1.
simülasyon argüzamazingolarını bir kenara koyup, teoteknoarabesk bir bakış açısıyla olaya zoom yapalım.
nasıl yaratıldık, gerçek nedir, bizi kim yarattı gibi soruların cevaplarına ilham verecek şey teknolojidir. bilimden cevap beklemek abesle iştigal etmektir. teknoloji ise insanın anatomik yapısını ve doğanın mekanizmalarını, kendi ihtiyaçları doğrultusunda yeniden üretip tasarlamasıdır.
analoji yapmak için havamda hissetmiyorum ama bir bilgisayarda küçükte olsa bir evren inşaa edebiliyoruz, eşyaları, objeleri, karakterleri tasarlayıp modelleyebiliyoruz, onlara hareket ve yapay bir zeka, bir kader çizgisi, döngü, programlama atayabiliyoruz. bu bizim doğamızın nasıl var olduğuna açıklık getirebilecek bir referans olarak alınabilir. tanrının kuantum bilgisayarlarla yazdığı kodlarla, tasarladığı bir evrendeyiz demiyorum ama buna benzer daha gelişmiş bir sistemle yaratılmış olabiliriz. gerçi yaratım her an yeniden gerçekleşen bir olaydır. geçmiş depolanmaz, hafıza zamanı kapsamaktadır. bir önceki an ve bir sonraki an arasındaki fark değişkenlerdir. geçmiş üretilen bir zaman dilimidir, gelecek ise üretilmek için geçmişe ihtiyaç duyar. zaman geçmişten şu ana kadar olan kısımdır. sonrası biraz öncesinde tasarlanır. konumuz bu değildi tabi ama bağlayalım hemen..
bir oyundaki zaman dilimi siz oynadıkça ilerler, mekanlar siz ilerledikçe renderlanır. senaryo bellidir ama mekanlar ve diğer şeyler sadece siz ilerledikçe yüklenir yada oluşturulur. gerçek dünyada ise her şey her zaman vardır, kurgusal olarak ise her şey her an değişir. karanlıkken aydınlanır, rüzgarlıyken durulur vs. bir önceki an bir sonrakini kovalar. aynı şeymiş gibi görünen sizin farkedemeyeceğiniz ölçüde yeniden renderlanır yada yaratılır. belkide saçmalıyorumdur.
nasıl yaratıldık, gerçek nedir, bizi kim yarattı gibi soruların cevaplarına ilham verecek şey teknolojidir. bilimden cevap beklemek abesle iştigal etmektir. teknoloji ise insanın anatomik yapısını ve doğanın mekanizmalarını, kendi ihtiyaçları doğrultusunda yeniden üretip tasarlamasıdır.
analoji yapmak için havamda hissetmiyorum ama bir bilgisayarda küçükte olsa bir evren inşaa edebiliyoruz, eşyaları, objeleri, karakterleri tasarlayıp modelleyebiliyoruz, onlara hareket ve yapay bir zeka, bir kader çizgisi, döngü, programlama atayabiliyoruz. bu bizim doğamızın nasıl var olduğuna açıklık getirebilecek bir referans olarak alınabilir. tanrının kuantum bilgisayarlarla yazdığı kodlarla, tasarladığı bir evrendeyiz demiyorum ama buna benzer daha gelişmiş bir sistemle yaratılmış olabiliriz. gerçi yaratım her an yeniden gerçekleşen bir olaydır. geçmiş depolanmaz, hafıza zamanı kapsamaktadır. bir önceki an ve bir sonraki an arasındaki fark değişkenlerdir. geçmiş üretilen bir zaman dilimidir, gelecek ise üretilmek için geçmişe ihtiyaç duyar. zaman geçmişten şu ana kadar olan kısımdır. sonrası biraz öncesinde tasarlanır. konumuz bu değildi tabi ama bağlayalım hemen..
bir oyundaki zaman dilimi siz oynadıkça ilerler, mekanlar siz ilerledikçe renderlanır. senaryo bellidir ama mekanlar ve diğer şeyler sadece siz ilerledikçe yüklenir yada oluşturulur. gerçek dünyada ise her şey her zaman vardır, kurgusal olarak ise her şey her an değişir. karanlıkken aydınlanır, rüzgarlıyken durulur vs. bir önceki an bir sonrakini kovalar. aynı şeymiş gibi görünen sizin farkedemeyeceğiniz ölçüde yeniden renderlanır yada yaratılır. belkide saçmalıyorumdur.
devamını gör...
2.
katılmadığım argümandır.* tanrının bizi teknoloji ya da buna benzer bir sistemle yarattığını söylemek pek tutarlı değildir. insanın bu tip düşüncelere, tanrıyı düşünme girişiminde bulunmasıyla kapıldığını düşünüyorum. üstteki yazarın, kendisinin de karışık düşünceler içerisinde olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
3.
ön not: burada anlatacagim seyler derin dini bilgisi olanlarin dogru anlatacagi şeylerdir. ben sadece ufak arastirmalarim sonucu ogrendigim az ve belkide tam dogru olmayan bilgilere gore yorum yapicam. benim bahsettiklerime gore burada bahsedilen seyler hakkinda yorum yapmayin yada sacma falan demeyin.
ıslamda levh-i mahfuz denilen bir kitap vardir. evrenin kaderinde olacak hersey burada yazilidir. yani ana kader kitabi denilebilir bir de mahv ve isbat denilen bu kitabın alt kitabi yada ona benzer baska bir kitaptan bahsedilir. bu kitapta ise yaratilanlarin kucuk kaderi yazilidir. bunun farki, burada insan iradesi ve tercihleri sonucu olusan seyler, bu kitapta degisiklige ugrar. yani buyuk kitap, kucuk kitaptaki degisiklikeride kapsar.
mesela bir kisinin kucuk kitaptaki kaderinde oglen saat 1 de bir araba kazasi yapacagi yazilidir. -ac parantez- burada, kaza yazili oldugu icin olmuyor, olacagi bilindigi icin yaziliyor. yani meteorolojinin yagmur haberi vermesi gibi. meteoroloji dedigi icin yagmiyor, o yagacak olan seyi tespit ediyor. -kapa parantez-. ancak kisi sabah bir kediye sut verip evinden cikiyor ve bu iyilik yaratıcının hosuna gidiyor ve onun basina gelecek olan kazayi engelliyor. buradaki engelleme durumu ekstra olan birsey.
ıste kucuk kitapta bu kaza yazili iken, buyuk kitapta kaza gorunmuyor, yani en sonunda ne yasanacaksa o yaziliyor. bende anladigim kadar anlatmaya calistim.
yani evrende aslinda bu sekilde kodlardan olusmus gibidir. bizim bugune kadar kesfettigimiz fizksel ve fizik otesi her kural aslinda bu kodlamanin bir parcasidir. karadelige giren bir cismin bilgilerinin olay ufkunda tutuldugu konusu da belki boyle bir seydir. yani iceri giren madde fiziksel olarak yok oluyor ve kod olarak olay ufkunda kaliyor gibi.
evrendeki en kucuk yapi tasi sicim teorisinde belirtildigi gibi kodlardan olusabilir. sicim teorisinde aklimda kaldigi kadariyla 6 farkli sekil aliyordu galiba. buda aslinda binary sistemdeki 0 1 ler gibi birsey olabilir. matrixteki rakamlarin aktigi ve surekli degistigi ekrani dusunun. hatta yeni kuantum bilgisayarlarinda, binary sistemden altili sisteme gecis olacak galiba. ıste bu sicimlerin farkli sekil ve sayidaki kombinasyoarina gore madde yada madde otesi olusumlar sekillenebiliyor olabilir.
ıslamda levh-i mahfuz denilen bir kitap vardir. evrenin kaderinde olacak hersey burada yazilidir. yani ana kader kitabi denilebilir bir de mahv ve isbat denilen bu kitabın alt kitabi yada ona benzer baska bir kitaptan bahsedilir. bu kitapta ise yaratilanlarin kucuk kaderi yazilidir. bunun farki, burada insan iradesi ve tercihleri sonucu olusan seyler, bu kitapta degisiklige ugrar. yani buyuk kitap, kucuk kitaptaki degisiklikeride kapsar.
mesela bir kisinin kucuk kitaptaki kaderinde oglen saat 1 de bir araba kazasi yapacagi yazilidir. -ac parantez- burada, kaza yazili oldugu icin olmuyor, olacagi bilindigi icin yaziliyor. yani meteorolojinin yagmur haberi vermesi gibi. meteoroloji dedigi icin yagmiyor, o yagacak olan seyi tespit ediyor. -kapa parantez-. ancak kisi sabah bir kediye sut verip evinden cikiyor ve bu iyilik yaratıcının hosuna gidiyor ve onun basina gelecek olan kazayi engelliyor. buradaki engelleme durumu ekstra olan birsey.
ıste kucuk kitapta bu kaza yazili iken, buyuk kitapta kaza gorunmuyor, yani en sonunda ne yasanacaksa o yaziliyor. bende anladigim kadar anlatmaya calistim.
yani evrende aslinda bu sekilde kodlardan olusmus gibidir. bizim bugune kadar kesfettigimiz fizksel ve fizik otesi her kural aslinda bu kodlamanin bir parcasidir. karadelige giren bir cismin bilgilerinin olay ufkunda tutuldugu konusu da belki boyle bir seydir. yani iceri giren madde fiziksel olarak yok oluyor ve kod olarak olay ufkunda kaliyor gibi.
evrendeki en kucuk yapi tasi sicim teorisinde belirtildigi gibi kodlardan olusabilir. sicim teorisinde aklimda kaldigi kadariyla 6 farkli sekil aliyordu galiba. buda aslinda binary sistemdeki 0 1 ler gibi birsey olabilir. matrixteki rakamlarin aktigi ve surekli degistigi ekrani dusunun. hatta yeni kuantum bilgisayarlarinda, binary sistemden altili sisteme gecis olacak galiba. ıste bu sicimlerin farkli sekil ve sayidaki kombinasyoarina gore madde yada madde otesi olusumlar sekillenebiliyor olabilir.
devamını gör...
4.
prometheus ateşi insanlara getirdiğinde zeus küplere bindi.
çünkü zeus korktu.
teknoloji gelişince insanlar tanrıların seviyesine erebilirdi.
ardından bu durum için pandorayı gönderdi elinde bir kutu ile.
kutunun içinden kötü duygular dünyaya dağıldı.
sonuç; insanlık teknolojiyi kendini yok etmek için kullanmaya başladı.
çünkü zeus korktu.
teknoloji gelişince insanlar tanrıların seviyesine erebilirdi.
ardından bu durum için pandorayı gönderdi elinde bir kutu ile.
kutunun içinden kötü duygular dünyaya dağıldı.
sonuç; insanlık teknolojiyi kendini yok etmek için kullanmaya başladı.
devamını gör...