trip yemek

lahmacuncudanterasagelenkurum ukdesi.

en nefret ettiğim şey. kimsenin anası, babası değilseniz hiç kimsenin tribini çekmek zorunda değilsiniz. eskiden bir sorgulardım hani bir şeyi mi yanlış yaptım diye ama şimdi bana yapıldığı zaman artık trip atma bana diyerek uzaklaşırım. naz, niyaz ya da kapris çekmek istesem sizi mi dinlerim? kendinize gelin ve lütfen kimseyi tavırlarınızla hayattan soğutmayın.

bazen yemiyorsun da zorla ağzına sokuyorlar ya, orası çok can sıkıcı oluyor.

yediğim en güzel trip ektedir;

kıskanç bir sevgilim oldu bir ara, kuzenimle konuştuğum için bile trip attığı oluyordu. neyse çok uzun sürmedi zaten.

manitacılık sektörüne kimi zaman hasbelkader kimi zaman bile isteye gönül vermiş biri olarak diyeceklerim var. 2020’nin g.. donduran aylarından birine –oha lan unutmuşum yaşasın- kadar yaklaşık olarak 3 günde bir antin kuntin, incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden ötürü 4 buçuk yıl boyunca trip yiyen ve buna rağmen hala hayatta olan bir dostunuzum.

mesela size yediğim bir tribi anlatayım, bu orta seviyeli yediklerimden biri:
karlı bir gece vakti bir dostu uyan.. diyerek başlamak isterdim olaya ama dümdüz anlatayım. üniversitenin ikinci günü sikko bir derse girdim, çıktığımda ulan tüm dersler böyleyse sıçtık, geçmez bu bölüm dört yılı moduna girmiş bir halde kantin tarafına çıktım, ağır ağır sigaramı yaktım ufuklara daldım. hayır, karı kız kesmiyorum. deliğanlu adamız manitimiz var. her neyse.
bizim sınıftan olduğunu sonradan öğrendiğim bir hanfendi yanıma yaklaşıyordu, ya kendisi de yalnız başına takılıyor ve yamanacak birini arıyor ya da çakmak isteyecek ihtimallerini düşündüm, ilkinde ölüm tehlikesi var, ikinci basit, şipşak kimseye yakalanmadan olur biter. elimi cebime attım, çakmağı avuçladım allahım lütfen çakmak isteyip yoluna baksın diye dua ediyorum. insanları başımdan da savamıyorum, hele ki matmazelleri asla, çay kahve içelim derse hayır diyemem asla.
gelir gelmez sen bizim sınıftansın dimi dedi, bilmiyorum dedim alt dudağımı öne çıkarıp ellerimi yana açarak, kafamı biraz sola eğerek. seni gördüm dedi ben aynı sınıftayız ehehe. -ulan ismini söyle nezaketen, sonra da çakmak iste s…r ol git başımı belaya sokma, ama yok, merkür retrosu benim trip yememi istiyor- doğrudur pek kimseye bakamadım açıkçası vsvs boş yaptım susup gitsin diye. çantasından sigara çıkardı, çakmak istedi verdim he dedim gidecek şimdi. diğer derse yarım saat var daha gel istersen bi çay alalım otomattan, olur dedim. aldık kantine geçtik oturuyoruz. ben fakülte binasının kapısını gören tarafa oturdum bi gözüm kapıda bi gözüm kızda kurbağa olduk anasını satıyım. -bu arada sen niye gitmiyorsun madem a…n evladı dediğinizi duyar gibiyim. g…üm kaşınıyor çünkü. gidesim yok ehehe.-
biraz sohbet muhabbet, nereden geldin falan filan inter milandan sonra beklenen oldu, korkulan başa geldi.. önce telefonum çaldı, tam ayağa kalkıp ben gidiyorum deyip hızlı hızlı kaçacaktım, maalesef bir anlığına kapıya bakmadığım o saniye manitim kapıdan çıkmış bize doğru geliyormuş, ayağa kalkınca sinir küpü bir halde kulağında telefonla hala beni çaldırıyor oluşunu gördüm. kafama meteor düşseydi keşke.. yanımıza geldi. devamını anlatmak istemiyorum, travmatik günler geçirdim..

trip atmak adlı makalemden bir alıntı ile bitireyim:
“erkeği ve dişisi olarak ikiye ayrılan bu eylemin genel mağduru erkek olanıdır. dişi sineğin birtakım ilgi beklentileri ve erkeğini diğer dişi sineklere karşı, kendi peşinden koşturma politikası güderek korumaya çalışması olarak yorumlanabilir.” s.9.

ara ara annemden yiyorum. aramayı unuttuğum için, sen beni niye aramadın diye trip atar. sonra bir daha bende aramiyacam der ama dayanamaz ki anam geri arar.

aç değilim, trip yedim

bazan yediğimiz trip değil taş oluyor, bazan da o taş yani şeytana atılmaz.

kadının taşı hiç çekilmiyor, çok pis atıyorlar.

biraz da ayıp. bu kadarını da hak etmedik yani...

ay bende hep mağdurum. güzellik pezevengiyim. kimse bana tam kızamıyor, müthiş.

hemen arabeske bağlarım.

genelde biz erkeklere düşer bunu yemek. abartılı ve düzenli yapılanı karşı taraftan soğutur.

kadınların bir numaralık savunma hareketi bayılırım :))

ergenliğin kapısında bir kız çocuğu ile yaşıyorsanız günlük olarak defalarca trip yersiniz.
aldığını beğenmez, yaptığını istemez, seninle gelmez, yalnız gitmez, kendi haline bıraksan mutlu olmaz, soru sorunca alev alır işte ne yapsan trip atmasına engel olamazsın.
içinden ya sabır çekip elbet büyüyeceğini düşünerek bir sonraki tribi hazmetmeye çalışırsın.
işin tuhaf yanı, ne kadar trip yesen de minik kelebeğine kıyamaz, bir sonraki atacağı tribe bir şekilde zemin hazırlarsın.

şu işin kadını erkeği çekilmiyor şu saatten sonra triplere kapadım kendimi gidiyorum ajdar dinliyorum daha çekilir en azından

bu sefer haklı bir sebebi var. bende salaklık, bir şey de diyemiyorum. sandığı gibi değil aslında ama yine de fazla tetikleyici olduğu için bir şey diyemiyorum. benim hatam...

genelde haklı ve mantıklı tripler yiyorum, bak şimdi düşündüm gerçekten mantıksız olanı çok az. hak ediyorum yani, inkar edemem.

gelişen bunca bilim ve teknolojiye rağmen, yenmesine karşı ciddi hiçbir karşı silah geliştirilemeyen bir kadın savaş aracı.! ( o kadar ki, yenildiği dahi erkeklerce gecikilerek anlaşılıyor çoğu kez.. "laaann yoksa..?" bakışıyla düşünceye dalmış veya alnını şaplaklayan erkeklere sık rastlamamız bu nedenledir.)