selefilik ve kurancılık arasındaki fark

ana akım sünni islamdan farklı iki anlayış arasındaki fark

*selefiler, islam'ı yaşamanın en doğru yolunun 7.yüzyıl arapları gibi yaşamak olduğunu savunurlar. kuran müslümanlığında ise böyle bir yönelim yoktur.

*selefiler, hadisleri hiç çarpıtmadan köktenci bir anlayışla kabul ederler. ana akım sünnilerden farklı olarak peygamberi normal bir insan gibi görürler ve yüceltmezler. kur'an müslümanları ise hadisleri reddeder.

*selefiler, allah'ın gökte olduğuna inanır, fiziksel bir formu olan somut bir tanrı algıları vardır. kur'an müslümanları ise allah'ın belli bir yerde olduğuna inanmaz. fiziki bir form algısından ziyade soyut bir tanrı algıları vardır.

kısacası selefıler allah'a mekan atfederler, hadisleri, icmayı kıyası kabul ederler. kurancılar ise allah'a mekan atfetmez mekan ve zamandan ayrı kabul ederler, bazı istisnalar harici de kur'an-ı kerim hariç metinleri reddederler.

sözde kur'an'cı denilen tayfa; fıkhı, rivayetleri kabul etmiyor; lakin ayetlere sunniler gibi anlam veriyor.

kur'an'da allah; ekonomiden, savaş ve barış hukukundan, devlet ve kurum idaresinden, boşanma ve evlenme hukukundan, ceza hukukundan, miras hukukundan , fey gelirlerinin idari hukukundan, mülk yönetimi hukukundan bahsedip hüküm indirmemiş gibi, gidip luayikçi sistemin yasalarına biat ediyor bu sözde kur'an'cı denilen tayfa, hadisleri ve fıkhı reddederek.

diğeri de kur'an'ı kur'an'la açıklamak yerine gidip rivayetllerle açıklıyor. ortaya kur'an'dan uzak abdestli kapitalizm çıkıyor.

esasta kimsenin derdi " allah ne dedi?" değil. herkesin derdi, kendi heva ve hevasini dine söylettirmek. olay bu.

selefi olarak, bizim kurancilarla ayni oldugumuz hic 1 taraf yok.

7. yuzyildaki gibi yasami da savunmayiz.

aksine daha rasyonel 1 yasam savunuruz. atiyorum diyanetcilere kalsa kaşın ortasini kesmek haram, bize kalsa helal. ben her banyoda kesip oyle cikiyorum.

bizim 7. yuzyildaki gibi giyinin, elinize kilic alin gibi 1 dusuncemiz de yok, bazi kati selefi alimlerin var midir bilemem.

ayrica biz, 'hadisleri oldugu gibi' kabul ediyoruz evet ama allah'in sifatiyla falan ilgili olanlari falan.

yoksa bizim de tevile gittigimiz konular var. tevil tamamen batil degil, bazi konularda tevil bizce batildir.

bunun disinda biz, allah'a fiziksel form atfetmeyiz.

bunu yapan mucessime'yi, tekfir ederiz.

bize gore allah, hic 1 sekilde fiziksel degildir, hic 1 mahlukata benzemez.

7 kat gogun uzerinde arşina istiva ermistir. fakat bu istiva kendi bildigi gibidir, insan oturmasindan, 1 cihetten o'nu tenzih ederiz.

allah, fiziksel formdadir demek kufurdur, istivasi oturmak, arşı da taht degildir. o goktedir, yani arşa istiva etmistir. fakat arş ile istivanin manasini ancak o bilir.

selefiler, bu ayetleri oldugu gibi kabul eder, ustune herhangi 1 yorum yapmaz, 'allah'in burdaki ayeti, murad ettigi gibidir' der, ustune tevil yapmayiz.

yoksa allah'i fiziksel forma sokmusuz, ibn teymiyye hasa ve kella allah ayaklarini arştan sarkitiyor demismis de falan bunlar maval.

kurancılık değil müslüman denir, kuran'ı dini kaynak edinene. ayetlerde açıkça emredilen zaten budur.

hatırlatalım; dinin tek kaynağı kuran'dır:

www.kurandakidin.com/

vikipediden alıntı yapıyorum



al sana insan biçimcilik/antropomorfizm işte şimdi selefiler hadisleri de kabul ettiği için şu hadiste yazan ifadeleri "rabbimiz baldırını açar, her mümin erkek ve her mümin kadın o'na secde eder. dünyada iken kendisine riya ve gösteriş olarak secde edenler geri kalırlar. onlar da secde etmeye kalkarlar, ancak sırtları bükülmeyen yekpare bir tabakaya dönüşür." olduğu gibi kabul ederler. kurancılar ise bunu allah'ın tüm hakikatleri ortaya dökmesi olarak yorumlar.

selefilere göre gayet de allah'ın bir formu vardır eli, baldırı, yüzü vs. kurancılara göre yoktur.