve pasiflikle değiştirme ihtiyacı duyduğumuz bir karşıtlıktır— ile ilişkili olarak ele almamız gerekir."
-------
şahsen katılmıyorum. bende sadece bir yengeyi tutup tenis topu gibi atma isteği mevcut. lakin psikoloji ilmi de karışıktır bu hususlarda, ayık olup anlamak da şart. freud hemen, "ıyy midem bulandı" deseydi, hepimiz böyle saman gibi kezban kalırdık.
devamını gör...