başımıza gelmeden cevabını öğrenemeyeceğimiz sorulardır mıdır?
tahmin yürütebilir ama cevabını bulamaz mıyız?
yoksa içten içe bilir miyiz cevabını?

kendimizi bu tarz sorulara cevap verebilecek kadar tanıyor muyuz ki?

eğer kendimiz hakkında bir öngörüde bulunamıyorsak,
bu kendimizi tanımadığımızı mı gösterir yoksa
acaba diye kendisine soran, potansiyelini sorgulayan biri olduğumuzu mu?

yok eğer eminsek,
bu kendimizi tanıdığımızı mı gösterir yoksa,
bilinmezlik ihtimalini göz ardı ederek kendimizi mi kandırmış oluruz? çünkü söz konusu olay henüz gerçekleşmemiştir. ve o olay gerçekleştiğinde biz aynı biz olacak mıyız? ihtimal, değil mi? belki de bambaşka biri oluruz.

yoksa kendimizi tanıyamayacak mıyız?

şahsen cevap veremediğim sorulardır.
devamını gör...
tarihle veya geçmişle ilgili sorulunca sinir bozucudur
devamını gör...
doğmamış çocuğa neden don biçiyoruz diye cevap verebilirsiniz.
devamını gör...
'aynısını senin anana bacına yapsalar?' gibi alt soruları barındırır.
devamını gör...
kişiye göre cevabı değişeceği için, anlamsız sorulardır.
belki bir fikir almak için sorulmuş olabilir. gene de sormayın böyle sorular bana biri sorunca geriliyorum.
devamını gör...
hayat şöyle şöyle olsa şöyle olurdu şöyle olacakla değil kendi planında yürüyor. ondan bu muhabbetleri yapmanın kimseye faydası yok.
devamını gör...
eşeğin zigini cevabını vermemek için kendimi zor tuttuğum sorulardır.
devamını gör...
istisnalar hariç, sanane diyebileceğiniz sorular.
'napcan, napim, banane' şeklinde türevi cevaplar da verebilirsiniz.

yormayın yani
devamını gör...
soran kişinin başına gelen çaresizlikten sorulan sorulardır.
devamını gör...
yıllardır kuzenlerimle aramızdaki bir gelenek. 4 kız birbirimize hayatı zindan ediyoruz.
bununla ilgili ilginç bir anım var.
bir gün sabahın köründe kuzenlerle hazırlanıyoruz. benden 1 yaş küçük olan kuzen sinsice yaklaşıp bana şu soruyu soruyor, " herkesin içinde ciğerin söküle söküle kussan naparsın?"

"git kızım başımdan, ben kusmam ki biliyorsun." diyorum. ısrarla"ya kussan?" diye soruyor bende ısrarla "kusmam ki lan ben!" diyorum.

yarım saat içinde ikimizde evden çıkıyoruz. otobüse biniyorum, şanslı günümdeyim oturuyorum hemde. derken... bir öksürük krizi başlıyor. nefes açıcı arıyorum bulamıyorum. çünkü çanta değiştirdim.

kriz gittikçe şiddetleniyor, su içiyorum, peçete veriyorlar, salya sümük haldeyim ama hayır. etki etmiyor. kriz ciğerimi ağzımdan çıkarmakta kararlı.

derken askeriyenin oraya ulaşırken, kriz artık öyle şiddetleniyor ki öğürmeye başlıyorum. insanlar şaşkın kimse su ve peçete vermekten başka birşey yapamıyor. kutsal birkaç öğürmeden sonra nihai sona ulaşıyorum, kusmuk..

ağzıma peçeteyi basıyorum, herkes ayy uyyy diyor, şoför otobüsü durdurmuş, gözlerim bulanık görürken kendimi atıyorum otobüsten. ağacın dibine gidiyorum, öksürük ve kusmuk.. durmuyor.

biraz sakinleşince okula yürüyeyim diyorum, derken.. maalesef her ağacın dibine birer parça kusmuk bırakıyorum.

okula geldiğimde artık kusmaktan ve öksürmekten bitkinim. boğazım paramparça. kendimi tuvalete atayım, bari temizleneyim derken, altın vuruş! dev kusmaya başlıyorum bu sefer. bağır çağır. dersten hocalar çıkıp geliyor. herkes kapıya dayanmış kapıyı aç.. acıyorum kapıyı. artık boğazımdan kan geliyor. insanlar aiiyy kan diyor, hocalar kucaklıyor. orada ölmek istiyorum artık ölmek.. bayılmıyorum ama bayılmış gibi bilincimi bırakıyorum artık.
devamını gör...
eleman alırken soruyoruz lakin elemanların farklı illerde saha görevleri var ve başlarına bin türlü şey geliyor. kışın ortasında dağ başında aküsünü çaldılar bir elemanın.

"olsa ne yapardın" kafası bu durumlarda daha akılcı davranır. ille soruyu düşünmese bile, beyni kıvrak düşünmeye alışmıştır. eksik spariş vermişsin, bant durdu ne yaparsın?" sorusuna "ben asla öyle şey yapmam" diyen elemanın işi zor. gerçekten başına iş gelse donar kalır.

senaryoları aklına getirmeyi alışkanlık haline getirip, kısmen hazır olmak. yani eğitim metodu olarak kullanmak da mümkün.

bak üzücü örnek vereyim: tacize ses çıkarmamış kadınların hemen hepsi "şok oldum, ne yapacağımı bilemedim" diyor. "dur" bile diyememiş bazen. her detaya hazır olamazsınız ama senaryo kullanmak, eğitimin her alanında kabul görmüş etkin bir yöntemdir.
devamını gör...
"bildiğimi" diyerek geçiştirilir.
devamını gör...
evet şu sorular.. beklediğiniz cevapları duymak için mi yoksa karşı tarafı tanımak için mi soruyorsunuz bir de o var.
devamını gör...
imdaaaat diye bagirrma istegi uyandıran sorular ama gerçekten imdat yaaa
ne çok maruz kaldim ne çok .
devamını gör...
bu tarz soruların en etkilisi;
(bkz: şöyle giyinip karşına çıksam ne yapabilirsin ki)
devamını gör...
olursa düşünürüz şeklinde cevap verebileceğimiz sorulardır.
devamını gör...
asla başımıza gelmeyeceğine inandığımız gelince de ne yapacağımızı bilmediğimiz durumların sorulduğu sorulardır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şöyle şöyle olsa ne yaparsın şeklindeki sorular" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim