siyasetten uzak durmak

ucundan kıyısından illaki denk geliyorsun, kaçarı yok. bir partiye fanatiksen, baştan almalısın bence siyaseti, sana önerim. evet, sana.

uzak durmayınız. duranları uyarınız, yine duruyorsa atış serbest.



aynen bu moddayım ben de. entrylerime bakmanız yeterlidir.

gideceksin "uzun", sonra da hesap vereceksin sek erkek. son günlerinin tadını çıkar. sandık yakın, enjoy it!

bana, nereye kaçarsan kaç kuyruğun da seninle gelir, deyişini hatırlatan tutum.
adeta halkı siyasetten soğutmak, tiksindirmek ile meşgul parti ve politikacıların etkinliklerini siyaset olarak gören, siyasetin zevksiz ve faydasız bir meşgale olduğuna inanan kişilerin tutumdur siyasetten uzak durmak. zamanında hepimizin içine düştüğü halet-i ruhiyeler ve iş bu halet-i ruhiyelerin tutumudur. halbuki, ekmeğin fiyatını düşünen veya eleştiren insan siyaset yapmaya başlamış insandır, derdi hocam her siyasetten konu açıldığında. siyaset konuşmanın 'müfredat dışı' olduğu eğitim dönemlerinden geçtik biz. ve ara sıra bazı hocalarımız siyaseti, felsefeyi hatırlatırlardı - naapsınlar çaresiz- gençler tiksinmesin düşünmekten, siyasetten diye.

ne dolar takip ediyorum, ne benzin fiyatları, ne seçim çalışmalarından haberim var ne de çeyrek altının fiyatından. siyaseti ve ülke gündemini takip etmeyi '' adam kazandı ''cümlesinden sonra bıraktım. kafam çok rahat. çünkü bilmiyorum. üzerimde bilmiyor olmanın vermiş olduğu dayanılmaz haz var.

siyasetin her şeyin içine girmiş olması nedeniyle mümkün değildir

3 maymunu oynamaktır.

siyasetten hiçbir şey konuşmam deseniz de illaki konuşursunuz, konuşmaz mısınız?

-yav peynir fiyatlarını da mı konuşmazsınız?

günümüz şartlarında uzak durduğunu apolitik olduğunu söyleyenlere okkalı bi hassi*** çekilecek aktivite

günümüzde memlekette entel sayılabilecek kesimin daha apolitik oluşu, siyasi meydanı şu anki iktidara ve muhalefete bırakmıştır. o kadar da uzak durmamalıyız.

tr simülasyonunda imkansızdır. ekmek almaya bile gitseniz yolda ,sokakta, kasada bir şekilde sizi kıskıvrak yakalar bundan kaçış yok maalesef.

siyasetin geleceğinizi %100 etkilediği bir toplumda sorumsuzca bir hareket olur. toplumun yönetime katılması ve geleceğine kendisi yön vermesi hayati derecede önemlidir. ayrıca bu durum mustafa kemal atatürk'ün bize vasiyetidir.
(bkz: egemenlik kayıtsız şartsız milletindir)

bizim gibi ülkelerde sen uzak dursan o seni gelir bulur. başka ülkelerde kimsenin gündeminde olmayacak meseleler bizim hayatımızın merkezinde maalesef.
norveç'te yaşasaydım ben de uzak dururdum ama bu ülkede böyle bir lükse sahip değilim.

just because you do not take an interest in politics doesn't mean politics won't take an interest in you. — pericles

çevirisi: siyasetle ilgilenmemeniz, siyasetin sizinle ilgilenmeyeceği anlamına gelmez.

senelerce ailelerin çocuklarına öğütlediği buydu. aman çocuğum bulaşma aman karışma.
karıştılar.

gençlerin siyasete karşı duruşu daha aktif olsaydı belki şu an emekli kampı gibi bir meclisimiz olmazdı. ama bir yandan da düşününce, ülke henüz siyasete kan çıkmadan bulaşma devresini aşamadı.

finlandiya'ya bakıyorsun. adamlar gencecik . kadınlar gencecik. soğuktan kavga mı edemiyorlar acaba? medeniyetleri ne zaman bu denli gelişti. biz niye böyleyiz. tarih boyunca hurraaaa koş burayı fethet koş şu kaleyi al.

eee...

sonuç savaş meydanlarında aldığını masada kaybedip sonra yeniden savaşıp savaş meydanında geri alan bir toplum. anam bizim yapımız demokratik politik bir uzlaşma zeminine uymuyor.

çok isterdim ama olmuyor.

hele şu dönemde 18 yaş altında gençler hatta çocuklar bile mikrofon uzatılınca politikadan bahsediyor. hep dert hep tasa.

yokluk ve mecburiyet insanları politikaya, düşüncelere yöneltti sanırım. gerekirse savaşır alırız demiyor kimse, aksilikleri sıralıyor.

biz göremeyiz ama belki torunlarımız mecliste fıstık gibi gencecik insanlar görür.

yaşlılarla iş zor. kafalar hep kavgaya dövüşe, yasağa, savaşa çalışıyor.

mümkün olmayan. siyaset konuşma yaşı ilkokul seviyesine indi.