orijinal adı : joshinki
yazar : natsuo kirino
yıl : 2008
japonya'nın kuruluş miti olan izanami ve izanaki’nin yeniden yorumlanmış hali olan eserdir. göz yaşı şeklindeki bir adada yaşayan çok farklı karakterleri ve dış görünüşleri olan iki kız kardeşin kıskançlık, hırs, intikam ve mücadele dolu öyküsü.
yazar : natsuo kirino
yıl : 2008
japonya'nın kuruluş miti olan izanami ve izanaki’nin yeniden yorumlanmış hali olan eserdir. göz yaşı şeklindeki bir adada yaşayan çok farklı karakterleri ve dış görünüşleri olan iki kız kardeşin kıskançlık, hırs, intikam ve mücadele dolu öyküsü.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 14.05.2021 13:14 tarihinde açılmıştır.
1.
natsuo kirino kitabıdır.
kadınla erkek arasında her dönemde, her çağda, zamanın her diliminde, dünyanın her bir köşesinde büyük farklılıklar olmuştur ve olmaya devam etmektedir. bu farklılıklar hep erkek cinsinin lehine işlemektedir. ancak insanlar arasında sürekliliği hiç kesintiye uğramayan bu cinsiyetçi yaklaşımlar bir sona erer mi ermez mi diye düşünürken tanrılar ve tanrıçalar arasında da böyle cinsiyet ayrımcılığını göğe çıkaran yaklaşımlar olduğunu öğrenince umudum biraz kırılmadı desem yalan olur.
gözyaşı şeklinde bir ada düşünün. adanın içinde sürüp giden yaşamı. ama bu sıradan bir yaşam değil. kadınların mitolojik bir dünyada olsalar bile akıl almaz bir şekilde, sanki yüceltiliyormuş gibi gösterilip aşağılandığı bir yaşam.
kahinlik sırası bekleyen bir kız ve onun me olacağını bile bilemen kız kardeşinin yer altındaki kapkara dünyaya uzanan, ölülerle kol kola gezen, hapşırdığında bile yeni tanrılar ortaya çıkan büyük tanrılara şaşkınlıkla bakan hikayesi.
ne olursa olsun, kadın bir şekilde bedel ödemekle yükümlü. japon mitolojisine dokunarak bizi çağdaş dünyanın haksızlıklarına taşıyan bu roman tam da şu dönemde okunmalı.
kadınla erkek arasında her dönemde, her çağda, zamanın her diliminde, dünyanın her bir köşesinde büyük farklılıklar olmuştur ve olmaya devam etmektedir. bu farklılıklar hep erkek cinsinin lehine işlemektedir. ancak insanlar arasında sürekliliği hiç kesintiye uğramayan bu cinsiyetçi yaklaşımlar bir sona erer mi ermez mi diye düşünürken tanrılar ve tanrıçalar arasında da böyle cinsiyet ayrımcılığını göğe çıkaran yaklaşımlar olduğunu öğrenince umudum biraz kırılmadı desem yalan olur.
gözyaşı şeklinde bir ada düşünün. adanın içinde sürüp giden yaşamı. ama bu sıradan bir yaşam değil. kadınların mitolojik bir dünyada olsalar bile akıl almaz bir şekilde, sanki yüceltiliyormuş gibi gösterilip aşağılandığı bir yaşam.
kahinlik sırası bekleyen bir kız ve onun me olacağını bile bilemen kız kardeşinin yer altındaki kapkara dünyaya uzanan, ölülerle kol kola gezen, hapşırdığında bile yeni tanrılar ortaya çıkan büyük tanrılara şaşkınlıkla bakan hikayesi.
ne olursa olsun, kadın bir şekilde bedel ödemekle yükümlü. japon mitolojisine dokunarak bizi çağdaş dünyanın haksızlıklarına taşıyan bu roman tam da şu dönemde okunmalı.
devamını gör...