kadın erkek ilişkileri

her iki tarafta birbirinden şikayetçi ve kendisini anlamadığını söylüyor ama kimse demiyor ki belki kişi yanlıştır cinsiyette sorun yoktur.

ikili ilişkilerin hemen hemen hepsinde olduğu gibi sorunlu olabilir. iki insanın anlaşması çok zor bir konuyken kadın ve erkeğin ilişkilerinin mükemmel olması beklenemez.

hakkında yazılmış onlarca kitap, çekilmiş bir sürü film varken halen anlayamadığımız bir kara deliktir.

her insan ayrı bir dünya bu yüzden ilişkiler de oldukça karmaşık. bence her insan karşısındaki biraz daha anlamaya çaba göstermeli, empati yapmalı ve unutulmaması gereken bir konu da saygı. ilişki içinde olduğumuz insana saygı duymak belki de en önemlisi.

tarih boyunca erkeğin , kadını koruyup kollandığı söylendi. erkek kadını kime karşı koruyordu. soru bu.

ionna kuçuradi hoca der ki: insan ilişkilerini becermek mars'a gitmekten zor. kadını erkeği yok yani

kültüre, eğitim seviyesine, zihinsel gelişmişliğe göre değişiklik gösteren bir ilişki.

kadın erkek ilişkileri adından da anlaşıldığı üzere cinsellik temalıdır. eski çağlardan başlamaya gerek yok. bulunduğumuz zaman ve coğrafyadan konuyu ele almak istiyorum.

refahı yüksek bir ülke olmadığımızdan, eğitim seviyelerimiz birbirine yakın değil, aksine dalgalı bir toplumuz.
çok tutucu kesimden aşırı serbest kesime kadar her çeşit var.
çok eşli olup, çok eşli olduğunu gizleyen kadınlar ve erkekler olduğu gibi, tek eşli davranışlar sergileyen kadınlar ve erkeler de var.

ele almak istediğim konu,
1.bastırılmışlık ve tatminsizlik duygusu ile partnerden partnere koşan kadınların, sonunda baba olacak iyi insanlarla ilişkilerini sonlandıracağını düşünmeleri.

diğer bir konu ise,
2. her türlü ilişkiye açık olan erkeklerin sonunda "namuslu(?)" ve bakire kız ile aile kurmak istemeleri.

toplumsal baskılardan ve öğretilmişliklerden sıyrılamamak ile ipini koparan danalar gibi ordan oraya zıplamak arasında kalmış bir toplum görüyoruz.

kadınların çok fazla erkekle beraber olması ve çekici bir kadın olduğu için istediği zaman istediği erkekle yatması, aynı anda birden fazla partneri idare ediyor olması, sonrasında evlenmek için ahlaklı, zengin ve dürüst bir erkek istemesi şaşkınlık veriyor. kendi gibi bir erkekle beraber aile kurmayı kabul edemiyor(yüksek oranda). ekonomik durumu yerinde, iyi karakterli, çalışkan ve iyi bir baba olabilecek erkeğin, bu karakterde bir kadınla beraber olma olasılığı düşük bir ihtimal.
ayrıca ekonomik gücü ciddi anlamda yüksek bir erkek, çok büyük olasılıkla genç ve güzel bir kadın ile evlilik yapacaktır. (şirket evlilikleri ve çıkar evlilikleri kapsam dışı)
bir kadının, istediği zaman istediği erkekle yatması, istediği sosyal hayatı yaşaması tamamen kendi tercihidir. hak ve özgürlük kapsamında sonuna kadar destek veriyorum. fakat görüyorum ki kadın ve erkek tarafında da riyakarlık söz konusu. her tür ilişkiye girip, her tür oyunlara giren kadın ver erkek, sonunda kendi karakterinde olan, aynı yaşam tarzını yaşamış kişiyi tercih etmiyor. bu riyakarlıktır.
hayatı boyunca tek eşli olmaya ve sağlam ilişkiler kurmaya çalışan bu insanlar, nenden bu her türlü ilişkiyi yaşamış insanları tercih etsin?
yalan söyleyerek, oyunlar oynayarak kandırmak mümkündür. bu ayrı bir konu.
çoğu kadın, mükemmel erkeği arıyor. iyi bir baba olabilecek, sağlam karakterli, karizmatik, uzun boylu ve yakışıklı, varlıklı, dürüst...
ama kendine bakınca, instagram paylaşımlarında, sürekli özçekim yapıp yediğini içtiğini gösteren bir kadın. dışarıya gösteriş yapacak bir ilişki arayıp, insan ilişkilerinden anlamayan bir kadın. çocuğuyla ilgilenmeyip, bebeğini instagram'da paylaşan bir kadın. bu kadın, gelecek nesilleri yetiştiren kadın...

şimdi gelelim erkeklere.
eve "atmalık kız" çağıran bir zihniyet var. "yatakta çok iyi". yani diyor ki, cinsel tatminimi sağlıyorum. alan veren memnun ise ne hoş. şu cümleyi duymuşluğum var. dedim ki, "güzel, birbirinizden hoşlanıyorsunuz ha? belki ciddi bir ilişkiniz olur." o da bana dedi ki, "yok bee, suratına boşaldığım kadın benim çocuklarımın anası olamaz. olur mu öyle şey?".
ama sen bunu yapmış bir baba olacaksın ya... işte riyakarlık örneği.
çeşitli seks gruplarına giren, her çeşit kadınla birlikte olan, birbirlerine kadın fotoğrafları gösterip bunu böyle yaparım, şunu şöyle yaparım diyen erkek insanlar, eş seçimine gelince "bakire olsun" ve "namuslu olsun" istiyor. nasıl yani?

insanların yaşam tarzına karışmak haddimi aşmak olur. ama sosyal bir gözlemi paylaşmak en doğal hakkım.

ek olarak bir karakter daha var. onu da paylaşmak istiyorum. tanıdık gelecektir.
işi sebebi ile kadınlarla yakın temasta olan bir erkek. kız arkadaşı kıskanıyor. bu durumdan hoşnut değil. erkek de masum değil. kadınlarla sınırı aşıyor ve kız arkadaşı bunu görüyor. erkek iyi görünümlü, otoriter görünen biri. ekonomisi çok iyi değil ve aslında işinde de o kadar iyi değil ama kız nedense ayrılıp tekrar barışıyor. kızın çevresinde dürüst, yaramazlık yapmayan erkekler olsa da yine bu güvenilmez erkekle beraber olabiliyor.

insanları anlamaya çalışmaya ve öğrenmeye devam ediyoruz :) ...

bence herhangi bir ilişkideki en önemli nokta anlayışlı olmak ve hatayı kendimizde aramaktan çekinmemektir. fazla kibir ve gurur haksız olduğunuz zamanlarda bile haklı gibi görünmeye çalışmanıza yol açar. kimse buna devamlı katlanamaz. ilişkiler yıpranır. kişiler birbirlerine saygılı olmalı ve sabırlı olmalı.

dolaylı olarak işler gelişir.

x: merhabâ hanfendi.
y: ay ne kadar nâzik bir erkek.

ben şahsen 11 yıldır bu işi anlayamadım, belki de anlayamayacağım. her seferinde farklı biri çıkıyor karşıma. tam çözüyorum derken hop ayrılık. bunun bi formülü de yok yani, insanoğlu zaten karmaşık bi varlık. kimse kimseye benzemiyor ki. huy desen başka, karakter desen bambaşka. e bu süreçte kendimiz de değişiyoruz tabii, hiçbir şey aynı kalmıyor. yaşadıklarımız, yaşatılanlar her birimizde farklı etkiler yaratıyor. velhasıl yaşayın gitsin dostlar, bunun lamı cimi yok yani. hayat da böyle güzel sanırım biraz. karşına çıkan her kişi ayrı bi dünya. kiminin getirdikleri, kiminin götürdükleri ile bugüne kadar geldik. bundan sonrası ne olur bilinmez, yaşayıp göreceğiz.

paranın icadından sonra ve önce diye ikiye ayrılır.

iyi bir ilişki zor bulunur bulunduğu zaman kopamazlar. ama gerçekten şu zamanda çok zor anında terk etme, hemen sinirlenme, üstüne düşmeme bu çağın bize öğrettiği şey herşeyi çok kolay tüketiyor olmamız.

tamamen keşfetme, gözlem, uyum ve beklenti meselesi.

1- keşfetme = kendini ne kadar keşfettiniz? bir ilişkiden ve karşınızdakinden ne istiyorsunuz?

2- gözlem = kendinizi ilişkilerde artı ve eksilerinizle ne kadar gözlemlediniz? öz eleştiriniz ne durumda? karşınızdakini ne kadar iyi gözlemliyorsunuz?

3- uyum = karşınızdakiyle ne denli uyumlusunuz? aşırı uyum monotonlaştırır mı? az uyum kutuplaştırır mı?

4- beklenti = siz ilişkiden ne bekliyorsunuz, karşınızdaki ne bekliyor? keşişim kümesinde ne kadar buluştunuz? hayata dair bakış ve beklentileriniz ne kadar ortak?

bu tarz deli sorulara yanıtınız yoksa, gidin kumda oynayın, artık 31 kez hataya mı gidersiniz , 69 kez bayburta tavşan mı kovalarsınız ne yaparsınız bilmem ama ne başkasının, ne de kendi zamanınıza çöpe atmayın.

bu arada, 128 milyar dolar nerede sahi? siyasi mizah yapmasam olmaz, ilahi ben. hiç çekilmiyorum..

edit ; tanım = karışık mevzulardır yeğenim.

bu yazıda kısaca açıklamayaca çalışacağım bir ilişkidir. dikkat : cinsellik içerebilir.

anadolu toplumunun 2000'li yıllara kadar genel olarak sahip olduğu kültür çok fazla flörtleşmeye dayalı olmayan, kısmen görücü usülü, kısmen modern bir şekilde de olsa tanışıp, çoğunlukla tek eşliliğe yönelik bir kültürdü. en azından genel algı böyleydi. belki de sosyal ağın yokluğu ile böyle bir algı oluşmuştu.
eski zamanda insanlar, ilişkide ciddi seviyeye gelmeden cinsel birliktelik yapmıyorlar gibi görünüyordu. partner sayıları çok fazla değildi. özel yaşamın yanında, iş sahibi olmaları, iş peşinde koşturmaları sebebi ile çok fazla aşk meşk taraflarına giremiyor, girse de hayatlarındaki en önemli kısımı oluşturmuyordu.

hatta benim zamanımda bile (daha internet yeni gelecek), çalışkan insanlar, zeki insanlar, sağlam karakterli ve kibar insanlar gözdeydi. fırlama tipler, tembel olsa bile iyi giyinen özenti tipler pek de değerli değildi. istisnalar yok değil tabii.

daha sonra internetin yaygınlaşması, toplumun cinselliği keşfetmesi hatta bastırılmışlık duygusu ile toplumun daha da azgınlaşması kaçınılmazdı.
artık cinsel hayatta daha renkli olaylar yaşanacak ve sınırlar olabildiğince genişleyecekti. özellikle erotik içerikli yayınlara internet sayesinde çok daha kolay ulaşılacaktı. bu durum beraberinde bazı kafa karışıklıkları doğuracaktı. öyle de oldu.

cinsel içeriklere kolay ulaşmak beraberinde gerçek olmayan, kurgu hikayeleri ve fantezileri gerçekmiş gibi algılamamıza ve bunu hayata geçirmeye çalışmamıza ve bunlara istek duymamıza yol açtı.
içimizdeki bastırılmış cinsel arzular, kaliteli ve sağlıklı ilişki kurmanın önüne geçti. sağlıklı bir ilişki kurmaktan çok, cinselliği arzular olduk.
burda cinsiyetler arasında yine bazı sorunlar meydana geldi. toplumumuzda kadınlara yönelik bir baskı vardı. hala da var.
bu sırada erkekler hala amcalara pipi göstermekle meşguldü. erkekler her istediğini yapabilir ama kadınlar namussuz damgası yerdi.
yine de çok zıt kültürler ve farklı kişilikleri bir arada barındırıyoruz. çatışmalar da yaşamıyor değiliz.

bütün bu durum içinde oluşan sorunlardan bir tanesi de şuydu. çoğu erkek cinsel açlığını zaptedemiyordu. çoğu diyorum çünkü benim de tanık olduğum çoğu erkek böyle. güzel bir kadın görünce veya seksi bir kadın görünce sadece bakmakla kalmayıp, iç geçiriyor, hayal kuruyor ve dahası hepsine sahip olmak istiyordu. doğal iç güdüler arasında var olan bir durum ama aşırıya kaçmak değil. suç boyutuna kadar gidenler de var.

böylece kadınlar kendini korumaya almak istediler. dışarıya daha kapalı oldular. kadınlar isterlerse cinselliğini istediği gibi yaşayabiliyor. çünkü çevrede cinselliğe aç erkek karınca sürüsü gibi. erkekler ise cinselliği yaşamak istiyor ama talep çok olduğundan ve kadınların erkeklere yönelik mesafesinden dolayı bunu kolay kolay yapamıyor. bu durum ise erkekleri daha da saldırgan yapıyor. erkeklerin cinsel açlığı o kadar artmış ve başka bir şey düşünemez hale gelmiş ki artık, sağlıklı bir ilişki düşünmektense, yatağa atayım da gerisini sonra düşünürüz moduna gelmiştir. buna ciddi ilişki ve/veya evlilik vaadiyle kandırmak da dahil.

o zaman şöyle bir sorun oluşuyor. kadınlar daha çok titiz ve soğuk davranıyor, erkeklerdeki potansiyel enerji artıyor ve işin içinden çıkılmaz bir duruma doğru ilerliyor. erkeklerde ciddi anlamda cinsel olarak birikmiş potansiyel enerji var. bu o kadar fazla ki sağlıklı bir ilişki kuracak imkanı zorluyor hatta yok ediyor.

bu toprakların kültürünün de etkisi ile işler, taraflar için karışık bir hal alıyor. akıl almaz bir cinsel açlığın, erkekler için çözümü yok gibi.
fakat gözlemlerime göre yeni nesil kuşağın bu eski kültürle pek ilişkisi olmayabilir. anladığım kadarı ile ilişkiler yüzeysel, bencil, çıkar ilişkisine dayalı. cinselliği de eski nesile göre çok daha rahat yaşadıkları için, erkek kadın ilişkileri pek de sorun yaratacak düzeyde değil. belki de yeni nesil kuşağın önceliği cinsellik ve ilişki değil. onların daha başka sorunları vardır. ama bu başlığın konusu değil.

umuyorum düşüncelerimi yeteri kadar açıklayabilmişimdir.

kısır döngüdür. çözülemeyen ilişki yumoşyumoşudur. kara deliktir.

sevgi saygı hoşgörü

akli problemleri olan birine denk geldiğinizde geriye sadece pişmanlık bırakan bir süreç bu. dedikodunun, arkadan iş çevirmenin, sebepsiz kötülüklerin, küçük hesapların tillahını görürsünüz.

küçük ve minnak bir uyarı. bu yazı genelleme içermez. sadece olayın temelini anlamaya çalışın. ona göre okuyup değerlendirin. "99 senesinde lisede bir çocuğa aşık olmuştum" veya "erkeğim ve evde temizlik yapıyorum" gibi saçma sapan mesajlar atmayın sonra bana.

duştayken bu konu hakkında bir aydınlanma geldi bana.

kadınlar, klasik aşk ve sevgi istediklerini söylemelerine rağmen aslında ikisinide istemiyorlar. onlar ilgi, şefkat ve diğer insanlara gösterebilecekleri bir ilişki istiyorlar.

özellikle ağızlarından hep şunu duyarsınız. "sevilmek istiyorum". çok önemli bir itiraf bence bu. sevmek, aşktan deli divane olmak istemiyor, sadece sevilmek istiyorlar. kadınlar iddia ettiklerinin aksine aşık olmuyorlar. ailelerinden göremediklerini erkeklerde bulmak istiyorlar sadece ve bunda haklılar.

klasik bir kadın evlenene kadar aile evinde ne yapar? temizlik, yemek, çay demleme, erkek kardeş veya babaya kahvaltı hazırlayıp kıyafetlerini yıkamak.

her ne kadar feminist ve kadın hakları savunucusu olsamda türk aile yapısı bunun üzerine kurulu. aslında dünyanın çoğu yerinde de böyle. bu ortamda yaşayıp büyüyen bir insanın sanırım şefkat, sevilmek ve ilgi istemesi gayet kabul edilebilir.

işin garibi bunları yüzlerine vurduğunuzda sinirleniyorlar. nedenini bilmediğim birşeyden ötürü bir türlü kabul etmiyorlar. aslında bunda ayıplanacak ve kızılacak birşey yok. neden sonuç ilişkisi sadece.

erkeklere gelicek olursak erkeklerin bir ilişki veya evlilikte istedikleri şeyler basittir. eve gelince güler bir yüz, düzenli bir seks hayatı, tıkırdayan bir tencere ve işten gelince biraz kafa dinleyip huzur bulmak. kişiden kişiye bazı konularda ufak tefek değişiklikler göstersede erkeklerin %90'ı bunlara okeydir. yani annelerinden gördükleri ilgi ve alakanın seks içeren hali.

ama erkeklerin kadınlara kıyasla bir farkları var. erkekler aşık olmadıkları veya sevgi hissetmedikleri kadınlara kolay kolay ilgi ve şefkat göstermezler. kadınlar hemen "eski sevgilim sana aşığım diyordu ama ilgi göstermiyordu" diyeceklerdir.

erkekler seks için veya taa yerleşik hayata geçmeden önceki atalarından kalma avcı içgüdüsüyle hareket ederler. hala avcı olduğunu, kadınların onu beğendiğini ispat etmek isterler. o yüzden taklit yaparlar. tabi bu ilgisizliğin tek anlamı avlanmak değildir. ilgi göstermeyi bilmiyor veya kadına olan aşkı bitmişte olabilir. çünkü erkeklerde aşk biten birşeydir. ne demişler her gün lahmacun yiyemezsin.

biraz toparlamak gerekirse ilgi göstermeyi bilen, kadına güzel bir gelecek sunan bir erkek herhangi bir kadını tavlayabilir. özellikle birazda paranız ve arabanız varsa size hayır diyecek kadın yok gibi birşeydir. çünkü onların tek isteği erkeğin ona yaşatacağı güzel bir hayattır. çirkin, kıllı, göbekli veya zayıf olmanız bir kadın için önemli değildir. kadına gelecekte ne vaat ettiğiniz önemlidir.

eskiden bunun nedenini kadınların çocuk doğurmaları ile alakalı olduğunu düşünürdüm. sanırım 2021 senesinde artık pekte öyle değil. onlar ailelerinden göremedikleri ilgi ve alakayı istiyorlar sadece. erkeklerse anneleri kadar sevebilecekleri, annelerinin ona verdiği şeyleri alabilecekleri bir kadın istiyorlar. bu arada temizlik, kahvaltı hazırlamak ya da çay koymak değil bu bahsettiğim şey. daha derin ve farklı bir istek bu. bir annenin oğluna olan sadakatini istiyor erkekler. bunun karşılığında kadına mükemmel bir hayat vaat etmekte bence gayet mantıklı ve ikna edici.

sanırım hayattan aşk istemek yerine anne sadakati gösteren bir kadın, eşini ilgi manyağı yapan ve sırılsıklam aşık bir erkek içeren bir ilişki ummak daha akılcı olur. düzenli bir seks hayatı ve 1-2 ortak hobi, mutlu bir hayatın kapısını açacağını düşünüyorum.