1.
parçacık fiziği alanında, kuantum teorisi ile görelilik teorisini birleştirerek evrenin oluşumunu, yapısını ve özelliklerini daha iyi anlama amacı güden teori.
buradan gerisi biraz detay olacak. uzun yazı sevmeyenlere göre değil maalesef.
sicim teorisine neden ihtiyaç duyduk sorusunu cevaplamaya çalışayım.
atomlar, evrendeki her şeyin yapı taşları. atomların, proton, nötron ve elektron gibi parçacıklardan, nötron ve protonların da kuark adlı daha küçük parçacıklardan oluştuğunu biliyoruz. peki ya kuarklar da çok daha küçük parçacıklardan oluşuyorsa?
fakat burada bir problem var: biz evreni bu kadar küçük ölçekte doğrudan göremiyor, inceleyemiyoruz. bu nedenle parçacıklarla ilgili çalışırken bazı varsayımlar, daha doğrusu yaklaşımlar geliştirmek zorundayız. fizikçiler de zamanında bu yaklaşımla, bu küçücük parçacıkları uzayda birer nokta olarak kabul etti. bu kabul, standart model ve kuantum fiziği gibi birçok kullanışlı çalışmayı kazandırdı bize. ancak zamanla yetersiz hale geldi çünkü sonuçta genel geçer bir olgu değil, sadece bir yaklaşımdı ve problemleri bir noktaya kadar çözebilmişti sadece.
evrende temel kuvvetler dediğimiz 4 kuvvet var. bunlardan 3 tanesi ((gbkz: elektromanyetik kuvvet), güçlü nükleer kuvvet, zayıf nükleer kuvvet) kuantum kuramı ile barış içerisinde yaşarken, 4. kuvvet olan kütle çekim kuvveti olayı altüst etmişti. buna mantıklı bir çözüm bulunması gerekiyordu.
***
çok geçmeden fizikçiler buna da bir çözüm önerdiler. "biz işi çok basite indirgedik. yaklaşımımız, uzaydaki bir noktadan biraz daha karmaşık bir şekil olsaydı ne olurdu?" diye düşündüler. böylece sicim fikri doğmuş oldu çünkü bir sicim, bir noktadan daha karmaşık bir yapıdır. böylece öneri daha da geliştirildi ve evrendeki parçacıkların hepsinin, bu sicimlerin farklı titreşimleri sonucunda ortaya çıktığı fikri doğdu. tıpkı bir gitar ya da kemanın tellerinin farklı titreşim frekanslarında farklı notalar çıkarması gibi...
***
sicim teorisi, kuantum kuramı ile göreliliği uzlaştırabilen bir teori olduğu için fizikçiler başta oldukça mutluydu. ancak zamanla ortaya çıkan ve hevesleri kursaklarda bırakan sonuç şu oldu: sicim teorisinin doğru olabilmesi için, evrende bildiğimiz 3 uzay ve 1 zaman boyutuna ek olarak 6 uzay boyutu daha olması gerekiyordu. oysa gözlemlerimizde böyle bir şeyi göremiyoruz. ancak yine de bu, sicim teorisine yanlış demek için çok erken bir sonuç. zira sicim teorisi, matematiksel olarak 10 boyutun varlığının mümkün olduğunu gösteriyor. fizikte bir şey matematiksel olarak mümkünse, onun keşfedilebilmesi an meselesidir. bu yüzden sicim teorisi, son yıllarda teorik fiziğin gözde konularından biri olmayı sürdürüyor.
buradan gerisi biraz detay olacak. uzun yazı sevmeyenlere göre değil maalesef.
sicim teorisine neden ihtiyaç duyduk sorusunu cevaplamaya çalışayım.
atomlar, evrendeki her şeyin yapı taşları. atomların, proton, nötron ve elektron gibi parçacıklardan, nötron ve protonların da kuark adlı daha küçük parçacıklardan oluştuğunu biliyoruz. peki ya kuarklar da çok daha küçük parçacıklardan oluşuyorsa?
fakat burada bir problem var: biz evreni bu kadar küçük ölçekte doğrudan göremiyor, inceleyemiyoruz. bu nedenle parçacıklarla ilgili çalışırken bazı varsayımlar, daha doğrusu yaklaşımlar geliştirmek zorundayız. fizikçiler de zamanında bu yaklaşımla, bu küçücük parçacıkları uzayda birer nokta olarak kabul etti. bu kabul, standart model ve kuantum fiziği gibi birçok kullanışlı çalışmayı kazandırdı bize. ancak zamanla yetersiz hale geldi çünkü sonuçta genel geçer bir olgu değil, sadece bir yaklaşımdı ve problemleri bir noktaya kadar çözebilmişti sadece.
evrende temel kuvvetler dediğimiz 4 kuvvet var. bunlardan 3 tanesi ((gbkz: elektromanyetik kuvvet), güçlü nükleer kuvvet, zayıf nükleer kuvvet) kuantum kuramı ile barış içerisinde yaşarken, 4. kuvvet olan kütle çekim kuvveti olayı altüst etmişti. buna mantıklı bir çözüm bulunması gerekiyordu.
***
çok geçmeden fizikçiler buna da bir çözüm önerdiler. "biz işi çok basite indirgedik. yaklaşımımız, uzaydaki bir noktadan biraz daha karmaşık bir şekil olsaydı ne olurdu?" diye düşündüler. böylece sicim fikri doğmuş oldu çünkü bir sicim, bir noktadan daha karmaşık bir yapıdır. böylece öneri daha da geliştirildi ve evrendeki parçacıkların hepsinin, bu sicimlerin farklı titreşimleri sonucunda ortaya çıktığı fikri doğdu. tıpkı bir gitar ya da kemanın tellerinin farklı titreşim frekanslarında farklı notalar çıkarması gibi...
***
sicim teorisi, kuantum kuramı ile göreliliği uzlaştırabilen bir teori olduğu için fizikçiler başta oldukça mutluydu. ancak zamanla ortaya çıkan ve hevesleri kursaklarda bırakan sonuç şu oldu: sicim teorisinin doğru olabilmesi için, evrende bildiğimiz 3 uzay ve 1 zaman boyutuna ek olarak 6 uzay boyutu daha olması gerekiyordu. oysa gözlemlerimizde böyle bir şeyi göremiyoruz. ancak yine de bu, sicim teorisine yanlış demek için çok erken bir sonuç. zira sicim teorisi, matematiksel olarak 10 boyutun varlığının mümkün olduğunu gösteriyor. fizikte bir şey matematiksel olarak mümkünse, onun keşfedilebilmesi an meselesidir. bu yüzden sicim teorisi, son yıllarda teorik fiziğin gözde konularından biri olmayı sürdürüyor.
devamını gör...
2.
uzun zamandır kitaplığımda duran bir kitabı okumaya başlamamla ilgimi çekmiş teoridir.
sicim teorisinin temelde amacı tüm evreni açıklayabilecek tek bir formüle ulaşmaktır. sicim şu anda bilinen en küçük parçacık olan kuarkların yapıtaşı olduğuna inanılan, birbirinden farklı frekanslarda titreşen ipliksi yapılara verilen isimdir. ancak bunun gerçek olması için süpersimetrik olmayan sicim teorileri 26, süpersimetrik sicim teorileri de 10 boyuta ihtiyaç duymaktadır. süpersimetri ile sicim teorisi aslında ayrı şeyler olsa da süpersimetri sicim teorisini çok büyük oranda desteklemektedir.
süpersimetri ise bildiğimiz her parçacık için kütlesi ve yükü aynı olan ancak farklı spin yapan parçacıklar olduğunu öngörüyor.
elektron - süper elektron (selektron)
foton -fotino gibi.
ancak cern'deki büyük hadron çarpıştırıcısında yapılan deneylerde bu parçacıklara rastlanamamış. bu da bu parçacıkların kütle olarak çok daha büyük olabileceğini ve çarpıştırıcıda gözlemlenemediği iddialarını beraberinde getirmiş. eğer bu parçacıklar bulunursa sicim teorisi de büyük ilerleme katetmiş olacak.
konuyu bilale anlatır gibi anlatan, bahsi geçen kitap: sicim teorisi hakkında küçük bir kitap - steven s. gubser
sicim teorisini anlamakta faydalı olabilecek bir panel loose ends: string theory and the quest for the ultimate theory
sicim teorisinin temelde amacı tüm evreni açıklayabilecek tek bir formüle ulaşmaktır. sicim şu anda bilinen en küçük parçacık olan kuarkların yapıtaşı olduğuna inanılan, birbirinden farklı frekanslarda titreşen ipliksi yapılara verilen isimdir. ancak bunun gerçek olması için süpersimetrik olmayan sicim teorileri 26, süpersimetrik sicim teorileri de 10 boyuta ihtiyaç duymaktadır. süpersimetri ile sicim teorisi aslında ayrı şeyler olsa da süpersimetri sicim teorisini çok büyük oranda desteklemektedir.
süpersimetri ise bildiğimiz her parçacık için kütlesi ve yükü aynı olan ancak farklı spin yapan parçacıklar olduğunu öngörüyor.
elektron - süper elektron (selektron)
foton -fotino gibi.
ancak cern'deki büyük hadron çarpıştırıcısında yapılan deneylerde bu parçacıklara rastlanamamış. bu da bu parçacıkların kütle olarak çok daha büyük olabileceğini ve çarpıştırıcıda gözlemlenemediği iddialarını beraberinde getirmiş. eğer bu parçacıklar bulunursa sicim teorisi de büyük ilerleme katetmiş olacak.
konuyu bilale anlatır gibi anlatan, bahsi geçen kitap: sicim teorisi hakkında küçük bir kitap - steven s. gubser
sicim teorisini anlamakta faydalı olabilecek bir panel loose ends: string theory and the quest for the ultimate theory
devamını gör...
3.
devamını gör...
4.
henüz yanlışlanabilir olmadığı için pek de bilimsel bir teori sayılmaz.
devamını gör...
5.
kuantum fiziği ile kütleçekimi birlikte ele alan teori.
sicim teorisine göre, elektronlarda dahil olmak üzere tüm parçacıkların noktasal varlıklar değil; titreşen sicim zerrelerinden oluştuğunu iddia eder.
sicim teorisine göre, elektronlarda dahil olmak üzere tüm parçacıkların noktasal varlıklar değil; titreşen sicim zerrelerinden oluştuğunu iddia eder.
devamını gör...
6.
bilimsel karılarla hasbıhal etmek ve olası sevişim için güzel bir ortaya atma konusu bu.
lakin bizde asla harama yer yoktur.
+hanımefendi, sizce michio kaku mu yoksa stephen hawking mi daha anlaşır açıklıyor sicim teorisini?
-ay hihi, bence ayhan sicimoğlu. hem şık da giyiniyor...
+çok doğru dediniz, sizle bu hususu masaya yatıralım, ya da biz yatalım...
-ay hihi, çapkın seni, hadi gidelim de bana her şeyin teorisini anlat...
işte mekandan çift çıkmak bu kadar kolay. ama biz asla çıkmayız...
lakin bizde asla harama yer yoktur.
+hanımefendi, sizce michio kaku mu yoksa stephen hawking mi daha anlaşır açıklıyor sicim teorisini?
-ay hihi, bence ayhan sicimoğlu. hem şık da giyiniyor...
+çok doğru dediniz, sizle bu hususu masaya yatıralım, ya da biz yatalım...
-ay hihi, çapkın seni, hadi gidelim de bana her şeyin teorisini anlat...
işte mekandan çift çıkmak bu kadar kolay. ama biz asla çıkmayız...
devamını gör...
7.
her şeyin teorisi
atomaltı parçacık fiziğinde kuantum teorisi ile genel görelilik kuramı'nı birleştiren teori.
"sicim" adı, klasik yaklaşımda "sıfır boyutlu noktalar" şeklinde tarif edilen atomaltı parçacıkların, aslında "bir boyutlu ve ipliksi varlıklar" olabileceği varsayımına" dayanmaktadır.
makro ve mikro kosmosun teorilerini birleştirmeye çalışan teori.
konu hakkında bir yazı
evrimagaci.org/sicim-teoris...
alıntı kısmı/ vikipedi'den alınmıştır.
atomaltı parçacık fiziğinde kuantum teorisi ile genel görelilik kuramı'nı birleştiren teori.
"sicim" adı, klasik yaklaşımda "sıfır boyutlu noktalar" şeklinde tarif edilen atomaltı parçacıkların, aslında "bir boyutlu ve ipliksi varlıklar" olabileceği varsayımına" dayanmaktadır.
makro ve mikro kosmosun teorilerini birleştirmeye çalışan teori.
konu hakkında bir yazı
evrimagaci.org/sicim-teoris...
alıntı kısmı/ vikipedi'den alınmıştır.
devamını gör...
8.
sicim teorisi for dummies:p
simcik hepimiz ve her sey cok cok kucuk sicimlerden ve vibrasyonlardan olusuyor.
evende cok fazla boyut ve frekans var.
ve biz cogunu algılayamıyoruz bile.
simcik hepimiz ve her sey cok cok kucuk sicimlerden ve vibrasyonlardan olusuyor.
evende cok fazla boyut ve frekans var.
ve biz cogunu algılayamıyoruz bile.
devamını gör...
9.
frekans deyince işin rengi değişir hocam. ama hep frekans frekans olmuyo böyle. arada rezonans diyin, dalgaboyu falan da diyin ki iyice popüler bilim olsun.
devamını gör...
10.
sicim teorisi diye bişey yoktur. string teorisi vardır. dini ve bilimsel terminolojilerin türkçeleştirilmesi aptallık ve yobazlıktır. ondan sonra bizim üniversite hojalarımız ingilizce bilmiyor diyanet işleri başkanı arapça anlamıyor diye ağlarsın. evet çünki senin gibi yoz ve yobaz insanlar politikaları belirliyorda o yüzden.
devamını gör...
11.
bigbang oldu da neden oldu? neden patladı? nereden patladı?
yanıt: tıssss. sular kesik
uzayı ilmik ilmik döşeyen kuantum baloncukları varsaaaaa, biri de patlarsaaaaa
yanıt: tıssss. sular kesik
uzayı ilmik ilmik döşeyen kuantum baloncukları varsaaaaa, biri de patlarsaaaaa
devamını gör...
12.