solcuların haklı olsa bilse susmalarından dolayı kaybetmesi
başlık "trevor philips" tarafından 29.07.2021 04:52 tarihinde açılmıştır.
1.
genelde kime sorsak "solcular neden iktidar olamıyor?" diye verecekleri cevap "bu ülkenin en az yüzde 70-80'i sağcı" derler. ben buna pek inanmıyorum. eğer rte gibi tuttuğunu koparan ve sesini en yüksek tondan çıkaran birisi olsa eminim solcular da iktidar olur. bizim milletin sağcılık solculuk pek taktığını saıyorum.
solcular yapıları gereği lider etrafında toplanmıyor. demokratik ortam gereği her kafadan bir ses çıkabiliyor. bu elbette bir nevi insan hakları gereği güzel bir şey ama dinamikler böyle işlemiyor. atıyorum bolu belediye başkanın yaptığı açıklama başka, kemal kılıçdaroğlu başka, ekrem imamoğlu başka konuşabiliyor. ve bu konuşmalar da bolu belediye başkanı hariç geri kalanlar çok yumuşak tonda. bu da sanırım bizim insanımızı cezbetmiyor. lan bu adamın kendine hayrı yok der insan.
solcular yapıları gereği lider etrafında toplanmıyor. demokratik ortam gereği her kafadan bir ses çıkabiliyor. bu elbette bir nevi insan hakları gereği güzel bir şey ama dinamikler böyle işlemiyor. atıyorum bolu belediye başkanın yaptığı açıklama başka, kemal kılıçdaroğlu başka, ekrem imamoğlu başka konuşabiliyor. ve bu konuşmalar da bolu belediye başkanı hariç geri kalanlar çok yumuşak tonda. bu da sanırım bizim insanımızı cezbetmiyor. lan bu adamın kendine hayrı yok der insan.
devamını gör...
2.
söyleyeceklerimiz özeleştiridir. bazen çok da konuşuyoruz. ama söylediklerimiz geçen yüzyılın ezberlerini yeni formülmüş gibi satmaktan öteye geçmiyor.
son zamanlarda da kitle histerisinin gazına gelip milliyetçi yozlaşmış fikirler bile sunabiliyoruz. yaratıcılıktan çok uzaklaştık. bunları hepimizin uzun uzun düşünmemiz gerek.
son zamanlarda da kitle histerisinin gazına gelip milliyetçi yozlaşmış fikirler bile sunabiliyoruz. yaratıcılıktan çok uzaklaştık. bunları hepimizin uzun uzun düşünmemiz gerek.
devamını gör...
3.
solcular haklı olduklarında sustuklarından değil haklı olduklarında susmadıklarından kaybederler. hüküm altına girmeyi seven koyunlara benzemediğiniz zaman sürü halinde hareket etmek zor oluyor.
devamını gör...
4.
solcu dediğin kimler ki mesela? sol sağ mı kalmış? komünistlerden bahsediyorsan sovyetler gibi devasa bir distopya yıkılalı 30 yıldan fazla oluyor çinin emperyalleşmeside aynı şekilde yani haksız çıktılar.
devamını gör...
5.
ben hiç susan solcu görmedim. hele haklıyken/doğru bildiğini anlatırken imkanı yok susmaz. solcular zaten kendi içinde de anlaşamaz. bilmem kaç tane sol fraksiyon var.
edit: ulan fraksiyonu da cümle içinde kullandık. gidip das kapital'i 3 kere öpüp yüksek bi yere koyayım.
edit: ulan fraksiyonu da cümle içinde kullandık. gidip das kapital'i 3 kere öpüp yüksek bi yere koyayım.
devamını gör...
6.
öncelikle bunun sebebi türkiye'deki aydınların lokal kalmasıdır. dünya'daki gelişmeleri anadilde takip eden, felsefe bilen, iş adamları ve üniversitelerle ortak çalışan aydınımız pek azdır. ilber ortaylı ve celal şengör sadece medyatik oldukları için değil piyasayı bildikleri için bu kadar meşhur oldular. akp yıllardır türkiye'nin kurucu ekibine ve onların kahramanlık destanlarına savaş açmıştı. resmi bayramlar kutlanmıyordu. yani piyasada talep vardı ama akp hükümeti soliptik bir biçimde yalnızca islam soteriyolojisini destekliyordu. ilber ortaylı ve celal şengör böyle bir ortamda ülkenin kurucu kadrosunu ve onların stratejilerini tek tek anlattı. bu halk yıllardır okulda tarih dersi almıyor muydu? nasıl bir tarihe susamışlıktı bu?
akp hükümeti bu talebe daha fazla sessiz kalamadı ve ertuğrul, muhteşem yüzyıl gibi türkiye cumhuriyeti'ni tamamen kapsamayan, kitleleri bölen, tarihi yanlış aktaran, şov dünyasına uydurulmuş senaryolar çekildi. bu saçmalığa en güzel eleştiriyi de emrah safa gürkan yapmıştı.
şimdi tarihi tekrar hatırlayalım.
birinci dünya savaşı 24 temmuz 1914'de resmen başladı ve 11 kasım 1918'te resmen bitti. ancak savaşa giden süreci ve savaş sonrası süreci de incelemek gerekiyor.
1911 yılına hindi-çin coğrafyasında qing hanedanlığı 267 yıllık iktidarın ardından parçalandı.
1897 yılında joseon hanedanlığı, qing hanedanlığından ayrılarak kore imparatorluğu resmen kuruldu. 1910 yılında japon imparatorluğu kore'yi işgal edince kore imparatorluğu son buldu.
1868 yılında kurulan japon imparatorluğu avrupa devletleriyle birlikte en büyük sömürge devletlerinden biriydi. japon imparatorluğu'nun 1947'de fiilen son bulması ikinci dünya savaşı'nda atom bombası felaketinden sonra olmuştur.
1917 yılında rus devrimi ile rusya imparatorluğu 196 yıllık iktidardan sonra fiilen son bulmuştur.
1922 yılında osmanlı imparatorluğu 623 yıllık osmanlı hanedanlığı iktidarından sonra resmen ve fiilen son buldu. osmanlı imparatorluğu topraklarından 45 yeni ülke ortaya çıktı.
1918 yılında prusya krallığı 217 yıllık iktidarın ardından son buldu.
1918'de avusturya-macaristan imparatorluğu 114 yıllık habsburg hanedanı iktidarının ardından yıkıldı.
peki neden bu imparatorluklar patır patır yıkıldılar?
1914 yılında bolşevik lider vladimir ilyiç lenin "ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı" olduğunu doktrine etti. yani günümüze çok sık duyduğumuz "ulus devlet" kavramını savunuyordu. bu kavramı aslında lenin icat etmedi. tabi ki apollonik uygarlığın merkezi avrupalı düşünce adamları bunu icat etti. tıpkı kalite standartlarını, insan haklarını, soykırım hukuku, kapitalizm, sosyalizm gibi icat ettikleri bu saçmalıkları tüm dünya'ya empoze etmeye çalıştılar. niye? dünya'yı daha güzel daha yaşanabilir daha çok yatırım yapılabilir ve kredi notu yükseltilebilir bir hale getirmek için.
işin tuhaf yanı bu düşünsel icatlar öyle bütün gün oturup düşünmekle ortaya çıkmaz. avrupa'da şöyle bir kültür vardır: toplumsal bir sorun yaşandığı zaman çözüm üretmek için bir sürü akademisyen, gazeteci, düşünce insanı, siyasetçi bir platformda buluşur, konuşur, makale yayınlar, öğrenci yetiştirir, dernekler kurar, halkı eğitir. artık o sorunun çözümüne çok yaklaşmış olurlar.
oysa türkiye'de sağcılarla solcular aynı masaya oturmaz, sağcı aydınlar hadis kitaplarından başka bişey okumaz, solcu aydınlar rakıdan başka içki içmez. yani kimse konfor alanından çıkmaz. o yüzden de türkiye'de sorunlar kuyruk olur, birikir birikir.
ırkçılık konusuna değinecektim konu uzadı.
arkadaşlar yukarıda parçalanan, dağılan, yıkılan imparatorluklara bakın. hepsi ırkçılık yüzünden dağıldı. ırkçılar, ulus devlet fikrine öyle bağlandılar ki devlet nasıl yönetilir bilmedikleri için şimdi rezil durumdalar. örneğin afganistan tarihine bakın. fars kökenli hotaki hanedanı ve barazkay hanedanı ile peştun dürrani hanedanı arasında savaşlar oluyor. peştunların isyanlarda katledilmesiyle barazkay hanedanı iktidar oluyor. 1973'de muhammed zahir şah döneminde monarşinin kaldırılmasıyla barazkay hanedanlığı yönetimindeki afganistan emirliği resmen yıkılmıştır. barazkay hanedanı komunist ruslar ile sömürgeci ingilizler arasında denge politikası uygulamaya çalışmış.
afganistan'da bir mustafa kemal olmadığı için günümüzde dahi peştun sorunu var. peştunlar taliban adı altında örgütlendiler, eğitildiler ve silahlandılar. afganistan'nın tarihi türkiye'nin tarihine çok benziyor. bizde ayrılıkçı kürtlerin kurduğu pkk ile mücadele ediyoruz. avrupa birliği'ne göre pkk resmen terör örgütü olarak tanınıyor olsa bile pkk sempatizanları avrupa ülkelerinde sığınmakta ve türkiye'nin iç işlerine müdahele etmekteler. yani kullanışlı aptallar.
ırkçılık diyordum. kürtlerin de kendi kaderlerini tayin etme hakkı var. bu yüzden mesut barzani liderliğinde kürdistan özerk yönetimi kuzey ırak'ta kuruldu. ayrılıkçı kürtleri, kürdistan bayrağı açan kürtleri kuzey ırak'a gönderelim. bunun nesi ırkçılık? afganlar da zaten ayasofya'da taliban bayrağı açıyor. bir millet celladına aşık olmuş ise yapacak başka birşey yok.
akp hükümeti bu talebe daha fazla sessiz kalamadı ve ertuğrul, muhteşem yüzyıl gibi türkiye cumhuriyeti'ni tamamen kapsamayan, kitleleri bölen, tarihi yanlış aktaran, şov dünyasına uydurulmuş senaryolar çekildi. bu saçmalığa en güzel eleştiriyi de emrah safa gürkan yapmıştı.
şimdi tarihi tekrar hatırlayalım.
birinci dünya savaşı 24 temmuz 1914'de resmen başladı ve 11 kasım 1918'te resmen bitti. ancak savaşa giden süreci ve savaş sonrası süreci de incelemek gerekiyor.
1911 yılına hindi-çin coğrafyasında qing hanedanlığı 267 yıllık iktidarın ardından parçalandı.
1897 yılında joseon hanedanlığı, qing hanedanlığından ayrılarak kore imparatorluğu resmen kuruldu. 1910 yılında japon imparatorluğu kore'yi işgal edince kore imparatorluğu son buldu.
1868 yılında kurulan japon imparatorluğu avrupa devletleriyle birlikte en büyük sömürge devletlerinden biriydi. japon imparatorluğu'nun 1947'de fiilen son bulması ikinci dünya savaşı'nda atom bombası felaketinden sonra olmuştur.
1917 yılında rus devrimi ile rusya imparatorluğu 196 yıllık iktidardan sonra fiilen son bulmuştur.
1922 yılında osmanlı imparatorluğu 623 yıllık osmanlı hanedanlığı iktidarından sonra resmen ve fiilen son buldu. osmanlı imparatorluğu topraklarından 45 yeni ülke ortaya çıktı.
1918 yılında prusya krallığı 217 yıllık iktidarın ardından son buldu.
1918'de avusturya-macaristan imparatorluğu 114 yıllık habsburg hanedanı iktidarının ardından yıkıldı.
peki neden bu imparatorluklar patır patır yıkıldılar?
1914 yılında bolşevik lider vladimir ilyiç lenin "ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı" olduğunu doktrine etti. yani günümüze çok sık duyduğumuz "ulus devlet" kavramını savunuyordu. bu kavramı aslında lenin icat etmedi. tabi ki apollonik uygarlığın merkezi avrupalı düşünce adamları bunu icat etti. tıpkı kalite standartlarını, insan haklarını, soykırım hukuku, kapitalizm, sosyalizm gibi icat ettikleri bu saçmalıkları tüm dünya'ya empoze etmeye çalıştılar. niye? dünya'yı daha güzel daha yaşanabilir daha çok yatırım yapılabilir ve kredi notu yükseltilebilir bir hale getirmek için.
işin tuhaf yanı bu düşünsel icatlar öyle bütün gün oturup düşünmekle ortaya çıkmaz. avrupa'da şöyle bir kültür vardır: toplumsal bir sorun yaşandığı zaman çözüm üretmek için bir sürü akademisyen, gazeteci, düşünce insanı, siyasetçi bir platformda buluşur, konuşur, makale yayınlar, öğrenci yetiştirir, dernekler kurar, halkı eğitir. artık o sorunun çözümüne çok yaklaşmış olurlar.
oysa türkiye'de sağcılarla solcular aynı masaya oturmaz, sağcı aydınlar hadis kitaplarından başka bişey okumaz, solcu aydınlar rakıdan başka içki içmez. yani kimse konfor alanından çıkmaz. o yüzden de türkiye'de sorunlar kuyruk olur, birikir birikir.
ırkçılık konusuna değinecektim konu uzadı.
arkadaşlar yukarıda parçalanan, dağılan, yıkılan imparatorluklara bakın. hepsi ırkçılık yüzünden dağıldı. ırkçılar, ulus devlet fikrine öyle bağlandılar ki devlet nasıl yönetilir bilmedikleri için şimdi rezil durumdalar. örneğin afganistan tarihine bakın. fars kökenli hotaki hanedanı ve barazkay hanedanı ile peştun dürrani hanedanı arasında savaşlar oluyor. peştunların isyanlarda katledilmesiyle barazkay hanedanı iktidar oluyor. 1973'de muhammed zahir şah döneminde monarşinin kaldırılmasıyla barazkay hanedanlığı yönetimindeki afganistan emirliği resmen yıkılmıştır. barazkay hanedanı komunist ruslar ile sömürgeci ingilizler arasında denge politikası uygulamaya çalışmış.
afganistan'da bir mustafa kemal olmadığı için günümüzde dahi peştun sorunu var. peştunlar taliban adı altında örgütlendiler, eğitildiler ve silahlandılar. afganistan'nın tarihi türkiye'nin tarihine çok benziyor. bizde ayrılıkçı kürtlerin kurduğu pkk ile mücadele ediyoruz. avrupa birliği'ne göre pkk resmen terör örgütü olarak tanınıyor olsa bile pkk sempatizanları avrupa ülkelerinde sığınmakta ve türkiye'nin iç işlerine müdahele etmekteler. yani kullanışlı aptallar.
ırkçılık diyordum. kürtlerin de kendi kaderlerini tayin etme hakkı var. bu yüzden mesut barzani liderliğinde kürdistan özerk yönetimi kuzey ırak'ta kuruldu. ayrılıkçı kürtleri, kürdistan bayrağı açan kürtleri kuzey ırak'a gönderelim. bunun nesi ırkçılık? afganlar da zaten ayasofya'da taliban bayrağı açıyor. bir millet celladına aşık olmuş ise yapacak başka birşey yok.
devamını gör...