simit sarayı

allah biliyor simit sarayı içinde bir başlık açacağımı düşünmezdim ama birleşik krallıkta hele ki londrada yaşıyorsanız öneme binen simitçidir. türkiye'deki kaşarlı simitleri vs gayet normal pastane performansı gösterdiklerini düşünüyorum. ama yurtdışındaysanız ve canınız simit çekiyorsa çok lezzetli geliyor(du). fiyatları da londra içinde makuldür. kahve dünyasının londradaki yeri oturma açısından daha rahat olsa da fiyatı biraz daha kazık geliyor. ha derseniz ben kuzey tarafa giderim zaten türk yemekleri bulursunuz. fakat dediğim gibi şayet merkez bölgede dönen bir hayatınız varsa ve pret e harcayacak bütçeniz varsa pekala kendinizi şımartabilirsiniz simit sarayıyla da.

içinde simit kralı oturur.

(bkz: simit külliyesi)

artık kapısından içeriye kolay kolay girmediğim yerdir.ben hatırlıyorum ilkokul ve ortaokul dönemimdeyken ortaya çıkmış bir yapılanmaydı bu.sadece simit satan bir simit evi..

sokakta simitçi arama derdine son.. istediğiniz her an simit yiyebileceğiniz bir yer.. iyi bir projeydi fakat günümüzde dozunuda , mantığınıda iyic kaybettiler.bir simit veya hamur işi yiyip kalkıyorsun neredeyse bir restaurantta ödediğin menü parasına ücret ödüyorsun.eskiden simit garibanın yiyeceğiydi yazık şu an insanlar onu bile belki alamıyor.o parayı simite , çaya vereceğime gider hamburger menü yerim diyorsun.en azından promosyon kolası ve patatesi var.

geçen yaz boyunca çalıştığım yerdir. avm içinde olduğundan dolayı zorunlu tutulan kendi pantolonu kendi kasket tarzı şapkası sıcak günlerde acayip bunaltırdı. çalışma şartlarının zorlu muydu pek sayılmaz tezgahtan ürün ver kasaya bak self servis olmasından dolayı masalardaki boşları al falan gibiydi belki tek zor olan kısım ürün çıkarmak olabilir fırın ayarı hangi ürüne hangi süsleme falan yine olsa yine çalışırmıyım çalışmam ama.

f/p olarak lahmacundan daha başarısız varsa o da simit sarayı ve emsalleridir. yemek tercihini bu gibi yerlerden kullananları gerçekten anlamıyorum. ne karnın doyuyo ne farklı bi lezzet var ne ucuz ne de hizmet var..

akla, 1200 tane odalı mı, sorusunu getiren başlık.

ismiyle kalitesini ve fiyatını belli eden markadır.

hocam harbiden pahalı. hülya avşar buranın fiyatları bilse gerekirse simit yiyeceğiz demezdi. öyle pahalı.

ilk başladığında simit + üçgen peynir + çay: 1 liraydı ( o zaman sıfırlar atılmamıştı, 1.000.000 tl

bodrum'da 380 liraya sandviç satan zincir.

buruna gelen ve çaya eşlik edecek olan, buram buram ankara simidi kokusunun huzur verdiği, mıknatıs vazifesi gören simitçi ve pastane mekanları.

kalkmadıysa istiklal caddesi'nde vardı bir tane.

gece gece insanın canını çektiren başlıklar. sıcacık simit, yanında üçgen peynir, demli bir çay. of.