1.
yukarıdaki entryde birçok bilgi girilmiş zaten. eklemek ya da altını çizmek istediğim bikaç şey daha var;
spartalılar tam mânâda bir savaşçı oldukları için doğan her çocuğun sapasağlam olması gerekirdi. sağlam gözükmeyen bebekleri şehrin dışındaki surlarda ölüme terk ederlerdi. 7 yaşında ailelerinden koparılarak eğitime gönderilen çocuklar eğitimlerinin son aşamasında yaban hayatıyla sınanır, ormanlara bırakılırdı. eğer geri dönerse savaşçı bir spartalı olabilirdi.
ayrıca kenttekiler tamamen savaş eğitimine odaklanmış hâlde oldukları için; seramik yapımı, ticaret, tarla gibi günlük yaşamla ilgili her türlü işleri diğer kentlerden elde ettikleri kölelere ya da ücretli işçilere yaptırırlardı. kendilerinin tek uğraşı savaştı.
bu yüzden sparta'da atina'da bahsettiğimiz sanat eserlerinden, muhteşem mimarî yapılardan, kültürel herhangi bir şeyden bahsedemiyoruz.
spartalılar tam mânâda bir savaşçı oldukları için doğan her çocuğun sapasağlam olması gerekirdi. sağlam gözükmeyen bebekleri şehrin dışındaki surlarda ölüme terk ederlerdi. 7 yaşında ailelerinden koparılarak eğitime gönderilen çocuklar eğitimlerinin son aşamasında yaban hayatıyla sınanır, ormanlara bırakılırdı. eğer geri dönerse savaşçı bir spartalı olabilirdi.
ayrıca kenttekiler tamamen savaş eğitimine odaklanmış hâlde oldukları için; seramik yapımı, ticaret, tarla gibi günlük yaşamla ilgili her türlü işleri diğer kentlerden elde ettikleri kölelere ya da ücretli işçilere yaptırırlardı. kendilerinin tek uğraşı savaştı.
bu yüzden sparta'da atina'da bahsettiğimiz sanat eserlerinden, muhteşem mimarî yapılardan, kültürel herhangi bir şeyden bahsedemiyoruz.
devamını gör...
2.
olur da zaman makinesi icat edilir ve yolunuz sparta'ya düşerse, başınıza bir şey gelmemesi için bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor.
yemek yemeyi seviyorsanız ve bu sizin için bir keyif halini almışsa, yanınızda muhakkak yemeklik malzeme götürmeniz lazım. zira sparta mutfağı size çok fazla seçenek sunmaz. arpa, incir ve peynirden oluşan bir mönü ile hayatınızı idame ettirmek zorunda kalırsınız. bir de meşhur et suyunda yulaf ezmesi yemekleri var ki, bu da sadece diyet yapan arkadaşlarımızın işini görür. tedariksiz giderseniz mahvolursunuz benden söylemesi.
kesinlikle sparta sınırları içerisinde insanlara bir şey satmaya çalışmayın. takas dahi yapmaya kalkmayın. es kaza bir spartalı'ya bir şeyler satmaya çalışırken fark edilirseniz, oradan uzaklaşmaya bakın aksi taktirde sizi ıslak odunla döverler. sonra odunu kurulayıp tekrar döverler. çünkü sparta'da ticaret periokoi adı verilen spartalı olmayan mesenyalı ve lakonyalıların elinde aksi davranışlar pek hoş karşılanmıyor.
eğlence düşkünüyseniz ve sparta da kafa dağıtırım falan diyorsanız, bu durumu cidden iyice gözden geçirmenizde fayda var. hatta zaman makinenizi çalıştırmanıza bile değmez. çünkü sparta'da eğlenemeyeceksiniz. spartalılar eğlencenin toplumun yozlaşmasına sebebiyet verdiğini düşünürler. bu sebepledir ki ya hiç gitmeyeceksiniz ya da zaman makinanız su kaynatmış ve orada soluklanmak durumunda kalmışsanız, ağır abi/abla modunda takılacaksınız. yoksa vay halinize.
sparta, sözlükteki cinsiyetçi trollerimiz için bazı şartlara riayet etmeleri halinde cennete dönüşebilir. atletizm müsabakalarına cıbıldak bir şekilde katılıp, cinsel açlıklarından kurtulabilirler. en azından gözleri bayram eder zira spartalılar genelde müsabakalara kadın erkek fark etmeksizin cıbıl cıbıl katılıyorlar. bu satırları okuyan bir kaç troll arkadaşımızın şimdiden zaman makinesinin nasıl yapılacağını araştırmaya başlamış olması da kuvvetle muhtemel.
benim için uyku mühim, yattığım yeri yadırgarım falan diyorsanız, sparta'ya gitme fikrini iyice gözden geçirin. illaki gideceğim diyorsanız da, bir tane kaliteli şişirilebilir kamp matı edinin. çünkü evlerde ve kalabileceğiniz yerlerin çoğunda yatakların içerisinde saman olacak. çok rahat edemeyebilirsiniz.
şimdilik benden bu kadar. arkadaşlar zaten diğer mevzulara değinmiş ben sizin hayatta kalmanız ve keyifli bir tatil geçirebilmeniz için gerekli olanları yazdım. umarım keyifli zaman geçirirsiniz.
yemek yemeyi seviyorsanız ve bu sizin için bir keyif halini almışsa, yanınızda muhakkak yemeklik malzeme götürmeniz lazım. zira sparta mutfağı size çok fazla seçenek sunmaz. arpa, incir ve peynirden oluşan bir mönü ile hayatınızı idame ettirmek zorunda kalırsınız. bir de meşhur et suyunda yulaf ezmesi yemekleri var ki, bu da sadece diyet yapan arkadaşlarımızın işini görür. tedariksiz giderseniz mahvolursunuz benden söylemesi.
kesinlikle sparta sınırları içerisinde insanlara bir şey satmaya çalışmayın. takas dahi yapmaya kalkmayın. es kaza bir spartalı'ya bir şeyler satmaya çalışırken fark edilirseniz, oradan uzaklaşmaya bakın aksi taktirde sizi ıslak odunla döverler. sonra odunu kurulayıp tekrar döverler. çünkü sparta'da ticaret periokoi adı verilen spartalı olmayan mesenyalı ve lakonyalıların elinde aksi davranışlar pek hoş karşılanmıyor.
eğlence düşkünüyseniz ve sparta da kafa dağıtırım falan diyorsanız, bu durumu cidden iyice gözden geçirmenizde fayda var. hatta zaman makinenizi çalıştırmanıza bile değmez. çünkü sparta'da eğlenemeyeceksiniz. spartalılar eğlencenin toplumun yozlaşmasına sebebiyet verdiğini düşünürler. bu sebepledir ki ya hiç gitmeyeceksiniz ya da zaman makinanız su kaynatmış ve orada soluklanmak durumunda kalmışsanız, ağır abi/abla modunda takılacaksınız. yoksa vay halinize.
sparta, sözlükteki cinsiyetçi trollerimiz için bazı şartlara riayet etmeleri halinde cennete dönüşebilir. atletizm müsabakalarına cıbıldak bir şekilde katılıp, cinsel açlıklarından kurtulabilirler. en azından gözleri bayram eder zira spartalılar genelde müsabakalara kadın erkek fark etmeksizin cıbıl cıbıl katılıyorlar. bu satırları okuyan bir kaç troll arkadaşımızın şimdiden zaman makinesinin nasıl yapılacağını araştırmaya başlamış olması da kuvvetle muhtemel.
benim için uyku mühim, yattığım yeri yadırgarım falan diyorsanız, sparta'ya gitme fikrini iyice gözden geçirin. illaki gideceğim diyorsanız da, bir tane kaliteli şişirilebilir kamp matı edinin. çünkü evlerde ve kalabileceğiniz yerlerin çoğunda yatakların içerisinde saman olacak. çok rahat edemeyebilirsiniz.
şimdilik benden bu kadar. arkadaşlar zaten diğer mevzulara değinmiş ben sizin hayatta kalmanız ve keyifli bir tatil geçirebilmeniz için gerekli olanları yazdım. umarım keyifli zaman geçirirsiniz.
devamını gör...
3.
erkeklerin eşlerini bir başka erkeğe ödünç verebildiği ya da erkek kardeşleriyle paylaşabildiği medeniyet.
bireyin devlete, kadının erkeğe boyun eğdiği, eğdirildiği bir anlayışa sahip, sert, savaşçı ve uzlaşılmaz bir uygarlık.
bireyin devlete, kadının erkeğe boyun eğdiği, eğdirildiği bir anlayışa sahip, sert, savaşçı ve uzlaşılmaz bir uygarlık.
devamını gör...
4.
''spartan'' kelimesi ingilizce, sade konforsuz anlamına gelen bir kelime.
bunun nedeni aslında spartalılara dayanıyor. onların şehrinde, gösterişli kamusal binalar ve surlar yoktu. surlar ''spartalı erkekler''di.
sevgili dostlar, ingilizce az ve öz konuşma anlamına gelen, '' laconic'' ise spartalıların diğer önemli bir şehri olan ''laconia''dan gelmektedir.
kadınlar kamusal alanda varlık gösterebiliyordu. tabi olarak erkeklerle aynı koşullarda değildi hakları ama, diğer toplumlara göre, iyi bir yerdeydiler. çoğunlukla diğer toplumlar spartalı kadınları ''teşhirci'' olarak nitelendirmişti. cinsellik konusunda özgürdüler.
sparta, dış dünyaya kapalı bir toplumdu. küçük bir donanması olan sparta'nın ticari gemileri yoktu. ticareti çok önemsemediler.
yabancıları çok sevmezlerdi. yabancılar sadece şehirde ''resmi davet'' üzerine bulunabilirdi. bunun da çok nadir bir durum olduğunun altını çizelim.
sparta'da seçim vardı, lakin şöyle idi;
ihtiyarlar meclisi vardı. ihtiyarlar meclisi yasa tasarılarını görüşür ve yasayı oylamaya sunar. sparta vatandaşları ise ihtiyarlar meclisinin kararlarını oylayabilirlerdi.
bunun nedeni aslında spartalılara dayanıyor. onların şehrinde, gösterişli kamusal binalar ve surlar yoktu. surlar ''spartalı erkekler''di.
sevgili dostlar, ingilizce az ve öz konuşma anlamına gelen, '' laconic'' ise spartalıların diğer önemli bir şehri olan ''laconia''dan gelmektedir.
kadınlar kamusal alanda varlık gösterebiliyordu. tabi olarak erkeklerle aynı koşullarda değildi hakları ama, diğer toplumlara göre, iyi bir yerdeydiler. çoğunlukla diğer toplumlar spartalı kadınları ''teşhirci'' olarak nitelendirmişti. cinsellik konusunda özgürdüler.
sparta, dış dünyaya kapalı bir toplumdu. küçük bir donanması olan sparta'nın ticari gemileri yoktu. ticareti çok önemsemediler.
yabancıları çok sevmezlerdi. yabancılar sadece şehirde ''resmi davet'' üzerine bulunabilirdi. bunun da çok nadir bir durum olduğunun altını çizelim.
sparta'da seçim vardı, lakin şöyle idi;
ihtiyarlar meclisi vardı. ihtiyarlar meclisi yasa tasarılarını görüşür ve yasayı oylamaya sunar. sparta vatandaşları ise ihtiyarlar meclisinin kararlarını oylayabilirlerdi.
devamını gör...
5.
sparta kenti ve yerleşik halkına mensup kişilere de spartalılar deniyordu.
spartalılar = lakedaimonialılar demek doğru değil. lakedaimonialı terimi ekseriyetle ordudan bahsedilirken kullanılır veya tüm devletten bahsedilirken.
genç spartalı savaşçılar, 6 yaşında kışla yaşantısına başlar, 30'una gelene kadar aile yaşantısına dönemez idi.
spartalıların bu katı şekildeki çocuk yetiştirme tarzı, kendilerine bağımlı olan nüfus üstünde askeri üstünlüklerini devam ettirmelerine fayda sağlıyordu.
spartalılar = lakedaimonialılar demek doğru değil. lakedaimonialı terimi ekseriyetle ordudan bahsedilirken kullanılır veya tüm devletten bahsedilirken.
genç spartalı savaşçılar, 6 yaşında kışla yaşantısına başlar, 30'una gelene kadar aile yaşantısına dönemez idi.
spartalıların bu katı şekildeki çocuk yetiştirme tarzı, kendilerine bağımlı olan nüfus üstünde askeri üstünlüklerini devam ettirmelerine fayda sağlıyordu.
devamını gör...