harika bir kurguya sahip olan, başarılı senaryosu ve brad pitt- morgan freeman ikilisinin performanslarıyla kültleşen; hristiyanlıktaki yedi günah üzerinden işlenen bir polisiye film.
film 7 günahı işleyen insanları kendi kanunlarına göre cezalandırıp infaz eden bir seri katil ve onun peşinde olan iki dedektif üzerinden ilerlemektedir.
film 7 günahı işleyen insanları kendi kanunlarına göre cezalandırıp infaz eden bir seri katil ve onun peşinde olan iki dedektif üzerinden ilerlemektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "gandalfın kırık asası" tarafından 25.11.2020 00:17 tarihinde açılmıştır.
1.
bir david fincher başyapıtı. brad pitt, kevin spacey, morgan freeman ile göz dolduran neo-noir örneği. belli bir dönem en sevdiğim film diye gezmişliğim de var.
devamını gör...
2.
kesinlikle bir başyapıt değildir. çünkü ortada gizem yoktur. katil temalı filmlerde gizem olmadıktan sonra ne yapayım ben öyle filmi?
--! spoiler !--
filmin ortalarında seri katil belli oluyor. bu da filmi izleme isteğinizi yarı yarıya bitiriyor diyebilirim. sonunu tahmin etmek aşırı kolay. sadece oyuncu performansları iyi.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
filmin ortalarında seri katil belli oluyor. bu da filmi izleme isteğinizi yarı yarıya bitiriyor diyebilirim. sonunu tahmin etmek aşırı kolay. sadece oyuncu performansları iyi.
--! spoiler !--
devamını gör...
3.
yedi, senaryosu andrew kevin walker tarafından yazılmış olan, hristiyanlık'ın 7 ölümcül günahını işleyenleri kendi vahşi yöntemleriyle öldüren bir seri katili ve onun peşindeki iki polis dedektifinin çabalarını konu alan, hollywood yapımı bir gerilim filmidir. wikipedia
devamını gör...
4.
neo-noir seven her insanı içine çekme potansiyeli olan, 1995 yapımı film. kevin spacey rolünün hakkını o kadar iyi vermiştir ki izlerken hayran kalmamak elde değil .
--! spoiler !--
detective!!! you're looking for me.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
detective!!! you're looking for me.
--! spoiler !--
devamını gör...
5.
david fincher denince akla, hemen onun adı gelir: se7en.
fincher'ın başyapıtı olmasının yanında, bence onun en iyi filmidir de. kevin spacey o kadar iyi bir rol sergilemiştir ki film boyu ağzınız açık izlersiniz. her hamlesi, her konuşması aslında size spoiler vermektedir; ama siz bunu anlayamazsınız. en sonunda da mind blowing!
--! spoiler !--
john doe(kevin spacey) teslim olmaya gittikten sonra o kadar kasvetli, yoğun ve soğuk konuşuyor ki insanın ağzı açık kahkaha atası geliyor:
"ı'd like to speak to my lawyer, please."
--! spoiler !--
ayrıca "what's in the box!" repliği ile herkesin aklına girdiğini söyleyebiliriz. sahne zaten felaket...
fincher'ın başyapıtı olmasının yanında, bence onun en iyi filmidir de. kevin spacey o kadar iyi bir rol sergilemiştir ki film boyu ağzınız açık izlersiniz. her hamlesi, her konuşması aslında size spoiler vermektedir; ama siz bunu anlayamazsınız. en sonunda da mind blowing!
--! spoiler !--
john doe(kevin spacey) teslim olmaya gittikten sonra o kadar kasvetli, yoğun ve soğuk konuşuyor ki insanın ağzı açık kahkaha atası geliyor:
"ı'd like to speak to my lawyer, please."
--! spoiler !--
ayrıca "what's in the box!" repliği ile herkesin aklına girdiğini söyleyebiliriz. sahne zaten felaket...
devamını gör...
6.
yedi, seri cinayetler işleyen bir katilin peşine düşen iki polis dedektifinin hikayesini anlatıyor. bir seri katil 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi yöntemleriyle öldürmektedir. yedi ölümcül günah, hıristiyanlık inançlarına göre kibir, açgözlülük, şehvet düşkünlüğü,kıskançlık, oburluk,yıkıcılık ve tembellik'tir. iki polis dedektifi bu seri katilin peşindedir. film, amerika'da gösterime girdiği hafta 14.000.000 dolar gelir elde etmişti. yönetmen david fincher imzalı film,sürükleyici konusu ve oyuncuların performanslarıyla tüm dünyada gişede büyük başarı yakalamıştı. başrollerde brad pitt, morgan freeman, gywneth paltrow var. en iyi kurgu dalında 1996’da ödüle aday olan film bu ödülü alamamıştı. özellikle sürpriz ve çarpıcı finali ile şimdiden sinema tarihinde bir klasik olarak yerini aldı.
devamını gör...
7.
oyunculukların üst düzey olduğu ayrıca verilmek istenen mesajların filmin her alanına serpiştirilmiş bir şekilde görebileceğiniz muhteşem filmdir.
devamını gör...
8.
dedektif william somerset'in sabaha kadar kütüphanede kitapları karıştırıp, cinayetler hakkında ipucu bulmaya çalıştığı sahne, filmden aklımda en net kalan sahne. johann sebastian bach'ın air on the g string eseri belki de bu sahneyi kalıcı kılmıştır zihnimde, bilmiyorum.
işte o sahne:
bir alıntı da yapalım.
“ernest hemingway once wrote, "the world is a fine place and worth fighting for." ı agree with the second part.”
-dedective william somerset
vay, o sahneyi de buldum. *
işte o sahne:
bir alıntı da yapalım.
“ernest hemingway once wrote, "the world is a fine place and worth fighting for." ı agree with the second part.”
-dedective william somerset
vay, o sahneyi de buldum. *
devamını gör...
9.
başrollerinde brad pitt ve morgan freeman abinin bulunduğu david fincher filmidir. aslında başrolünde sevdiğim bir oyuncu daha var ama spolier vermek istemiyorum. çünkü o ismi fincher filmin başına bile koymamıştır garip ve on numara hareket.
film zeki bir seri katil ve onun işlediği gizemli cinayetleri anlatıyor. filmin isminin seven (film) olmasının sebebi 7 büyük günahın anlatılması. peki nedir bu yedi günah diyecek olursanız sırasıyla şöyledir. gurur kendini beğenmişlik, açgözlülük, şehvet kıskançlık yani hasetlik, oburluk,öfke,tembellik.
iki dedektif gerilim dolu bu cinayetleri çözmeye çalışıyor. tabi dedektiflerin bir tanesi brad pitt abi biraz tez canlı bir dedektif diğer dedektifimiz ise morgan freeman abi daha soğukkanlı daha bilge bir abi. sırf bu iki oyuncu için bile izlenebilecek bir film hala ben gibi izlemeyen varsa koşup izlemeli tavsiye ederim.
şimdi filmden sevdiğim kısımları spolierli bir şekilde anlatayım.
katilin yaratılmasını çok hoş ve zekice buldum bu kadar psikopat bir katili işlemek oyuncu seçmek zor iştir.
şimdi ortada böyle iğrenç bir seri katil var buz gibi bir adam deli gibi dahi gibi birisi ve seçilen oyuncu kevin spacey görür görmez film benim için başka bir boyuta geçti çünkü çok yakışmış ve çok güzel oynamış.
morgan freemanın gezip dolaştığı kütüphane ve kütüphanede çalan müzik hayran kaldım o yeşil lambalar falan cidden bayıldım.
ve son sahne bence son sahneye giden yol ve son sahnenin bu kadar vurucu olması bu filmi başka bir yere taşımış.
özellikle son kısımda brad pitt kalbimi acıttı çok güzel oynamış.
ayrıca what's in the box what's in the box.
film zeki bir seri katil ve onun işlediği gizemli cinayetleri anlatıyor. filmin isminin seven (film) olmasının sebebi 7 büyük günahın anlatılması. peki nedir bu yedi günah diyecek olursanız sırasıyla şöyledir. gurur kendini beğenmişlik, açgözlülük, şehvet kıskançlık yani hasetlik, oburluk,öfke,tembellik.
iki dedektif gerilim dolu bu cinayetleri çözmeye çalışıyor. tabi dedektiflerin bir tanesi brad pitt abi biraz tez canlı bir dedektif diğer dedektifimiz ise morgan freeman abi daha soğukkanlı daha bilge bir abi. sırf bu iki oyuncu için bile izlenebilecek bir film hala ben gibi izlemeyen varsa koşup izlemeli tavsiye ederim.
şimdi filmden sevdiğim kısımları spolierli bir şekilde anlatayım.
katilin yaratılmasını çok hoş ve zekice buldum bu kadar psikopat bir katili işlemek oyuncu seçmek zor iştir.
şimdi ortada böyle iğrenç bir seri katil var buz gibi bir adam deli gibi dahi gibi birisi ve seçilen oyuncu kevin spacey görür görmez film benim için başka bir boyuta geçti çünkü çok yakışmış ve çok güzel oynamış.
morgan freemanın gezip dolaştığı kütüphane ve kütüphanede çalan müzik hayran kaldım o yeşil lambalar falan cidden bayıldım.
ve son sahne bence son sahneye giden yol ve son sahnenin bu kadar vurucu olması bu filmi başka bir yere taşımış.
özellikle son kısımda brad pitt kalbimi acıttı çok güzel oynamış.
ayrıca what's in the box what's in the box.
devamını gör...
10.
david fincher'ın yarattığı o sarı-karanlık atmosfer, kevin spacey'nin muhteşem oyunculuğu ve son bölümde brad pitt'in mimiklerine yansıyan o gel-gitleri için bile 7 kere izlenir. izlendi de.
devamını gör...
11.
son yıllarda en çok izlenen polisiye dizilerinin (true detective tarzı) atası olan muhteşem başyapıt. bu filmden sonra ağır ilerleyen, aksiyonu az olan ama atmosferiyle fark yaratan polisiyeler arttı. güzel de oldu.
devamını gör...
12.
david fincher abimizin yönbettiği, 7 günah'a odaklanmış sinematografisi ve görüntü yönetmenliğiyle ön plana çıkmış ve sonrasında bir çok yönetmene ilham olmuş mükemmel film. benim filme puanım: 8,9/10
devamını gör...
13.
bir cinayet serisinin peşine düşen iki polis memurunun hayatına değiniyor. bir seri katil 7 ölümcül günah saydığı durumları gerçekleştiren insanları kendi yöntemleriyle katlederken polis memurlarının bu katille kesişen yollarını ağzınızı açık bırakacak şekilde anlatan çok değerli kült bir filmdir.
devamını gör...
14.
öyle bir film ki, true detective tarzı polisiyelerin atası. bu film sonrası, ağır ilerleyen, aksiyonu çok az olan ama karanlık atmosferiyle içine çeken yapımlar patladı resmen. çok iyi bir film, muhteşem bir iş. morgan freeman'a hayran kaldım ya resmen.
devamını gör...
15.
beni gerçekten etkilemiş başarılı bir filmdir, bunun dışında şunu paylaşmak isterim;
bizim evin çok yakınlarında "seven" unlu mamülleri var. ne zaman önünden geçsem "what's in the poğaça..." diye bağırmak geliyor içimden. neyli var minvalinde soru sormak için.. bunu yapmam yakındır.
bizim evin çok yakınlarında "seven" unlu mamülleri var. ne zaman önünden geçsem "what's in the poğaça..." diye bağırmak geliyor içimden. neyli var minvalinde soru sormak için.. bunu yapmam yakındır.
devamını gör...
16.
andrew kevin walker tarafından yazılan ve david fincher tarafından yönetilen 1995 yapımı film. başrollerini brad pitt ve morgan freeman paylaşıyor.
filmin konusuna geçmeden önce aslında tüm senaryonun temelini oluşturan yedi ölümcül günahtan bahsedelim.
yedi ölümcül günah, roma katolik kilisesi’nin görüşleri doğrultusunda şekillenen ve papa ı. gregorius tarafından düzenlenen, insanların hayatı boyunca sakınması gereken temel günahlara verilen isim.
bu günahlar şöyle sıralanıyor,
kibir*
açgözlülük*
şehvet*
kıskançlık*
oburluk*
öfke/yıkıcılık*
ve tembellik*.
filmde, iki dedektifin kendini yedi ölümcül günahı işleyen kişileri öldürmeye adamış bir seri katili yakalamak üzere verdiği mücadeleyi izliyoruz.
emekliliğine yedi gün kala bir cinayet ihbarı alan william somerset*, olay yerine gittiğinde bu vakada çaylak dedektif david mills* partner olacağını öğreniyor.
çok geçmeden cinayetlerin sayısı artarken olay yerlerinde hiçbir kanıt olmamasına karşın bulunan tek şey öldürülen kişinin hangi günah olduğunu açıklayan bir yazı ve bir not oluyor. dedektifler kendini bir çıkmazın ortasında gibi hissederken, bir anda her şey bambaşka bir hale bürünüyor.
şimdiii…
filmle ilgili en sevdiğim şey olayı dedektiflerle birlikte çözmemize olanak sağlamasıydı. katille ilgili ön bilgiye sahip olmaktansa adım adım verilen bilgileri toplayarak dedektiflerle birlikte fikir yürütmek çok zevkli ve heyecanlıydı.
oyunculuklar konusunda da tanrı adam morgan freeman her zamanki gibi minimum mimikle maksimum performans sergilerken, kendisini pek sevmesem de oyunculuğunu çok takdir ettiğim brad pitt özellikle son sahnede müthiş bir performans sergiliyor. aynı şekilde kevin spacey’e de bu rolün çok yakıştığını söylemeden geçemeyeceğim.
değinmek istediğim bir diğer şey de, katilimizin altı günahı öldürüp yedincisini david’e saklamasının bence müthiş bir detay olduğu. efsaneleşen “what’s in the box” sahnesinde david’i büyük bir ikileme düşürüp müthiş bir sakinlikle “intikam ol david. gazap ol.” dediği kısımlar tek kelimeyle müthişti!
2022 senesinde mağarada yaşamıyorsanız mutlaka izlemişsinizdir ama ben yine de söylemiş olayım, lütfen ve lütfen izleyin, izlettirin.
filmin konusuna geçmeden önce aslında tüm senaryonun temelini oluşturan yedi ölümcül günahtan bahsedelim.
yedi ölümcül günah, roma katolik kilisesi’nin görüşleri doğrultusunda şekillenen ve papa ı. gregorius tarafından düzenlenen, insanların hayatı boyunca sakınması gereken temel günahlara verilen isim.
bu günahlar şöyle sıralanıyor,
kibir*
açgözlülük*
şehvet*
kıskançlık*
oburluk*
öfke/yıkıcılık*
ve tembellik*.
filmde, iki dedektifin kendini yedi ölümcül günahı işleyen kişileri öldürmeye adamış bir seri katili yakalamak üzere verdiği mücadeleyi izliyoruz.
emekliliğine yedi gün kala bir cinayet ihbarı alan william somerset*, olay yerine gittiğinde bu vakada çaylak dedektif david mills* partner olacağını öğreniyor.
çok geçmeden cinayetlerin sayısı artarken olay yerlerinde hiçbir kanıt olmamasına karşın bulunan tek şey öldürülen kişinin hangi günah olduğunu açıklayan bir yazı ve bir not oluyor. dedektifler kendini bir çıkmazın ortasında gibi hissederken, bir anda her şey bambaşka bir hale bürünüyor.
şimdiii…
filmle ilgili en sevdiğim şey olayı dedektiflerle birlikte çözmemize olanak sağlamasıydı. katille ilgili ön bilgiye sahip olmaktansa adım adım verilen bilgileri toplayarak dedektiflerle birlikte fikir yürütmek çok zevkli ve heyecanlıydı.
oyunculuklar konusunda da tanrı adam morgan freeman her zamanki gibi minimum mimikle maksimum performans sergilerken, kendisini pek sevmesem de oyunculuğunu çok takdir ettiğim brad pitt özellikle son sahnede müthiş bir performans sergiliyor. aynı şekilde kevin spacey’e de bu rolün çok yakıştığını söylemeden geçemeyeceğim.
değinmek istediğim bir diğer şey de, katilimizin altı günahı öldürüp yedincisini david’e saklamasının bence müthiş bir detay olduğu. efsaneleşen “what’s in the box” sahnesinde david’i büyük bir ikileme düşürüp müthiş bir sakinlikle “intikam ol david. gazap ol.” dediği kısımlar tek kelimeyle müthişti!
2022 senesinde mağarada yaşamıyorsanız mutlaka izlemişsinizdir ama ben yine de söylemiş olayım, lütfen ve lütfen izleyin, izlettirin.
devamını gör...
17.
bu film hakkında diyebileceğim çok şey yok. tek kelime: mükemmel.
konu olarak, 7 büyük günah üzerine kurgulanmıştır. burada dante'nin ilahi komedya'sından alıntılar görmek mümkün. olay cinayetleri aydınlatmaya çalışan iki dedektifin başından geçenleri anlatmaktadır. bradd pitt ve morgan freeman başrolü paylaşmaktadır. hâla izlemeyen varsa şiddetle tavsiye edilesi şaheserdir.
konu olarak, 7 büyük günah üzerine kurgulanmıştır. burada dante'nin ilahi komedya'sından alıntılar görmek mümkün. olay cinayetleri aydınlatmaya çalışan iki dedektifin başından geçenleri anlatmaktadır. bradd pitt ve morgan freeman başrolü paylaşmaktadır. hâla izlemeyen varsa şiddetle tavsiye edilesi şaheserdir.
devamını gör...
18.
bir david fincher filmidir.
filmin senaryosunu filmde küçük bir rol de oynayan andrew kevin walker yazmıştır. filmin başrollerinde bu filmde ikisi de çok iyi birer performans gösteren brad pitt ve morgan freeman oynamıştır. bu iki oyuncuya gwyneth paltrow, daniel zacapa, john cassini, peter crombie ve reg e. cathey eşlik etmiştir. film bir dalda oscar adayı olurken imdb top 250 listesinde de kendine yer bulmuştur.
hristiyanlıktaki yedi büyük günahı simgeleyen cinayetler işleyen bir seri katilin peşine düşen biri genç diğeri orta yaşlı iki dedektifin hikayesini anlatıyor film. nefis bir kurgu ve bir o kadar da iyi oyunculuklarla insanı içine alan ve gerim gerim geren bir film.
filmi sinemada izlemiştim. katilin kim olduğunu film sonuna kadar merak ettim ben de. isimsiz bir katil çıkacağını düşünürken afişte ismi olmayan kevin spacey'i görmek büyük bir mutluluk vermişti bana. aynı duyguyu phone booth filminde kiefer sutherland'i görünce de yaşamıştım.
ayrıca film bize her zaman kullanabileceğimiz, günlük kullanıma uygun bir replik olan what is in the box sorusunu da hediye etmiştir.
filmin senaryosunu filmde küçük bir rol de oynayan andrew kevin walker yazmıştır. filmin başrollerinde bu filmde ikisi de çok iyi birer performans gösteren brad pitt ve morgan freeman oynamıştır. bu iki oyuncuya gwyneth paltrow, daniel zacapa, john cassini, peter crombie ve reg e. cathey eşlik etmiştir. film bir dalda oscar adayı olurken imdb top 250 listesinde de kendine yer bulmuştur.
hristiyanlıktaki yedi büyük günahı simgeleyen cinayetler işleyen bir seri katilin peşine düşen biri genç diğeri orta yaşlı iki dedektifin hikayesini anlatıyor film. nefis bir kurgu ve bir o kadar da iyi oyunculuklarla insanı içine alan ve gerim gerim geren bir film.
filmi sinemada izlemiştim. katilin kim olduğunu film sonuna kadar merak ettim ben de. isimsiz bir katil çıkacağını düşünürken afişte ismi olmayan kevin spacey'i görmek büyük bir mutluluk vermişti bana. aynı duyguyu phone booth filminde kiefer sutherland'i görünce de yaşamıştım.
ayrıca film bize her zaman kullanabileceğimiz, günlük kullanıma uygun bir replik olan what is in the box sorusunu da hediye etmiştir.
devamını gör...
19.
fenasal bir filmdir.
filmin başlarında bir yerde morgan freeman kütüphaneye gidip kendi kendine çalışır, raflar arasında gezinir, mesai harcar. o sırada kütüphane görevlileri poker oynuyordur.
onlara “beyler böyle bir hazine içindesiniz ve poker oynuyorsunuz.” diye sitem eder bir sahnede.
işte bu sahne bana beni hatırlatır.
üç katlı bir kütüphanede, içeri girmeden önce vurulan litrelik sek votkayla birlikte telefon ışığında kitap aradığım o raflara dönerim birden.
uzun raflar boyu kimseler yoktur.
sadece sen ve hayalet yazarlar..
filmin başlarında bir yerde morgan freeman kütüphaneye gidip kendi kendine çalışır, raflar arasında gezinir, mesai harcar. o sırada kütüphane görevlileri poker oynuyordur.
onlara “beyler böyle bir hazine içindesiniz ve poker oynuyorsunuz.” diye sitem eder bir sahnede.
işte bu sahne bana beni hatırlatır.
üç katlı bir kütüphanede, içeri girmeden önce vurulan litrelik sek votkayla birlikte telefon ışığında kitap aradığım o raflara dönerim birden.
uzun raflar boyu kimseler yoktur.
sadece sen ve hayalet yazarlar..
devamını gör...
20.
iyi ve sağlam bir film tabii bir de zor bir film aman dikkat.
oyuncu listesinde brad pitt, morgan freeman, kevin spacey, gwyneth paltrow, andrew kevin walker, peter crombie, r. lee ermey, john c. mcginley, leland orser, reg e. cathey, michael reid mackay, daniel zacapa, richard roundtree, john cassini ve mark boone junior gibi oyuncuların olduğu 1995 yapımı suç/korku türündeki filmin yönetmenliğini ise david fincher yapmıştır.
eski ve yeni polis kavramlarının yanına bir de ağır bir seri katil koyalım bir de dini motif al sana mis gibi film. dabbenin kalitelisi diyebiliriz bir de cinsiz olanı. bir seri katili yakalamak için verdikleri çabanın sonunda iki polis verdikleri çabanın yanında elleri hep boş dönerler tabii bu sırada film bize sürekli bir şeyleri gösterir ve dedektifler işlenen suçların yedi günah ile olan ilişkisini çözer. çözmeleri bir şeyi değiştirmese de en azından bir ilerleme kaydetmiş olurlar. filmin sonuna doğru katil bir anda elleri kan içinde polis merkezine gelip kendi teslim olur. filmi izlerken bu hamle güzel bir tokat oluyor bizim için ve dahası da var katil öyle bir plan yapmıştır ki iki polisi alıp götürdüğü yerde genç polisin eşinin kafasını bir kargo arabası ile oraya getirmesi için kargo şirketi ile anlaşmıştır. kusursuz planına en sonunda hem kendini hem genç polisi hem de onun eşini dahil ediyor. bu noktada eğer filme dalıp gitmişseniz siz o an polisin yerinde oluyorsunuz resmen onun hissettiği öfkeyi, çaresizliği ve yıkılmışlığı çok net bir şekilde hissediyorsunuz. zaten en sonunda polis öfkesine dayanamaz çünkü eşi aynı zamanda hamiledir de. adamı öldürüp kalan son iki günaha kendini ve katili katar. katilin planı tamamlanmış olur doğal olarak.
etkileyici olduğunu kaç bin kere söylesem de izlemeden anlayabileceğinizi sanmıyorum. birden fazla izlediğim filmlerden biri de bu filmdir. bir filmde gereken tüm noktalara sahip olduğunu söylemem gerekir, yani bir film açayım ve kesinlikle ben ne izledim demek istemiyorum diyorsanız buyurun size. iyi seyirler.
oyuncu listesinde brad pitt, morgan freeman, kevin spacey, gwyneth paltrow, andrew kevin walker, peter crombie, r. lee ermey, john c. mcginley, leland orser, reg e. cathey, michael reid mackay, daniel zacapa, richard roundtree, john cassini ve mark boone junior gibi oyuncuların olduğu 1995 yapımı suç/korku türündeki filmin yönetmenliğini ise david fincher yapmıştır.
eski ve yeni polis kavramlarının yanına bir de ağır bir seri katil koyalım bir de dini motif al sana mis gibi film. dabbenin kalitelisi diyebiliriz bir de cinsiz olanı. bir seri katili yakalamak için verdikleri çabanın sonunda iki polis verdikleri çabanın yanında elleri hep boş dönerler tabii bu sırada film bize sürekli bir şeyleri gösterir ve dedektifler işlenen suçların yedi günah ile olan ilişkisini çözer. çözmeleri bir şeyi değiştirmese de en azından bir ilerleme kaydetmiş olurlar. filmin sonuna doğru katil bir anda elleri kan içinde polis merkezine gelip kendi teslim olur. filmi izlerken bu hamle güzel bir tokat oluyor bizim için ve dahası da var katil öyle bir plan yapmıştır ki iki polisi alıp götürdüğü yerde genç polisin eşinin kafasını bir kargo arabası ile oraya getirmesi için kargo şirketi ile anlaşmıştır. kusursuz planına en sonunda hem kendini hem genç polisi hem de onun eşini dahil ediyor. bu noktada eğer filme dalıp gitmişseniz siz o an polisin yerinde oluyorsunuz resmen onun hissettiği öfkeyi, çaresizliği ve yıkılmışlığı çok net bir şekilde hissediyorsunuz. zaten en sonunda polis öfkesine dayanamaz çünkü eşi aynı zamanda hamiledir de. adamı öldürüp kalan son iki günaha kendini ve katili katar. katilin planı tamamlanmış olur doğal olarak.
devamını gör...