iki mesleği de icra edenlerin artılarını eksilerini yazarak yks'ye hazırlanan kardeşlerime yardımcı olsun diye açtığım başlık
tarafımı zamanında da yaptığım gibi mühendislikten yana seçiyorum
devamını gör...
mühendislik der geçerim. adamlar fırtına gibi esiyorlar ve her şeyden anlıyorlar. doktorun mühendise karşı oluru kalmıyor pek.
devamını gör...
mezun olunca işsiz kalmak istiyorsanız mühendisliği seçebilirsiniz demek istediğim karşılaştırma. sonuçta herkes ilk 1000'e girip boğaziçi, odtü gibi üniversitelere gidemeyecek.
devamını gör...
birbirlerinden alakasız meslekler arasında kalmanız imkansız ve ikiside para için seçilmeyecek meslekler hedefiniz paraysa ekonomi falan okuyun ticarete atılın bu meslekler aşk işi sonra okul bırakma vakalarını duyuyoruz.
devamını gör...
hangisini severek yapacağınızı düşünüyorsanız onu tercih edin. doktor dizilerine özenerek, aileniz istedi diye, yüksek puan aldınız puanınız boşa gitmesin diye tıp yazmayın. daha okurken memur gibi sabah 8 akşam 5 dersiniz olacak son sene buna bir de nöbetler eklenecek ki okumak bunun en kolay kısmı. bitirdikten sonra acilin birinde 24 saat nöbet bitse de gitsem diye yorgunluktan saat sayacaksınız. asistanlık süreci, mecburi hizmetler, saygısız hasta ve yakınları içinizdeki insan sevgisini giderek azaltacak. hiçbir zaman karşılığını da alamayacaksınız emeğinizin. güzel yönlerini düşündüm ama bulamadım inanın ki.
devamını gör...
mühendislik ama hangi mühendislik? yüzeysel olarak kıyaslamak pek mantıklı değil. mühendislik branşları da önemli. okul da önemli tabii.

zaten bu iki bölüm arasında kararsızlık yaşayan bir öğrenci çok iyi bir sıralama yapmıştır, o yüzden okul kısmına değinmeye cok fazla gerek yok. ancak maden mühendisliği vs tıptan öndedir diyemem şimdi. yazılım mühendisliği gibi bölümler işin içine girince ibre değişebilir tabii.
devamını gör...
iki meslekte de ne kadar köfte o kadar ekmek durumu geçerlidir. ikisi de kolay değildir. çok düşünmeyi seviyorsanız mühendis olun, insanlarla uğraşmayı seviyorsanız doktor.
devamını gör...
tıp diye bir meslek yoktur öncelikle bunu belirterek başlayalım.
bu iki alandan birini tercih ederken sizin için önemli olan kriterleri derecelendirmelisiniz.
ben mühendis veya hekim olmadığımı belirterek iki alan arasındaki en çarpıcı ayrımı şu şekilde analiz ediyorum: bir hekim dünyanın herhangi bir yerinde mesleğini icra edemezken gerçek bir mühendis dünyanın her yerinde mühendistir. mühendislik eğitimini gerçekten iyi bir okulda almış ve üzerine kendi çabasını koymuş biri, geleceğini daha esnek planlayabilir.
öte yandan tıp eğitimi, zorlayıcı olmasına rağmen size kısıtlı imkanlar sunar. (özellikle türkiye için) hekim olmak sanıldığı kadar avantajlı bir tercih değildir. bir alanda uzmanlık alana kadar hak etmediğiniz sosyal statüye ve paraya katlanmak zorunda kalırsınız. uzman olmanız dahi size hak ettiğiniz şartları elde etmenizi garanti etmez. türkiye'de hekimlerin çok düşük maaşla çalıştırıldığı bir gerçektir.
elbette meslek tercihi kişinin kriterleri göre değişen bir karar. idealist bir insan için bu sorunun cevabı çoktan verilmiştir.
devamını gör...
ikisi birbiriyle alakasız alanlardır.ikisinin sorumlulukları cok farklıdır.kabaca anlatmak gerekirse;

tıpta insanların hayatını kurtarırsın, mühendislikte insanlarin hayatini kolaylaştırırsın.doktorlarin yaptığı iş daha streslidir.

tıpta elindeki bilgiyi nasıl kullanacağın bellidir.tabiki yanlış yorumlar yapılabilir ama insan bedeni değişmiyor sonuçta.mühendislikte ise bilgiyi nasıl kullanacağın yaratıcılığına baglidir.öyle bir durum olur ki elindekiler hiçbir işe yaramaz bambaşka birşey uygulaman gerekir.mühendis kendini sürekli güncel tutmak zorundadir.

karşılaştırma uzatılır ama bu ikisi arasinda kalan kişinin kafasında hicbir şey oturmamıştır.tıpla, veterinerlik veya diş hekimliği kıyaslamak daha mantıklıdır hatta.tek kıstas paraysa, tıp seçin.ama önce nasıl bir karakteriniz olduğunu keşfedin.
devamını gör...
tıp mühendisliği diyerek nokta koymak istediğim başlık.
devamını gör...
doğunun ücra köşesinde 2 ortalama ile bitiren doktor, türkiyenin en iyi universitesinde 3.90 ortalama yapan muhendisden daha fazla kazaniyor
devamını gör...
çıkış yolumuz sadece tıp veya mühendislik mi diye sormak istiyorum. ülkemizde kimyagerler, matematikçiler, biyologlar yetişsin, yatırımlar yapılsın, kaliteli yayınlar çıksın. çok mu zor bunu yapmak ?
unutmayalım ki temel bilimler gelişmezse mühendislikte de tıpta da bir gelişme bekleyemeyiz.
devamını gör...
tıp fakültesi okurken kimse rakibin değildir, not paylaşımı en üst noktadadır kimse kimseden notunu bilgisini saklamaz, tabi ki istisnalar mevcut, ki zaten hipokrat yemininde de bulunur bilginin karşılıksız aktarmaya olan sözümüz.

sınıf geçmek zaman zaman zorlayabilir zaten uzun olan mesleğe adımınız gecikeceği için stres altında hissedebilirsiniz kendinizi.
6.seneye geldiğinizde intörnlük denen ne olduğu belirsiz bir döneme girilir. yarı doktor yarı hemşire olursunuz , hemşirelerin yapmadığı işler ,asistanların angarya gördüğü işler ,nöbet ,hasta muayenesi , pratisyenlik için tecrübe kazanmak , düşünüyorsanız tus çalışma derken zorlu bi periyota girersiniz. tabi bu dönemin harika bir yönü vardır ; maaş almaya başlarsınız... şaka şaka ne harikası 600 lira bi şey alırsınız işte çok da şey etmeyin.

ama bu zorlu dönemin sonunda o hayallerini kurduğunuz harika gün gelir evet evet artık mezun olmuşsunuzdur. 6 senelik okulunuz bitmiş ve artık gerçekten doktorsunuzdur.. muhteşem değil mi? değil işte... şanslıysanız ilk tercihinize yerleşirsiniz dhy denen atamada. değilseniz devlet nereye atarsa belki şırnak belki diyarbakır şans işi. olsun be dersiniz en azından atandık yerimiz belli..başlarsınız göreve iki gün sonra başhekim gelir ve hop o da ne geçici görev selamun aleyküm demiş bile size..ama ev tutmuştum bu ilçeden diğeri daha uzak diyemeden imzalar atılır ve yeni hastanenize geçersiniz. toplum sağlığı merkezi veya acil serviste görev yapılır genelde. intörnlükte kimse size pratik bilgi vermediği için zorlanmanız kuvvetle muhtemeldir. maaş olarak 6civarı alırsınız. 6bin maaşı kalem kalem verdikleri için asıl maaşınız 3.5tir aslında. yani kalanı ekstradır. başakşehir çam sakurada bir dönem olduğu gibi 3.5 bine de insan hayatıyla uğraşabilirsiniz . döneri varsa hastanenizin şanslısınız 8e kadar varabilir maaş ama çoğu hastane battığı için o da zor sanırım. ha tus kazanamadıysanız geçici görev ,hastalar , verilen beyaz kodlar, gelen şikayetler ,pratisyenlik derken onunla da uğraşırsınız.

lan bi kazanayım tusu rahatım dersiniz dershaneler de bunu aşılar size verin parayı kazandıralım hayatınız kurtulsun... verirsiniz parayı çalışırsınız günde 6-7 saat kazanırsınız evet artık uzmanlığa geçiş yapmışsınızdır asistan doktorsunuzdur...herkes kazanayım mutlu olucam hayalleri kurarken mutlu olmaya zaman bulamadan ayda en az 10dan başlayan üst sınırı bulunmayan nöbetler gelir.bu nöbetlerse günde 3 saat uyursanı şanslı sayılırsınız. yaklaşık iki sene böyle devam eder.kafayı sıyırmazsanız çok şanslı sayabilirsiniz kendinizi çünkü altınıza çömez geldikçe rahatlamaya başlarsınız zira artık onlar zorlanmaya başlamıştır. uzmanlık eğitimi bitince zorunlu göreve başlarsınız maaşı pratisyen maaşından pek de farklı olmaz. bi de yan dal yapayım dersiniz binbir emek verip onu da kazanırsınız... yan dal sonrası tekrar zorunlu hizmet yaparsınız. yaşınız her sınavı ilkinde kazandığınızı hiç sınıfta kalmadığınızı her şeyin mükemmel gittiğini düşünürsek 35e dayanır. hayırlı olsun artık bir yandal uzmanısınızdır. bu kısımdan itibaren pek bilgim olmadığı için sonrasını bilemeyeceğim. ..

sonuç olarak bana sorarsanı tıp yazayım mı diye hayır yazmayın derim. siz bana tekrar tıp yazar mısın diye sorarsanız evet yazarım. samimi arkadaşlıklar hekim dayanışması ve benim karakterime uygun gelmeyen patrona yalakalık gibi muhabbetlere canınız istemediğini sürece girmezsiniz. kendi yağınızda kavrulursunuz halk sizi çok zengin sanırken. bu arada aldığınız her kuruş ananızın ak sütü gibi helaldir. bütün sağlık çalışanları için söylüyorum bunu. eksiği çok fazlası hiç yok bu maaşın. 48 saatte 40 saat insan hayatıyla uğraşmayan anlamaz bunu.

galiba dağınık yazdım ama içimden geldiği gibi planlamadan birinci sınıftan pratisyenliğime kadar olan zamanı gözümün önüne getirerek yazmaya çalıştım. sorusu olan bütün gençlere mesaj kutum açıktır.
devamını gör...
eğer zehir gibiyseniz kesinlikle odtü veya itü'de mühendislik. zehir değilseniz ve sıralamada ilk 17 bin'e girerseniz de herhangi bir yerde tıp.
devamını gör...
arada bir mühendislik yazmadığım için üzülüyor gibi oluyorum ama tıp iyi ki gelmemiş. tamamen kişiye bağlı bir durum aslında ya. tıp yapamazmışım. mühendislik için kafa zehir. şu fakülte bitsin bir de makineye girmeyi planlıyorum. bilgisayar ya da fizik de olabilir. fizikte eksiğim çünkü.
devamını gör...
bence ikisini de boşverip dolandırıcı olun. her türlü daha çok kıymetli olacaksınız.
doktorların yaşadıkları ortada, mühendislerin de işsiz kalacağı artık kesin. dolandırıcılık iyidir.
edit: kıyamadım. yok ben illa mühendis olmak istiyorum derseniz de olacaklar aşağı yukarı şöyle;
çalışıp üniversiteyi kazanacaksın, neresidir ne kadar puan almışsındır bilmiyorum. ancak tavsiyem tercihlerini yaparken bilgisayar, makina, elektrik elektronik, inşaat gibi herkesin bildiği mühendislik bölümlerini seçmen. idealist olup enerji sistemleri mühendisliği, elektronik ve haberleşme mühendisliği, mekatronik mühendisliği gibi bölümleri seçersen kıymetin azalıyor. aslında bu bölümlerde daha alana özgü bir eğitim alırsın ancak ülkemiz henüz buna hazır değil. enerji sistemleri mühendisliği okumuş birine termodinamik, ısı transferi bilmiyor gözü ile bakılıyor.
bir bölüm seçtin ve kazandın diyelim, ilk dönemde genelde matematik, fizik ve bölüm giriş dersleri alacaksın. uygulamalı eğitim veren bir bölüm seçtiysen uygulama kısmı ne kadar saçma gelirse gelsin iyi takip et. işine illaki yarayacaktır. ilk yılın dersleri genelde kolaydır. sakin geçer, bu fırsatı değerlendir ve ileride işine yarayabilecek yabancı diller, çizim ve analiz programları gibi şeyler öğrenmeye çalış. yaz stajın yoksa yaz tatilinin tadını çıkar, ikinci yıl herşey sarpa saracak. ikinci yılın, termodinamik, statik, ısı transferi gibi daha zor dersleri alacağın yıl olur genelde. bu dersleri tek seferde geçmek zordur ama imkansız değildir. bu yıl en çok çalışacağın yıl olacak, çünkü bu yılın derslerini anlamadan sonraki yılların derslerini anlamayacaksın. yıl içerisinde para biriktir. erasmus başvurularını takip et ve erasmus stajına başvur. gittiğin şirket senin işinle çok alakalı olmayacak belki, ama sırf o deneyim için bile değer. hemde devlet desteği ile yurtdışına çıkmış olursun. özgeçmişinde de iyi görünecektir. burada ingilizceyi dert etme, ben çok iyi ingilizce konuşurdum, ama staja öyle bir yere gittim ki gittiğim şehirde ingilizce konuşan kimse yoktu. bir şekilde anlaşırsın.
üçüncü yıl biraz çılgın geçecek. bu yıl herkesin kayışı koparttığı yıl. üçüncü yıla kadar herkes çok yakın arkadaşın, herkes birbirine not veriyor, ders anlatıyor, geçen geçemeyene destek oluyor hatta kopya veriyordu. bu yıl insanlar ortalama önemli lan ben yüksek lisans yapmak istiyorum kafasına girecek. not alma verme kavgaları bu yıl maksimumda oluyor genelde. bu yıl alacağın dersler bölüm ile ilgili alan dersleri olacak. 2. yılın derslerini anlamadıysan geçmiş olsun. bunları da anlamayacaksın. ikinci yıla geri dönüp ezbere, kopyayla, yada anlamadan bir şekilde geçtiğin derslere çalışmaya başlayacaksın. bu yıl sonunda yine stajın olursa ülke içinde ama büyük ve isimli bir yerde yapmaya çalış. staj boş geçecek. ama unutma herşey özgeçmişin iyi görünsün diye.
hala dil ve çeşitli çizim /analiz programlarını öğrenmedin değil mi? artık öğren.
4. yıl genelde sakin geçer. daha sözel dersler alırsın. mühendislik ekonomisi, hukuku gibi dersleri bu yıla bırakırlar. birde bitirme projen olur. bu bitirme projesini özenli bir şekilde yap. danışmanını iyi seç. seçmediysen de iyi geçinmeye çalış. eğer son yıl bir dönemi staj olan bir bölümde okuyorsan, staj yerini iyi seç. uzun dönem stajyer alan yerlerin bazıları staj sırasında bedava eleman yetiştirmiş gözü ile bakıp stajı bitip mezun olanı işe alıyor. stajın çalışmak istediğin alanda olmasa dahi ne yaptıklarını öğrenmeye çalış.
mezun ol ve bir türkiye gerçeği olan işsizler ordusuna katıl. eğer makina, inşaat gibi daha bilinen bölümlerden mezunsan şansın daha fazla, ancak enerji sistemleri, elektronik ve haberleşme, otomotiv gibi daha spesifik alanda mühendisliklerden mezunsan, insanları seni işe almaya ikna etmen gerekecek. bir makina mühendisine termodinamik biliyor musun diye sorulmazken, sana sorulacak. yeni mezun bir mühendis olarak kendini savunmayı bilmeyebilirsin. olsun yine de savaşmaya değer. ilk işinde maaşın çok düşük olacak. giderek yükselir. aslında olması gereken düşük maaşın kabul edilmemesi ancak sen reddettikten sonra o maaşla çalışacak 10 kişi daha bulunabilir. o yüzden kabul et ve yavaş yavaş yükselmeyi hedefle. tecrübe kazanmış, sigortanı başlatmış olursun. hatta eğer yapabiliyorsan, bu dönemde yüksek lisans yap. ilerleyen dönemlerde çalıştığın şirkete bağlı olarak maaşın yükselir. yükselmezse daha iyi bir yere geçmek için iş aramaya başlayabilirsin. hayatını işine adama, mutlu olmaya bak. unutma büyük bir ihtimalle hayatının çoğunluğu başka insanlara para kazandırarak geçecek. başkası para kazansın diye kendi sağlığını, mutluluğunu feda etme.
imza: bir enerji sistemleri mühendisi
devamını gör...
tıp yazarsanız okurken, mühendislik yazarsanız çalışırken ( çalışamazken ) hayatınız kayar.
devamını gör...
tanığım doktorlarin çoğu guleryuzlu dost canlısı tanıdığım mühendislerin çoğu iletişim eksikliği olan bencil bir ben bilirim diye düşünen insanlar.
devamını gör...
bu başlık ne doktorlar ne mühendisler istediye gider. derviş işte.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tıp vs mühendislik" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim