özellikle, mustafa kemal atatürk’ün yaşam öyküsünü anlattığı 3 ciltlik “tek adam” biyografisiyle adını duyuran, bir dönem komünizme gönül vermiş olan yazar. bunun dışında, enver paşa ve ismet inönü hakkında yazdığı yine psikolojik-biyografi türünde kitapları da vardır. 1976’da hayatını kaybetmiştir.
devamını gör...
mustafa kemal atatürk'ün hayatını anlattığı tek adam ve de ismet inönü'nün hayatını anlattığı ikinci adam gibi eserleriyle tanınan yazar.
devamını gör...
kadro dergisi kurucusu ve kadro hareketi önderi.
türk tarihine iz bırakan kişiler ile alakalı çıkardığı eserler ile tanınır.
devamını gör...
''suyu arayan adam'' dan başlanarak sırasıyla ''enver'', ''ismet'' ve ''tek adam''* şeklinde okunmasını tavsiye ettiğim yazardır. ayrıca yine kendi hayatından kesitleri anlattığı bir kitabı daha vardır o da en son okunabilir.
devamını gör...
atatürk yalakası başka bir dönek daha, kısaca özet geçelim ki okunsun.


adını anmadan olmaz; memleketimizin en mahir döneklerindedir. aslen deliormanlıdır. daha 11 yaşındayken ittihat ve terakki’ye üye olmuştur. anası ve bir ağabeyi bulgar mezaliminde şehit oldu. istanbul’a devlet tarafından getirildi. bir diğer ağabeyi sarıkamış’ta şehit oldu. istanbul’a getirildiğinde, yerleştirildiği askerî okuldan ayrıldı ama ağabeyi şehit olunca kafkas cephesi’ne gitti. çoktan turancı olmuştu. yazının başında adı geçen türkçü ahmet ferit tek’in hanımı, kendisi gibi türkçü müfide ferit hanımefendinin aydemir adlı romanından çok etkilendi ve turancı olduğu gibi soyadını da bu romandan esinlenerek aydemir olarak aldı. turancı olduğu için yeni kurulan azerbaycan devleti’ne öğretmen olarak gitti. azerbaycan sovyetler tarafından işgal edilince bakü’de yapılan doğu halkları kongresi’ne katıldı. komünist oldu. 10 gün sonra bakü’de yapılan türkiye komünist partisi toplantısına katıldı. millî mücadeleye katılmak yerine komünizmi öğrenmek için nuha’ya gitti. ardından batum’a, oradan da moskova’ya gitti. doğu emekçileri adlı komünist üniversitesine kaydoldu. millî mücadele yıllarını, ayağı yanmış it gibi komünist memleketlerde gezerek geçirip, 1923’te cumhuriyet kurulunca koşa koşa türkiye’ye geldi. leşçil köpekler gibi anında yazı yazacak köşesine kuruldu. aydınlık’ta komünizmi öven yazılar yazdı. lenin ve leninizm adlı bir kitap yayınladı. 1925’te tkp’nin 7 kişilik merkez komite üyesinden biri oldu. 1925’te tutuklanıp, o devrin komünistleriyle birlikte 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. iki yıl sonra 1927’de affedilip hapisten çıkınca, dalkavukluğun nimetlerini keşfetti. kemalist olduğunu söylemeye başladı ve tkp’yi polise ihbar etti. dalkavukluğun her türlüsünü meslek edindiği için bir yıl içinde bürokrat yapıldı. 1928’den 1951 yılına kadar ankara’da bürokrasinin hep yüksek noktalarında himaye edildi. 1951 yılında emekli edilene kadar hep devletin ekmeğini ve nimetlerini mideye indirdi. 27 mayıs 1960 darbesinden sonra komünistler için her türlü serbestlik ortamı oluşunca, tekrar komünist olduğunu ifşa etmekte sakınca görmedi. devrin en şirret ve sovyet köpeği olmuş dergileri olan devrim ve yön dergilerinde yazmaya başladı. 12 mart muhtırasından sonra yön dergisi kapatılınca diğer komünist moskova uşakları gibi o da kapağı cumhuriyet gazetesi’ne attı. 1976’da ölünce, moskof uşağı olmasına rağmen tabutuna türk bayrağı örtüldü.


buradan
devamını gör...
kendisini, bugünün komünistleri gibi görmemek, yaşadığı dönemde türkiye için komünizmin ne ifade ettiğini iyi çözümlemek lazım.

bolşevik devrimi gerçekleştiğinde, türkler henüz milli mücadele içindelerdi. bolşevik devrimi bir yandan milli mücadeleye dolaylı fayda sağladı. ruslar, çar devrilirken topraklarımızı terk ettiler, bir daha da teşebbüs etmediler. yeni rusya'nın böyle bir amacı da yoktu. en azından stalin dönemine kadar da olmadı. bolşevikler, kendi bağımsızlıklarını kazanmak isteyen milletlere açık destek veriyorlardı. tabii ki komünizm çatısı altına girmesi koşuluyla. bu koşul, öyle her zaman açık seçik dayatılmasa da varlığı inkar edilemez.

o sıralar, ankara'da kurulan mecliste ruslar'ın desteğine o kadar ihtiyaç vardı ki. komünizm'in ne olduğunu dahi bilmeyen vekiller "biz de bolşevikler ile ittifak kuralım, gerekirse onların başarılı devrimlerinde kullandıkları komünizm düşüncesini benimseyelim" kafasındalardı. mustafa kemal atatürk, bunun mümkün olmadığını, milli mücadelenin bir sınıf mücadelesi olmadığını savunuyordu. gerçekten de öyle. milli mücadelenin başındaki hemen herkes yıkılan imparatorluğun askerleri, paşalarıydı. bir sınıf mücadelesi değil, bir bağımsızlık savaşıydı bu.

o yıllarda çok enteresan şeyler oldu. en enteresan olanı yeşil ordu misal. bunlar komünizmi, sosyalizmi islam ile özdeşleştirdiler. hareketin ismini de islamla özdeşleşmiş bir renk olan yeşilden aldılar. "sizi köle gibi gören otoriteden kurtulun" gibi bildiriler yayınladılar. fakat halkta bir karşılığı olsun diye de bu düşünceleri islamdan örneklerle desteklediler. işte o günkü komünizm anlayışıyla bugünü kıyaslamamaktan kastım tam olarak bu. inanılmaz bir dönem.

tabii o zamanın paşalarının, başta mustafa kemal olmak üzere, mücadeleyi sekteye uğratacak hiçbir iç ve dış hareketliliğe tahammülleri yoktu. ama bir yandan da bolşevik silahına ve altınına ihtiyaç da var. anadolu'da özellikle ankara'da bir kısmı gizli, bir kısmı açıktan komünist partiler de kurulmuş. bunların kullanılıp zamanı geldiğinde tasfiyesi gerekiyor. şevket süreyya aydemir'in dediğine göre atatürk kendisine ve hatta bazı subaylara komünist partide görevler verdiriyor. şevket süreyya aydemir, o zaman o partinin genel sekreteri oluyor. düşünün, yanlış hatırlamıyorsam ismet inönü dahi partide. bunlara öncülük ettiriyor. bu hareketlerin zararlarını zamanı gelince önlemesi lazım çünkü. gerçekten de öyle oluyor. savaş kazanıldıktan sonra hepsi tasfiye ediliyor.

şevket süreyya aydemir'in atatürk'e olan hayranlığı bence bu siyasi dehasından geliyor. tek adam kitabında bu hayranlığını gizlemiyor da. ona göre atatürk ne komünist ne de sosyalist olamayacak, bambaşka bir karakterdedir. şevket süreyya, lenin'i tanımış bir adam. ondan etkilenmiş, belki ona da hayran kalmış. yalnız atatürk'e olan hayranlığı çok başka. onu hepsinden üstün tutuyor. muhtemelen komünizmin ne olduğunun, o sıralar kendisi dışında bir tek atatürk farkında.

sonuç olarak, o zaman daha yeni peydahlanmış, kimsenin tam olarak fikir sahibi olmadığı bir kavram hakkında kendisini döneklikle suçlamak tam da bugünün ahmak komünistlerinin işi bence. türkler tarafından komünizme yanaşmak aldatmacasıyla kandırılıp dünyanın yardımını yapan, savaş kazanılınca "he tamam görüşürüz o zaman" diye oyalanıp kandırılan rus komünistlerin bile sizler kadar zoruna gitmemiştir şu mesele.
devamını gör...
1897/1976 yılları arasında yaşamış türk yazar, tarihçi ve düşünür olarak tanınır.
suyu arayan adam en bilinen eserlerindendir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bir büyük masal ki, sonu hiçlikle biter.
uyumaya çalışırsınız.
uyumak ve unutmak?
bazen uyku ve unutuş, ne kadar kurtarıcıdır.
önümüzde ise aşılacak daha nice uzun yollar var.
devamını gör...
mustafa kemal atatürk'ün hayatını anlattığı kitabın yazarı olmakla birlikte kitap 3 ciltten oluşmakta olup mustafa kemal atatürk'ü en iyi en detaylı anlatan kitaplardandır.
devamını gör...
dinci ve muhafazar-milliyetçi sağın, mhp 'nin-ülkücülerin ,gericilerin nefret ettiği büyük aydın, devrimci,..
toprak ağaları, kasaba kalantorları, hoca-imam-şeyh takımı , işb,irlikçi burjuvaların en nefret ettiği insandı.

sağcıların kızıl zindanlar adlı bir romanı var ,bana göre sağ cenah içinde karınca duası risalesinden sonra en çok satılan kitaptır.
roman veya kitap demeye bin şahit ister ya , ne belersin islamcı'dan, ülkücüden okuyacağı kitap bu yada karınca duası. kızıl zindanlar romanının bir sayfasında , sscb -moskova'dan uçakla ankara'ya dönen şevket süreyya anlatılır , komedi filimi b.k yemiş. şevket süreyya esenboğa'ya aerofllot yolcu uçağı ile geliyor ,uçak kapısı açılıyor merdiven dayıyorlar uçağa, şevket süreyya ağzında kanlar,et parçaları sarkarak iniyor .
anlatmak istediği yazarın,aydemir, rusya'da müslümanların,türk milliyetçilerin etini yemiş, ağzı -burnu eli kan içinde kalmış yetmemiş uçakta müslümanları yemeğe devam etmiş. .

sağ edebiyat bu,fesli delide bunlardan,kadir abi 60'larda türkçü idi, yahudi-türkçü cahun'un kitaplarını çevirmişti. necip fazlı 'da aynı şiiri hariç bir işe yaramaz
kızıl zindanlar kitabı 70-90 arası sağın başucu kitabı idi sonra anladılar saçmalığı ,salak yerine konulduklarını basım yapılmadı ortadan kayboldu.
şevket süreyya'dan korkardı sağ,aynı şekilde kemalistlerde sevmezdi.
unutulmayacak büyük insanı andık.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şevket süreyya aydemir" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim