türkiye'de doktor olmak

başkent üniversitesi ankara hastanesi'nde kbb doktoru olarak bu konuda fikirlerimi söylemek istiyorum.

türkiye'de doktor olmak her an ölümle burun buruna olmaktır. bir kbb doktoru olarak nadiren ölümcül ameliyata girerim. filmlerde gördüğünüz ölüm haberi veren doktor asla ben olmadım. benim yaptığım iş genel olarak horlamaya çözüm bulmaktır. buna rağmen hasta yakınlarından çokça sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldım. daha da ileri gitmek gerekirse yarım saat önce burnundan 24 gram et parçası aldığım hastanın bile fiziksel şiddetini tecrübe ettim. böylesine hayati tehlike olmayan bir alanda doktor olmama rağmen en az bir beyin cerrahı kadar dayak yedim.

pandemi döneminde sağlıkta şiddete caydırıcı cezaların gelmesi için bir yasa tasarısı kabul edildi. çin virüsü dolaylı olarak türkiye'de doktorların hakettiği değeri az da olsa görmesini sağladı. şu an için türkiye'de doktor olmak pandemi öncesine göre biraz daha rahat diyebilirim.

2. el arabasını hızlı satar ama hastahane'de her an yumruk yada küfür yiyebilir.

pandemi öncesine göre daha mı kolay? bu bir şaka mı?

çok zor olduğunu düşünüyorum gercekten kutsal bir meslek. hem şiddet açısından hem de çalışma şartları koşulları açısından gerçekten çok teşekkürler bunlara rağmen hayat kurtarmaya devam ettiğiniz için. ha bir de erken teşhis hayat kurtarır. teşekkürler.

açıkcası maalesef ki şu aralar biraz anti bakıyorum doktorlara karşı.yaptıkları mesleğin çok değerli ve önemli olduğunun bilincindeyim hatta okudukları/ eğitim aldıkları/ hayatlarını verdikleri bu meslek için alkış almaları gerekiyor ama son zamanlarda bazı şeylerin aşırı abartıldığını düşünüyorum.


bakın ülke’nin ekonomisi son 20 yıldır zaten berbat.iyi yönetilemiyoruz, hiç bir şey cumhurbaşkanı ve yönetimi sebebiyle iyi gitmiyor.doktor’lar bu ülkede diğer insanlara göre daha yüksek maaşı alan kesimdi.. son zamanlarda sahip oldukları gelir düştüğü için herkes aşırı serzenişe geçti.. tıp öğrencileri dahi olayı aldı , büyüttü twitter’da sürekli “ tıp okuyan öğrenci isyanı” görüyorum.


arkadaşlar, belki siz doktorlar olarak bu sıkıntıyı yeni yaşamaya başladınız ama ülkede farklı meslek gruplarında olan bir sürü insan bu sıkıntıyı yaşıyor zaten.bazıları mesleğini bile icra edemiyor işsizlikten.
siz “ doktorlar direnişte” diyerek kendinize özel bir sistem geliştirip, sadece kendi meslektaşlarınızı koruyorsunuz ama sadece kendinizi değil tüm meslek gruplarını da desteklemeniz gerekiyor.

ben artık isyan eden doktor tweeti gördüğümde hak veremiyorum kusura bakmayın.bu ülke de yaşayıp, mesleğinizi icra etmeniz kendi tercihiniz, yurt dışına gidebilme opsiyonunuzu kullanmanız/ kullanmamanız, istifa edip/ etmemeniz vb.. ( tabi bunları yapın demiyorum) sadece süreci sadece kendi adınıza yürütmeyin.bu ülkede su an tek sorun size yapılan haksızlıklar değil.

mühendis, avukat, bankacı, gümrük müşaviri, akademisyen vb.. herkes bu sorunları yaşıyor..

2 yıllık yüksek okul okuyanlardan bahsetmiyorum bile.. ya da hiç okumamış olanlardan.. hani sizin yine iyi kötü bir işiniz ve geliriniz var.. toplumun geri kalanı ne yapsın? okuma yazma bilmeyenler, okula hiç gönderilmemiş olanlar, cocuk yaşta evlendirilenler,istismar edilmiş insanlar, cocuk esirgeme yurtlarında büyüyenler vb???


tabi ki bunları desteklemiyorum ve haklı bulmuyorum ama süreci kendi aranızda fazla abartıyorsunuz.sanki tek haksızlık size yapılıyormuş gibi.bu ülkede aç kalan mühendis var belkide? intihar etmiş öğretmen gördüm ben.. tek sorunumuz “ doktorlar” değil.. odak noktası sadece bu olmamalı..


ülke her açıdan battı.. insanlar ekmek-pide parası konuşuyor.savaşacaksanız, herkes adına savaşın sadece kendi mesleğiniz için değil.lütfen.

bir domates düşünün ve bu domatesin yenmeye hazır duruma geldiğini renginin kızarıp olgunlaştığında anlarız. domatesi anladığımız kadar, çiçeği burnunda bir doktorun, diplomasını almasına rağmen, ne derece olgunlaştığını kolay anlayamayız. domatesin olgun duruma gelmesi için yalnızca üzerinden bir mevsim geçmesi gerekliyken doktor adayının da eğitimini tamamlaması için en aşağı 6 sene gerekiyor. sonraki olgunlaşma zamanı da içinde bulunmayanın idrak edemeyeceği kadar uzun ve meşakkatli bir yoldur.

valla ne yalan söyleyeyim kendine yazık etmektir.

çoğu meslek gurubu çok daha yüksek maaş ve insanca muamele ile çalışıyor ne yazık ki.
içimizde doktor varsa saygılarımı sunuyorum.

toplum olarak insanlar hangi mevkide,ekonomik durumda olursa olsun genel manada saygı gösterdiği bir meslek dalıdır doktorluk.
her zaman el üstünde tutulurlar bu gerçek.
ekonomik olarak ülke genelinin üzerinde kazanırlar.
şimdi diyeceksiniz ki bunların yanında bie çok zorluğu var bu isin kabul ediyoruz allah başımızdan eksik etmesin ama " bu ülkede doktorluk yapılmaz" falan gibi söylemlerde bulunmayın kardeşim.
fakülteye girerken size almanyada doktorluk yapacağınız mi söylendi?

akp tarafından kıroların önüne atılmaktır.

bana antibiyotik yazmamaktır. adam topladım, dövmeye gidiyoruz şimdi.

yavaş yavaş türk doktorları kaçırıp yerine arap doktorları alacak olan siyasal islam politikasına kurban gitmektir. artık bu coğrafyada türkler köle, araplar efendidir. doktorlardan sonra iş, aynı şekilde diğer meslek gruplarına da sıçrayacak.

her akademik kadroyu basariyla geç, en zor sinavlarda en başarılı sen ol.
mesleğe başladığında küçücük bir odada, rezil bir ortamda, kötü şartlarla çalış.
sürekli mutsuz,üzgün, kocaman bebek olmuş türk halkıyla mücadele et.
çok talihsiz iş valla.

verdikleri emek kadar muamele görmeyen üstellik son zamanlarda şiddet ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalan saygıdeğer büyüklerim. emeklerinizin bir gün birisi tarafından kıymetinin bilinmesi dileğiyle.

dayağı ne kadar çok sevdiğinizi gösterir

gelişmiş ülkelerdeki doktorlardan çok daha ağır şartlar altında, can güvenliği olmadan çalışmak demektir. ama sadece bu sorunlardan bahsedilirse eksik olur, doktorların mesleğine ne kadar layık oldukları da ciddi manada sorgulanması gereken bir durumdur bence.
topluma bakınca, hangi meslekten olursa olsun, mesleğinin hakkını vererek yapan insanların oranının çok az olduğunu görebiliyorum.
her şeyi bildiğini sanan, doktorlardan nefret eden, onlara her türlü saygısızlığı yapabilecek tipler son zamanlar aşırı çoğaldı. bunlara sürekli maruz kalmak insanı canından bezdirir. ama herkes böyle değil, saygılı kibar insanlar da var ve ben böyle insanların doktorlar tarafından ezildiğine de çok şahit oldum. hastasına tepeden bakıp onu hor gören kişilerin doktor olması utanç verici bir durum. doktor olduğu için kendini diğer insanlardan üstün gören, mesleğine hiç layık olmayan kişiler çok maalesef.
mesleğin sorumluluğu çok fazla. bir doktor çok donanımlı ve etik değerlere bağlı olmalı. son yıllarda tıp fakültelerinin kontenjanı çok arttı ve her yere yeni fakülteler açıldı, eğitimin kalitesi de aşırı düştü doğal olarak. daha donanımsız bilgisiz doktorlar yetişecek ve bu da çok kötü şeylere yol açacak.