sigara içen ve içmeyen kişi birlikteliği

1 buçuk yıldır yaşadığım birlikteliktir. kendisi sigara içerken dumanı ters tarafa üflemek ya da beraber otururken dumanın gelmeyeceği yöne benim oturmamı istemek gibi ufak tefek düşünceli hareketler sergilediği için sorun yaşamıyoruz.

mümkün olmayan birlikteliktir. ya içen bırakır, ya içmeyen başlar ya da yollarını ayırırlar.

içmeyen kişinin sonunda içen kişiye sigarayı biraktirdigi iliski çeşididir.

öpüşme ve sarılmada büyük sıkıntı yaratan birlikteliktir.

içmeyen bir kişi olarak yakın temasta özellikle öpüşme gibi durumlarda o kokunun aşırı rahatsız ettiğini düşündüğüm durumdur.

gayet güzel yaşayıp gidiyorlardır.

her daim cebinde naneli şeker bulundurma hassasiyeti içerir. unuttuysan yandın !!!

ne güzeldir o birliktelik be, sigara içen sevgilisini özlediğinde* kullanmış olduğu küllüğü öper koklar hasreti bir nebze olsun azalır.

sosyal medyada sıkça gördüğüm;
+sigara içen bi kadınla öpüşmek kül tablası yalamak gibidir.
-kül tablanı neden yalıyorsun??
dialogu geldi aklıma... ama insan bir zaman sonra alışır karşıdakinin içmesine her ne kadar rahatsızlık versede.

sigara içmeyen biri olarak içen biri beni zorlamaz çünkü öyle ekstra bir tiksinti duymuyorum içer içmez keyfi bilir.

soğuk havada karşındakinin sigara içmesini beklerken eller cepte yere bakmak ve hemen içmesini beklemek... bir nevi büyük fedakarlık.

içmeyenler için kusturatif bir durum.

içmiyorsun ama hoşlandığın insan içiyor diye katlanıyorsun hepsi bu.

sevgilim içmiyordu her içtiğimde trip yapıyordu(ve koktuğum zaman öpmediği için) bıraktım...

benzer zevkleri, keyifleri olan insanlar birlikte olmalıdır. diğerleri ayrılsın.

bazı birliktelikleri bitirir. mesela sigara içen erkekle öpüşmek, kül tablası yalamaya benzer diye bir cümle duyabilirsiniz.

konu sağlıksa yürümeyen ilişki. sigara, kullananın kendine zararlı gibi gözükse de işler öyle değil malesef. doktorun bana sigara dumanına maruz kalman bu hastalığı tetikler, çoğunlukla sebebi budur, kullanıyor musun dediğinde sorgulamıştım; aslında kime zararı olduğunu. çok ağır antibiyotikler kullanıp gereksiz yere böbreklerimi yorduğumu düşünüyorum. çünkü karşındakinin kendi bedenine saygısı olsa kendini zehirlemez. nitekim onun yapabildiği tek eylem elektronik sigaraya geçmek oldu.
kötü etkilere; üstüne başına koku sinmesini, sürekli çay kahve alışkanlığını, mekanın sigaraya izin verilen kısmında -yani açıkta- buz gibi havada oturmak zorunda kalmalarını, senin de başlamana teşvik etmesini, maddi külfetini ekleyebiliriz.

kokusunu sevmiyorum ama içmesine saygı duyarım tabi, yapacak bir şey yok.

sigara içiyorum. şunu da samimiyetle söylüyorum. sigara içenin kendisine saygısı yoktur. kendisine saygısı olmayanın doğal olarak içmeyene de yoktur.

çok zor bir birlikteliktir.

bizzat 1 sene yaşayıp deneyimledim. buluşmalarda, birlikte olduğumuz zamanlar dumandan rahatsız olduğu için hep eziyetle içerdim . diş fırçam, parfümüm, naneli sakızım her zaman çantamdaydı. lisede ailemden gizlemeye çalışırken bu kadar hassas davranmıyordum.

neyse ki ayrıldık. günde 2 paket uzun 2000 içen tır şoförü gibi gezsem de önemsemiyorum.