sözlükte başınıza gelen en ilginç olay

dümdüz bir adam olduğum için enteresan olaylar beni bulmaz. yıllardır sözlüklerde yazarım bir tane ilginç olayım yoktur. sayılır mı bilmiyorum ama buradan biri yakın zamanda hiç alakasız bir mesajlaşmanin ortasında boydan bir fotoğraf yolladi. şaşırdım, tırstım, elim ayağıma dolandi. bu, bu kadar.
cevap bile vermeden kendi kendime başımıza gelene bak, vay arkadaş diyerek mesajı sildim, mesaj alımını kapattım. avrat görse gotumuzu keser lan. yapmayın böyle şeyler.

çoğu erkek üyenin, sözlüğe üye olduğu gün karşılaştığını düşündüğüm "heşgeldin" mesajı.

fotoğrafımı iddiaya girip attığım günden sonra, gelen saçma mesajlar harici, en ilginci bu sensen kendimi zincire vururum oldu. allah ıslah etsin. hakikaten büyük ruh hastaları var.

yazmam ama sıkıcı olması buranın

anlamlı ve güzel kelime aranan başlığa yazdığım kelimelerden biri şu an fazlasıyla dinlediğim bir müzik grubuna ait.

kendileri sağ olsun uzunca da bir teşekkür mesajı atmışlardı hatta şarkılarından birini de göndererek, aşırı mutlu olmuştum.
düşündükçe hâlâ da mutlu oluyorum.
ve hâlâ da çok severek dinlediğim bir parça, her ne kadar birçok kişi tarafından bilinmeseler de benim için fazlasıyla önemliler.

tabii ilk geldiğim zamanlardaki mevzu. şu an kimin grup adı önerisi istediğini bile hatırlamıyorum ama yüksek ihtimalle çoktan unutmuştur sözlüğü.
ilginç midir bilmiyorum ama beni çok iyi hissettiren bir olay.

şimdi de gidip ankara'ya ithafen yazdıkları şarkıyı dinleyeceğim.

bir kişi mesaj atmıştı sonra taciz edildiğini yazmıştı ve kendini suçlu hissediyordu. ben de onu teselli ediyorum, taciz eden suçludur mağdur değil falan yazıyorum. sonra bana yazdı ki "suçlu hissetme sebebim taciz edilmekten zevk alıyor olmam".

benimle aynı fikirde olan bir yazar arkadaşın ağzınızdan köpükler saçarak tanım yazması. ben bazen sakin sakin tartışmak amacıyla karşı görüşten fikirler gelsin diye bir şeyler yazıyorum. hassas konu da değil haa. normal günlük muhalefet edeceğiniz bir şey olmuş, büyük böyle yankı uyandıracak bir olay değil, onu yazıyorum. arkadaş geliyor tansiyonu öyle bir arşüstüne çıkarıyor ki... karşı tarafın, sanki onunla aynı saldırganlıktaymışım gibi hissettiğini de düşünüyorum. o noktadan sonra zaten cevap vermek isteyen de cevap vermez uğraşmaz.

zıt fikriniz varsa dilediğinizce bağırınız çağırınız, sosyal medyada alışığız da; tansiyonun yükselmesi için en ufak sebep olmayan konularda da, destekleyici veya karşı görüş olsun, bunu yapmayınız azizim. onun için daha güzel sözlükler var. zaten ordan geldik buralara, bizde kalp var tansiyon kaldıramıyoz deyü.

hayır yani hayattan neyi alamadın da o alamadığını benden koparıp almak istiyorsun? nedir bu agresyon?

yayınlarda ihtiyaç dahili şarkıyı seçiyorum.

bir arkadaşa seçtiğim şarkı günde 40 kere dinlediği şarkıymıştı. hatta şarkıyı durdurup yayını açmış ekran görüntüsünü göndermişti. kulakları çınlasın.


diğerleri bana kalsın.