seren serengil

bu kadın hakkında bir sürü şey söyleyebilirim ama mahkemelik falan oluruz hiç uğraşamam valla. kadın daha önce yaptığı şeyleri hiç yapmamış gibi davranıyor. birisi bir şey yapınca onu yerden yere vuruyo ama bilmiyoki daha önce aynı şeyi kendisi yaptı? hayır sen daha kendi hayatında olup bitenleri bilmiyosun ama biz biliyoruz? çok saçma ya. örnek verirdim de neyse...

öztürk serengil ve nevin teoman'ın tek kızı. fahrettin aslan'ın tekkifiyle sahneye çıkmıştır. sesini dinledikten sonra vazgeçen fahrettin aslan'ı şan eğitimi alarak ikna etmiştir. annesi bu durumu alaturka bulduğunda kat'i surette onaylamamıştır. gençliğinde mustafa sandal ile aynı arkadaş grubu içerisindedir. gülben ergen'in iş insanı ali yıldırımın abisi ile birlikte olması (bazı kaynaklar bu kişinin aziz yıldırım olduğunu söyler) seren'in ali yıldırım ile ilişkisinin bitmesine neden olduğundan sonu gelmeyen bir düşmanlığı başlatmıştır. bu düşmanlık üzerine "nefret" isimli kitabını kaleme almıştır. kitabın ana kahramanının adı ceren cerengildir.

annesinin kendisi hakkında, "bir kahtalı mıçe ile evlenmediği kalmıştı" dediği rivayet edilir.

pandemi döneminde kocasıyla birlikte evindeki hizmetçiyi dövüp tehdit edip ormana attığı haberleri çıkmıştı.
aynı dünyada yaşamaktan utandığım şahıs.

asil bir aileden gelip maddi sıkıntı falan da çekmediği halde, ne uğruna kendini bu hallere düşürdüğünü anlayamadığım, estetiklerinden önce güzel de olan magazin yüzü. şimdilerde kilo alamama problemi yaşıyormuş. kilosu aşırı olmadığı halde geçirdiği bir ameliyat onu bu hale getirmiş. bazı insanlar da bin insanın kendine veremeyeceği zararı tek başına verebiliyor.

su içemediğini beyan eden bir ünlü.

yaşadığı tüm entrikarı ve madilikleri nefret adlı kitabında ceren cerengil olarak anlatan; kariyerine şarkıcı olarak başlayan ama şimdilerde magazin programcılığına soyunan; bulduğu her fırsatta homofobi ve transfobi kusan; köpeği noynoy'u ezeli düşmanı gülben ergen'e karşı dolduran; reklamın iyisi kötüsü olmaz düşüncesi ile hareket eden 49 yaşındaki ünlü gibi bir şey.

evlenmesi yasaklanması gereken kadın. her evliliğinden sonra bu fakir bu parasız bu böyle de şöyle de demeyi adet edinmiş kişi.

yetenek sahibi olmadan da bu ülkede para kazanabileceğini gösteren şahsiyet.

sürekli eril dil kullanması, kadınları eleştirmekle küfretmek arasında bir çizgide dolanması insanı rahatsız eden ünlü şahıs. babası elbette değerli bir insandı ama sence de bu soyadın yeteri kadar ekmeğini yemedin mi be ablacım ?

her gün gündeme gelmeye çalışmayı bırakmalı zira annemle yaşıt. üzgünüm ama teyzesin artık, yeniyetmelerle laf yarıştırmayı bırak. ihtiyacın mı var, ağzında altın kaşıkla doğmuşsun. otur keyfini sür. toplum olarak bu eril dilden yıldık, arabesk ruhunu da al inzivaya çekil. kendisini severim gülben olayında da sonuna kadar haklı bulurum ama esra dermancıoğluna ayıp etmiş.

bu kadın benim hobim..

sırf incelemek için izliyorum..
yemek yerken bakıyorum genelde,
şu anda ombudsman gibi oturtulduğu köşesinde, her magazin haberinden sonra, evet diyorlar seni dinliyoruz, ne diyorsun ulu seren, buda başlıyor bilmiş bilmiş,
"şimdi bu konularda erkekler şunu yapar, kadınlarda bunu bunu yapar, bu hedeler böyledir"

bazı tespitleri doğru, ama orada kendisine bakılması için oturduğu o kadar belliki, zaten saçını düzeltmekten, aynaya bakmaktan, kamerayı kollamaktan, ne kadar güzel göründüğünü düşünmekten, konsantrede olamıyor, beyninde yerde kalmıyordur başka birşeye bütün bunlardan,

bir arkadaş asil bir aileden filan geldiğini yazmış, asalet böyle bir şey olamaz ya,
ben hayatımda bu kadar maddiyattan bahseden güya asil birini görmedim,
her fırsatta benim işim var, çalışıyorum, onlar işsiz kaldı diyor birilerine,
ayakta duramadığı halde çalışıyormuş, madem kendisinin parası gani, çalışmasa ne eksilir bizim hayatımızdan acaba,
iyiki asil.. bir kere halk çalışır, asiller çalışmaz, çalışamaz, işçilik fıtratlarında yoktur, kendimden biliyorum :))

nasıl sevilmemişse artık, acıyorumda gördükçe, bence annesi onu hiç sevmiyor, (bilimsel olarak mümkün) beğenmiyor da zaten, belli de ediyor anladığımız kadarıyla, yazık o programda anlattığı assolistlik hikayeleri, şu kadar yıldır televizyoncuyum, şu ödüllerim var diyip çırpınması, hep annesine aslında, kendi kendini değerlendirip onaylayacak, kendisini anlayacak olgunluğa ulaşmamış, sürekli herşeyini gözümüze sokma ihtiyacı duyuyor, tatmin de olmuyor, keşke bir psikoloğa gitse, ama iyi bir psikoloğa gitmesi lazım, belki iyi gelir,

en son okan bayülgen e bir laf etti, pes dedim, bu kafa nasıl bir kafa...
diyorki okan bayülgen e
"aferin bak öyle yerel ücra bir kanalda bile ne güzel işler yapıyor...."
gerisini hatırlamıyorum, tutulmuşum orda,
sen okan a.. bayülgen olan okan a.. diyorsunki "aferin" filan..
çok kaliteli adam diyor, nerde olsa kalitesi değişmezmiş..
allah razı olsun :)

kendisi o ücra dediği kanalda çalışırken, o kanal için söylediklerine, açıp baksa keşke...

bu kadının en büyük sorunu, kadın çok yalnız, yalnız derken, kendisine değer veren birisi yok etrafında, değer gördüğünü hissetmiyor, yana yana aradığı o aslında..

mensup olduğunu söylediği sosyal sınıftan kimse ile görüşmeye çapı yetmiyor anladığım kadarıyla, magazin muhabirleriyle filan kanka oluyormuş,
niye işçilerle takılırki güya çok asil ise bir kadın, asil insan yalnızlıktan ölse, kendi kalemi olmayan birinin yanından bile geçmez.. kendimden biliyorum :))

o yüzden fiziksel olarak bir süre yakınında olan bir erkeğe, ihtiyacı olduğu için gardı düşüyor, yanına gelen erkeği yanlış algılıyor, ve sömürülüyor.. istediğini alamayacağını anlayınca da, (ihtiyacı da kısmen bitince) hırçınlığı hiç asil değil, işte orda çuvallıyor, çirkinleşmese iyi de, orda belli oluyor be güzelim, damar mavi mi, kırmızı mı :)
benimki mavi :))

yaşar ipek için ilk başlarda demişti ki, ulus un göbeğinde büyümüş, kolejde okumuş, amerika görmüş etmiş, gayet "kültürlü" bir insan,

bende demiştimki bununla da kanlı bıçaklı olacak, ki oldu, şimdi türkücü diyor, giyinmesini ona ben öğrettim, benimle aynı kültürde değil filan diyor...
*kültür, neydi?
*sürekli bende çok var diyebileceğimiz bir şey olmadığı kesin.

yalnız şu anki sevgilisi gerçekten klas bir çocuk, bunu bozamaz, ama onuda sevmiyor belli, çünkü bu kadına, annesi gibi onun değersiz olduğunu düşünen, bunu yaşatan birisi olması lazım, o döngüden çıkamamış hala, farkında değil..
allah kurtarsın ne diyim...

pek hobi gibi olmadı, tez yazdım iyimi, ama kadın gerçekten enteresan yani, tek başına araştırma konusu.

"kendimden biliyorum"lar şaka dememe gerek yok ama, ben yinede yazıyım da ne olur ne olmaz.

kız yerine erkek doğmuş olsaydı türk mizahına yön verecek biri olabilirdi.
çünkü babası buram buram mizah bir adamdı.

psikoloğa görünmesi gerektiğini düşünüyorum.

(bkz: vasıfsız)
(bkz: beş para etmediği halde kendini iyi satan insan)
(bkz: boş gezenin boş kalfası)

özünde kötü bir insan olduğuna asla inanmam ama bana göre fazlasıyla ilgi ve sevgiye aç ve yaşadıkları nedeniyle ahlak bekçisi ve mizojinist olarak evrilmiş bir kadındır. kadına şiddet o başkalarını acımasızca eleştirince aklına hiç gelmez ama kendisine yapılınca gündem yaratır. kendisine cinsel içerikli bir hakaret eden kadın vardı gerçekten iğrenç bir durum ve bu noktada kendisini savunuyorum ama bir kaç hafta önce esra dermancıoğlu'na yaptığının da bundan farksız olduğunu farkına varmalıdır.

herkes hakkında çirkin söylemlerde bulunup kendine laf söylenince ortalığı ayağa kaldıran kadın. normalde ayrıştırmam insanları birbirinden ama yaptığı açıklamalarla yaratıcımın verdiği aklı kullanamayışı beni bir miktar üzüyor.

tam bir salak

yeşilçam oyuncularından öztürk serengil'in kızıdır. yazık babası değerli sevilen bir insandı.

762626 adet estetik operasyon olan, fit kalmak icin az daha hayatini kaybedebilecek, memeleri gozukecek sekilde programa cikan ve akabinde " gulsen kulot giyiyor." diye 20 dakika insan elestiren yaratik.

vallahi biktim, billahi imdat.