türkçe adı: mavi göl
1980 abd yapımı film iki gencin bir kemi kazası geçirip tropik bir adaya düşmelerini ve orada kendilerine kurdukları hayatı anlatır.
1980 abd yapımı film iki gencin bir kemi kazası geçirip tropik bir adaya düşmelerini ve orada kendilerine kurdukları hayatı anlatır.
yönetmen:
randal kleiser
oyuncular:
brooke shields
christopher atkins
leo mckern
william daniels
elva josephson
randal kleiser
oyuncular:
brooke shields
christopher atkins
leo mckern
william daniels
elva josephson
*stinkers kötü film ödülleri (1980) - en kötü kadın oyuncu [brooke shields] / en müdahaleci müzikal skor
*jüpiter ödülü (1981) - en iyi uluslararası kadın oyuncu [brooke shields]
*razzie ödülleri (1981) - en kötü kadın oyuncu [brooke shields]
*jüpiter ödülü (1981) - en iyi uluslararası kadın oyuncu [brooke shields]
*razzie ödülleri (1981) - en kötü kadın oyuncu [brooke shields]
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ilyas sezar" tarafından 13.11.2023 20:49 tarihinde açılmıştır.
1.
başrollerinde brooke shields ve christopher atkins'in yer aldığı 1980 yapımı bir film.

vakti zamanında 18 yaş altı çıplalık, ensest ilişki gibi ögelere yer vermesi sebebiyle pek skandal olmuştur. öyle ki, herhalde bu filmi bugün yayınlamaya kalksalar bunun gerçekleşmesi imkansız olurdu. ancak filmin konusunu daha dikkatli düşündüğümüz vakit, gerçekliğe uygun olması amacıyla bu tür rahatsız edici unsurlara sahnelerde yer vermiş olmalarına kızmanın filme haksızlık olduğunu düşünüyorum. bilakis, bir filmin izleyiciye birden fazla duyguyu aynı anda hissettirebilmesi onu başarılı kılar da diyebiliriz. aşağıda bu durumu, mümkün olduğunca spoiler vermekten kaçınarak anlatacağım. ancak yine de okumaya devam etmeden önce filmi izlemeniz daha iyi olur:
filmin konusu san francisco'ya giden bir geminin fiji açıklarında batması sonucu iki çocuğun ıssız bir adada mahsur kalması üzerinden geçmekte. geminin yanmasıyla birlikte bu iki çocuk, gemi mürettebatından olan bir adam tarafından apar topar kayığa bindirilir ve sabaha karşın dalgalarla birlikte ıssız ve tropik bir adaya sürüklenir. adaya ilk vardıklarında bu iki çocuğun hayatta kalmasını bu adam sağlar. onlara ateş yakma, su ve yemek bulma, balık avlama, barınak kurma gibi bu adada hayata kalmaları gereken birçok beceriyi beraberinde öğretir. aynı zamanda çocukların psikolojilerini korumak için onlara çeşitli dini hikayeler, adanın tehlikeli kısımlarına gitmemeleri için "öcü adam" gibi çeşitli canavarların var olduğunu anlatır. ne yazık ki kısa bir süre sonra bu adam da bir kaza sonucu ölür ve diğer iki karakterimiz adada çocuk başlarına kalırlar.
aslında birbirlerinin kuzeni olan bu iki çocuk, onları yetiştirecek ve eğitim verecek hiç kimse olmadan büyür ve adada yardımlarına gelecek hiçbir gemi görmeden 20'li yaşlarına varır. ancak başlarında herhangi bir ebeveyn, öğretmen olmadan, herhangi bir medeniyet yüzü görmeden büyüdükleri için 20'li yaşlarında bile davranış ve zihniyet bakımından iki küçük çocuktan farkları yoktur. yetişkinlere ait tüm hissiyatları ve düşünceleri doğal yollarla deneyimlemek suretiyle öğrenen çocuklar nihayetinde en son bir çocuk sahibi olurlar ve çocuklarının daha iyi bir geleceğe sahip olması gerektiğinin farkına vararak adadan kaçmanın yollarına başvururlar.
en kısa şekliyle özetlemeye çalıştığım filmdeki tüm bu süreç, filmde oldukça başarılı bir şekilde işlenmiş. izlediğim en başarılı fimlerden olduğunu söylemek pek mümkün olmasa da imdb puanının 5,8 olmasını ilginç buldum. ben bu filme 7-7,5 arası verirdim açıkçası. bir tık fazla romantik, bir tık ergence ama filmin ana temasının seyirciye sunumu gerçekten iyi. oyunculuklar orta şeker, çekimler ise zamane filmleri için üst düzey ve daha önce de bahsettiğimiz üzere filmde yer alan sahneler oldukça cesurca. özellikle vintage film merakı olanlar için tam bir klasik.

vakti zamanında 18 yaş altı çıplalık, ensest ilişki gibi ögelere yer vermesi sebebiyle pek skandal olmuştur. öyle ki, herhalde bu filmi bugün yayınlamaya kalksalar bunun gerçekleşmesi imkansız olurdu. ancak filmin konusunu daha dikkatli düşündüğümüz vakit, gerçekliğe uygun olması amacıyla bu tür rahatsız edici unsurlara sahnelerde yer vermiş olmalarına kızmanın filme haksızlık olduğunu düşünüyorum. bilakis, bir filmin izleyiciye birden fazla duyguyu aynı anda hissettirebilmesi onu başarılı kılar da diyebiliriz. aşağıda bu durumu, mümkün olduğunca spoiler vermekten kaçınarak anlatacağım. ancak yine de okumaya devam etmeden önce filmi izlemeniz daha iyi olur:
filmin konusu san francisco'ya giden bir geminin fiji açıklarında batması sonucu iki çocuğun ıssız bir adada mahsur kalması üzerinden geçmekte. geminin yanmasıyla birlikte bu iki çocuk, gemi mürettebatından olan bir adam tarafından apar topar kayığa bindirilir ve sabaha karşın dalgalarla birlikte ıssız ve tropik bir adaya sürüklenir. adaya ilk vardıklarında bu iki çocuğun hayatta kalmasını bu adam sağlar. onlara ateş yakma, su ve yemek bulma, balık avlama, barınak kurma gibi bu adada hayata kalmaları gereken birçok beceriyi beraberinde öğretir. aynı zamanda çocukların psikolojilerini korumak için onlara çeşitli dini hikayeler, adanın tehlikeli kısımlarına gitmemeleri için "öcü adam" gibi çeşitli canavarların var olduğunu anlatır. ne yazık ki kısa bir süre sonra bu adam da bir kaza sonucu ölür ve diğer iki karakterimiz adada çocuk başlarına kalırlar.
aslında birbirlerinin kuzeni olan bu iki çocuk, onları yetiştirecek ve eğitim verecek hiç kimse olmadan büyür ve adada yardımlarına gelecek hiçbir gemi görmeden 20'li yaşlarına varır. ancak başlarında herhangi bir ebeveyn, öğretmen olmadan, herhangi bir medeniyet yüzü görmeden büyüdükleri için 20'li yaşlarında bile davranış ve zihniyet bakımından iki küçük çocuktan farkları yoktur. yetişkinlere ait tüm hissiyatları ve düşünceleri doğal yollarla deneyimlemek suretiyle öğrenen çocuklar nihayetinde en son bir çocuk sahibi olurlar ve çocuklarının daha iyi bir geleceğe sahip olması gerektiğinin farkına vararak adadan kaçmanın yollarına başvururlar.
en kısa şekliyle özetlemeye çalıştığım filmdeki tüm bu süreç, filmde oldukça başarılı bir şekilde işlenmiş. izlediğim en başarılı fimlerden olduğunu söylemek pek mümkün olmasa da imdb puanının 5,8 olmasını ilginç buldum. ben bu filme 7-7,5 arası verirdim açıkçası. bir tık fazla romantik, bir tık ergence ama filmin ana temasının seyirciye sunumu gerçekten iyi. oyunculuklar orta şeker, çekimler ise zamane filmleri için üst düzey ve daha önce de bahsettiğimiz üzere filmde yer alan sahneler oldukça cesurca. özellikle vintage film merakı olanlar için tam bir klasik.
devamını gör...