satırla saldırıya uğrayan kadını izleyen insan müsveddeleri

biz bunların sebeplerini yazdık;

#145117

#962096

kimse canını sokakta bulmadığı için sokakta da bırakmak istemez.*

müdahale etmeseler bile o beş kişi aynı anda kalkıverse o cani geri adım atar.
kadir şeker'e gelince mahkeme de benim gibi düşünüyordur başından beri. bıçağın kadir şeker'de ne işi var, (mahalle serserilerinin elinde dolaşan kelebek denen bıçaktan) ve boğuşurken nasıl olurda adamın kalbine saplanabilir o bıçak.

bir şey soracağım, ne yapsınlar?

güpegündüz, sokağın ortasında satır sallaya sallaya bir adama karşı ne yapabilirsiniz? dikkatinizi çekerim, güpegündüz! bu ülkenin kolluk kuvvetleri nerede? asıl işi toplumsal huzuru sağlamak olan görevliler nerede?

bir kere ortada silahların eşitliği söz konusu değil. nasıl karşılık vereceksiniz? burası amerika değil. bireysel silahlanma oranımız ve hukuksal düzenlemeler buna izin vermiyor. he, verse bacaklarına iki tane sıkar, ambulansı ve polisi arar, toplum güvenliğini tehdit ettiğini bildirirsiniz. şahitleriniz ve görüntüleriniz de var. bitti.

türkiyedeyiz ya. durum belli. olay ve durum ortada. satırı olan adama tavlayla mı saldıracaksınız? yok esnaf dayağıymış, yok bilmem neymiş... insan müsveddesi ne demek ya? o adamların da bakması gereken aileleri var, borçları var, sorumlulukları var. arama kurtarmada bile kuraldır, kendi güvenliğini sağlamadan kurtarma faaliyetine baş la na maz!

azıcık mantıklı düşünün yani.

edit:

kusura bakmayın biraz sert çıktım. lakin çok duygusal yaklaşıyoruz. benim de kanım dondu. o adamı orada boğasım geldi. ama realist olalım yani. esnaf göbeği olan adamdan komando gibi bir refleks gerçekleştirmesini bekleyemezsiniz.

arkadaşlar net konuşcam tam 18 yaşındayken kadıköy'de iş bankasının orada gece vakti bir kadını hırpalayan birine mudahale ettim ve gece vakti koluma bıçağı yedim o günden sonra karşımda birini doğrasalar kimseye kılımı kıpırdatmam.
gidip mal mal seçimler yapacaklarına adam gibi insanlarla tanışsınlar.
çok afedersiniz başkası silkiyo ama kolunda izi taşıyan benim.
meşhur bir azeri sözünün dediği gibi; soxarım bela vaziyete.

korkaklığın cinsiyeti yoktur. satırla kovalayan adamı durduracak bir iki çözüm var ama sonuçta hapse girmek var. tanımadığın biri için bunu yapacak yiğit zor bulunur.

bu konu çok garip bir konu, çünkü yüksek oranda hayati tehlike barındırıyor. çocuğun elinde satır olmasaydı net bir şekilde dayıları ayıplayabilirdik. ancak çocuğun elinde net bir silah var ve sizin yakınınızda bundan daha güçlü caydırıcı bir silah yok. (bakın eşit demiyorum, eşit olsa dahi yine hayatınızı tehlikeye atmış oluyorsunuz.)
burada denenebilecek en mantıklı şey adamla uzlaşmaya çalışmak olurdu. çünkü direkt olarak savunmaya geçerseniz gerçekten o satırın size isabet etme ihtimali oldukça yüksek. bu durumda da kendinizi "durduk yere" bir başkası için tehlikeye atmış oluyorsunuz. bu günümüz yaşamının ve kapitalist dünyanın bireyselci yaklaşımına oldukça aykırı bir durum. bu yüzden bu insanları yargılayamayız.

ha kadının suçu olduğunu düşünmüyorum elbette. bu kadının suçu yazan arkadaşlar hayatlarında hiç sevildiğini zannedip sonunda terkedilmemiş mi? ya da aldatılmamış mı? çok bir fark yok düşünürseniz. güvendiğiniz birinin tam bir hayal kırıklığı çıkması.

bana sorarsanız "sen ne yapardın?" diye, başta müzakere yolunu dener, olmuyorsa sandalyedir, masadır bir şekilde kadının kaçıp kurtulmasına izin verecek şekilde etkisiz hale getirmeye çalışırdım. ancak kendi güvenliğim önceliktir elbet. benim canım, benim için o kadından daha değerli.

burada duyar kasanlara gelsin şu haber; hatay'daki satırlı saldırı dehşete düşürmüştü! şaşkına çeviren detay: hakimle görüşmem lazım




ne diyorsak o!!.

yanlış kişi muhabbetine girip insanı sinir etmeyin.hiçbirimizin insan ilişkileri kusursuz değil. ama anlaşmazlık olduğunda kimseye saldırmıyoruz. ulan saldırıyı geç orda oturan adamlarda da insanlık kalmamış. geçen haftalarda bir kaç çocuk bir kediyle uğraşıyor diye azarladım, kaçtılar. bunlarda gram vicdan kalmamış be. yazık.

iyi ki de izlemişler.

(bkz: hatay'da saldırıya uğrayan kadının şikayetçi olmaması)

burda insan müsveddesi, bilmem ne diye sallıyordunuz. artık belki beyninizi çalıştırırsınız.

alın size haber.

kadir şeker örneği var önümüzde.oturanlar yaşlı insanlar ayrica kadın şikayetçi dahi olmamış.erkekler de kimsenin kahramanı değil.

o anı yaşamadan bu bilinmez kimse için kolay değil aniden satırlı birinin size doğru gelmesi. bu tip tecrübesi olmayan müdahale edemez korkar, çekinir.

kadın şikayetçi olmamış bir de üstüne gidip sarılmış.
böyle ezik ve görgüsüz insanlardan nefret ediyorum. sözde romantik erkek ister özde ise barzo erkek seçer.
kıskanılmak hoşuna gider, beyim her şeyi yapar bana der, küfür yemekten hoşlanır, sakat tiplere bayılır.
tavla oynayan adamları takdir ediyorum.

dayıları haklı bulduğum olaydır, tehlike anında bir insana yardım etmek insanlıktandır.mesela bir kaza anı bir tehlike olabilir yan yatmış patlama ihtimali olan bir otobüsün içerisinden bir insanı kurtarmak bir insanlıktır, yangının içerisinden birilerini kurtarmak insanlıktır, açlıktan kıvranan birisine yardım etmek ya da bir hayvana yardım etmek insanlıktır ama kimse insanlık yapmak için hiç tanımadığı bir kadının ya da erkeğin yanlış seçiminden kaynaklanan bir tehlikeye hele hele türkiye gibi bir ülkede atılmak zorunda değildir.ben olsam masadan kalkıp giderdim.