simo hayha

2. dünya savaşı'nda ruslara kan kusturmus insanlık tarihinin bilinen en iyi keskin nişancısı finlandiyalı kişilik. kış savaşı sırasında modifiyeli bir mosin nagant ile tek başına +700 rus askerini vurmuştur. inanılmaz bir şey..
1905 doğumlu simo hayha 2002 yılında hayata gözlerini yummuştur. ruslar tarafından beyaz ölüm olarak bilinir.

bir savaşta onaylanmış en yüksek sayıda düşman askeri öldürme rekoruna sahip olan fin askerdir.

sscb'nin korkulu rüyası. komünistler kendisinden bahsetmeyi pek sevmez.

suratı çok korkunç olan keskin nişancıdır.

bir rivayete göre simon häyhä, tüfeğine dürbün bile takmazmış. karşı taraftaki keskin nişancı dürbünün merceğinden yansıyan ışığı görüp hedef almasını engellemek için yaparmış bunu. hatta soğuk havada ağzından buhar çıkmaması için ağzının içini karlarla doldururmuş. çünkü, kışın soğukta ağızdan çıkan buhar yerinizin belli olmasına sebep oluyor. rus askerlerini avlamak için günlerce çürük bir ağaç kavuğunda saklandığını da söylemiştir. karlı çam ormanlarının içinde pusu kurduğu için kendisine beyaz ölüm lakabını takmışlar.

bildiğim kadarıyla kış savaşı'nda basit bir tüfekle 505 düşmanını öldüren keskin nişancı fin asker olup aslında savaş öncesine kadar sıradan bir insan ve çiftçidir. ayrıca yansıma yapıp düşmana yerimi belli eder diye dürbün de kullanmazmış. son olarak en son görevinde ruslar tarafından yüzünden yaralanmış ve yüzü fotoğraftaki haline gelmiştir.

beyaz ölüm. kızıl terörün korkulu rüyası. tek savaşta 505 sovyet'i eşek cennetine yollamıştır. büyük bir asker, büyük bir vatanseverdir. ruhu şad olsun

dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sniperi.
finlandiyalı kendisi. 1939-1940 yıllarındaki finlandiya - rusya savaşında ya da bilinen adıyla kış savaşında 9 ayda dürbünsüz bir tüfekle 705 rus askerini öldürmüştür.
kendisine skor itibariyle yaklaşabilen henüz yoktur. vasili zaytsev falan hikayedir bu amcamız yanında.

yanlış bilinen şeyler var. bir insanın en iyi keskin nişancı olduğunu nasıl tespit ediyoruz. öldürdüğü insan sayısına bakarsanız evet bu adam rekoru elinde tutuyor ama diğerlerinden ayrılan bir yönü var bu adamın.

smg ** denen bir silahı da pusu kurmak için kullanmış.

yani siz elinizde keskin nişancı tüfeği ile saklanmış yatarken önünüzden 5-10 kişi geçiyor. adam sessizce yaklaşıp daha ne olduğunu anlamlarına imkan vermeden hepsini tarıyor.




bu 500 kişiden fazla insanı bu tüfekle öldürmüş. 71 fişek kapasiteli tambur şarjörü var. pusu için ideal çünkü kalabalık bir gruba saldırınca şarjör değiştirecek fırsatınız yok.

simo häyhä, 17 aralık 1905 tarihinde finlandiya’nın rautjärvi köyünde doğdu. o dönemde finlandiya, rus imparatorluğu’na bağlıydı, ancak 1917’de bağımsızlığını kazandı. häyhä, bir çiftçi ailesinin çocuğuydu ve doğayla iç içe büyüdü. genç yaşlarda avcılıkla ilgilenmeye başladı ve bu, ona mükemmel nişancılık yetenekleri kazandırdı.

20 yaşına geldiğinde fin sivil muhafızları’na (suojeluskunta) katıldı ve burada atıcılık yeteneklerini daha da geliştirdi. finlandiya ordusunda mosin-nagant m28/30 tüfeği ile eğitim aldı; bu silah daha sonra savaş sırasında efsaneleşmesini sağlayan temel ekipmanı olacaktı.

30 kasım 1939'da, sovyetler birliği, finlandiya'yı işgal ederek kış savaşı'nı (winter war) başlattı. sovyet ordusu, üç kat daha fazla asker ve çok daha fazla ağır silah ile finlandiya’ya saldırdı. ancak, finlandiyalı askerler gerilla taktikleri ve zorlu kış koşulları sayesinde etkili bir direniş gösterdi.

häyhä, 6. bölük, jr 34 piyade alayı’nda keskin nişancı olarak görev aldı ve kısa sürede sovyet askerleri için korkulu bir isim haline geldi. ona, "beyaz ölüm" (белая смерть / belaya smert') lakabı takıldı. bu lakabı almasının birkaç sebebi vardı:

beyaz kamuflaj giysileri sayesinde karlı arazide fark edilmesi neredeyse imkansızdı.
dürbünsüz tüfek kullanıyordu çünkü dürbün camları güneş ışığını yansıtabilir ve düşmana yerini belli edebilirdi.
namlu ucundaki karı sıkıştırıyordu ki ateş ettiğinde tüfekten çıkan gazlar fark edilmesin.
ağzında kar tutuyordu ki soğuk havada çıkan nefes buharı kendisini ele vermesin.simo häyhä, yalnızca 100 gün içinde 500’den fazla düşman askerini öldürerek tarihteki en yüksek teyitli keskin nişancı öldürme rekorunu kırdı. bazı kaynaklara göre, makineli tüfekle yaptığı saldırılar da hesaba katıldığında toplam öldürme sayısı 700’e ulaşabilir.kendisinin en dikkat çekici özelliği, geleneksel dürbünsüz tüfek kullanması ve ekipmansız çalışarak tamamen bireysel yetenekleriyle savaşmasıydı.

6 mart 1940’ta, savaşın sonlarına doğru, sovyet askerlerinden biri tarafından çenesinden vuruldu. mermi, alt çenesini parçaladı ve yüzünün büyük bir kısmını yok etti. ağır yaralı olarak arkadaşları tarafından cepheden çıkarıldı.

tam bir hafta boyunca komada kaldı ve mucizevi bir şekilde 13 mart 1940’ta, yani savaşın bittiği gün gözlerini açtı.

savaşın sona ermesiyle birlikte finlandiya, sovyetler ile barış anlaşması yapmak zorunda kaldı ve bazı topraklarını kaybetti. ancak häyhä, savaşta gösterdiği kahramanlık nedeniyle finlandiya mareşali carl gustaf emil mannerheim tarafından ödüllendirildi ve yüzbaşı rütbesine terfi ettirildi.
savaş sonrası hayatına mütevazı bir çiftçi olarak devam eden simo häyhä, avcılık yapmaya devam etti ve finlandiya’nın efsanevi kahramanlarından biri haline geldi. kendi başarılarını asla övmedi, her zaman sakin ve alçakgönüllü bir şekilde yaşadı.

bir röportajda, ona nasıl bu kadar iyi bir keskin nişancı olduğu sorulduğunda tek bir kelimeyle cevap verdi: "pratik".

ömrünün son yıllarını sakin bir hayat yaşayarak geçirdi ve 1 nisan 2002’de, 96 yaşında hayatını kaybetti.

son olarak ekleyecek olursak häyhä yalnızca keskin nişancı tüfeğiyle savaşmadı. yakın mesafeli çatışmalarda suomi kp/-31 makineli tüfeği de kullandı. bu yüzden, keskin nişancı olarak tanınsa da savaş sırasında makineli tüfek de kullanmıştır.

ancak, öldürdüğü 500+ kişinin büyük çoğunluğu keskin nişancı tüfeği ile vurulmuştur. makineli tüfekle öldürdüğü düşmanlar dahil edildiğinde toplam öldürme sayısı 700 civarına çıkmaktadır.

stalin'in askerlerinin anasının damına kar yağdıran vatansever finli.

tanım girmeden önce şunu vurgulayalım: vatanı için hayatını ortaya koyarak savaşan her asker kendi ulusunun kahramanıdır. burada takım tutar gibi davranmak çiğ bir yaklaşım olur.

savaş sırasında simo hayha'ın saklandığı ormana giren sovyet timleri fazla silah sesi gelmediği halde geri dönmeyince sovyetler bir gariplik olduğunu fark etmişler ve durumu anlamak için tüm ormanı yakmışlardır. ama o bölgenin köylüsü olan simo, avucunun içi gibi bildiği coğrafyada birliğine geri dönmüştür. savaş bittikten sonra kendisine rütbe verilip bir atış okulu açılmıştır. ölene kadar kendi okulunda keskin nişancılar yetiştirmiştir çiftçi simo hayha.