sözlükte gruplaşma olması

yalan ben herhangi bir grupta değilim*

ünlümsü yazarların müritleri var,bu yazarlar nokta dahi koysa hemen beğeniyorlar.sonra nickaltlarına övücü ve yalamacı tanımlar giriyorlar.gerçek hayatta bulamadıkları ilgiyi burada gördükleri için,bu durum onların hoşuna gidiyor.bu ünlümsü yazarlar kimi beğeniyorsa onlarda o tanımı beğeniyor.sonrası zaten malum ponzi üçgeni gibi,birbirini beğenmeler ve neticesinde gruplaşmalar ortaya çıkıyor.en çokta bu ünlümsü yazarlar bu durumdan şikayetçi gibi takılıyor.birazdan yazmaya başlarlar bu başlık altında.

gizli bi oluşum kuruyorum güç bize geçince her şey çok farklı olacak..

tüm gruplarda olan o yazar benim arkadaşlar. nude grubu, dedikodu grubu, değişik yazarları yerme grubu*, başlık up'lama grubu, çöpçatanlık grubu, beğeni ve fav lobimiz zaten tüm gruplarımızın olmazsa olmazı. seçin beğenin başvuru için bir şekilde bana ulaşın. ha ben yeni grup kurmak istiyorum derseniz de 2 eş başkan ve total 10 kişi ile başvurunuzu e-posta ile kabul ediyoruz. unutmayın ki gizlilik esastır ve bilgileriniz bende olduğu müddetçe kimseye bir haber uçmaz.

grup alımlarına nereden başvuruyoruz?

3-5 yıldan beridir farklı on-line sözlüklerde ve platformlarda yazıyorum. gördüğüm tek şey: gruplaşmaların olmasıdır. vasıf-kalite asla aranmıyor, hemen hemen herkesin bir amacı ve beklentisi var, bu da kaliteyi engelliyor maalesef.

kimsenin grubunda olmadığım için bihaber olduğum konudur.

hiç bir gruba dahil olmadığım için çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. ama varsa grubunuz size özel grup indirimleri yapabilirim o ayrı.

kaldık birkaç kişi. grubu mu kaldı bu işin?

bazen de katılımcı olmakla gruplaşmak karıştırılıyor bence. en iyi örneği de radyo başlıkları. mesela radyo dinleyen bir avuç insan var burada. doğal olarak radyo başlıklarına hep aynı kişiler yazıyor. bir süre sonra programdan bağımsız olarak kendi aralarında da konuşmaya başlıyorlar. neticede de birkaç kişi aynı frekansta olduğunu fark edip arkadaş oluyor.

her hafta aynı 5 kişiye ilaveten yeni bir dinleyici gelip yazdığında kimse ona "git. biz bir grubuz ve seni istemiyoruz." demiyor. sürekli gelmeye başladığında o da dahil oluyor muhabbetlere. fakat büyük bir grup insan var ki programları dinlemiyorlar ve bu duruma dahil olmuyorlar. mecbur değiller elbette ama dinleyip yavaş yavaş samimi olanlara da "bilerek gruplaşıyorsunuz" dememeleri gerekiyor. bu sadece bir örnek. benzer durumlar sözlük genelinde de var.

***

bunun dışında şu da bir gerçek ki insan hangi ortama girerse girsin kafa yapısı kendisine uyan kişilerle oturup kalkmaya başlar. okulda da böyledir, iş hayatında da böyledir, gece hayatında da... burası bir istisna değil ve olamaz. özel mesajlar yoluyla sohbet ettiğiniz insanlar arasında illa ki diğerlerinden daha iyi anlaştığınız kişiler oluyor. dolayısıyla onların nick altına yazıyorsunuz onları daha çok sevdiğiniz için ya da bir sıkıntı yaşadıklarında haklı buluyorsanız onlara destek vermeyi tercih ediyorsunuz. insanın ve özel mesaj denen nanenin olduğu her yerde bu var. yapacak bir şey yok.

ben buna gruplaşma demeyi pek doğru bulmuyorum. bazen samimi olduğunuz kişi ya da kişilerle aranız açılabiliyor. başka insanlarla benzer olaylara giriyorsunuz. tamamen toplumsal hayatın bir yansıması bana göre.

şahsen insanlarla grup falan değilim ama sevdiğim ve sevmediğim yazarlar var. çoğunuzun var. sevmediklerime de oy veriyorum görüşünü beğendiğim zaman. yeri geliyor sevdiğim bir yazar bir kavgaya girdiğinde "bu benim kavgam değil" diyerek olaya dahil olmuyorum. kendi aralarında yazan çizen insanlar da beni rahatsız etmiyor. yazacağımı yazıp çıkmak yeterliyken bir de başkalarının ne yaptığına kafa yormak gereksiz bana göre.

ne grubu ya, benim hiçbi ilgim yok grupla falan. zaten beni adamdan sayıp alacak gruba ben girmem. o grup pradaya kaldıysa grup bile değildir. benim tek ideolojik sorunum ....* onu bi çıkarsaydım şuradan daha da dönüp arkamıza bakmayız hayırlısıyla. tek sıkıntı henüz onun bundan haberi yok.

(bkz: sana inceden yanığım ama acelesi yok)

gayet doğaldır. aslında gruplaşma da değildir, grupların kendiliğinden oluşumudur. nasıl gruplar bunlar? benzer düşünce yapısına sahip, benzer ilgi alanlarına sahip, paralel mizah anlayışına sahip vs vs insanların birbirine sempati duyması ile iletişime geçmesi ve hatta geçmemesi ile oluşan gruplar. çünkü bazen de bizim algımız olabiliyor bu "x kişisi de kesin bu tayfadan" algısı. halbuki x kişisinin haberi bile olmuyor.

bütün topluluklarda olur bu. neden kötü bir şey olarak algılanır hiç anlamam. gruplar kendi halinde takılıyorlarsa ne güzel. ama kişileri ya da başka grupları hedef seçip üstlerine çullanıyorlarsa orada bir sıkıntı var demektir.

(bkz: grup sekse karşı olan yazar)

kankacılık, gruplaşma vs.

yani herkesin keyfi, tercihi kendisinin.

tanım: beni rahatsız etmeyen durumdur.

bu başlıkta sızlananları anlamıyorum. bana kalırsa kendi grubunu oluşturamayan ezikler gelmiş grupları kötülüyorlar. şu sözlükteki en eğlenceli şey gruplaşmadır arkadaşlar.

grubunuzdan biri dedikodu öğrenir gelir size anlatır kınarsınız, dalga geçersiniz, ay ondan da hiç beklemezdim dersiniz. grubunuzdan birine bir sözlük yazarı yürür ay dersiniz o bana da yürüdü, salla onu. bence şuna yürü çok güzel kadın/yakışıklı erkek.

gruplaşmalar gerçek bir amme hizmetidir. keyfimizden mi gruplaşıyoruz be kardeşim, keyfimizden mi.

çok ciddiye alınmaması gerekir 2008 yılından beri dönem dönem her sözlükte yazarım okurum. süslü sözlük dahil. sözlüklerde öğrendiğim tek bir şey varsa o da sözlüklerdeki arkadaşlık, kankacılık pamuk ipliğine bağlıdır. aralarındaki gerilimi kırk metre öteden hissedersiniz. bugünün kankası yarının sevilmeyen yazarı olabilir. bugün sevmediğiniz yazar yarın kankiş yazarınız olabilir. yüzlerce defa şahit olmadık mı? neticede sanal bağ. istediğinde koparır istediğinde bağlarsın.

olsundur, kime nedir efenim?
şahsen ben de sıradan bir fani olsaydım, benim de grubum olurdu ama değilim. ben zirvedekiyim.
herkes zirvedeki yalnız olamaz, herkes bir kartal gibi tek uçamaz.

doğrudur. çıkar odaklı grupların yanısıra çıkarsız, ortak noktalarda buluşanların oluşturduğu gönüllü gruplar da var.
çıkar odaklı gruplar; bir kısmı önceden tanışan gerisi sonradan dahil olan, çetele tutan, ss alan, ilgilendikleri yazarlar hakkında araştırma yapan, bilgilerini paylaşan*, takip eden, dm'de ağız arayan, zaman zaman zorlayan hatta ss'leri kanıt gösterip tehdit eden, bir kaç koldan iletişim kurup çapraz sorgu gibi bilgi toplayan, birbirlerini koruyan ve kollayan, aslında kendileri hakkında neyin ne kadar bilindiğinin derdinde olup kendince hedef saptıran, kendileri özel sohbetlerde son derece sınırsız davranırken başkalarının özel sohbetlerini öğrenmeye ve etkilemeye çalışan bir takım mazbut(!) arkadaşlar var.
çıkarsız gruplar ise meja'nın dediği gibi radyocu grup mesela. ortak ilgide, fikirde, zevkte denk gelip de buluşanlar var. onlar gönüllüler ve belli bir dertleri olmadığı için kollama ve kollanma kaygıları yok.
bir de çeşitli nedenlerle gruplara sempati ve antipati besleyen kendi kendine takılanlar var.
bana gelince; burada tanıştığım ve düzenli görüştüğüm bir kaç iyi arkadaşıma* ek olarak herkesle laflarım, bildiğim kadarıyla hiç bir gruba dahil değilim. özellikle nefret ettiğim kimse de yok.

ben yine yalnız kalmışım yiaa. ayıb. neyse kim bilir naabıyolar zaten. grup seks falan olabilir. götü kollamak lazım.

5 kişi ile gruplaşma değil tek bir grup olur ancak.

krallar hep yek hep tek başına*