sevgilisine tektaş alamayan erkek

genç yiğidolar “tek taş almayın”

taşın boyutuna göre tabi ama 5000’e minimum çakıyor kuyumcular. ertesi gün kafa attı, ilişki bozuldu satmak istersen aynı kuyumcu 1000 tl teklif veriyor, diğer kuyumcular da öyle.

bakın ertesi sabah diyorum. ömrü hayatınızda bu kadar hızlı kazık yiyeceğiniz başka bir şey yok, kremsiz.

haa yok ben illa takarım alnından öperim, kesin evleniriz diyorsanız da bilin bunu. hanımla birlikte yiyin kazığı en azından kreme ihtiyacınız olmaz.

tektaş aldıktan sonra kuyumcu önündeki erkek:

sevgilisi kabul etse dahi, sevgilisinin ailesi ve arkadaşları tarafından linçlenecek erkektir.
ben kendi tektaşımı kendim seçtim. benim beğendiğim modelin doğal elmas olanı 10.000 tl ye yakın bir fiyattaydı, ben taşına değil modeline odaklandığım için zirkon taşlı olanını 1300 tl gibi bir fiyata aldık. ki eşimin bu yüzüğün gerçeğini istesem 10.000 tl verecek parası da vardı. ben zirkon olduğunu anneme söyleyince niye pırlanta almamış diye burnumdan getirdi, ki kendisi tanıdığım en materyalist olmayan insanlardan normalde.* düğün sürecinde eşimin ailesinden takı istemiyorum, içlerinden geliyorsa bana pandora'dan bir charm alsınlar illa alacaklarsa da dümdüz altın bilezik alsınlar bozdurup harcarız daha iyi dedim diye tüm akrabalarım tarafından linçlendim mesela*. niye su yolu kolye istememişim.*
niye tüylü topuklu gelin terliği almadın diyeni duydu bu kulaklar.
bu nedenle üzgünüm ama malesef bir yerden sonra bu tarz baskıların bazılarına boyun eğiyorsunuz. hala tüylü topuklu gelin terliğim ve su yolu kolyem yok ama kayınvalidem bu saçma baskılar yüzünden illa bir şey almak zorunda hissedip bana tam benlik çiçek motifli bir kolye küpe seti aldı, annemde inci kolye küpe seti almıştı. en azından bu ikisini su yolu kolyeden çok kullanacağıma eminim.

sevgiyi maddeye bağlayanların dert ettiği konular. dünya kadar param olsa bile almam. sevgi emektir yürektir. mal mülk yalandır. mala mülke bağımlı olanlar ile işim olmaz. sizinde olmasın.

asgari ücrete çalışıyordur.

beni maddiyatımla sınayan sevgiliyi neyleyim .

ona vereceğim parayla hanımımla yer, içer, gezerim. hiç olmazsa 2 tarafta memnun olur.

parası olmayabilir. bu onun suçu olmayabilir. olabilir de bilemedim.

ucuz yollu bi yüzük tercih edebilirdi o da yoksa çok da büyük bir eksiklik değil yüzük gönle hitap etmez sonuçta

tek taş sevmeyen ben için bi sorun olmayan erkektir. özellikle beş taş yüzükler muşta gibi.
ekonomik boyuttan bakıldığında ise sevdiğiniz birinin sırf alacak durumu olmamasını dert ediyorsanız sevgi kriterlerinizi tekrar gözden geçirmenizi öneririm.*

tektaş pırlanta sanırım şu alamadığı. çünkü altın tektaş var, gümüş var, çeliği bile var. hangisine gücü yeterse onu alır. şimdi camdan taş yapanlar bile var kendi elleriyle pırlantadan değerli. kimsede olmayan kolay kolay.

belki durumu yoktur yani hemen laf yapmayın. hem durumu olsa bile 5k ile 25k arası pırlanta tektaş alması şart mı? hadi varsayalım durumu müsait değil, pırlanta olması şart mı hem? daha uygunu veya gümüş olan bi tektaş ile de güzel olabilir. binlerce lira bi yüzüğe gideceği yerde bence evinize ikinizin de beğeneceği bi eşya alınabilir. ileriye dönük düşünün beybilerim.

o kadar paramız yok olsa da alır mıyım bilmem olsun bakarız.

beni sevdiği ve değer verdiği sürece alamasa bile sorun değil. parmağımda tahta bile taşırım. önemli olan ilişkimiz gösterişimiz değil.

bin türlü tektaş var. hangisi mesela?
örnek1
örnek2

sevgilisine ferrari alamayan kadın.

parasızdır.

"almayan" derseniz başka. o, boş amerikan özentiliklerine takan bir sevgili istemiyor.

muhtemelen türkiye'de yaşayan erkektir.

benden öte benden ziyade parçası geldi aklıma barış manço'nun..
hepimiz iyi yaşamak isteriz..
hepimiz sevdiğimize güzel bi hayat sunabilmeyi, her istediğini almayı umarız ama hayat şartları.
evet tek taş alamayan büyük ihtimal fakirdir ve gününü zor idare ettiriyordur ama hayat bu ne yapalım.

sevgi de yetmiyormuş denilir evet yetmez; egonuzu bir kenara bırakmanız gerekir, boyun eğmek değil ama birlikte sırtlanmak gerekir problemleri..
alsın bana niye almıyor ki demekle olmaz. peki sen zor gününde yanında mısın ?
ne alınırsa mutluysan 1-2 liraya bir muma da bir çikolataya da mutlu olman gerekmez mi?

kadınlar aynı durumda degil mi ?
ailelerinde para alırken bunu nasıl güzel kapatıyorsunuz değil mi ?
erkek ödesin, erkek alsın.
ya birkaç kere de sen al.
bir kere değil de birkaç defa para harca mesela.
o zaman anlıyorsun. elindekini vermek sorun olmuyor.

hem biliyor musun verdikçe artıyor.
bunu eski sevgilimden öğrendim.
egomu kenara ittim ve başkalarına ödetmedim, sevdiklerime aldım az az ama yaptım bunu.

bazen içinde şüphe oluyor. olursa olsun.
değer bence.
biliyorsan durumları değer.
önemli olan sen değil de bizse değmez mi ?

benim biricik eşime her şey feda olsun.
o da bana söylerdi eminim aynısını, görseydi.
durumlar kötü oldugu zaman çok kötü hissettiğiniz zaman bile en azından umut var.
gitmek yok, kalıp savaşmak var.

gün gelecek biz de düzlüğe çıkarız demez pes ederseniz pişmanlık zor atlatılan ve kolay unutulmayan şeydir.
daha iyi hayatlara..
bu arada ben incecik yüzükler sevmiyorum istese de tektaş aldırmazdım.
kalın siyah bir yüzük kafi fakat o da canımız isterse.
varsa ekstra alırız canım. alınacak çok şey var onlara mı gelir sıra.

demem o ki herkes okusun, herkes de çalışsın. gidebiliyorsanız şu ülkeden gidinde daha iyi kazanın daha makul hayatlar sürün. fakat olmuyorsa da bununla yaşamayı öğrenin.

öptüm!

tek taş yerine bir oyun bilgisayarı toplayıp yan yana oyun oynamak çok daha mantıklıdır.