telepati

bir kimsenin kafasından geçenleri ya da çok uzakta geçen bir olayı, arada hiçbir araç, duygusal bağlantı olmaksızın algılama yeteneği.*

bana ilkokuldayken okuduğum prenses akademisi isimli kitabi hatirlatan iletişim yöntemi .

birinin düşündüklerini veya uzakta geçen bir olayı hiçbir bağlantı olmadan algılama.

telepati yapayım derken teletabi oldum. yardım edin.

bilinenin aksine tamamen metafizik bir olay olmayan; mimik okuma, psikanaliz, beden dili, tecrübe gibi birçok şeyin bir araya gelmesiyle gelişen bir durumdur.
bir de insanlar kendi iç sesleriyle çok boğuştukları için başka ses belirememesinden böyle bir mevzu çok uzak geliyor. yoksa fazlasıyla mümkün.

evrene enerji gönderek iletişim kurma yolu olduğuna dair söylentiler var. bu yolu denedim fakat vücudumda anormal belirtiler cereyan edince hemen bıraktım.

enerjiyi evrene değil kişiye göndererek yapmanız gereken iletişim yolu. karşıdaki kişinin de bu konuda sizin kadar usta olması gerekir sağlıklı bir iletişim için.

düşünce yolu ile iletişim kurmak.

derin bir konsantrasyonla birlikte zihinler arası köprü kurarak düşünceleri okuma tekniği.

gerçek anlamda telepat olabilmeniz için öncelikle karşınızdaki kişinin düşüncelerini okumaya beyninizi şartlamanız ve buna tüm zihninizle inanmalısınız. gerek gözleriniz kapalı, gerekse sadece karşınızdaki kişinin gözlerine odaklı halde yoğun bir inançla bağ kurmayı düşündüğünüzde başarılı olma oranınız da artacaktır.

her tesadüfte kurulduğuna inanılan iluzyonik iletişim sekli

(bkz: uri geller)

(bkz: telatabi)
(bkz: tinkiy winky)

enerji ve düşüncenin gücü. karşılıklı olmadığı durumlarda da işe yarıyor. evet, yarıyor.

inanmaya başladığınız ve derinliklerine indikçe psikolojiyi mahveden, anksiyeteye sürükleyen bir hale gelebilir. aslında kurulan dialog bütünlüğünün bir çoğunluğunun bu sayede gerçekleştiğinin farkındalığı bir süre sonra çıkmaz bir yola itiyor beyni. düşündüğüm her şeyin artık bu konuda üstünleştiğimi sanıp yanımda her kim varsa ona geçtiğini, yanındayı geç kişiyi düşündüğüm anda onun aklına girdiğimi de sanıp düşünmekten korkar hale geldim. ve enteresan şekilde mantıklı beni çıldırtan nokta bu zaten. en basitinden kötü bir şey, yapılmaması gereken bir şey, veya kötü olmayıp ailenin istemediği bit şey bir eylem gerçekleştirilirken; annenin bir şekilde yakalaması, tahmin etmesi vs. durumunda “ anneler hisseder”” saçmalığı varya işte annenin hissettiği falan yok. o esnada kişi yaptığı bokun yanlış olduğunu bilerek aklına anneyi ve öğrenmesini defalarca getirdiği için annesinin kafasına istemeden sokmuş oluyor zaten. beynininiz bu düşünceye o kadar çok odaklanıyor ki düşünülen kişinin de sinyallerine aktarıyor. sonra anne hissetti. aynen knk. 2 saatlik bütünlüğü aksiyondan oluşan marvel filmi galaksinin koruyucularının tüm aksiyon boyunca odama girmeyip sondaki kelebek öpücükte annemin odaya dalışına şahit olduğumda wtf noluyoruz olmuştum cinsellik denemeyecek kadar küçük şeyi mi hissetti falan diye. ama hepsi o telepati denen zırvalıktan ibaret.

sürekli kulağımda bir ses telepatiden diyor serçeler.

annemle babam arasında çok güçlü olan anlaşma yöntemidir.

eğer o kişide buna açıksa, düşler aracılığıyla 3. boyut iletişim şekli.

neden teletabi diye okudum şimdi?

bununla uğraşanlara telepat derler.
ben telepatım diyenler de aşağıdaki gibi tiplerdir genelde:

aklıma; 'birini istemsizce düşünüyor ve engel olamıyorsanız, muhtemelen o da sizi düşündüğü içindir' önermesini getiren astral etkinlik. ha var mıdır? bence vardır.
ruh dünyası değişiktir. ya girer kaybolur ya da inanmaz uzakta durursunuz. tercih sizin.