the cranberries

en sevdiğim şarkıları; promises, just my imaginations ve de loud and clear olan gurup.

ilk başta 1989 yılında "the cranberry saw us" adıyla, dolores o'riordansız kurulan irlandalı rock grubu. ilk kurulduğunda solistimiz niall quinn, gitarist noel hogan, bass mike hogan ve davulcu fergal lawler. niall quinn abimiz hakkında internette çok az bilgiye ulaşıyorsunuz. ulaştığınız direkt bilgi de sizi eski bir futbolcuya yönlendiriyor. niall quinn aslında the strechers adlı bir grubun davulcusu. ama kısa bir dönem de the cranberry saw us grubuna vokalist olarak eşlik ediyor. niall quinn aşağıda linkini vediğimiz abimiz.



niall quinn daha sonra grup üyelerine lead vokal olarak doğru kişi olmadığını, ama bir iki arkadaşını önerebileceğini söylüyor. grup üyeleri de niall quinn'in doğru kişi olmadığını onaylasalar da, noel hogan vokal için başka bir hanımefendi arkadaş düşündüklerini söylüyor. işte o kişi de dolores o'riordan. böylece the cranberries adı altında 1990 yılında irlanda limerick'te grup şekilleniyor. bundan sonrası diskografiye girer, o yüzden ben cranberries'in benim hayatımdaki yerini anlatayım.

cranberries ile 90'lı yılların ortasında lise teneffüslerinde tanıştım. öyle bir lise düşünün ki, ses sistemi yetersiz olsa da, eksikliklerine ve acemiliklerine rağmen tüm amatör ruhuyla bir grup öğrenci canlı performans tüm okula bir kaç gün boyunca teneffüslerde zombie dinletiyor. işte o lisenin adı da syal. biz o günlerin maalesef kıymetini bilemedik. sonra yaşadığınız o küçük şehirde fellik fellik kaset arıyorsunuz ve sonunda ilk kasediniz no need to argue'ya sahip oluyorsunuz. evet benim sahip olduğum ilk albüm bir cranberries kasedi.

şimdi bir sürü kişi çıkıp da, dreams, linger, ode to my family, disappointment, daffodil lament, twenty one, when you're gone, animal instinct, promises, fee fi fo, ridiculous thoughts, zombie'den daha iyi diye ahkam kesebilir. kişisel tercihlere saygım sonsuz olmakla beraber, geçin abi derim. cranberries demek zombie demek. tabi bu arada ridiculous thoughts'un da elijah wood sürprizli video klibiyle yeri ayrıdır.



15 ocak 2018 günü köln - frankfurt otobanında ilerken radyoda önce linger çaldı. sonra hemen üstüne bir ode to my family. sonra bir de ridiculous thoughts. almanca anlamıyorum tabi, şarkı aralarında bir şeyler konuşuyorlar. dedim herhalde cranberries haftası. gece wroclaw'da otele girince ekşi'de dolores o'riordan başlığına yüzlerce entry girildiğini görünce zaten mevzuyu anladım. insanın hayatta bir kere bile görmediği bir kişi için, duşta çenesinden aşağıya doğru süzülen suya gözyaşlarının karışması da böyle bir şeymiş...

tabi sonra bir sürü zombie coverları ortaya çıktı, fakat hiç birisinin "kör ölür badem gözlü olur" düşüncesiyle yapılmadığına tüm kalbimle inanıyorum. bunlardan birisi de bad wolves çalışması.



the voice russia ses yarışmasında daria stavrovich'in de şöyle bir performansı bulunmaktadır.



çoğu kişi bu performansı zorlama ve kasıntı bulabilir. daria'nın yani nookie'nin gerçekten ses rengi bence de bu şarkıya uymuyor. ama nookie boğazından bıçaklanan birisi olarak bırakın şarkı söylemeyi, hayatta kalması bile bir şanstı. video klibin 01:25 - 01:28 aralığında eski ses rengine ait bir esinti yakalayabilirsiniz. ama en güzeli canlı performans bir link de onun için bırakayım. bunu gerçekten hak eden birisi.



miley cyrus'un da ses tonu bu şarkıya uygun değil, gerektiği gibi yükselemiyor, çünkü dolores gibi bir mezzo-soprano değil. ama sonsuz saygıyı hak ediyor ve keşke hep böyle çalışmalar yapsa. helal len kız, cansın's-miley *



bir de akustik aysun ayan performansı paylaşalım. bu kızın da bence çok özel bir sesi var ama katetmesi gereken yol da bir o kadar uzun. yolu açık olsun...



son olarak da "odin v odin" adlı bir şov programından bir performans bırakayım. programın olayı da zaten bire bir en yakın performansı sergileyebilmek. marina kravets çok da başarılı olmuş. hele kısa sarı saçlarıyla da çok hoş olmuş. ileri sararak dakika 02:10'dan itibaren dinleyebilirsiniz.

#1485722 bu tanımım yeterli bir açıklama. üşendim tekrar yazmaya.

herkes gibi zombie şarkisiyla tanidigim grup şarkiyi ilk dinleyişim çocukluk ve ergenlik arasında bir ana denk gelmişti hatırlıyorum haftalarca başka bir şey dinlemeden dön dolaş aynı şarkıyı dinlemiştim, ergenliğimde bir donem ingiliz pop gruplarina sarmis olsam da alttan alta rock müzik alışkanlığı cranberries ile başladı ve müzik zevkim onlar sayesinde tamamen rock müziğe evrildi o yüzden hayatımda çok etkili bir gruptur, doloresin ölümü cidden büyük bir yıkımdı günlerce etrafta mal gibi gezmiştim. pek çok insanın severek dinlediği pek çok şarkı kaldı ardında umarım bir yerlerden gerçekten nasıl iyi bir etki bıraktığını görüyordur.

wake up and smell the coffee albümünün bendeki yeri başka olan müzik grubu.

sensin benim o deli, buhranlı gençliğime yolculuk yaptıran. sesini duyduğumda yıllardır tanıdığım birini duyuyormuşum gibi hissettiren. eskiye dair güzel dediklerimiz bir bir yok olup gidiyor. sıra bize geldiğinde de umarım bizi güzel hatırlarlar ..

çok tatlı şarkılar bea!
uykum açılsın diye dinliyorum, içim neşeyle doluyor.

aşırı üzücü şarkıları da var...

(bkz: i still do)