senin önceki evinde duşakabin mi vardı

elazığ’da 2020 yılında meydana gelen 6.8’lik depremin ardından yapılan toki konutlarını incelemek için içişleri bakanı süleyman soylu ve çevre şehircilik ve iklim değişikliği bakan murat kurum elazığ’a gitmiş.
vatandaşlar duşakabinin küçük olmasından yakınırken, akp’li başkanın yanıtı “senin duşakabinin mi vardı önceki evinde?” olmuş.

siz nereye sıçıyordunuz kuzum?

insanları hor görmek ne kadar kolay değil mi?
ey büyük allah'ım, gücü elinde tutan zalimlere fırsat verme.

önceden senin evinde de yoktu şimdi kocaman vardır eminim özellikle seçmişsindir. şimdide gelmiş burada milleti küçümsüyorsun. senin gibilere sonradan görme derler. birde devlet erkanısın yazık. ne hallere düşmüşüz böyle.

hadsiz pislik. vardı ya da yoktu ne farkeder? kullanamıyoruz diyor insanlar. bunu anlamak için türkçe bilmek yeterli. insanları sürekli nankör gibi görmekten vazgeçin artık.

bu adamın eşine çok üzüldüm şu an. sürekli evde "babanın evinde var mıydı" diye geziyordur.

be kendini bilmezler. sanki lütuf o yaptığınız evler. insanlar yıllarca yok o parası, yok bu sigortası, yok deprem vergisi ödüyor. en güzelini yapmak zorundasınız!

halkla anladığı dilden konuşmuş, tebrikler. teyzenin seçimlerde tercihi yine malum parti olur ondan kafanızı yormayın.

leğende yıkanmasam olmaz mı? niye sürekli geriye doğru adım atıyoruz? hani ülke daha da boka sarsa ve ulusça leğen moduna geçsek bu adamlar o leğenlerr nasıll geliyor çinden!!! bu leğenlerden önce göllll mğ vardı?? diyecek tıynetteler.

ya bunlar her b*ku neden bir lütufmuş gibi sunmayı seviyorlar?

boş bir adamın utanç verici sözü. kendisiyle kısa bir süreliğine aynı ortamda bulunmuştum, tıpkı bu sözündeki gibi bir üslubu var.

elazığlıların seçtiği adam da bu olur anca. orası ayrı mes'ele..

velev ki yoktu, 30 senelik binanın yerine 2022 senesinde sıfır bina yapıyorsun. çağa uygun şekilde yapsana. önceki sobalıydı diye illa yine sobalı mı yapman gerek mesela, koy doğalgazı. öncekinde duşakabin yoktu, koy bunda olsun. milletin evi yıkılmış, kimbilir kaç zaman sokakta, eşte dostta yatmış. seneler sonra kendi evi olacak koy adam mutlu olsun acısı bir nebze daha dinsin ne var yani.
bir adam bin odalı sarayda yaşıyor. her gün yüzbinlerce lira gidiyor onun sarayının maliyetine, halk içinde birkaç kuruş daha gitsin ne olmuş.

tanım : geçtiğimiz gün akp li bir başkanın, teslim edilen evler hakkında şikayet eden bir vatandaşa verdiği cevap.

ne tarz bir düşüncenin hakim olduğunu gözler önüne seriyor. insanların durumunu iyileştirmekten çok, kısıtlı imkanların sürekli olarak sunulması, vatandaşa tepeden bakma vs.

daha iyide daha güzelde insanları buluşturma yerine hepimizi ortak sefalette eşitleyip, yardıma muhtaç bir halk edip arkasından da kolay yönetilebilir, ekonomik güçlüklerle terbiye edilebilir bir hale getirmek istiyorlar.

gerçekten bu halka hak ettiği gibi davranan tek parti. ilk defa erdoğan diyeceğim.

o da belli ki güğümle yıkananlardan.
fakat kendisi yokken de duşakabin vardı. milletin köyünde olup olmaması yine bizim suçumuz mu oldu?
ne yapalım evlerde halen 1700lerden kalma alaturka varsa. çömelmeyin efenim. oturun. oturarak çıkartın efenim.
e sizin görüşünüz sığ ise biz ne yapalım.
evler diyorum efendiler evler. üst üste dip dibe ya bakın bakalım tasarımlarını hangi sertifikalı belgeli melgeli şahıslar yapmış?

önceden duşa kabin ne demek ev bile yoktu da bunlar getirdi başımıza şükürler olsun! fazla lükse alışmış düşük seviye halka verilmiş ayardır. beter olun, buzdolabında soğuyun.

saçma bir durum göremediğim gayet güzel yerinde sözdür.



trabzon-konya-erzincan-elazığ gibi yerlere duyarlı davranan kişinin zekasının herhangi bir işlevi yoktur. hak ettikleri gibi yönetilen kitleler bunlar, umrumda değil. umrunda olanın da kafasına kafasına seçim sonuçlarını vururum. ha izmir, tunceli, bursa(neredeyse kafa kafaya olduğu için) gibi şehirler olur o zaman bir kamuoyu oluşturursun, hak veririm. ama bu kitle bu şekilde yaşamayı, yönetilmeyi hak ediyor.

30'lu yaşlarına kadar fakirlikten tencere kemiren tipler, başa gelince halkı böyle aşağılar işte. hep derim, türkiye cumhuriyeti'nden ne zaman islam sömürüsü kaldırılacak, işte o zaman bu ülke bir şeye benzeyecek. allah kitap deyip başa gelip bunları halka yapabiliyorlar, neden? çünkü cahil, vasıfsız, kafasız tipler, yöneticiler dinsiz olacağına onlardan birileri başta olsun, dini bütün tipler başta olsun diyorlar. bundan cesareti alanlar da halkı hak ettiği şekilde aşağılıyorlar. bir yerde din varsa orada yozlaşma, adam kayırma, haksızlık, hukuksuzluk vardır. 60 yıldır böyle olan ülkede bundan sonra farklı olacağını iddia eden tiplere gülün geçin.

ekrem imamoğlu'nun da sürekli bu kitleye oynamasından, geleceği ile ilgili ipuçları görebilirsiniz. bu yüzden, bunları çok iyi kotardığı için mansur yavaş'tan daha şanslı, olası bir seçimde. zaten bu yüzden seçildiği anda bir numaralı ekrem imamoğlu muhalifi olacağım.

vatandaşa küfür etsen daha iyiymiş. ben olsaydım vardı deyip göt ederim.