1.
anın sıcaklığı ile baştan bir şey hissettirmeyen fakat sonrasında çok pişman etme ihtimalinin bile çok pişman ettiği saçma sapan, gereksiz bir iştir.
pişmanlık kısmı vücuttaki adrenalinin işini bitirip ortamdan çekilmesi ile başlar.
başıma iki defa geldiği için biliyorum;
ya bana bir şey olsaydı, ya karşımdakine bir şey olsaydı, daha fenası her iki tarafa da bir zarar gelseydi, iş büyüseydi vs. vs. diye düşünmekten su içmeyi bile unutursunuz.
sizin haklı olmanızın bir önemi yoktur. karşınızdakine özür diletebilmenin hükmü ise 10 saniyedir. gene sinirleriniz çelik gibi bile olsa gerim gerim gerilir.
sun tzu reyizin dediği gibi "savaşçının iyisi savaşmadan galip gelendir".
yahut bir gün horozluğun kırk gün tavukluğu olur.
sözü özü gereksiz kavgaya girmeyin.
pişmanlık kısmı vücuttaki adrenalinin işini bitirip ortamdan çekilmesi ile başlar.
başıma iki defa geldiği için biliyorum;
ya bana bir şey olsaydı, ya karşımdakine bir şey olsaydı, daha fenası her iki tarafa da bir zarar gelseydi, iş büyüseydi vs. vs. diye düşünmekten su içmeyi bile unutursunuz.
sizin haklı olmanızın bir önemi yoktur. karşınızdakine özür diletebilmenin hükmü ise 10 saniyedir. gene sinirleriniz çelik gibi bile olsa gerim gerim gerilir.
sun tzu reyizin dediği gibi "savaşçının iyisi savaşmadan galip gelendir".
yahut bir gün horozluğun kırk gün tavukluğu olur.
sözü özü gereksiz kavgaya girmeyin.
devamını gör...
2.
yol benim hakkımdı diye kavga, yol verdin ya da vermedin diye kavga, korna çaldın diye kavga, üstüme geldin diye kavga... sözlü sataşma olarak başlayan kavga sonra yumruklu kavgaya, sonra bıçaklı, levyeli, beyzbol sopalı, daha da kötüsü av tüfekli, tabancalı yaralamalı, ölümlü sonuçlara gidebiliyor. bu da hatalı sürücünün korkusunu ve zaafiyetini gizlemek için saldırmasına sebep oluyor. en iyi savunma yöntemi saldırmaktır ilkesini benimsiyor.
devamını gör...
3.
trafikte alttan almak ve 20 saniye bekleyip yol vermek beni küçük düşürmez. genellikle yapıcı bir tutum sergilerim. bir hata olunca kusura bakma der işaret parmağımı öper başıma koyarım. anlayan anlar anlamayan da bu ne yapıyor der bakar geçer.
devamını gör...
4.
akıl işi değildir. stres işidir.
devamını gör...
5.
dünyanın en embesil kavgası. abicim niye kavga çıkar, niye savaş çıkar bana bir söyleyin?
karını kaçırırlar savaş çıkar, aileni öldürürler savaş çıkar, şimdiki kavgalar da böyledir, küçük savaş, biri olmalı ki, kavga, yani savaş çıksın.
o dıt demiş, bu yol vermemiş, yahu ne biçim öfkeleriniz ve sabırsızlıklarınız var?
bundan savaş mı çıkar?
lanet olsun, yol senin olsun, aramızda 3 dakika oynar, ambulans değiliz. de git yoluna.
karını kaçırırlar savaş çıkar, aileni öldürürler savaş çıkar, şimdiki kavgalar da böyledir, küçük savaş, biri olmalı ki, kavga, yani savaş çıksın.
o dıt demiş, bu yol vermemiş, yahu ne biçim öfkeleriniz ve sabırsızlıklarınız var?
bundan savaş mı çıkar?
lanet olsun, yol senin olsun, aramızda 3 dakika oynar, ambulans değiliz. de git yoluna.
devamını gör...
6.
asla yapılmaması gereken hareket.
şu an türkiye sörvırında üzerinde silah, bıçak taşımayan bir kaç kişi kaldık sadece. o eski mertçe kavgalar yok.
şu an türkiye sörvırında üzerinde silah, bıçak taşımayan bir kaç kişi kaldık sadece. o eski mertçe kavgalar yok.
devamını gör...
7.
şu zamanda yüksek olasılıkla yaralanma veya ölümle sonuçlanabilir. kimseyle kavga etmeyin. edenlere de müdahale etmeyin arada kaynarsınız. bir şey yapmak istiyorsanız polisi arayın, geçin. şu zamanda ufacık konulardan insanların hayatı kararıyor. haberlerde görüyoruz alakası olmadığı halde başkalarının kavgaların da insanlar hayatlarından oluyor. hiçbir şey eskisi gibi değil.
devamını gör...
8.
ankara'nın adamı araba kullanmayı bilmiyor kaçınılmaz o yüzden. hepsi de birbirinden suçlu.
devamını gör...
9.
o değil de silah bulundurmak şart gibi...
çok ayarsız insan var.
çok ayarsız insan var.
devamını gör...
10.
ekşide benzer bir baslikta gezerken şöyle bir tanima denk geldim.
kavga etmeyi delikanlılık sananlar;
-karşındaki senin kadar delikanlı olmayacak.
-karşındaki adamda bıçak ve silah olacak.
-karşındaki yanında çoluk çocuk, kadın varmış dinlemeyecek.onlara da saldıracak.
-karşındaki sana bir şey yaptığında ömür boyu cezaevinde kalmayacak.
-karşındaki sana bir şey olduğunda vicdan azabı çekmeyecek.
yani demem o ki en büyük delikanlılık efendiliktir. olayı büyütmeyin. oradan uzaklaşın. ha baktınız olayda çok ağır tahrik, cana kasıt var, allah yardımcınız olsun o zaman.
-karşındaki senin kadar delikanlı olmayacak.
-karşındaki adamda bıçak ve silah olacak.
-karşındaki yanında çoluk çocuk, kadın varmış dinlemeyecek.onlara da saldıracak.
-karşındaki sana bir şey yaptığında ömür boyu cezaevinde kalmayacak.
-karşındaki sana bir şey olduğunda vicdan azabı çekmeyecek.
yani demem o ki en büyük delikanlılık efendiliktir. olayı büyütmeyin. oradan uzaklaşın. ha baktınız olayda çok ağır tahrik, cana kasıt var, allah yardımcınız olsun o zaman.
devamını gör...
11.
hepimizin her an içinde olabileceği, aslen anlamsız olmakla birlikte bu anlamsızlığın sebeplerini tek tek düşünmeden çözülmeyecek bir problem.
şimdi trafik dediğimiz aslen motorlu taşıtların hareketi için tahsis edilmiş yerlerdeki akış.
ekseriyeti 1 ton ağırlığın üzerinde, 2 yahut 4 tekerli, yine ortalama 50 km gibi hızlara çıkan araçlar var burada.
bu araçlara ilişkin kurallara uyulmayınca sinirleniyoruz.
yolda yürürken önünüze biri atlasa verilmeyecek tepkiler, söz konusu trafik olunca veriliyor. neden?
birincisi güvenlik. trafik kazası, her tür sonuca gebe bir durum olduğundan, bu ihtimali körükleyen her hareket adrenalin bombası oluyor.
bir ikincisi ise vakit. araçların doğal seyrinin çok altında seyretmek zorunda kalınan yoğun bir trafikte, hakkı olan yolun gasp edilmesi, çok açık bir zaman hırsızlığı olarak göze çarpıyor. bu da verilen tepkileri şiddetlendiriyor.
buraya kadar tamam. bir insan diğerine neden fiziksel zarar vermek ister? bunun altında yatan içgüdü nedir?
diğer insanın bir tehdit oluşturması.
bu tehdit, ya o insan yok edilerek bertaraf edilir, ya da mağlup edilerek üstünlüğün kabul edilmesi ile.
fazlasıyla primitif bir şey aslında.
adamı aldın altına dövdün, ne dersin? adamın camına böyle koyarlar dersin. bu aslında "benim alanıma girenlerin sonu böyle olur" mesajıdır bir nevi.
buraya kadar çok mantıklı bir şey oldu trafik kavgası.
asıl sorun şudur ki, trafik, en basitinden istanbul trafiği dahi 5 milyon araç barındırıyor. bir görüleni tekrar görmek mümkün değil.
tehdit 1 kişiden ibaret olsa, iner adam gibi ağzını yüzünü dağıtırsın, ertesi gün o sana tehdit olmaz. ona "öğretmiş" olursun.
peki trafikte?
x kişisi, zaten tekrar karşılaşmayacağınız bir kişi.
sen ancak ve ancak bu adamla kavga edersen tekrar karşılaşacaksın. o da ya karakolda, ya hastanede, ya mahkemede olacak.
bakın sizin için tehdit olmaktan çıkması içgüdüsü ile yaptığınız kavga, sizin potansiyel tehdidi hayatınızın göbeğine iliştirmeniz demek oluyor.
hadi bunu bir şekilde bertaraf ettik.
normal bir şehiriçi sürüşte ortalama her kilometrede, 20 farklı araçla hemhal olunmaktadır.
bakın bu rakam, 10 km uzaklıkta çalışan biri için günde 400 araba demektir.
şimdi biriyle yapılacak kavganın, diğer 399 tanesinin bir potansiyel tehdit olmasına hiçbir etkisi olmayacağını düşünelim.
istersen adamı öldür, yarın yine restart. yarın senle kavga etmeye hazır bir kişi kesinlikle var. yarın da ettin ertesi gün var. her allahın günü var.
benim peder fahri trafik müfettişi. üstelik her gün 50-60 km yol yapar yolcu olarak. ana yolda da hiçbir ihlali boş geçmez. ara sokakta ceza kesmez, e5 gaddarıdır.
arkadaşlarımdan babamın kurbanı olanlar olmuş, o adres tarifinden anladım kaç kere. seviye o biçim.
geçen itiraf etti yani o kadar uğraşıyoruz bir şeye derman olamıyoruz, her gün aynı diye.
işte bu da o hesap.
yapılacak iş belli. ön arka bir dashcam alıp, küfür edenleri mahkemeye, hanzoluk yapanları show habere, diğerlerini de allaha havale ederek yaşamak şart.
yaşınız 40 üstüyse ftm olmak için başvurun. 3 seneye girersiniz.
şimdi trafik dediğimiz aslen motorlu taşıtların hareketi için tahsis edilmiş yerlerdeki akış.
ekseriyeti 1 ton ağırlığın üzerinde, 2 yahut 4 tekerli, yine ortalama 50 km gibi hızlara çıkan araçlar var burada.
bu araçlara ilişkin kurallara uyulmayınca sinirleniyoruz.
yolda yürürken önünüze biri atlasa verilmeyecek tepkiler, söz konusu trafik olunca veriliyor. neden?
birincisi güvenlik. trafik kazası, her tür sonuca gebe bir durum olduğundan, bu ihtimali körükleyen her hareket adrenalin bombası oluyor.
bir ikincisi ise vakit. araçların doğal seyrinin çok altında seyretmek zorunda kalınan yoğun bir trafikte, hakkı olan yolun gasp edilmesi, çok açık bir zaman hırsızlığı olarak göze çarpıyor. bu da verilen tepkileri şiddetlendiriyor.
buraya kadar tamam. bir insan diğerine neden fiziksel zarar vermek ister? bunun altında yatan içgüdü nedir?
diğer insanın bir tehdit oluşturması.
bu tehdit, ya o insan yok edilerek bertaraf edilir, ya da mağlup edilerek üstünlüğün kabul edilmesi ile.
fazlasıyla primitif bir şey aslında.
adamı aldın altına dövdün, ne dersin? adamın camına böyle koyarlar dersin. bu aslında "benim alanıma girenlerin sonu böyle olur" mesajıdır bir nevi.
buraya kadar çok mantıklı bir şey oldu trafik kavgası.
asıl sorun şudur ki, trafik, en basitinden istanbul trafiği dahi 5 milyon araç barındırıyor. bir görüleni tekrar görmek mümkün değil.
tehdit 1 kişiden ibaret olsa, iner adam gibi ağzını yüzünü dağıtırsın, ertesi gün o sana tehdit olmaz. ona "öğretmiş" olursun.
peki trafikte?
x kişisi, zaten tekrar karşılaşmayacağınız bir kişi.
sen ancak ve ancak bu adamla kavga edersen tekrar karşılaşacaksın. o da ya karakolda, ya hastanede, ya mahkemede olacak.
bakın sizin için tehdit olmaktan çıkması içgüdüsü ile yaptığınız kavga, sizin potansiyel tehdidi hayatınızın göbeğine iliştirmeniz demek oluyor.
hadi bunu bir şekilde bertaraf ettik.
normal bir şehiriçi sürüşte ortalama her kilometrede, 20 farklı araçla hemhal olunmaktadır.
bakın bu rakam, 10 km uzaklıkta çalışan biri için günde 400 araba demektir.
şimdi biriyle yapılacak kavganın, diğer 399 tanesinin bir potansiyel tehdit olmasına hiçbir etkisi olmayacağını düşünelim.
istersen adamı öldür, yarın yine restart. yarın senle kavga etmeye hazır bir kişi kesinlikle var. yarın da ettin ertesi gün var. her allahın günü var.
benim peder fahri trafik müfettişi. üstelik her gün 50-60 km yol yapar yolcu olarak. ana yolda da hiçbir ihlali boş geçmez. ara sokakta ceza kesmez, e5 gaddarıdır.
arkadaşlarımdan babamın kurbanı olanlar olmuş, o adres tarifinden anladım kaç kere. seviye o biçim.
geçen itiraf etti yani o kadar uğraşıyoruz bir şeye derman olamıyoruz, her gün aynı diye.
işte bu da o hesap.
yapılacak iş belli. ön arka bir dashcam alıp, küfür edenleri mahkemeye, hanzoluk yapanları show habere, diğerlerini de allaha havale ederek yaşamak şart.
yaşınız 40 üstüyse ftm olmak için başvurun. 3 seneye girersiniz.
devamını gör...
12.
npc 1 dogulu eylemi. ayiptir. evet.
devamını gör...
13.
yani kavga ede ede bu başıboşluğu engelleyemezsin. vura vura manyakları bitiremezsin, döve döve kimseyi yola getiremezsin.
bu tamamen layik düzenin yetiştirdiği adam kalitesiyle ve yasalarla alakalı bir durum. ergen, suç işlemiş çevresine kendini kabullendirmek için suç işleyip 5 6 ay hapiste yatıp çıkacak. aynı kafadan olanlara çatmaya paçası yemiyor, bu kez trafikten tombala çekiyor. yağni, bir devlet, vatandaşının onurunu ve şerefini afla saldığı şebbihalara ezdirmemeli.
bu tamamen layik düzenin yetiştirdiği adam kalitesiyle ve yasalarla alakalı bir durum. ergen, suç işlemiş çevresine kendini kabullendirmek için suç işleyip 5 6 ay hapiste yatıp çıkacak. aynı kafadan olanlara çatmaya paçası yemiyor, bu kez trafikten tombala çekiyor. yağni, bir devlet, vatandaşının onurunu ve şerefini afla saldığı şebbihalara ezdirmemeli.
devamını gör...
14.
"bu ülkedeki herkesin acelesi var" mantığını oturttuğunuz an, sinirlenmeyi bırakıyorsunuz.
gözlemleyin, herkes önündeki arabayı geçmenin peşinde.
işe gidiyor, bir sağ şerit bir sol şerit. hızlanıyor hooop ani fren.(arkada trafik yarattığının ve ona benzer kullananlar yüzünden kendisinin yoğun trafikte gittiğinden habersiz)
e be salak, 10 dakika erken çık.
işten çıkıyor; makaslar, kornalar, gazlamalar bir şeyler.
evde survivor izleyecek*
5 dk az izle ya, ölmezsin.
bir de, gerçekten bir salak yüzünden başının belaya girmesi anlamsız. (adli açıdan)
cezaevleri böyle pişmanlarla dolu.
geçen sabah, sağ şeritteyim ve önümde belediye otobüsü var.
otobüs yanlış parklanmalar yüzünden yolun ortasında durdu, yolcu indiriyor.
yolcu indi, bastonlu bir dede.
otobüsün arkasına geldi, karşıya geçmek için bana baktı.
"buyrun" şeklindeki el hareketimle yol verdim.
zaten durmuştum, 5 saniye daha fazla bekleyeceğim yani.
arkamdan "daaaaat" diye bir ses.
artık dedeye mi kızdı?
benim yol vermeme mi kızdı?
otobüse mi kızdı?
park halindeki arabalara mı kızdı?
bilemiyorum.
aynadan şöyle bir baktım, ergenin teki.
50 metre sonra ışıklar var, yol 2 şerit.
sağa geçtim, biliyorum ki sola geçecek.
tam yanıma gelecek şekilde ayarlayıp durdum.
açtım camı, bakıyorum. korkudan yüzünü bana doğru çeviremiyor bile.
bir anlık sinirle asıldı kornaya çünkü.
ben agresif biri olsaydım, orada tertemiz dayağını serpme kahvaltı tadında yiyecek beni de karakol falan uğraştıracaktı.
bu kadar basit bir olay için...
sakinlik iyidir.
kavga etmeyin.
haklı olsanız bile etmeyin.
gerçekten değmez.
gözlemleyin, herkes önündeki arabayı geçmenin peşinde.
işe gidiyor, bir sağ şerit bir sol şerit. hızlanıyor hooop ani fren.(arkada trafik yarattığının ve ona benzer kullananlar yüzünden kendisinin yoğun trafikte gittiğinden habersiz)
e be salak, 10 dakika erken çık.
işten çıkıyor; makaslar, kornalar, gazlamalar bir şeyler.
evde survivor izleyecek*
5 dk az izle ya, ölmezsin.
bir de, gerçekten bir salak yüzünden başının belaya girmesi anlamsız. (adli açıdan)
cezaevleri böyle pişmanlarla dolu.
geçen sabah, sağ şeritteyim ve önümde belediye otobüsü var.
otobüs yanlış parklanmalar yüzünden yolun ortasında durdu, yolcu indiriyor.
yolcu indi, bastonlu bir dede.
otobüsün arkasına geldi, karşıya geçmek için bana baktı.
"buyrun" şeklindeki el hareketimle yol verdim.
zaten durmuştum, 5 saniye daha fazla bekleyeceğim yani.
arkamdan "daaaaat" diye bir ses.
artık dedeye mi kızdı?
benim yol vermeme mi kızdı?
otobüse mi kızdı?
park halindeki arabalara mı kızdı?
bilemiyorum.
aynadan şöyle bir baktım, ergenin teki.
50 metre sonra ışıklar var, yol 2 şerit.
sağa geçtim, biliyorum ki sola geçecek.
tam yanıma gelecek şekilde ayarlayıp durdum.
açtım camı, bakıyorum. korkudan yüzünü bana doğru çeviremiyor bile.
bir anlık sinirle asıldı kornaya çünkü.
ben agresif biri olsaydım, orada tertemiz dayağını serpme kahvaltı tadında yiyecek beni de karakol falan uğraştıracaktı.
bu kadar basit bir olay için...
sakinlik iyidir.
kavga etmeyin.
haklı olsanız bile etmeyin.
gerçekten değmez.
devamını gör...
15.
beyninize kurşun yemenize neden olabilir. o yüzden, yüzde yüz haklı, döveceğinize de yüzde bin emin olsanız bile ağamsın paşamsın deyip geçin. yaşam böyle bir şey için kavga etmeyecek kadar değerli ve ortalıkta çok namert var.
devamını gör...
16.
en iyi kavga hiç başlamayandır.
kavganın kazananı olmaz.
bu ikisini oturttuktan sonra kolay kolay kavga etmezsiniz. ha ediyorsanız da kendiniz bilirsiniz.
gerekmediği sürece kavga etmem ettiysem de mecbur kalmışımdır o mecburiyet içinde zafere giden her yol mübahtır.
kavganın kazananı olmaz.
bu ikisini oturttuktan sonra kolay kolay kavga etmezsiniz. ha ediyorsanız da kendiniz bilirsiniz.
gerekmediği sürece kavga etmem ettiysem de mecbur kalmışımdır o mecburiyet içinde zafere giden her yol mübahtır.
devamını gör...