1.
alman ve türk milletleri arasındaki ilişkilerin temeli hunlara kadar geriye götürülebilir. ilk kayda değer temaslar hunların batıya doğru(karadeniz'in kuzeyinden) ilerlemesi ve önüne germen kavimlerini katarak kavimler göçünü başlatması ile gerçekleşmiştir.
selçuklu ve osmanlı dönemlerinde içerisinde germen kavimlerinin de yer aldığı haçlı savaşları sırasında türk ve alman milletleri birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı bulmuşlardır.
modern anlamda diplomatik ilişkilerin kurulması ise almanya'nın birliğini sağlayacak olan prusya'nın girişimleri sayesinde mümkün olabilmiştir. ilerleyen süreçte siyasi birliğini tamamlayan almanya; ingiltere ve fransa'nın gücünü frenleyebilmek için osmanlı devleti ile müttefik olma stratejisini benimsemiştir.
1.dünya savaşında alınan acı yenilgiden sonra türk ve alman milletleri bir süre ayrı yollarda ilerlemişler. 2.dünya savaşının bitmesi ile sscb karşıtı blokta tekrar bir araya gelmişlerdir.
günümüzdeki türk-alman ilişkilerine değinecek olursak; alman tarafının tamamen pragmatist davrandığını söyleyebilirim. türkiye ise avrupa genelinde ve almanya özelinde azınlıklık olarak yaşayan soydaşlarının statüsünün korunmasını ilişkilerin sürmesi açısından kırmızı çizgi olarak belirlemiştir. ara ara türk tarafının da pragmatizm yoluna ustalıkla başvurduğu görülebilmektedir.
selçuklu ve osmanlı dönemlerinde içerisinde germen kavimlerinin de yer aldığı haçlı savaşları sırasında türk ve alman milletleri birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı bulmuşlardır.
modern anlamda diplomatik ilişkilerin kurulması ise almanya'nın birliğini sağlayacak olan prusya'nın girişimleri sayesinde mümkün olabilmiştir. ilerleyen süreçte siyasi birliğini tamamlayan almanya; ingiltere ve fransa'nın gücünü frenleyebilmek için osmanlı devleti ile müttefik olma stratejisini benimsemiştir.
1.dünya savaşında alınan acı yenilgiden sonra türk ve alman milletleri bir süre ayrı yollarda ilerlemişler. 2.dünya savaşının bitmesi ile sscb karşıtı blokta tekrar bir araya gelmişlerdir.
günümüzdeki türk-alman ilişkilerine değinecek olursak; alman tarafının tamamen pragmatist davrandığını söyleyebilirim. türkiye ise avrupa genelinde ve almanya özelinde azınlıklık olarak yaşayan soydaşlarının statüsünün korunmasını ilişkilerin sürmesi açısından kırmızı çizgi olarak belirlemiştir. ara ara türk tarafının da pragmatizm yoluna ustalıkla başvurduğu görülebilmektedir.
devamını gör...