türkiye'de üniversitelerin bilim üretememe nedenleri
başlık "bol giyimli kukla" tarafından 24.02.2021 02:57 tarihinde açılmıştır.
1.
torpil ve sistem yüzündendir.
akademisyen olan, "oh kapağı attık" diyor ve başlıyor yatışa. asgari düzeyde gerekenleri tamamladıktan sonra üstüne bir şey koyma gereği duymuyor. çünkü neden duysun? bölüm hocalarının alayı dünür, kardeş, yiğen, dayı, amca, teyze... kişi diyor ki ben mi kurtarıcam akademiyi? haksız da sayılmaz.
akademisyen olan, "oh kapağı attık" diyor ve başlıyor yatışa. asgari düzeyde gerekenleri tamamladıktan sonra üstüne bir şey koyma gereği duymuyor. çünkü neden duysun? bölüm hocalarının alayı dünür, kardeş, yiğen, dayı, amca, teyze... kişi diyor ki ben mi kurtarıcam akademiyi? haksız da sayılmaz.
devamını gör...
2.
yeni bı rektör koltuğu olsun da rektörlük sözü verdiğikleri kişiler rektör olabilsin diye üniveristeleri parçalara ayırıp bilim yapması beklenen kişilerin hevesini ve düzenini alt üst ettikleri için olabilir. öyle ki bazi okulların araştırma üniveristesi unvanı okul parçalandığı için tehlikeye giriyor ve bilim yapacak insnani motive etme ihtimali olan bı şeyin elindne gitme ihtimali gerçekten hiç hoş değildir büyük ihtimalle; bı yerde itibar meselesi ve çalışma ortamındaki stres ve baskı da artıyordur. stres ve baskı varsa verim olur mu? sanmam.
devamını gör...
3.
2 örgün üniversite okudum biri istanbul diğeri istanbul dışında , hepsi egoist bir şey anlatmak bile yük gibi geliyordu. anlatmaya çabalayan da bölüm başkanlığına oynuyordu. 2 kişi hariç onlar efsaneydi.
devamını gör...
4.
özgür bırakılmayan üniversiteden bilim çıkmaz önce ifade özgürlüğü. üniversitelerin özgür bırakıldığı ülkelerde de demorasinin var olması, buna bağlı olarak da liyakatin üstün tutulması kimseyi şaşırtmaz.
devamını gör...
5.
akademisyenlerin çoğunun bilim üretmek gibi bir kaygıları yok. akademisyen olmalarının sebebi garanti maaş için devlet memuru olanlarla aynı. üniversiteyi bitirip akademik kariyer peşinde koşanlar üretmek, alanına katkıda bulunmak istediklerinden değil aman bir işim olsun kaygısından üni.de kalıyor.
devamını gör...
6.
üniversitenin tepesine gidip bilimle alakası olmayqn adamı koyarsan bilime en hevesli adamı bile bilimden soğutursun sebebi ile.
devamını gör...
7.
kopyala yapıştır makale saplantısındandır.
devamını gör...
8.
her yere apartman dairesi gibi üniversite açılması, açılan bu yerlere liyakat gözetmeksizin soy ve sadakat bağıyla kadro kurulması, böylece eğitimin hem öğrenci hem akademik açıdan niteliksizleşmesi ilk nedendir. ikinci nedense bilim üretmek için imkan tanınmamasıdır. ne üretilmesi için bütçe ayrılır ne de ürettiğiniz şey değer görür. böyle devam ettiği sürece haberlerde türk projelerinin yurt dışında nerelere geldiğini okuyup haddimize olmadığı halde gururlanmaya devam ederiz.
devamını gör...
9.
son 1 yıldır yaşadıklarımı yazsam roman olur.
notte: yükseklisansspor.
notte: yükseklisansspor.
devamını gör...
10.
eğitimin inanılmaz derecede vasıfsız olması ve her ilçeye kadar myo açmaları
devamını gör...
11.
rahat ortam, beleşçi memur zihniyeti, kıt yetenek, yanlış tercihler, sistem hatası.
devamını gör...
12.
bütçe sorunu olmasa da türkiye'de bilim üretemezsiniz. çünkü türkiye'de üniversiteler üniversite değil yandaşların arpalığıdır.
devamını gör...
13.
biri diyanete ayırdığımız bütçeyi üniversitelere verelim demiş. lâfıgüzaf. diyanete verdiğin paranın 2 katını da versen kayda değer olmaz. belki iran gibi olabilir. bir kere biz vizyonsuzuz arkadaşlar kabul edin. ya hu sen yüzlerce sene padişaha ve halifeye kul köle olmuşsun. 1930'larda eline bir fırsat geçti onu da söküp attın. felsefe yok, düşünce özgürlüğü yok, liyakat mı zaten o ne? benim dayımın oğlu var. çok akıllı hem de abdestinde namazında.
avrupa spinoza(<3) ve bacon gibilerinin sayesinde hıristiyanlığa rağmen kutsal kitabı eleştire eleştire başardı. paris 1770'lerde filozof cenneti gibi bir yerdi hume, benjamin franklin vs. ateizm agnostisizm konuşuyordu. almanya'ya humbold diye bir adam geldi. 1809'da berlin üniversitesini aynı zamanda da modern üniversiteyi kurdu. bugünkü üniversite sistemi ona ait.
allah aşkına osmanlı'da var mı böyle bir tane filozof? yok koca bir boşluk. ara sıra islamcıların övdüğü belgeselini yaptığı birkaç kişi var ama onlar felsefeci falan değil. bazıları çevirmen bazıları da aydın. biraz ehl-i sünnetin tıkandığı yerlerde kafa yormuşlar o kadar. fazla da ilişmemişler zaten ilişen birkaçının da kellesi gitti.
descartes'ın çağdaşı katip çelebi iyidir hoştur ama en fazla aydın olabilir. descartes'ın 1637 yılında fransızca yazdığı metot üzerine konuşma almanca'ya, ingilizce'ye daha o yüzyılda çevrildi bizde ne zaman? tam 1895'te ulan nietzsche var o zaman nietzsche!!! utanır insan.
bizde de o b**tan oluşum yök var.
hasan ali yücel'i ve reşit galip'i anmadan geçmeyeceğim elbet...
avrupa spinoza(<3) ve bacon gibilerinin sayesinde hıristiyanlığa rağmen kutsal kitabı eleştire eleştire başardı. paris 1770'lerde filozof cenneti gibi bir yerdi hume, benjamin franklin vs. ateizm agnostisizm konuşuyordu. almanya'ya humbold diye bir adam geldi. 1809'da berlin üniversitesini aynı zamanda da modern üniversiteyi kurdu. bugünkü üniversite sistemi ona ait.
allah aşkına osmanlı'da var mı böyle bir tane filozof? yok koca bir boşluk. ara sıra islamcıların övdüğü belgeselini yaptığı birkaç kişi var ama onlar felsefeci falan değil. bazıları çevirmen bazıları da aydın. biraz ehl-i sünnetin tıkandığı yerlerde kafa yormuşlar o kadar. fazla da ilişmemişler zaten ilişen birkaçının da kellesi gitti.
descartes'ın çağdaşı katip çelebi iyidir hoştur ama en fazla aydın olabilir. descartes'ın 1637 yılında fransızca yazdığı metot üzerine konuşma almanca'ya, ingilizce'ye daha o yüzyılda çevrildi bizde ne zaman? tam 1895'te ulan nietzsche var o zaman nietzsche!!! utanır insan.
bizde de o b**tan oluşum yök var.
hasan ali yücel'i ve reşit galip'i anmadan geçmeyeceğim elbet...
devamını gör...
14.
bilim üretme amaçlarının olmaması lise 5 diye devam ediyor.
devamını gör...
15.
mantarlaşma sonucu henüz sistemlerini bile oturtmamalarından ötürü bilime vakit kalmamasındandır. çoğu üniversite hala kafa karışıklığıyla oluşumunu sürdürmekteyken bilim burada mevzu bahis olmamaktadır.
devamını gör...
16.
türkiye'de olmaları. bilim ne arar la türk üniversitelerinde.
devamını gör...
17.
çocuklara nasıl diş fırçalamayı öğretiyoruz , aynı şekilde erken çocukluk döneminde fen ve matematik eğitimi de vermeliyiz.
zaten veriyoruz ama bunu adet yerini bulsun diye değil gerçekten bilim insanı olmaya özendirecek şekilde yapmalıyız.
nüfus fazla olduğu için eğitime ayrılan bütçe de yüksek olmayınca liseye başlayan herkesi mezun ediyoruz.
aynı öğrenciyi bir sene sınıfta bırakıp gerçekten mezun olmayı hak edecek noktaya gelmesine izin vermek gibi bir derdimiz yok.
bunun nedeni de sıfır netle gidilebilen bölümler olması. yani özetle tepeden budamaya başlayarak lise eğitimini güçlendirmeliyiz.
öğretmenliklerin sayısı azaltılmalı. konservatuvara öğrenci alırken nasıl özel yetenek sınavı yapılıyorsa öğretmenlik öğrencileri de mülakata alınmalı ve mülakatta lisede yaptıkları çalışmaları sunmalılar.
yeterli olmayan öğrenciler öğretmenlik yapmamalı eğitim fakültesine alınmamalı.
nasıl tıp ve hukuk fakültesi hem prestijli hem de yüksek gelirli diye tercih ediliyor aynı prestij öğretmenlik mesleğine de kazandırılmalı.
her 3 yılda bir öğretmenlere mesleki sınav yapılmalı ve yeterli görülmeyenlerin sözleşmesi yenilenmemeli.
asgari ücretin 8500 olduğu yerde 12-13 000 maaş alan öğretmenin hem geçinmesini hem de alanında bilimsel literatürü takip edecek kitap dergi süreli yayın takip etmesini bekleyemezsiniz zira bir kitap olmuş 150 lira.
evinde yüksek hızlı interneti, verimli bilgisayarı yazıcısı vs olmayan öğretmen kendini nasıl geliştirsin.
prestij filminde diyor ya siz aslında gerçeği bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz işte biz aslında eğitim vermek bilim yapmak istemiyoruz.
bizim insanımız ticareti sevdiği kadar okuyanı öğreneni sevemedi çünkü en nihayetinde toplumun çok sınırlı bir kesimi % 3-5 gibi bir kısmı dünya standartlarında bir eğitimi başarabilecek düzeyde doğuyor.
devletin görevi de zaten burada başlıyor. bu azınlığı eğitip üniversiteye yollamak.
zaten veriyoruz ama bunu adet yerini bulsun diye değil gerçekten bilim insanı olmaya özendirecek şekilde yapmalıyız.
nüfus fazla olduğu için eğitime ayrılan bütçe de yüksek olmayınca liseye başlayan herkesi mezun ediyoruz.
aynı öğrenciyi bir sene sınıfta bırakıp gerçekten mezun olmayı hak edecek noktaya gelmesine izin vermek gibi bir derdimiz yok.
bunun nedeni de sıfır netle gidilebilen bölümler olması. yani özetle tepeden budamaya başlayarak lise eğitimini güçlendirmeliyiz.
öğretmenliklerin sayısı azaltılmalı. konservatuvara öğrenci alırken nasıl özel yetenek sınavı yapılıyorsa öğretmenlik öğrencileri de mülakata alınmalı ve mülakatta lisede yaptıkları çalışmaları sunmalılar.
yeterli olmayan öğrenciler öğretmenlik yapmamalı eğitim fakültesine alınmamalı.
nasıl tıp ve hukuk fakültesi hem prestijli hem de yüksek gelirli diye tercih ediliyor aynı prestij öğretmenlik mesleğine de kazandırılmalı.
her 3 yılda bir öğretmenlere mesleki sınav yapılmalı ve yeterli görülmeyenlerin sözleşmesi yenilenmemeli.
asgari ücretin 8500 olduğu yerde 12-13 000 maaş alan öğretmenin hem geçinmesini hem de alanında bilimsel literatürü takip edecek kitap dergi süreli yayın takip etmesini bekleyemezsiniz zira bir kitap olmuş 150 lira.
evinde yüksek hızlı interneti, verimli bilgisayarı yazıcısı vs olmayan öğretmen kendini nasıl geliştirsin.
prestij filminde diyor ya siz aslında gerçeği bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz işte biz aslında eğitim vermek bilim yapmak istemiyoruz.
bizim insanımız ticareti sevdiği kadar okuyanı öğreneni sevemedi çünkü en nihayetinde toplumun çok sınırlı bir kesimi % 3-5 gibi bir kısmı dünya standartlarında bir eğitimi başarabilecek düzeyde doğuyor.
devletin görevi de zaten burada başlıyor. bu azınlığı eğitip üniversiteye yollamak.
devamını gör...
18.
insan sermayesine yani yetişmiş eğitimli insana değer verilmemesi. türk insanı iyi olmaya veya eğitimli - kültürlü olmaya önem vermiyor aksine dalga geçip aşağılama adına monşer gibi lakaplar takıyor.
üniversiteye alınanlar özel seçilenler. alım şartlarıyla kimi alacaklarını seçerek alıyorlar. dışarıdan olan giremiyor. giren de bilim yapmak için girmiyor maaş almak için giriyor.
ingilizceyi bilmeyen öğrenmek istemeyen ama akademisyen olmak için başvuran bu özel seçilmişler dil şartı kaldırılsın diye başvuru yaparak biz neden ingilizce öğrenelim onlar türkçe öğrensin diyorlar.
sınırlı sayıda üniversiteden mezun olan da yurtdışına gidiyor. bir süre sonra bu üniversitelerin de ders veren alanında atıf alan makalesi kitabı bulunan öğretim üyesi kalmayacak.
üniversite bitince kürdan bile üretmek mümkün olmadığında her şeyi ithal edeceğiz. olmayan dolarla ithalat yapamadığımız gün esas kıyamet kopacak.ithal mallar karaborsaya düşerse şaşırmam.
ithal mal almayalım ne olacak diyorsanız üretim sistemimizin girdisinin %60 dan fazlası ithal ediliyor. yani dolar yoksa üretim yok. üretim yoksa ihracat yok. ihracat yoksa yine dolar yok.
israil - arap savaşına asker yollarsak batıdan turist gelmez. güvenli olmayan ülke ilan ederler bizi.
zaten gelmesin de diyebilirsiniz. yaşayıp görmek lazım.
üniversiteye alınanlar özel seçilenler. alım şartlarıyla kimi alacaklarını seçerek alıyorlar. dışarıdan olan giremiyor. giren de bilim yapmak için girmiyor maaş almak için giriyor.
ingilizceyi bilmeyen öğrenmek istemeyen ama akademisyen olmak için başvuran bu özel seçilmişler dil şartı kaldırılsın diye başvuru yaparak biz neden ingilizce öğrenelim onlar türkçe öğrensin diyorlar.
sınırlı sayıda üniversiteden mezun olan da yurtdışına gidiyor. bir süre sonra bu üniversitelerin de ders veren alanında atıf alan makalesi kitabı bulunan öğretim üyesi kalmayacak.
üniversite bitince kürdan bile üretmek mümkün olmadığında her şeyi ithal edeceğiz. olmayan dolarla ithalat yapamadığımız gün esas kıyamet kopacak.ithal mallar karaborsaya düşerse şaşırmam.
ithal mal almayalım ne olacak diyorsanız üretim sistemimizin girdisinin %60 dan fazlası ithal ediliyor. yani dolar yoksa üretim yok. üretim yoksa ihracat yok. ihracat yoksa yine dolar yok.
israil - arap savaşına asker yollarsak batıdan turist gelmez. güvenli olmayan ülke ilan ederler bizi.
zaten gelmesin de diyebilirsiniz. yaşayıp görmek lazım.
devamını gör...